Depresyon Nedir?
Minimum 2 hafta devam eden duygusal bir durum çökmelerini ifade etmektedir Bu durum karamsar bir hale ve zihnen kötü düşünme haline iter Vücutta bir ağırlık ve yavaşlama ortaya çıkar bu da içe kapanmaya neden olur Psikiyatrik bir rahatsızlık olmasının yanında ailesinde bu rahatsızlık bulunan kişilerde depresyon riski iki kat artmaktadır
Depresyonun Nedenleri
Beyinde yer alan seratonin ve noradrenalin isimli kimyasalların sinir hücreleri arasında yer alan sinaps adındaki boşluktaki miktarın azalması ile depresif durumların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır Söz konusu azalma kendiliğinden olabileceği gibi bazı durumlarda çeşitli tetikleyici unsurlar nedeni ile de ortaya çıkmaktadır Daha öncesinde yaşanmış olan travma kayıp, doğum süreci, kanser ve epilepsi gibi hastalıklar, menopoz süreci, üzüntü, kişinin hayatında devam eden sorunlar, düşük eğitim seviyesi yoksulluk gibi etkenler de depresyon tetikleyicisidir Yine ailesinde depresyon olan kişilerde bu ihtimal bulunmaktadır Bu da aslında kalıtsal bir durumun örneğidir Yine kadınlar da erkeklere göre daha fazla depresyon riskine sahiptir
Depresyon Belirtileri
Rahatsızlığın çeşitli belirtileri olsa da bunların listelenmesi gerekirse; ilgi ve isteklerde azalma, zevk alamama, kilo verme ve alışlarda düzensizlik, uykuda yaşanacak uykusuzluk ve fazla uyku problemi, hareketlerde yaşanacak yavaşlama, ağrı şikayetleri, yorgunluk ve bitkinlik gibi hisler, enerjisizlik, huzursuzluk, değersizlik, suçluluk hissi, odaklanamama, kararsızlık, kendine zarar verme düşüncesi gibi hisler belirtiler arasında yer almaktadır
Depresyon kimlerde görülür, kimler risk altındadır?
Erken yaşta yaşanacak olan ebeveyn kaybı, madde ve alkol tüketen bireyler, sosyo ekonomik seviyedeki düşüklük, işsizlik, cinsiyet farkı (kadınlarda iki kat daha fazla), daha önce bu rahatsızlığı geçiren bireyler, kişilik, stres, çeşitli ilaçlar, hormonal rahatsızlıklar gibi unsurları barındıran bireler daha fazla risk altındadır
Depresyon Kimlerde Görülebilir?
Bu oranlar cinsiyet ve yaş gruplarına göre kategorilere ayrılmaktadır Örneğin kadınlarda deprosyon görülme oranı %20 civarında iken erkeklerde bu oran %10’a düşmektedir Ergenlik döneminde ise görülme oranı %5 oranlarındadır Görülme yaş aralığı 20 – 50 yaş aralığındadır Yaşlı nüfusta da görülme oranı artsa da boşanan, ayrılan kişiler, işsiz ve sosyo ekonomik desteğin az olduğu bireylerde de görülmektedir Daha önce depresyon geçiren bireler, kronik depresyon ve depresyonun 60 yaş sonrasında geçirilmesi gibi durumlarda tekrar edilmesi riski bulunmaktadır
Sonbahar Depresyonu
Depresyonun en çok görüldüğü dönem olma özelliği göstermektedir Bu dönemde güneş ışınlarının azalması mutluluk hormonları salgılanmasının azalmasına, beyin kimyasında değişme ve depresyona neden olmaktadır Bu hastalığın belirtileri ise kişinin kendini boşlukta hissetmesine, enerji ve ilgisinde azalma, suçluluk hissinin uyanması, ağlamalarda artış, kişinin aktivitelerinde azalma, nedensiz kilo eğişimi, uyku problemi ve yorgunluk hissi gibi sorunlar kendini göstermeye başlar
Kış Depresyonu
Sonbahar depresyonu ile benzer belirtiler gösteren kış depresyonu kişinin kendini normal zamana göre daha mutsuz hissetmesi ile de dikkat çekebilmektedir
Depresyonun Tedavisi
İlk olarak kişi bir psikolog eşliğinde sorunun temel kaynağı bulunmalı ve bunun üzerine yoğunlaşmalıdır Aynı zamanda kişi çeşitli yollarla tedavi süreci de destekleyebilir Düzenli spor, mevcut kaygı ve stres en aza indirilmeye çalışılmalıdır Yeni bir çevre ile tanışılabilir Depresyon tedavisinde ilaç tedaisi de uygulanabilmektedir Ancak yan etkiler oluşturabilmektedir Bu etkiler ağız kuruluğu, görme bulanıklığı, kabızlık, kusma ve bulantı, ter, uyuşukluk, uyku problemi ve kilo artışı, karın ağrısı, baş dönmesi şeklinde olabilmektedir
Depresyon Türleri
Birçok türü bulunsa da en çok iki türü bulunmaktadır Bunlar klinik depresyon ve distimik bozukluktur
Klinik Depresyon ( Majör Depresif Bozukluk); en şiddetli olarak değerlendirilen türüdür Kilo artışı, odaklanmada ve düşünmede zorlanma, gibi belirtileri vardır
Atipik Özellikli Majör Depresif Bozukluk; duygu değişimi çevresel uyarılara karşı aşırı değişimler göstermektedir İştahtaki artış, reddedilmeye aşırı hassasiyet gibi belirtileri bulunmaktadır
Doğum Sonrası Depresyonu; hamilelik dönemi ve doğum sonrası dört haftalık dönemde karşılaşılan bir türdür Nedeni tam olarak bilinmese de aşırı ağlama, aşırı kaygı gibi belirtiler görülmektedir
Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu; çoğunlukla gençler ve kadınlarda görülen bir türdür
Melankolik Özellikli Majör Depresyon; kişinin daha öncenin zevk aldığı bir aktiviteden daha sonrasında zevk alamama durumudur Uykusuzluk, sabahları depresif hislerde artış, yaşanan iyi olaylara karşı tepkisizlik, daha önce zevk alınan aktivitelerden zevk alamama gibi belirtileri söz konusudur
Psikotik Özellikli Majör Depresif Bozukluk; bireyin kendisini değersiz olduğunu ve yaşamayı hak etmediğini ifade eden sesler duyduğunu dile getirebilmektedir
Katatonik Özellikli Majör Depresif Bozukluk; kaslardaki hareketsizlik, sebepsiz kas hareketliliği, hiç konuşmama, başkalarının söz ve hareketlerini tekrar etme gibi belirtilerin en az ikisinin görülmesi gerekmektedir
Distimik Bozukluk: Distimi; depresyonda hafif ancak kronik bir türüdür Belirtiler en az iki yıl iki yıl süreli olarak devam eder Özgüven düşüklüğü, günlük faaliyetlerde yapılması gereken işlerde ilgi de azalma
Minimum 2 hafta devam eden duygusal bir durum çökmelerini ifade etmektedir Bu durum karamsar bir hale ve zihnen kötü düşünme haline iter Vücutta bir ağırlık ve yavaşlama ortaya çıkar bu da içe kapanmaya neden olur Psikiyatrik bir rahatsızlık olmasının yanında ailesinde bu rahatsızlık bulunan kişilerde depresyon riski iki kat artmaktadır
Depresyonun Nedenleri
Beyinde yer alan seratonin ve noradrenalin isimli kimyasalların sinir hücreleri arasında yer alan sinaps adındaki boşluktaki miktarın azalması ile depresif durumların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır Söz konusu azalma kendiliğinden olabileceği gibi bazı durumlarda çeşitli tetikleyici unsurlar nedeni ile de ortaya çıkmaktadır Daha öncesinde yaşanmış olan travma kayıp, doğum süreci, kanser ve epilepsi gibi hastalıklar, menopoz süreci, üzüntü, kişinin hayatında devam eden sorunlar, düşük eğitim seviyesi yoksulluk gibi etkenler de depresyon tetikleyicisidir Yine ailesinde depresyon olan kişilerde bu ihtimal bulunmaktadır Bu da aslında kalıtsal bir durumun örneğidir Yine kadınlar da erkeklere göre daha fazla depresyon riskine sahiptir
Depresyon Belirtileri
Rahatsızlığın çeşitli belirtileri olsa da bunların listelenmesi gerekirse; ilgi ve isteklerde azalma, zevk alamama, kilo verme ve alışlarda düzensizlik, uykuda yaşanacak uykusuzluk ve fazla uyku problemi, hareketlerde yaşanacak yavaşlama, ağrı şikayetleri, yorgunluk ve bitkinlik gibi hisler, enerjisizlik, huzursuzluk, değersizlik, suçluluk hissi, odaklanamama, kararsızlık, kendine zarar verme düşüncesi gibi hisler belirtiler arasında yer almaktadır
Depresyon kimlerde görülür, kimler risk altındadır?
Erken yaşta yaşanacak olan ebeveyn kaybı, madde ve alkol tüketen bireyler, sosyo ekonomik seviyedeki düşüklük, işsizlik, cinsiyet farkı (kadınlarda iki kat daha fazla), daha önce bu rahatsızlığı geçiren bireyler, kişilik, stres, çeşitli ilaçlar, hormonal rahatsızlıklar gibi unsurları barındıran bireler daha fazla risk altındadır
Depresyon Kimlerde Görülebilir?
Bu oranlar cinsiyet ve yaş gruplarına göre kategorilere ayrılmaktadır Örneğin kadınlarda deprosyon görülme oranı %20 civarında iken erkeklerde bu oran %10’a düşmektedir Ergenlik döneminde ise görülme oranı %5 oranlarındadır Görülme yaş aralığı 20 – 50 yaş aralığındadır Yaşlı nüfusta da görülme oranı artsa da boşanan, ayrılan kişiler, işsiz ve sosyo ekonomik desteğin az olduğu bireylerde de görülmektedir Daha önce depresyon geçiren bireler, kronik depresyon ve depresyonun 60 yaş sonrasında geçirilmesi gibi durumlarda tekrar edilmesi riski bulunmaktadır
Sonbahar Depresyonu
Depresyonun en çok görüldüğü dönem olma özelliği göstermektedir Bu dönemde güneş ışınlarının azalması mutluluk hormonları salgılanmasının azalmasına, beyin kimyasında değişme ve depresyona neden olmaktadır Bu hastalığın belirtileri ise kişinin kendini boşlukta hissetmesine, enerji ve ilgisinde azalma, suçluluk hissinin uyanması, ağlamalarda artış, kişinin aktivitelerinde azalma, nedensiz kilo eğişimi, uyku problemi ve yorgunluk hissi gibi sorunlar kendini göstermeye başlar
Kış Depresyonu
Sonbahar depresyonu ile benzer belirtiler gösteren kış depresyonu kişinin kendini normal zamana göre daha mutsuz hissetmesi ile de dikkat çekebilmektedir
Depresyonun Tedavisi
İlk olarak kişi bir psikolog eşliğinde sorunun temel kaynağı bulunmalı ve bunun üzerine yoğunlaşmalıdır Aynı zamanda kişi çeşitli yollarla tedavi süreci de destekleyebilir Düzenli spor, mevcut kaygı ve stres en aza indirilmeye çalışılmalıdır Yeni bir çevre ile tanışılabilir Depresyon tedavisinde ilaç tedaisi de uygulanabilmektedir Ancak yan etkiler oluşturabilmektedir Bu etkiler ağız kuruluğu, görme bulanıklığı, kabızlık, kusma ve bulantı, ter, uyuşukluk, uyku problemi ve kilo artışı, karın ağrısı, baş dönmesi şeklinde olabilmektedir
Depresyon Türleri
Birçok türü bulunsa da en çok iki türü bulunmaktadır Bunlar klinik depresyon ve distimik bozukluktur
Klinik Depresyon ( Majör Depresif Bozukluk); en şiddetli olarak değerlendirilen türüdür Kilo artışı, odaklanmada ve düşünmede zorlanma, gibi belirtileri vardır
Atipik Özellikli Majör Depresif Bozukluk; duygu değişimi çevresel uyarılara karşı aşırı değişimler göstermektedir İştahtaki artış, reddedilmeye aşırı hassasiyet gibi belirtileri bulunmaktadır
Doğum Sonrası Depresyonu; hamilelik dönemi ve doğum sonrası dört haftalık dönemde karşılaşılan bir türdür Nedeni tam olarak bilinmese de aşırı ağlama, aşırı kaygı gibi belirtiler görülmektedir
Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu; çoğunlukla gençler ve kadınlarda görülen bir türdür
Melankolik Özellikli Majör Depresyon; kişinin daha öncenin zevk aldığı bir aktiviteden daha sonrasında zevk alamama durumudur Uykusuzluk, sabahları depresif hislerde artış, yaşanan iyi olaylara karşı tepkisizlik, daha önce zevk alınan aktivitelerden zevk alamama gibi belirtileri söz konusudur
Psikotik Özellikli Majör Depresif Bozukluk; bireyin kendisini değersiz olduğunu ve yaşamayı hak etmediğini ifade eden sesler duyduğunu dile getirebilmektedir
Katatonik Özellikli Majör Depresif Bozukluk; kaslardaki hareketsizlik, sebepsiz kas hareketliliği, hiç konuşmama, başkalarının söz ve hareketlerini tekrar etme gibi belirtilerin en az ikisinin görülmesi gerekmektedir
Distimik Bozukluk: Distimi; depresyonda hafif ancak kronik bir türüdür Belirtiler en az iki yıl iki yıl süreli olarak devam eder Özgüven düşüklüğü, günlük faaliyetlerde yapılması gereken işlerde ilgi de azalma