Diyabetli Hastaların Korkulu Rüyası: Hipoglisemi

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Hipoglisemi (düşük kan şekeri) nedir?
Diyabetli hastalar için genellikle kan şekerinin 50 mg/dl altına düşmesi hipoglisemi olarak kabul edilmektedir. Ancak bir çok hastada kan şekeri 50 mg/dl altına düşmeden de şikayet ve bulgular başlamaktadır. Bu nedenle diyabet ile uğraşan birçok kuruluş düşük kan şekeri sınırını 70 mg/dl olarak kabul etmektedir.

Hipogliseminin belirtileri nelerdir?
veya
Hastalar hipoglisemiye girdiğini nasıl anlar?
Hipogliseminin şiddeti hafif, orta ve ağır olabilir. Hipogliseminin şiddetine göre klinik bulgular farklılık gösterebilir.

Hafif şiddette hipoglisemi bulguları;

Açlık hissi,

ellerde titreme,

soğuk terleme,

dudakta ve dilde karıncalanma,

solukluk,

bulantı,

konsantrasyon güçlüğü
Orta şiddetteki hipoglisemi bulguları;

Baş ağrısı,

baş dönmesi,

görme bulanıklığı,

uyuşukluk ,

konuşma güçlüğü,

taşikardi (Kalp atım hızının artması),

huzursuzluk,
Ağır şiddetteki hipoglisemi bulguları;

bilinç kaybı,

konvülsiyonlardır.



Diyabetli hastalarda hipoglisemiye neden olan nedir?
Diyabetli hastada hipogliseminin en sık nedeni, gereğinden fazla veya uygun-suz kan şekeri düşürücü ilaç veya insülin kullanmaktır. Diğer en sık yapılan yanlışlardan bir tanesi de ana veya ara öğünün atlanmasıdır. Öğünde gereğinden daha düşük miktarda karbonhidrat tüketilmesi de hipoglisemiye neden olur. Aşırı egzersiz ve egzersiz öncesi kan şekerini kontrol etmemek de nedenler arasında sayılabilir. Bunun dışında diyabetik hastalarda alkol tüketimi, ilaçları zamanında kullanmamak, aşırı soğukta kalmak veya soğuk bir ortamdan aniden aşırı sıcak ortama geçilmesi (sauna, hamam vb), insülin enjeksiyonlarının uygunsuz yerlere yapılması, mide boşalma zamanının uzaması gibi faktörlerde hipoglisemiye yol açabilir.

Hipoglisemi tehlikeli midir, hastaya zararları nelerdir?
Ağır hipoglisemiler nöbet, koma gibi hayatı tehdit edici bulgular ile seyrederler. Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda sık tekrarlayan hipoglisemilerin bilişsel fonksiyonları olumsuz etkilediği bilinmektedir. Erişkinlerde özellikle ciddi hipoglisemiler, enfarktüs veya inme gibi hayatı tehdit edici olayların meydana gelmesini tetikleyebilir. Ayrıca hipoglisemi belirtilerini yaşayan hastalar, olayın tekrar etmemesi amacıyla, tedavilerini aksatmakta veya ilaç dozunu düşürmekte, bu da uzun dönemde diyabet hastalığının seyrinin kötüleşmesine neden olmaktadır.

Gece görülen hipoglisemi (nokturnal hipoglisemi) neden önemlidir?
Gece uykuda görülen hipoglisemiler çoğunlukla fark edilemez. Diyabetli hastalar uyandıklarında baş ağrısı, aşırı yorgun uyanmak, yastığın terden ıslanması gibi bulgulardan, gece hipoglisemi yaşadıklarını fark ederler. Noktürnal hipoglisemi yaşayan hastalar, ertesi gün aşırı yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğü çekerler. Bu hastalar, hipoglisemi bulgularını fark ederek önlem alamadıkları için hipoglisemi şiddetli olabilir. Uyku esnasında nöbet, bilinç kaybı ve hatta ölüm gerçekleşebilir.

Hipoglisemi sadece diyabetli hastalarda ortaya çıkan bir durum mudur? Sağlıklı bireylerde de hipoglisemi görülür mü?
Hipoglisemi sıklıkla diyabetik hastalarda görülse de bazı durumlarda diğer bireylerde de rastlanabilir. Bu durumun en sık sebebi, kullanılan bazı ilaçlardır. Bunun dışında böbrek, karaciğer ve pankreas hastalıklarında da hipoglisemi görülebilir. Hipoglisemiye neden olan bir diğer neden de, özellikle aç karnına alkol kullanımıdır. Mide operasyonu geçiren kişilerde de hipoglisemi görülebilir.




Hipogliseminin bireylerin sosyal yaşamı üzerindeki etkileri nelerdir?
Hipoglisemi belirtilerini yaşamak, birey için oldukça ürkütücü bir deneyimdir. Özellikle ağır hipoglisemiler nöbet ve bilinç kaybına yol açabilir. Bu deneyim başlı başına psikolojik bir travmadır. Kişi bu olumsuz deneyim ve hipoglisemi korkusu nedeniyle daha sık yemeye ve ilaç dozlarını değiştirmeye çalışır. Bu nedenle kilo almaya ve hastalığın kontrolünü kaybetmeye başlar. Ayrıca sık geçirilen hipoglisemik ataklar özellikle yaşlı hastalarda bilinçsel aktiviteleri olumsuz etkiler ve bireyin entelektüel kapasitesini sınırlar.

Hipoglisemi önlenebilir mi?
Diyabetik hastalarda hipoglisemiyi önlemek tedavinin en önemli parçalarından bir tanesidir. Özellikle çocuklar, yaşlı hastalar, kalp veya beyin hastalıkları bulunan diyabetik bireylerde bu daha da önem kazanmaktadır. Burada hasta için en önemli husus hipogliseminin erken belirtilerini tanımak ve ağır hipoglisemi oluşmadan gerekli önlemleri alabilmektir. Hastanın diyetine uyması, ana ve ara öğünlerini atlamaması da çok önemlidir. Egzersiz hipoglisemiyi önlemek için yararlıdır, ancak zamansız (uzun süre açlık sonrası, vb) ve aşırı egzersizin de hipoglisemiyi tetikleyebileceği akılda tutulmalıdır. Kan şekerinin düzenli ölçülmesi ve sonuçların diyabet ekibiyle paylaşılması da hipoglisemi riskini azaltır. Ayrıca aşırı kafeinli içecek ve alkol tüketilmemesi de önemlidir.

Hipogliseminin önlenmesinde diyabet ekibine düşen görev ise bu konularda hastanın eğitilmesi ve bilinçlendirilmesidir. Ayrıca hekimler, her hasta için bireysel olarak, hipoglisemi riski en düşük diyabet tedavi rejimini seçmek zorundadırlar.

Hipoglisemi nasıl tedavi edilir?
Planlanan ana öğünler veya ara öğünlerden 15-30 dakika öncesinden hafif hipoglisemi oluşmuşsa, vakit geçirmeden planlanan öğün yenilmelidir.

Ara bir zamanda oluşan hipoglisemide, hastanın bilinci açık ve yutabiliyorsa 15-20 gr glukoz ağız yoluyla alınır (tercihen 3-4 glukoz tablet/jel, 4-5 kesme şeker veya 150-200 ml meyve suyu ya da limonata). Bu esnada çikolata gibi yağ içerikli ürünler kullanılmamalıdır. Hasta daha sonra en geç 1 saat içinde 15-20 gr karbonhidrat içeren bir öğünü almalıdır. Bilinci kapalı hastalarda ise sıvı tedavisi uygulanmalıdır. Özellikle tip 1 diyabetli hastalarda ağır hipoglisemi durumunda, hasta yakınları tarafından kas içine uygulanabilen 1 mg glukagon hayat kurtarıcı olabilir. Bu nedenle hasta yakınlarının bu konuda eğitilmesi önemlidir.

10.Sık hipoglisemik atak yaşayan diyabet hastaları için ne tavsiye edersiniz?

Hastaya düşen en önemli görev diyetine uyması ve öğün atlamamasıdır. Ayrıca kan şekerlerini düzenli ölçmesi ve hipoglisemi oluşan zamanları saptayarak, bunları kendisini izleyen sağlık ekibiyle paylaşması gerekir. Hastadan, hipoglisemiyi tanımak ve önlemek için gereken bilgi düzeyine ulaşmış olması ve bu konuda eğitim almış olması beklenmektedir. Ayrıca hipoglisemi riski yüksek hastaların yakınlarına, glukagon injeksiyonunun nasıl yapılacağı öğretilmelidir.
 
Üst Alt