Diz ağrısında erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. A. Murat Kalender, kilo fazlalığının bu hastalığın daha şiddetli seyretmesine sebep olduğunu belirtti.
Her yaşta olabilmesine rağmen spor aktivitelerinin artması ile genç ergenlikte ağrısı artmaya başlar. Bu yaşlarda özellikle spor aktivite düzeyi artınca şikayetler artış gösterir. 10-14 yaşlarında büyüme ağrısı dediğimiz dizin ön kısmında ağrı olabilir. Bazen doğumsal bazı durumlar nedeni ile diz içinde ağrı izlenebilir. Biraz ileri yaşlarda(15-25) genelde dizin spor esnasında menüsküs veya çapraz bağlarda yaralanma nedeni ile ağrı izlenir. Bazen kıkırdak yaralanması da ağrıya sebep olabilir. 40’lı yaşlardan sonra diz ağrısı bayanlarda daha sık izlenmeye başlar. Diz büküp oturmak veya diz üzeri çöküp çalışmak diz ağrısına zemin hazırlar. Bazen erken yaşlarda diz içinde kireçlenme izlenebilir. Bunun sebebi ihmal edilmiş menüsküs yaralanması veya kıkırdak hasarı olabilir.
Hiçbir yaşta diz menüsküs yırtığı ihmal edilmemeli
Cerrahi tedavi önerilen hastalar ameliyattan korktuğu için ihmal edebilir. Ancak bu dizin erken yaşta kireçlenmesine ve ilerde ağır ameliyatlarla tedavi edilen durumlara neden olabilir. Orta ve ileri yaşlarda özellikle 50 yaş sonrası diz ağrısının en sık sebebi halk arasında kireçlenme olarak bilinen diz eklemi iltihabıdır. Dizde kireçlenme genelde hastalar tarafından hafife alınır ve tedavisi geciktirilir. Bizim toplumumuzda doktor tavsiyelerinden ziyade komşu ve söylenti ile bitkisel ve sıhhi olmayan yöntemler ile şifa aranır. Ameliyattan korkan hastalar daha çok bitkisel tedavilere yönlenirler. Her türlü gecikme eklem içi kıkırdak yapısının bozulmasına neden olur maalesef kıkırdak yapısı bozulunca kendi kendini tamir etme şansı çok düşüktür. Nihai sonuç dizin tüm ekleminin kireçlenmesi ve diz hareketlerinin çok şiddetli ağrılı olmasına sebep olur.
Erken tanı ve tedavi diz sağlığı için önemliydi
Uygun zamanda uygun tedavi uygulandığında sonuçlar genelde tatmin edicidir. Ancak sosyal yapımız tedavinin belirlenmesinde doktor tavsiyelerinin yerine konu komşu tavsiyeleri ile daha çok şekil almaktadır. Bu nedenle cerrahi tedavi maalesef hastalar tarafından korku ile karşılanmakta ve gecikmeye neden olmaktadır. Ağrılı diz insanların hareketlerinin azalmasına, erken kemik erimesine sebep olmakta. Kilo alımı ve diz hareket açıklığının azalmasına neden olmaktadır.
Ayrıca ağrı nedeni ile gece uykusunun bozulmasına sebep olur. Gelişmiş toplumlarda çok sık uygulanan diz cerrahi tedavi yöntemleri ülkemizde maalesef daha az yapılabilmektedir. Ameliyat korkusu çoğu zaman tedavinin gecikmesine sebep olur.
Kilo fazlalığı bu hastalığın daha şiddetli seyretmesine sebep olur. Diz ağrısı olan hastalara kilo vermesi rutin olarak önerilir. Ancak ağrı nedeni ile hareket edemeyen hastalarımızda kilo vermek imkansız hale geçer. Özet olarak diz ağrısı olan hastalara güvendikleri uzman doktor tarafından uygun görülen tedavinin zamanında yapılmasını, kilo fazlalığı var ise zayıflamasını tavsiye ederim.
Her yaşta olabilmesine rağmen spor aktivitelerinin artması ile genç ergenlikte ağrısı artmaya başlar. Bu yaşlarda özellikle spor aktivite düzeyi artınca şikayetler artış gösterir. 10-14 yaşlarında büyüme ağrısı dediğimiz dizin ön kısmında ağrı olabilir. Bazen doğumsal bazı durumlar nedeni ile diz içinde ağrı izlenebilir. Biraz ileri yaşlarda(15-25) genelde dizin spor esnasında menüsküs veya çapraz bağlarda yaralanma nedeni ile ağrı izlenir. Bazen kıkırdak yaralanması da ağrıya sebep olabilir. 40’lı yaşlardan sonra diz ağrısı bayanlarda daha sık izlenmeye başlar. Diz büküp oturmak veya diz üzeri çöküp çalışmak diz ağrısına zemin hazırlar. Bazen erken yaşlarda diz içinde kireçlenme izlenebilir. Bunun sebebi ihmal edilmiş menüsküs yaralanması veya kıkırdak hasarı olabilir.
Hiçbir yaşta diz menüsküs yırtığı ihmal edilmemeli
Cerrahi tedavi önerilen hastalar ameliyattan korktuğu için ihmal edebilir. Ancak bu dizin erken yaşta kireçlenmesine ve ilerde ağır ameliyatlarla tedavi edilen durumlara neden olabilir. Orta ve ileri yaşlarda özellikle 50 yaş sonrası diz ağrısının en sık sebebi halk arasında kireçlenme olarak bilinen diz eklemi iltihabıdır. Dizde kireçlenme genelde hastalar tarafından hafife alınır ve tedavisi geciktirilir. Bizim toplumumuzda doktor tavsiyelerinden ziyade komşu ve söylenti ile bitkisel ve sıhhi olmayan yöntemler ile şifa aranır. Ameliyattan korkan hastalar daha çok bitkisel tedavilere yönlenirler. Her türlü gecikme eklem içi kıkırdak yapısının bozulmasına neden olur maalesef kıkırdak yapısı bozulunca kendi kendini tamir etme şansı çok düşüktür. Nihai sonuç dizin tüm ekleminin kireçlenmesi ve diz hareketlerinin çok şiddetli ağrılı olmasına sebep olur.
Erken tanı ve tedavi diz sağlığı için önemliydi
Uygun zamanda uygun tedavi uygulandığında sonuçlar genelde tatmin edicidir. Ancak sosyal yapımız tedavinin belirlenmesinde doktor tavsiyelerinin yerine konu komşu tavsiyeleri ile daha çok şekil almaktadır. Bu nedenle cerrahi tedavi maalesef hastalar tarafından korku ile karşılanmakta ve gecikmeye neden olmaktadır. Ağrılı diz insanların hareketlerinin azalmasına, erken kemik erimesine sebep olmakta. Kilo alımı ve diz hareket açıklığının azalmasına neden olmaktadır.
Ayrıca ağrı nedeni ile gece uykusunun bozulmasına sebep olur. Gelişmiş toplumlarda çok sık uygulanan diz cerrahi tedavi yöntemleri ülkemizde maalesef daha az yapılabilmektedir. Ameliyat korkusu çoğu zaman tedavinin gecikmesine sebep olur.
Kilo fazlalığı bu hastalığın daha şiddetli seyretmesine sebep olur. Diz ağrısı olan hastalara kilo vermesi rutin olarak önerilir. Ancak ağrı nedeni ile hareket edemeyen hastalarımızda kilo vermek imkansız hale geçer. Özet olarak diz ağrısı olan hastalara güvendikleri uzman doktor tarafından uygun görülen tedavinin zamanında yapılmasını, kilo fazlalığı var ise zayıflamasını tavsiye ederim.