DİŞ TABIBI KORKUSU Bu metnin başlığını okuduğunuzda bile kalbiniz atmaya, karnınıza ağrılar girmeye başlıyorsa bu yazı tam size nazaran. Boğaz da güya bir yumru varmış hissi veren; lakin çürük bir dişin ya da eksik olan dişin oluşturduğu rahatsızlıkla günler geçirmenize neden olan DİŞ DOKTORU KORKUSU aslında asılsız bir endişe. Nasıl mı? Zira günümüz kaidelerinde bu endişenin olmasını gerektirmeyecek halde diş tedavileri yapılmaktadır. Dişhekimliğin de teknoloji çok gelişti.
Artık “ diş tabibi korkusunun” nedenlerini ve bu endişenin nasıl topluluğa yerleştiğini inceleyelim.
KAYGI DOĞAL BİR HISTIR:
İnsan tabiatında endişe duygusu vardır ve doğal bir dürtüdür. Dehşet, ömrümüzü sürdürebilmekte bizlere yardımcı olur. Şayet korkmasaydık, mütemadi daima olarak sonu zahir olmayan riskler alırdık. Bu nedenle inançlı yerlerimiz vardır. Vücudumuzun 50 cm ötesine kadar olan inançlı ortamımızdır.
Bu ortamımız mahrem yerimizdir. Buradan içeriye yalnızca eşimiz,ebebeynimiz, evladımız ve yakınlarımızın girmesi bizi rahatsız etmez. Bu nedenle asansöre bindiğimizde asansörün dibine yanaşıp aşağıya bakarız yani kendimizi kapatırız.
Diş doktorlarının çalıştıkları alan ise işte bu 50 cm’nin içidir. Yani mahrem sahamıza girerler. Münhasıran diş tabibi korkusu ağır olan kimselere tavsiyem muayeneden evvel doktorunuzla yüzyüze sohbet etmeniz.
Evlatlara gelince… Onlarda şimdi endişe hissinin oluşmadığı parklarda, bahçelerde rahat rahat köpeklere, kedilere saldırdıkları devir diş doktoru kaygıları yoktur. Onlara bu endişeyi “anne pederleri ve duydukları bed deneyimler”le edinirler.
Bu nedenle daha şimdi diş doktoru ile tanışmamış evladınıza bu kaygıyı yerleştirmemek için evladınıza diş tabibini sevdirin.
YAŞANILAN BERBAT DENEYİMLER:
Diş doktoru kaygısının yerleşmesine en büyük neden ise istenilmeyen bir deneyimdir. Küçükken geçirilmiş can acıtıcı bir diş doktoru yahut ebeveyn ile gidilen bir diş doktoru ziyareti de ebeveynin yaşadığı beğenilmeyen deneyimdir. Bazen de çocukken “dişçiye götürürüm” üzere tehditler bilinçaltımıza diş tabibi beğenilmeyen bir şey, mütalaası oluşturur. Bu tip hastalara telkinde bulunulsa bile bazen müdahale için “hipnoz, sedasyon “ üzere usuller kullanmak gerekebilir.
DİŞ DOKTORU ENDIŞENIZI YENMEK İÇİN KENDİNİZE YARDIMCI OLABİLİRSİNİZ
Kaygınız hakkında doktorunuzla kesinlikle konuşun. Neden korkuyorsunuz? İğneden mi aletlerden mi, bunu açık açık tabir edin. Bazen hastalar boğazına su kaçacağından bile korkabiliyorlar.
Konuşmanız sırasında sorununuzun nedeni açığa çıkabilir ve tahlil yolu bulabilirsiniz.
Diş tabibine gitmeden evvel gerilim noktanıza masaj yapın. Göğüs kemiğinizin tam ortasına işaret parmağınızla dairesel hareketle masaj yapın ya da elinizle yumruk yapıp halk arasında “döş” dediğimiz noktaya vurun.
DİAFRAM NEFESİ ALIN: Endişe halinde ciğerimizin üst kısmından süratli hızlı ,kısa kısa nefes alırız. Bunun mekanına diaframınızı bir balon üzere yeterlice doldurup, biraz bekleyip sonra nefesinizi tutun.. Tıpkı bebekler üzere bu nefes bizim hayatımızın başlangıcında aldığımız nefestir. Mahsusen diş doktoru koltuğuna oturmadan evvel bunu 5-6 dakika yapın. Dik durun.
ŞİFALI BİTKİLER: Diş doktoruna gitmeden evvel papatya çayı, ıhlamur, tarçın, rezene üzere sakinleştirici bitki çaylarından bir karışım içebilirsiniz.
Kendinize olumlu telkinlerde bulunun. Lakin bu telkinlerde asla olumsuzluk kullanmayın. Korkmayacağım, korkmayacağım dedikçe korkarsınız. Bu nedenle “her şey yolunda” “her şey kontrolümde” demek daha mantıklı olacaktır.
Vücudunuzu ve zihninizi denetim altına alabilirsiniz. Tıpkı yüzlerce iğnenin üzerine yatan hint aczi üzere. Birçok hengam çarpma ve düşme ile çok daha çokça canımızın acıdığı oluyor. Bu nedenle dehşet yüzünden ertelenmiş diş tedavilerinden ötürü gece uyutmayan diş ağrıları çeken o kadar çok insan var ki. Anestezik solüsyonların dişi külliyen uyuşturup hiçbirşey hissetmeden yapılan diş tedavisinin sonucu birçok hastadan duyulan kelam “bu muymuş?” olur. Bu nedenle diş tedavinizi daha dişlerinizde küçük çürükler varken velev onlar oluşmadan koruyucularla başlayın.
Unutmayın, Türkiye’de diş hekimliği epeyce ileri ve her diş doktoru sizin canınızı yakmadan diş tedavinizi yapacak salahiyet ve yetenektedir.
Artık “ diş tabibi korkusunun” nedenlerini ve bu endişenin nasıl topluluğa yerleştiğini inceleyelim.
KAYGI DOĞAL BİR HISTIR:
İnsan tabiatında endişe duygusu vardır ve doğal bir dürtüdür. Dehşet, ömrümüzü sürdürebilmekte bizlere yardımcı olur. Şayet korkmasaydık, mütemadi daima olarak sonu zahir olmayan riskler alırdık. Bu nedenle inançlı yerlerimiz vardır. Vücudumuzun 50 cm ötesine kadar olan inançlı ortamımızdır.
Bu ortamımız mahrem yerimizdir. Buradan içeriye yalnızca eşimiz,ebebeynimiz, evladımız ve yakınlarımızın girmesi bizi rahatsız etmez. Bu nedenle asansöre bindiğimizde asansörün dibine yanaşıp aşağıya bakarız yani kendimizi kapatırız.
Diş doktorlarının çalıştıkları alan ise işte bu 50 cm’nin içidir. Yani mahrem sahamıza girerler. Münhasıran diş tabibi korkusu ağır olan kimselere tavsiyem muayeneden evvel doktorunuzla yüzyüze sohbet etmeniz.
Evlatlara gelince… Onlarda şimdi endişe hissinin oluşmadığı parklarda, bahçelerde rahat rahat köpeklere, kedilere saldırdıkları devir diş doktoru kaygıları yoktur. Onlara bu endişeyi “anne pederleri ve duydukları bed deneyimler”le edinirler.
Bu nedenle daha şimdi diş doktoru ile tanışmamış evladınıza bu kaygıyı yerleştirmemek için evladınıza diş tabibini sevdirin.
YAŞANILAN BERBAT DENEYİMLER:
Diş doktoru kaygısının yerleşmesine en büyük neden ise istenilmeyen bir deneyimdir. Küçükken geçirilmiş can acıtıcı bir diş doktoru yahut ebeveyn ile gidilen bir diş doktoru ziyareti de ebeveynin yaşadığı beğenilmeyen deneyimdir. Bazen de çocukken “dişçiye götürürüm” üzere tehditler bilinçaltımıza diş tabibi beğenilmeyen bir şey, mütalaası oluşturur. Bu tip hastalara telkinde bulunulsa bile bazen müdahale için “hipnoz, sedasyon “ üzere usuller kullanmak gerekebilir.
DİŞ DOKTORU ENDIŞENIZI YENMEK İÇİN KENDİNİZE YARDIMCI OLABİLİRSİNİZ
Kaygınız hakkında doktorunuzla kesinlikle konuşun. Neden korkuyorsunuz? İğneden mi aletlerden mi, bunu açık açık tabir edin. Bazen hastalar boğazına su kaçacağından bile korkabiliyorlar.
Konuşmanız sırasında sorununuzun nedeni açığa çıkabilir ve tahlil yolu bulabilirsiniz.
Diş tabibine gitmeden evvel gerilim noktanıza masaj yapın. Göğüs kemiğinizin tam ortasına işaret parmağınızla dairesel hareketle masaj yapın ya da elinizle yumruk yapıp halk arasında “döş” dediğimiz noktaya vurun.
DİAFRAM NEFESİ ALIN: Endişe halinde ciğerimizin üst kısmından süratli hızlı ,kısa kısa nefes alırız. Bunun mekanına diaframınızı bir balon üzere yeterlice doldurup, biraz bekleyip sonra nefesinizi tutun.. Tıpkı bebekler üzere bu nefes bizim hayatımızın başlangıcında aldığımız nefestir. Mahsusen diş doktoru koltuğuna oturmadan evvel bunu 5-6 dakika yapın. Dik durun.
ŞİFALI BİTKİLER: Diş doktoruna gitmeden evvel papatya çayı, ıhlamur, tarçın, rezene üzere sakinleştirici bitki çaylarından bir karışım içebilirsiniz.
Kendinize olumlu telkinlerde bulunun. Lakin bu telkinlerde asla olumsuzluk kullanmayın. Korkmayacağım, korkmayacağım dedikçe korkarsınız. Bu nedenle “her şey yolunda” “her şey kontrolümde” demek daha mantıklı olacaktır.
Vücudunuzu ve zihninizi denetim altına alabilirsiniz. Tıpkı yüzlerce iğnenin üzerine yatan hint aczi üzere. Birçok hengam çarpma ve düşme ile çok daha çokça canımızın acıdığı oluyor. Bu nedenle dehşet yüzünden ertelenmiş diş tedavilerinden ötürü gece uyutmayan diş ağrıları çeken o kadar çok insan var ki. Anestezik solüsyonların dişi külliyen uyuşturup hiçbirşey hissetmeden yapılan diş tedavisinin sonucu birçok hastadan duyulan kelam “bu muymuş?” olur. Bu nedenle diş tedavinizi daha dişlerinizde küçük çürükler varken velev onlar oluşmadan koruyucularla başlayın.
Unutmayın, Türkiye’de diş hekimliği epeyce ileri ve her diş doktoru sizin canınızı yakmadan diş tedavinizi yapacak salahiyet ve yetenektedir.