Dinen Kurtaj Caizmi?
Din Ve Kurtaj Cocuk Aldırmak
Din Acısından Kurtaj
Kurtaj ve İslam: Dini acıdan kurtaj gunah mıdır? Anne karnındaki bebeğin ilk 40 gun icinde veya 120 gun icinde alınmasının gunah olmadığını iddia edenler vardır Peki kurtaj dinimiz İslam ve diğer İlahi dinler acısından gunah mıdır yoksa caiz midir? Buyrun bu soruların cevaplarını almak icin Dr Jale Şimşek ’in yazısına bakalım
Bilerek duşuk yapmak ve kurtaj gunah mıdır?
Sevgili okurlar, dollenme sonucu meydana gelen ceninin rahime yerleştikten sonra dış etki ve mudahalelerle duşurulmesi, insanlık tarihinin cok eski donemlerinden beri var olup, aynı zamanda din, ahlak ve hukukun onay vermeyip, onlemeye calıştığı bir davranış olmasına rağmen, toplumlarda guncelliğini daima koruyan bir olgu olmaya devam etmektedir
Gerek Yahudilik ’te, gerekse Hıristiyanlık ’ta ‘cocuk duşurme ’ buyuk gunah sayılıp yasaklanmıştır Olaya sebebiyet verenler, anne de olsa cinayet işlemekle itham edilerek, ciddi tepki ve cezalara maruz kalmıştır
İnsan hayatının korunmasını, İslam Dini temel ilkelerden biri olarak kabul etmekle beraber, insanın en şerefli varlık olup, saygınlığı ve dokunulmazlığının muhafazası konusunda da ısrarla durur İnsan hayatı ve yaşama hakkı, erkeğin spermi ile kadının yumurtasının birleşerek dollenmesi sonucu ceninin meydana geldiği andan itibaren başlamaktadır Artık bu safhadan itibaren yaşamak, Allah tarafından verilmiş temel bir hak olup, o andan itibaren hicbir kimsenin ki buna annebaba da dahil, verilen bu hakka mudahale etmesine izin verilmemiştir
Başlangıcta annebabanın cocuk sahibi olupolmamak noktasında iradeleriyle secme hakkı vardır Yani, cocuk yapmak istemediklerinde gebeliği onleyici tedbirleri almalarına dinen izin verilmiştir Ama korunmalarına rağmen gebelik meydana gelecek olsa, doğacak olan cocuğun yaşama hakkını elinden almaya hicbir kimsenin hakkı yoktur Cunku, insanın var olmasını isteyen, yaratan ve ona omrunu veren Yuce Allah ’ın kendisidir
Kur ’an ’da cocuk duşurme ile ilgili ozel bir hukum gorulmemekle birlikte, Hz Peygamber (sas), zamanında meydana gelen kasten cocuk duşurme olaylarını cinayet olarak adlandırıp bunu işleyen veya sebebiyet verenlerin maddi tazminat odemelerini emretmiştir Bu durum gosteriyor ki, ayetlerde gecen dini telkin ve emirler anne karnındaki cocuğun hayat hakkını guvence altına almayı da kapsamaktadır Bu itibarla İslam hukukunda, tıbbi ve dini bir zaruret bulunmadıkca anne karnındaki cocuğun duşurulmesi veya aldırılması (kurtaj) annebaba tarafından yapılmış ya da yaptırılmış olsa bile, olay cinayet (suc) olarak adlandırılıp haram sayılmıştır Cocuk duşurmenin dini hukmu genel ilke olarak boyle olmakla beraber, sperm ve yumurtanın hangi evreden itibaren cenin sayılacağı, dinen, hukuken koruma altına ne zaman alınacağı ve ceninin bulunduğu safhaya gore cocuk duşurmenin cezasında, gunahında bir farklılık olup olamayacağı İslam hukukcuları arasında tartışmalıdır
Kur ’anı Kerim, ceninin yaratılış evrelerinden Mu ’minUn SUresi 1214 ayetlerinde bahsetmekle beraber, bu evrelerin ruhun uflenişi ile bir ilgisinin olup olmadığının acıklamasını yapmamaktadır
Hz Muhammed (sas), bir hadisinde cenine 120 gunden sonra ruh ufleneceğinden bahsetmiştir (Buhari, “Bed ’u ’lhalk, 6) Ruhun uflenmesinin ilk kırk gunden sonra olduğuna işaret eden hadisler de bulunmaktadır (Muslim, “Kader, 2, 4; Musned, III, 397)
Kur ’anı Kerim ’in bu konudaki dolaylı ifadesi ve hadislerin ifade ettiği mana ve o manadan ne kastediliyorsa şuphesiz ki o maksat haktır ve gercektir Ayrıca o yıllarda tıbbi bilgiler ceninin yaratılışı ve safha safha gelişimini izah edemediği icin fakihlerin farklı olcu ve goruşlerle hukum vermelerine sebep olmuştur İclerinde bazı Hanefilerin de bulunduğu bir grup İslam hukukcusu 120 gun (4 ay) ’den onceki cocuk duşurmeyi (cocuk aldırma kurtaj), tam oluşmuş bir cocuk duşurme saymazken, bir gurup Maliki ve Hanbeli İslam hukukcuları da 40 gun (bir ay on gun) den onceki cocuk duşurmeyi, (cocuk aldırma kurtaj) tam oluşmuş bir cocuk duşurme saymazlar Bu goruşlerin toleranslı bir tavır sergilemeleri, ruhun uflenme safhasının kimilerine gore 40, kimilerine gore 120 gununden itibaren meydana geldiğini ve ceninin canlılığını buna bağlamalarındandır
Bugun bile mahiyetini bilmediğimiz ruhun uflenmesi meselesinin, ceninin canlılığı ile aynı şey olduğunu iddia etmek ve savunmak mumkun değildir Cunku, gunumuzde tıp ilmi ceninin dollenmeyi takiben başlı başına bir canlılık ve butunluk arz ettiğini, yaratılışının tamamlandığını, birkac haftadan itibaren vucut organlarının teşekkul ettiğini, hatta kalbin calıştığını, atışlarının da tespit edildiğini ortaya koymaktadır Bu bilgilerin ışığında, canlılık bakımından ceninin 120 gunun evveliyle sonrası arasında bir farklılık gostermediği ortaya cıkmaktadır Bu durumda ilk 120 gun icindeki bebeklerin duşurulmeleri veya kurtaj yoluyla alınmaları, dinen cinayet ve gunah olan cocuk duşurme fiilinin kapsamı dışında tutmak mumkun değildir Yani, gebeliğin ilk uc ay icinde sonlandırılması da cinayettir Nitekim İslam hukukcularının coğunluğu, cenin hangi safhada olursa olsun, duşurulmesini caiz gormezler Mezheplerde hakim olan goruş de bu yondedir İmam Gazali buna ornek olup, ceninin ilk safhasından itibaren duşurulmesinin caiz olmadığını, aksi takdirde cinayet işlenmiş olacağını ifade eder
Sonuc olarak; anne hamileliğinin ilk ayından itibaren canlı bir bebek taşımaktadır Bu bebek ona lutfen verilmiş bir emanettir Bebeğin, ana vucudunda gelişip buyumesine izin vermeli ve anne olmanın ulvi hazzını bedeniyle, ruhuyla yaşamayı başarmalıdır Bunu yaparken, daima kendisinin ve bebeğinin geleceği icin Yuce Allah ’ın yardımını, desteğini dualarında dilemelidir
Din Ve Kurtaj Cocuk Aldırmak
Din Acısından Kurtaj
Kurtaj ve İslam: Dini acıdan kurtaj gunah mıdır? Anne karnındaki bebeğin ilk 40 gun icinde veya 120 gun icinde alınmasının gunah olmadığını iddia edenler vardır Peki kurtaj dinimiz İslam ve diğer İlahi dinler acısından gunah mıdır yoksa caiz midir? Buyrun bu soruların cevaplarını almak icin Dr Jale Şimşek ’in yazısına bakalım
Bilerek duşuk yapmak ve kurtaj gunah mıdır?
Sevgili okurlar, dollenme sonucu meydana gelen ceninin rahime yerleştikten sonra dış etki ve mudahalelerle duşurulmesi, insanlık tarihinin cok eski donemlerinden beri var olup, aynı zamanda din, ahlak ve hukukun onay vermeyip, onlemeye calıştığı bir davranış olmasına rağmen, toplumlarda guncelliğini daima koruyan bir olgu olmaya devam etmektedir
Gerek Yahudilik ’te, gerekse Hıristiyanlık ’ta ‘cocuk duşurme ’ buyuk gunah sayılıp yasaklanmıştır Olaya sebebiyet verenler, anne de olsa cinayet işlemekle itham edilerek, ciddi tepki ve cezalara maruz kalmıştır
İnsan hayatının korunmasını, İslam Dini temel ilkelerden biri olarak kabul etmekle beraber, insanın en şerefli varlık olup, saygınlığı ve dokunulmazlığının muhafazası konusunda da ısrarla durur İnsan hayatı ve yaşama hakkı, erkeğin spermi ile kadının yumurtasının birleşerek dollenmesi sonucu ceninin meydana geldiği andan itibaren başlamaktadır Artık bu safhadan itibaren yaşamak, Allah tarafından verilmiş temel bir hak olup, o andan itibaren hicbir kimsenin ki buna annebaba da dahil, verilen bu hakka mudahale etmesine izin verilmemiştir
Başlangıcta annebabanın cocuk sahibi olupolmamak noktasında iradeleriyle secme hakkı vardır Yani, cocuk yapmak istemediklerinde gebeliği onleyici tedbirleri almalarına dinen izin verilmiştir Ama korunmalarına rağmen gebelik meydana gelecek olsa, doğacak olan cocuğun yaşama hakkını elinden almaya hicbir kimsenin hakkı yoktur Cunku, insanın var olmasını isteyen, yaratan ve ona omrunu veren Yuce Allah ’ın kendisidir
Kur ’an ’da cocuk duşurme ile ilgili ozel bir hukum gorulmemekle birlikte, Hz Peygamber (sas), zamanında meydana gelen kasten cocuk duşurme olaylarını cinayet olarak adlandırıp bunu işleyen veya sebebiyet verenlerin maddi tazminat odemelerini emretmiştir Bu durum gosteriyor ki, ayetlerde gecen dini telkin ve emirler anne karnındaki cocuğun hayat hakkını guvence altına almayı da kapsamaktadır Bu itibarla İslam hukukunda, tıbbi ve dini bir zaruret bulunmadıkca anne karnındaki cocuğun duşurulmesi veya aldırılması (kurtaj) annebaba tarafından yapılmış ya da yaptırılmış olsa bile, olay cinayet (suc) olarak adlandırılıp haram sayılmıştır Cocuk duşurmenin dini hukmu genel ilke olarak boyle olmakla beraber, sperm ve yumurtanın hangi evreden itibaren cenin sayılacağı, dinen, hukuken koruma altına ne zaman alınacağı ve ceninin bulunduğu safhaya gore cocuk duşurmenin cezasında, gunahında bir farklılık olup olamayacağı İslam hukukcuları arasında tartışmalıdır
Kur ’anı Kerim, ceninin yaratılış evrelerinden Mu ’minUn SUresi 1214 ayetlerinde bahsetmekle beraber, bu evrelerin ruhun uflenişi ile bir ilgisinin olup olmadığının acıklamasını yapmamaktadır
Hz Muhammed (sas), bir hadisinde cenine 120 gunden sonra ruh ufleneceğinden bahsetmiştir (Buhari, “Bed ’u ’lhalk, 6) Ruhun uflenmesinin ilk kırk gunden sonra olduğuna işaret eden hadisler de bulunmaktadır (Muslim, “Kader, 2, 4; Musned, III, 397)
Kur ’anı Kerim ’in bu konudaki dolaylı ifadesi ve hadislerin ifade ettiği mana ve o manadan ne kastediliyorsa şuphesiz ki o maksat haktır ve gercektir Ayrıca o yıllarda tıbbi bilgiler ceninin yaratılışı ve safha safha gelişimini izah edemediği icin fakihlerin farklı olcu ve goruşlerle hukum vermelerine sebep olmuştur İclerinde bazı Hanefilerin de bulunduğu bir grup İslam hukukcusu 120 gun (4 ay) ’den onceki cocuk duşurmeyi (cocuk aldırma kurtaj), tam oluşmuş bir cocuk duşurme saymazken, bir gurup Maliki ve Hanbeli İslam hukukcuları da 40 gun (bir ay on gun) den onceki cocuk duşurmeyi, (cocuk aldırma kurtaj) tam oluşmuş bir cocuk duşurme saymazlar Bu goruşlerin toleranslı bir tavır sergilemeleri, ruhun uflenme safhasının kimilerine gore 40, kimilerine gore 120 gununden itibaren meydana geldiğini ve ceninin canlılığını buna bağlamalarındandır
Bugun bile mahiyetini bilmediğimiz ruhun uflenmesi meselesinin, ceninin canlılığı ile aynı şey olduğunu iddia etmek ve savunmak mumkun değildir Cunku, gunumuzde tıp ilmi ceninin dollenmeyi takiben başlı başına bir canlılık ve butunluk arz ettiğini, yaratılışının tamamlandığını, birkac haftadan itibaren vucut organlarının teşekkul ettiğini, hatta kalbin calıştığını, atışlarının da tespit edildiğini ortaya koymaktadır Bu bilgilerin ışığında, canlılık bakımından ceninin 120 gunun evveliyle sonrası arasında bir farklılık gostermediği ortaya cıkmaktadır Bu durumda ilk 120 gun icindeki bebeklerin duşurulmeleri veya kurtaj yoluyla alınmaları, dinen cinayet ve gunah olan cocuk duşurme fiilinin kapsamı dışında tutmak mumkun değildir Yani, gebeliğin ilk uc ay icinde sonlandırılması da cinayettir Nitekim İslam hukukcularının coğunluğu, cenin hangi safhada olursa olsun, duşurulmesini caiz gormezler Mezheplerde hakim olan goruş de bu yondedir İmam Gazali buna ornek olup, ceninin ilk safhasından itibaren duşurulmesinin caiz olmadığını, aksi takdirde cinayet işlenmiş olacağını ifade eder
Sonuc olarak; anne hamileliğinin ilk ayından itibaren canlı bir bebek taşımaktadır Bu bebek ona lutfen verilmiş bir emanettir Bebeğin, ana vucudunda gelişip buyumesine izin vermeli ve anne olmanın ulvi hazzını bedeniyle, ruhuyla yaşamayı başarmalıdır Bunu yaparken, daima kendisinin ve bebeğinin geleceği icin Yuce Allah ’ın yardımını, desteğini dualarında dilemelidir