Son konular

Dilin Temel İşlevleri Hakkında Bilgi

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Dilin Temel İşlevleri Hakkında Bilgi
dilin işlevleri dilsel işlev dili etkili bir bicimde kullanmak dilbilimcilerin dilin işlevleri tanımı

Dilin işlevlerinin ne olduğu, başka bir anlatımla dilin gorduğu iş, uzun yıllar dil felsefecilerinin, dille uğraşan insanbilimcilerin ve dilbilimcilerin ilgisini cekmiştir; gunumuzde de bu ilginin yoğun bir bicimde surduğunu gormekteyiz Dilsel işlev konusu elbette, en başta, dilin niteliğiyle ilgili bir sorundur Dilin ne olduğu, neyi icerdiği, neyi simgelediği bilinmeden ne iş gorduğu anlaşılamaz Antik cağda dilin kokenine ilişkin duşuncelerin kaynağında da bu arayış vardır, ama bu arayışta dilin niteliği daha cok felsefe acısından irdelendiğinden, işlev konusu bir olcude golgede kalmış, daha doğrusu ortulu bir bicimde ele alınmıştır

PortRoyal dilbilgisi uzmanlarına gore dil ‘insanlara duşuncelerini başkalarına iletme olanağı vermek icin ’ yaratılmıştır Bu iletişimi sağlamak icin ‘soz duşuncenin bir imgesini oluşturmak durumundadır ’, bu bakımdan dilbilgisel yapılar duşunce yapılarını ornek alır (DucrotTodorov) Humboldt ise dilin yalnız bir iletişim aracı değil, dili kullananların ‘anlığının ve dunya goruşlerinin ’ bir anlatımı olduğunu one surer Humboldt ’a gore toplumsal yaşam dilin gelişmesi icin cok onemlidir ama tek etken ve dilin tek ereği değildir Bu bakımdan Humboldt ta dilin, ozde ‘duşuncenin simgelenmesi ’ olduğunu kabul eder

Dilin işlevlerine ilişkin ilk dizgesel duşunceyi Buhler ’de (1934) buluyoruz Buhler ’in sınıflaması soz ediminin icerdiği uc temel bileşenin cozumlenmesine dayanmaktadır: konuşucu, dinleyen ve sozcenin kullanıldığı durum (ya da bağlam) Sozcenin bu uc bileşenden birine ya da otekine ağırlık vermesine gore, sozcenin temel işlevi anlatımsal (expressive), seslenrneli (vocative) ya da betimseldir Ancak Lyons ’un belirttiği gibi Bukler ve onu izleyenler konu ile ilgili iki nokta uzerinde durmuşlardır Once yapı ile işlev arasında birebir bir ortuşme yoktur Başka bir deyişle, anlatımsal işlev yalnızca birinci kişi ozne bulunan sozcelere ozgu bir işlev değildir; bunun gibi, seslenme işlevi yalnızca ikinci kişi oznelerle yerine getirilmez Bundan da onemlisi tek işlevi olan sozceler cok azdır; sozcelerin coğu birden cok işlevi yerine getirir (Sozgelimi, ‘Biraz sonra geliyorum ’ sozcesi konuşana ilişkin bilgi verdiğinden anlatımsal olduğu olcude, dinleyene seslendiği icin de seslenme işlevini de icermektedir Ancak birincil olarak anlatımsaldır)

Buhler ’in ardından Prag dilbilim okulunun işlevselciliğe yeni boyutlar getirdiği kabul edilmektedir Burada işlevselcilik daha cok sesbilgisine ve dizisel oğelere dayanmakla birlikte, bu okulun uyelerinden Roman Jakobson ’un dilsel işlev konusundaki goruşleri gunumuzde aşılabilmiş değildir Biz de bu yazı da Jakobson‘un modeline bağlı kalarak dilsel işlev konusuna Turkceden orneklerle acıklık getirmek ve daha sonra bu modelden ayrılan goruşleri kısaca sunmak istiyoruz

Jakobson, Buhler ’in modelini değiştirip geliştirirken ‘herhangi bir dil olayındaki dilsel bildirim ediminde bulunan kurucu oğeleri ’ gozden gecirerek işe başlar Jakobson ’a gore dilsel bildirişimde altı temel oğe vardır : konuşucu, dinleyici, bağlam, bildiri, bağlantı ve duzgu İşte sozcenin bu altı oğeden birini odak noktası yapmasına gore dilsel bildirişimde altı işlevden soz edilebilir; bunlar sırasıyla duyusal, cağrısal, gondergesel, şiirsel, ilişkisel ve ustdilsel işlevlerdir Şoyle bir tablo cıkıyor ortaya :

Sozcenin oğeleri Dilsel işlev
konuşucu

dinleyici

bağlam

bildiri

bağlantı

duzgu
duyusal (anlatımsal)

cağrısal

gondergesel

şiirsel

ilişkisel

ustdilsel

Jakobson ’un duzeninde de bildirişim oğeleriyle işlevler arasında birebir ortuşme yoktur Dilsel işlev yine ağırlıklı olan oğeye dayanır Konuşucuda odaklanan ‘duyusal ’ ya da ‘anlatımsa ’ işlev, konuşucunun konu ya da durumla ilgili tavrını ortaya koyar Bu tavır en başta birinci kişi ozne kullanılarak anlatılabilir Sozgelimi, ‘gidiyorum ’ yerine ‘ben gidiyorum ’; ‘yapacağız ’ yerine ‘biz yapacağız ’ sozceleri konuşucuya ağırlık veren anlatımsal işlev gorunumleridir Jakobson ’un değindiği gibi bu işlev dolaysız bicimde unlemlerle anlatılır Yazık!, eyvah!, olmaz! gibi unlemler konuşucunun konu ile ilgili uzuntulerini dile getirirken; aferin!, aşkolsun!, ne guzel!, bravo! vb unlemler ovgu dolu bir tavrı ortaya koyarlar Kipleyici denilebilecek oğeler de konuşucunun durumunu acığa cıkarabilir Sozgelimi, bu kitabı okumalısınız sozcesi ile bu kitabı okusanız iyi olur sozcesi arasındaki ayrım birincisinin gereklilik kipi, ikincisinin ise bir salık verme kipini dile getirmiş olmasıdır; başka bir anlatımla konuşucu birinci sozcede bir zorunluluğu, kacınılmaz durumu anlatırken, dinleyene bir odevi anımsatmış olmakta, ikincisinde ise yalnızca bir dileğini acıklamakta, kesin bir tavn ortaya koymaktan kacınmaktadır Bunun gibi, ceşitli ezgileme, vurgu duzenleri, dilotesi (paralinguistic) davranışlar, sozcuk secimi, değişik dizisel ve dizimsel duzenlemeler duyusal (anlatımsal) işlevi belirlemede etken olabilir

Dinleyiciye ağırlık veren cağrı işlevi daha cok Ahmet!, kucuk!, oğlum!, gazeteci! gibi seslenme durumuyla ve dinle, koş, bakar mısınız?, cabuk gel gibi buyrum kipinde sozcelerle dile getirilir

Buhler ’in de uzerinde durduğu ucuncu işlev simgesel (Jakobson ’un deyişiyle gonderimsel) işlevdir Bu işlev bağlama, konuya, duzanlama ağırlık verir Her sozcenin temelde bir bilgi iletme, duygu, duşunce iletme amacına yonelik olduğu duşunulduğunde bu işlevin temel olduğu kabul edilebilir Kişilerden cok olguların değer taşıdığı bilim soyleminde, haber dilinde bu işlevin ağırlıklı olduğu soylenebilir Bu soylemlerde duz tumce ve edilgen yapıların yoğunluğu, bu işlevle dilbilgisi yapıları arasındaki bağlantıyı da gosterebilir,

Jakobson ’un Buhler modeline yaptığı katkılardan birisi, konuşucu ile dinleyici arasındaki iletişim kanalı uzerinde durarak ortaya attığı bağlantı ya da Malinowski ’nin deyişiyle ilişki işlevidir (phatic communion) Gercekten gundelik konuşmalarımızın coğu kişiler arasında iletişim kanalimn acık olup olmadığını araştırmaya yoneliktir Her gun kullandığımız basmakalıp sozcelerin coğu bu turdendir : Nasılsınız? Ne var ne yok? selam, gunaydın gibi acış sozceleri ya da goruşmek uzere, goruşuruz, hoşca kal turunden kapanış sozceleri iceriği nerdeyse tumuyle boş, ilişkiyi surdurmeyi amaclayan sozcelerdir (Bu nedenle toplumumuzda ve ldmi Batı toplumlarında suskunluk bir tur iletişim kopukluğu ya da iletişimde eksiklik olarak yorumlanır) Bu ilişki işlevini kurmada ingilizlerin hava durumundan soz etmeyi alışkanlık haline getirdikleri herkesce bilinen bir olgudur Turkcede ee anlat bakalım ya da daha teklifsiz kimi dil değişkelerinde ee daha daha ne var? gibi anlatanlar bu işlevin tipik gorunumleridir Bu işleve bir bakıma dilin toplumsal işlevi de denilebilir Kuşkusuz dil otesi oğeler de (bedensel devinimler, kaş goz devinimleri vb) bu işlevin sağlanmasında onemli yer tutarlar

Ote yandan iletişim salt bildiri uzerinde odaklanırsa, daha başka bir anlatımla, dilin sanatsal kullanımı ağırlık taşırsa, dil şiirsel işlevi yerine getiriyor demektir Once şiirsel işlevin salt şiire ozgu bir şey olmadığını belirlemek gerekir Kimi duzyazılarda da buluruz bu şiirsel niteliği Orneğin Ataturk ’un soylevinde “Turk Gencliğine Seslenmesi gonderimsel gucu yanında bu tur şiirsel işlevin arasua ağır bastığı bir metindir Y Kadri‘nin, N Atac ’m, S Faik ’in duzyazıları coğu zaman bu tur şiirselliklerle doludur Orn Sait Faik ’in “Hişt Hişt oykusundeki şu dizeler duzyazıda şiirselliğin yetkin orneklerindendir :

“Nereden gelirse gelsin, dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, bocekten, cicekten Gelsin de nereden gelirse gelsin…

Bir hişt! hişt! sesi gelmedi mi fena Geldikten sonra yaşasın cicekler, bocekler, insanlar… (75 s)

Y Kemal‘in, S Birsel ’in ve daha bircok cağdaş Turk yazarının duzyazılarında bu tur ozellikler buluyoruz Moliere ’in Mosyo Jourdain ’inin bilincinde olmadan duzyazı kullanması gibi, bircoklarımız zaman zaman ‘şiir gibi konuşan ’ kimselerden soz ederiz ; ustelik bilerek ya da bilmeyerek hepimiz bu kurala boyun eğeriz : Ahmet ’le Mehmet ya da Ali ile Veli deriz ama bunların tersini pek seyrek kullanırız; dilbilgisine aykırılık soz konusu olmadığı halde gidiş geliş bileti alırız, geliş gidiş bileti almayız; cantaya ‘defter kitaplarımızı yerleştirmekten ’ soz ederiz de ‘kitap defterleri yerleştirmeyiz ’ Ote yandan ‘ceşitli şiir turlerinin ozellikleri ana şiirsel işlev yanında oteki dilsel işlevlerin de değişik duzeylerde işin icine katıldığı anlamına gelir Ucuncu kişiye ağırlık veren destan turu şiir, geniş olcude dilin gonderimsel işlevini icerir; birinci kişiye yonelimli lirik şiir duyusal işlevle yakından bağıntılıdır; ikinci kişinin şiiri cağrı işlevi ile yukludur ve birinci kişinin ikinci kişiye ya da ikinci kişinin birinciye bağımlı olmasma gore ya yakarıştır ya da oğut ’

Jakobson ’un belirlediği son dilsel işlev duzguye, dilin kendisine donuk işlevdir; bilindiği gibi dili betimlemek icin de dil kullanmak zorundayız Başka bir anlatımla, dil dışı gercekleri anlatan konu dil ve dilden soz eden ustdil ayrımı soz konusu Burada onemli olan yalnızca mantıkcı ya da felsefecilerin kullandığı, tumuyle ozel bir yapıda, bicimlenmiş bir dizge değildir Gundelik dilde de sık sık ustdil işlevine başvururuz Sozgelimi ‘ustdil işlevi deyimi ile şunu anlatmak istiyorum ’ dediğimde ya da ‘sozlerimi anlıyor musunuz? ’ diye sorduğumda sozcelerim ustdil işlevine ağalık vermektedir Anadilini oğrenen cocuğa ‘keveriz değil, kereviz diyeceksin ’ dediğimizde, yabancı dil oğretiminde sozcuklerin anlamlarını, dilbilgisi yapılarının kullanımlarını acıkladığımızda başvurduğumuz işlev ustdil işlevidir; eğitimle en cok gelişen işlevdir bu ve ‘konuşma yitimi coğu kez ustdil işlevine ilişkin yetinin yitimi olarak ’ tanımlanmaktadır

Dil bir olasılıklar butunudur Bu olasılıkların irdelenmesi, yeni bakış acıları dil işlevlerine değişik bir yorum getirebilir Jakobson ’dan sonra da bu olasılıldar araştırılmıştır Bunlar arasmda Firth, Labov, E Tripp, Hymes ve Halliday ’in calışmaları anılmaya değer Bu yazıda bunların tumunu ele alma olanağımız yok; yalnızca Halliday ’in yaklaşımından kısaca soz etmenin yararlı olacağını duşunmekteyiz

Halliday cocuklarda dilsel işlev ve kullanım arasındaki ilişkileri araştırdıktan sonra, cocukluktaki yedi işlevin yetişkinlerde uc dilsel işleve indirgendiğini one surmektedir Ote yandan cocuklukta dilsel işlevle dil yapısı arasında yakın bir ilişki olduğu (işlevin bicimi buyuk olcude belirlediği) halde, yetişkinin dil dizgesi daha karmaşık ve cok yanlıdn Haliiday ’e gore, cocuğun buyuk olcude birbirinden bağımsız işlevleri, cocuğun toplumsallaşması ve olgunlaşması ilerledikce daha butunleşmiş uc temel işleve indirgenmektedir : duşunsel, kişilerarası ve metinsel işlev Duşunsel işlev yukarda sozu edilen gonderimsel işlevle ortuşebilir ama ondan daha geniş kapsamlıdır cunku kişinin tavrını, değer yargılarım, duygularını da kapsamaktadır Kişilerarası işlev, kişinin konuşma durumundaki rolunu, kişisel yukumluluklerini ve başkalarıyla etkileşimini anlatmaktadır Bu yonuyle kişinin toplumsal rolunu belirlemeye yarayan bir işlevdir Metinsel işlev ise, ‘soz eylemin yapılandırılması ile ilgilidir ’, dilbilgisine ve duruma uygun (dilbilgisel ve kabul edilir) tumcelerin secimini ve bunların tutarlı ve bağıntılı bir butun oluşturmasını icermektedir Bu uc işlevin butunleşmesi kulturel bağlamla (dilin olasılıklarıyla) durum bağlamının (gercekteki kullanımın) butunleşmesi anlamına gelmektedir

Halliday ’in incelemelerinden cıkan sonuc, cocuk dilinin daha pragmatik, daha acık secik işlevleri olmasına karşın bu işlevlerin yetişkin dilinde daha karmaşık, daha ortulu bir bicimde ortaya cıkmasıdır Acıkcası yapı ile işlev arasındaki bağıntı buyuk olcude dolaylı bir bağıntıdır; tek bir bicimin birden cok işlevi simgelemesi olanaklı olduğu gibi, değişik işlevler de tek bir bicimle anlatılabilmektedir Daha doğrusu bir sozcede birden cok işlev ic icedir ya da butunleşmiştir Sozgelimi, ‘Bugun okula gidemedim ’ gibi olağan bir sozce birinci kişinin okula gitme edimiyle ilgili bilgi vererek, duşunsel bir işlevi yerine getirirken, gitme işinin gercekleşmediğini belirtmede yeterlik kip belirtecini (ebil) kullanarak belirli bir tavrı ortaya koymakta, boylece Halliday ’in kişilerarası işlevini simgelemiş olmaktadır (Orn Bugun okula gitmedim sozcesini kullanan konuşucunun tutumu değişik bicimde yorumlanacaktır) Ote yandan sozcukler arasında dilbilgisel uyumun gercekleşmiş olması metinsel işlevin de yerine getirildiğini gostermektedir

Halliday ’in belirttiği gibi (48 s) 1970′li yıllarda toplumsal bir varlık olarak insana duyulan ilgi artmıştır Toplumsal insanın incelenmesi dilin incelenmesini varsayar Son yıllarda toplum dilbilimcilerin dilin işlevlerine ağırlık vermeleri bu eğilimi yansıtmaktadır Boylece bicimsel dil tipolojisi (yalmlayan, bukumlu, bitişken) yanında işlevsel bir dil tipolojisinden soz edilmeye başlanmıştır Bunun sonucu olcut dil, klasik dil, anadil, lehce, uluslararası dil gibi dil tipleri toplumdaki işlevsel niteliklerine gore belirlenebilmektedirler (Bell, 151 s) Orneğin olcut dil işlevsel yonden toplumun benimsediği normlara uyan, canlılık, tarihsellik ve belli olcude ozerkliği bulunan, buyuk olcude turdeş bir dil turu olarak tanımlanmaktadır

Searle ’in belirttiği gibi, ‘bir dili kullanmak belli bir sozeylemi gercekleştirmektir ’ Sozeylemin gercekleşmesi bir başka anlamda bir dilsel işlevin gercekleşmesidir İnsanın gereksinimleri ceşitlendikce, bilinci derinleştikce, dilden beklentileri de artacaktır İnsan dilinin ilk evrelerinde seslenme işleviyle gonderimsel işlevin ağırlıkta olduğu duşunulebilir Yazının gelişmesi ile metinsel işlevin onem kazanması ya da iletişim oluğunun ceşitlenmesiyle bildirinin değişik duzlemlerde sunulma olanaklarının ortaya cıkması dilsel işleve yeni boyutlar eklemiştir Bağlam bileşenlerinin daha acıkca belirlenmesi, insanlar arasındaki ilişki bicimlerinin değişmesi, tumce ustu birimlerin niteliklerinin anlaşılması, dilin işlevlerinin ceşitlenmesine ya da daha karmaşıklaşmasına yol acabilir

Kişi toplumda ceşitli roller ustlenir Bu rollerde iletişimde bulunurken sectiği iletişim kanalları (dildil otesi), soylem turu (diyalog, monolog), amac, ortam, konuşmaya katılanlar, konuşmanın iceriği, bicimi vb kişiyi değişik anlatım bicimleri secmeye goturur Bu nedenle hic kimse tek dilli kabul edilmemektedir Değişik toplumsal roller değişik işlevler yukler dile İnsanın cok boyutluluğu surdukce insan dilinin cok boyutluluğu, dilsel işlevin ceşitliliği de surecektir Bu işlevlerin ayırdında olduğumuz surece toplumda oynadığımız rollerin daha iyi bilincine varabilir, dili daha etkili bir bicimde kullanabiliriz
 

Similar threads

  • Soru
dilin işlevleri - dilsel işlev - dili etkili bir biçimde kullanmak - dilbilimcilerin dilin işlevleri tanımı Dilin işlevlerinin ne olduğu, başka bir anlatımla dilin gördüğü iş, uzun yıllar dil felsefecilerinin, dille uğraşan insanbilimcilerin ve dilbilimcilerin ilgisini çekmiştir; günümüzde de...
Cevaplar
0
Görüntüleme
26
  • Soru
Dilin İşlevleri, Dilin İşlevleri nelerdir, dilin işlevleri ile ilgili ornekler 1GONDERGESEL İŞLEV: Bir ileti dilin gondergeyi olduğu gibi ifade etmesi icin duzenlenerek oluşturulmuşsa dil gondergesel işlevde kullanılmıştır Bu başka bir ifadeyle dilin bilgi verme işlevidir Burada amac, gonderge...
Cevaplar
0
Görüntüleme
14
  • Soru
Dilin Işlevleri nedir Dilin Işlevleri hakkında bilgi Dilin Işlevleri Nelerdir? Dil Bilgisi'nde dilin işlevleri 6 tanedir. Bu işlevler şunlardır: Göndergesel işlevi yada Göndericilik İşlevi Heyecana bağlı işlev Alıcıyı Harekete geçirme işlevi Kanalı kontrol işlevi Dil ötesi (Üst dil) işlevi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
  • Soru
doğal diller - konuşulan diller - halk dilleri - yapay dil - yazı dili - konuşma dili İnsanlar tarafından konuşulan bir dil veya tarihi ve art zamanı bulunan bir dil olan işaret dili Linguistik çerçevesinde doğal dil olarak tanımlanır. Bilişimsel dilbilim içerisinde “doğal bir dilin”...
Cevaplar
0
Görüntüleme
14
  • Soru
Dilin İşlevleriyle İlgili Ornekler Veriniz Dilin İşlevleri İle İlgili aşağıda Ornekler verilmiştir Oncelikle Dilin Altı İşlevi vardır bunları kısaca ornekleriyle birlikte tanıyalım 1Gondergesel(Gonderici) İşlevi: Daha cok bilgi vermek maksadıyla yazılan metinlerde kullanılır Dilin, bilgiyi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
8
Üst Alt