Dişçi korkusu çocuk ve yetişkinlerde sıklıkla görülen bir durumdur ve Dentofobi olarak adlandırılmaktadır. Diş hekimi korkusu kişilerin ağız sağlığını ne şekilde etkiler? Diş hekimi korkusu nasıl geçer?
Dişçi korkusu çocuk ve yetişkinlerde sıklıkla görülen bir durumdur ve Dentofobi olarak adlandırılmaktadır. Bu fobiye genellikle bazı unsurlar yol açmaktadır. Hasta tedavi sırasında daha önceden kötü bir tecrübe yaşamış olması travmatik sonuçlar doğurabilmektedir. Diş hekiminin de tavrı önemli bir etkendir. Diş hekiminin yaklaşımı büyük önem arz etmektedir. Diş Hekiminin hastayı sakinleştirici yaklaşımıyla korku en az seviyeye indirilmektedir. Dentofobinin bir başka nedeni de çevresel faktörlerdir. Küçük Çocukların büyükleri tarafından diş doktoru ile korkutulması, çevrenin olumsuz tecrübelerini hastaya bilinçsiz olarak aktarması var olan korkuların daha da yükselmesine neden olmaktadır.
Diş Hekimi Korkusu Kişilerin Ağız Sağlığını Ne Şekilde Etkiler?
Diş hekimi korkusu nedeniyle diş hekimine gitmeyen kişiler ağız ve diş sağlığında ortaya çıkan sorunların bazı hastalıkların da habercisi olabildiğinin farkında değillerdir. Ağız ve dişler insan sağlığı için bir nevi alarm merkezidir. Diş fırçalama tekniği, fırça seçimi, macun seçimi gibi insanlar tarafından önemsenmeyen fakat ağız kokusu, beslenme, çiğneme problemleri, gülme, tat alma, uyku ve konuşma gibi işlevleri olumsuz etkilemektedir. Ve bunların sonucu olarak sosyal hayatlarında zayıflama, özgüven kaybı ile anksiyete ve depresyon gibi psikososyal durumlar yaşanmasına sebep olmaktadır.
Diş Hekimi Korkusu Nasıl Geçer?
Hastalar kendilerini rahatlatan, kendilerini güvende hissettiren, ilgili bir diş hekimini tercih etmelidir.
Tedavi başlamadan önce hastalar mutlaka dişçi korkusu yaşadıklarını özellikle korkulan unsurun ne olduğunun diş hekimlerine söylemelidir. Bu diş hekiminin hastayı rahatlatmasını kolaylaştırır.
Hastalar dış hekiminden tedaviye başlamadan önce uygulanacak işlemleri adım adım anlatmasını isteyebilir. Uygulanacak her işlemin hasta tarafından biliniyor olması çoğu zaman korkunun azalmasını hatta tamamen ortadan kalkmasını sağlayabiliyor. Bu yüzden muayene ya da tedavi süreci hasta bakımından gayet konforlu bir süreç eşliğinde tamamlanıyor.
Hastanın ihtiyaç duyması halinde pek çok diş tedavisinde ara verilebiliyor. Dolayısıyla diş hekiminizle görüşebilir ve ihtiyaç duymanız halinde işaret ederek diş hekiminin tedaviye ara vermesini talep edebilirsiniz.
Derin nefes alıp vermek, sakin kalmaya çalışmak stresten ve gerginlikten uzaklaşmanızı sağlayabilir.
Günün stresi ve yoğunluğu birikmeden önce Randevunuzu olabildiğince sabah saatlerinde almaya çalışmanızda fayda olacaktır. Bu sayede daha sakin olduğunuz bir dönemde tedavinizin yapılmasını sağlamış olacaksınız.
Eğer kalp çarpıntısı, solunum sıkıntısı yaşayacak düzeyde bir fobiye sahipseniz diş hekiminizin de bir sakınca görmemesi halinde doktorunuzun reçete ettiği bir sakinleştirici ilaç alabilirsiniz.
Birçok sayıda tedavi uygulanması gerekiyorsa Uzun süreli tedavilerin sona bırakılması, öncelikle en kısa süreli olan tedavinin yapılması çok daha doğru olur.
Diş hekiminize sormak istediğiniz tüm soruları sormakta tereddüt etmeyin, yapılacak işlemler hakkında bilgi sahibi olmak sizi rahat hissettirecektir.
Hastaların düzenli olarak diş kontrollerine gitmesi onların dişçi korkusu probleminden daha kolay kurtulduğu da gözlemlenmektedir.
Eskiden, çocukluk dönemlerinde duyduğunuz ağrılı diş tedavileri artık çok geçmişte kaldı. Artık hiçbir tedavi sırasında hastanın şiddetli ağrı yaşaması mümkün olmuyor, müdahale edilen bölge uyuşturuluyor ve hasta böylelikle hiçbir acı, ağrı, sızı, kramp hissetmeden tedavi süreci tamamlanmış oluyor.
Diş hekimliğinde kullanılan teknolojiler ve uygulanan tedavi yöntemlerin tümü hastanın konforunun artırma üzerine olduğunu belirtebiliriz.
Tedavi sonrasında Diş hekiminiz tarafından reçete edilen ağrı kesici ilaçlar, yaşanabilecek ağrılarla ilgili endişeyi ortadan kaldırmakta, yaşanabilecek ağrının kontrol altına alınmasını sağlayabilmektedir.
Dişçi korkusu çocuk ve yetişkinlerde sıklıkla görülen bir durumdur ve Dentofobi olarak adlandırılmaktadır. Bu fobiye genellikle bazı unsurlar yol açmaktadır. Hasta tedavi sırasında daha önceden kötü bir tecrübe yaşamış olması travmatik sonuçlar doğurabilmektedir. Diş hekiminin de tavrı önemli bir etkendir. Diş hekiminin yaklaşımı büyük önem arz etmektedir. Diş Hekiminin hastayı sakinleştirici yaklaşımıyla korku en az seviyeye indirilmektedir. Dentofobinin bir başka nedeni de çevresel faktörlerdir. Küçük Çocukların büyükleri tarafından diş doktoru ile korkutulması, çevrenin olumsuz tecrübelerini hastaya bilinçsiz olarak aktarması var olan korkuların daha da yükselmesine neden olmaktadır.
Diş Hekimi Korkusu Kişilerin Ağız Sağlığını Ne Şekilde Etkiler?
Diş hekimi korkusu nedeniyle diş hekimine gitmeyen kişiler ağız ve diş sağlığında ortaya çıkan sorunların bazı hastalıkların da habercisi olabildiğinin farkında değillerdir. Ağız ve dişler insan sağlığı için bir nevi alarm merkezidir. Diş fırçalama tekniği, fırça seçimi, macun seçimi gibi insanlar tarafından önemsenmeyen fakat ağız kokusu, beslenme, çiğneme problemleri, gülme, tat alma, uyku ve konuşma gibi işlevleri olumsuz etkilemektedir. Ve bunların sonucu olarak sosyal hayatlarında zayıflama, özgüven kaybı ile anksiyete ve depresyon gibi psikososyal durumlar yaşanmasına sebep olmaktadır.
Diş Hekimi Korkusu Nasıl Geçer?
Hastalar kendilerini rahatlatan, kendilerini güvende hissettiren, ilgili bir diş hekimini tercih etmelidir.
Tedavi başlamadan önce hastalar mutlaka dişçi korkusu yaşadıklarını özellikle korkulan unsurun ne olduğunun diş hekimlerine söylemelidir. Bu diş hekiminin hastayı rahatlatmasını kolaylaştırır.
Hastalar dış hekiminden tedaviye başlamadan önce uygulanacak işlemleri adım adım anlatmasını isteyebilir. Uygulanacak her işlemin hasta tarafından biliniyor olması çoğu zaman korkunun azalmasını hatta tamamen ortadan kalkmasını sağlayabiliyor. Bu yüzden muayene ya da tedavi süreci hasta bakımından gayet konforlu bir süreç eşliğinde tamamlanıyor.
Hastanın ihtiyaç duyması halinde pek çok diş tedavisinde ara verilebiliyor. Dolayısıyla diş hekiminizle görüşebilir ve ihtiyaç duymanız halinde işaret ederek diş hekiminin tedaviye ara vermesini talep edebilirsiniz.
Derin nefes alıp vermek, sakin kalmaya çalışmak stresten ve gerginlikten uzaklaşmanızı sağlayabilir.
Günün stresi ve yoğunluğu birikmeden önce Randevunuzu olabildiğince sabah saatlerinde almaya çalışmanızda fayda olacaktır. Bu sayede daha sakin olduğunuz bir dönemde tedavinizin yapılmasını sağlamış olacaksınız.
Eğer kalp çarpıntısı, solunum sıkıntısı yaşayacak düzeyde bir fobiye sahipseniz diş hekiminizin de bir sakınca görmemesi halinde doktorunuzun reçete ettiği bir sakinleştirici ilaç alabilirsiniz.
Birçok sayıda tedavi uygulanması gerekiyorsa Uzun süreli tedavilerin sona bırakılması, öncelikle en kısa süreli olan tedavinin yapılması çok daha doğru olur.
Diş hekiminize sormak istediğiniz tüm soruları sormakta tereddüt etmeyin, yapılacak işlemler hakkında bilgi sahibi olmak sizi rahat hissettirecektir.
Hastaların düzenli olarak diş kontrollerine gitmesi onların dişçi korkusu probleminden daha kolay kurtulduğu da gözlemlenmektedir.
Eskiden, çocukluk dönemlerinde duyduğunuz ağrılı diş tedavileri artık çok geçmişte kaldı. Artık hiçbir tedavi sırasında hastanın şiddetli ağrı yaşaması mümkün olmuyor, müdahale edilen bölge uyuşturuluyor ve hasta böylelikle hiçbir acı, ağrı, sızı, kramp hissetmeden tedavi süreci tamamlanmış oluyor.
Diş hekimliğinde kullanılan teknolojiler ve uygulanan tedavi yöntemlerin tümü hastanın konforunun artırma üzerine olduğunu belirtebiliriz.
Tedavi sonrasında Diş hekiminiz tarafından reçete edilen ağrı kesici ilaçlar, yaşanabilecek ağrılarla ilgili endişeyi ortadan kaldırmakta, yaşanabilecek ağrının kontrol altına alınmasını sağlayabilmektedir.
