Son konular

Diyabet

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Gebelikle birlikte vücudun enerji ihtiyacı artmaktadır . Gebelik hormonları östrojen , progesteron , kortizon ve süt hormonları etkisiyle annenin şeker metabolizmasında önemli rol alan insülin hormonuna duyarlılık azalır. Böylece anne adayında kullanılması kısıtlanan şeker molekülleri (glikoz) bebeğe geçerek bebeğin büyüme ve gelişmesinde kullanılır.

Gebelikte anne adayının kan şekeri normalde düşük düzeyde seyreder , Sağlıklı bireylerde gebelik hormonları etkisi ile gelişen insülin direnci vucuttaki depoların kullanımı ile desteklenir ve kan şekeri yükselmeden bebeğin ihtiyacı olan glikoz temin edilir , Ailesel şeker hastalığı varlığı , ileri anne yaşı ve obezite gibi bazı risk faktörleri varlığında ise anne adayının kan glikoz seviyeleri yükselme eğilimine girer. Kanda yükselen glikoz seviyesi bebeğe geçerek bebeğin insülin hormonu salınımına neden olur . Bebekte artan insülin hormonu bebekte büyüme hormonu etkisi yaparak bebek gelişiminde sorunlar yaratabilir. Bunlar kan şekeri yüksekliği derecesine göre bebeklerde kalp anomalileri, su fazlalığı ; anne adaylarında ise açıklanamayan düşükler , erken doğum, iri bebek zor doğum veya ölü doğum yapma gibi riskleri getirmektedir.

Gebelikte diyabet görülme sıklığı ırka göre değişmekle beraber % 5-10 arasındadır . Gebelikte iki çeşit diyabet hastalığı vardır. Pregestasyonel diyabet ( gebelik öncesi var olan) ve gestasyonel diyabet (gebelikle ortaya çıkan )

Biri gebelik öncesinde zaten var olan bilinen diyabet hastalığı , diğeri gebeliğin 20. haftası sonrası ortaya çıkan gebelik diyabeti dir . Gebelik öncesi diyabet hastalığı mevcutsa riskler daha fazladır , anne adayı bebeğin uygun sağlık ve gelişimini sağlamak amacıyla gebe kalmadan en az 3 ay öncesinden sıkı bir kontrole alınmalıdır , gebelik öncesi ağızdan alınan ilaçlar gebelikle birlikte kesilerek , bunların yerine insülin başlanması uygundur.

Gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkan diyabet ise çoğunlukla daha selim karakterlidir. Gestasyonel Diyabet olarak isimlendirilen bu tablo, gebelik bitiminde genellikle düzelir. Sıklıkla ailesinde diyabet öyküsü bulunan kişiler , 30 yaşın üzerinde, fazla kilolu gebeler gestasyonel diyabet açısından risk taşırlar.

Gebelikte anne adaylarının ideal açlık kan şekeri düzeyi 65-90mg/dl, tokluk kan şekeri düzeyi ise 120-130 mg/dl dir. Diyabetin türüne ve anne adayının kan şekeri kontrolüne göre değişken glikoz ölçümleri yapılmaktadır . Bu ölçümler günde birçok defa bakılan parmak ucu kan şeker ölçümleri gibi sık veya haftalık açlık -tokluk kan şekeri bakılması gibi daha seyrek kontroller şeklinde olabilmektedir .

Gestasyonel diyabetli hastalarda diyet ile kan şekeri kontrolü sağlanabiliyorsa, tedaviye diyete uyum kontrolleri ile devam edilir. Bol lifli , yeşillikli gıda tüketimi , karbonhidrat ve hamur işi - şekerli gıdadan kaçınarak protein ağırlıklı diyet tüketimi önerilir. Düzenli tempolu yürüyüş ya da hafif sporlardan yüzme veya plates yapılabilir. Diyet düzenlemesi ve fiziksel aktivite ile kan şeker kontrolü ideal düzeyde olmayan anne adaylarında vakit geçirilmeden insülin tedavisine başlanmalıdır.

Gebelik boyunca toplam kilo alımı 10-13 kg'ı aşmamalıdır. Anne adayının normalden fazla kilo alımı gebelikte diyabet hastalığı riskini artırmakla beraber , bunun yanı sıra tansiyon yükselmesi riskini de beraberinde getirmektedir.

Gebelikte ilk başvuruda açlık kan şekeri değerlendirmesi yapılmaktadır ,bu test önceden şeker hastalığı olduğunu bilmeyen birinci gruptaki hastaları yakalayabilmek açısından önemlidir. Açlık kan şekeri (AKŞ) 126 mg/dl'nin üzerinde veya tokluk zamanında bakılan kan şekeri 200 mg/dl'nin üzerinde olan hastalar diyabet olarak kabul edilmelidirler. Bu hastalarda kanda son üç aylık kan şekerini gösterir HbA1c testi , kan şeker yüksekliğinin süresi hakkında bilgi verebilir.

Anne adayında herhangi bir risk faktörü yoksa ideal zamanı 24-28 haftalar olan şeker yükleme testleri ile gestasyoenel diyabet tanısı konabilir. İleri anne yaşı , obezitesi , önceki gebeliklerde diyabet öyküsü olan anne adaylarında ise şeker yükleme testinin gebelik başında yapılması önerilmektedir.

Diyabetik gebeye tercihen 38. haftadan itibaren doğum yaptırılabilir. Süre 40 haftayı aşarsa veya bebek tahmini kilosu 4000 gr üzerinde olduğu durumlarda doğum tercihen sezeryanla yaptırılmaktadır.

Diyabet anne adaylarında ileri yaş , göz , sinir sistemi yada böbrek fonksiyonları gibi organ bozuklukları olan kontrolsüz hastalarda yüksek risk getirir. Kontrolsüz diyabeti olan hastalarda anne sağlığını olumsuz etkiyebileceğinden gebelik devamına izin verilmeyebilir.
 

Similar threads

  • Soru
Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı): insülin sekresyonu, insülin etkisi veya bu faktörlerin her ikisinde de bir defekt olması sonucu ortaya çıkan, yüksek kan şekeri düzeyi ile seyreden, ilerleyici bir metabolik hastalıktır. Gestasyonel diyabetus Mellitus (gebelik şekeri): gebelik ile başlayan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
20
  • Soru
Gebelikten önce anne adayının şekeri olmasa bile, gebelikte vücudun besinlere verdiği insülin yanıtı bozulabildiğinden kan şeker seviyeleri yükselebilir. Bu da annede gebelik şekeri olduğunun göstergesidir. Anne adayında gebelik şekeri olup olmadığını kontrol etmek için şeker ve su ile yapılan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
19
  • Soru
Diabetes mellitus anne ve fetusun metabolizmasını etkileyen bir hastalık olması nedeniyle ana-çocuk sağlığı ve bu dönemden sorumlu sağlık ekibi için önemle üzerinde durulan bir konudur. Diyabet, kadınlarda %6-10 ve tüm gebeliklerde %2-4 oranında görülmektedir. Diyabet ve gebelik ilişkisi üç...
Cevaplar
0
Görüntüleme
17
  • Soru
Hamilelik süresince anne adayları pek çok rahatsızlığa yakalanma riskine sahipler Bunlardan biri de şeker hastalığı (diyabet) Şeker hastalığı hamileliğe bağlı ortaya çıkabileceği gibi, anne adayının hamilelikten önce de diyabet rahatsızlığı Hamilelik süresince anne adayları pek çok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
  • Soru
Diyabet nedir? Diyabet, vücudunuzunda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Sonuç olarak kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani...
Cevaplar
0
Görüntüleme
9
Üst Alt