Diz Kireçlenmesi Nedir?
Diz kireçlenmesi, dizin eklem kıkırdağının yaşa ve çevresel faktörlere bağlı olarak yıpranması sonucu eklemde meydana gelen bozulma ve yıpranmadır.
Bu yıpranma ve bozulma sonucunda eklemde kıkırdak etrafında yeni lakin sıhhatsiz kemikleşmeler oluşur. Bu yeni oluşan kemikleşmelere osteofit denir.
Kireçlenmede nadiren de olsa iltihap da görülebilmektedir. İltihaplı devirlerde diz ekleminde şişlik, ödem olur, ağrı şiddetlenir.
Diz Kireçlenmesi Kimlerde olur?
Kireçlenmenin oluşumunda en değerli faktör yaştır. Yaşa bağlı olarak kireçlenme mümkünlüğü artmaktadır. Buna birincil kireçlenme denir. Eklem kırıkları, travma ve uzun müddetli zorlanmalara bağlı gelişen kireçlenmeye ise ikincil kireçlenme denir. Obezite ile diz kireçlenmesi arasındaki bağ kanıtlanmıştır.
Diz Kireçlenmesinin Belirtileri Nelerdir?
Diz kireçlenmesinin en değerli belirtisi diz ağrısıdır. Diz ağrısı hareketle, oturduğunuz konumdan kalkarken artış gösterir. Bir öteki kireçlenme belirtisi
mahsusen sabahları olan eklem sertliğidir. Eklem sertliği ya da eklem katılığı umumiyetle yarım saati geçmez, hareket ettkiçe azalır. Tutukluk ve sertlik 2 saati bulursa iltihaplı eklem romatizmasından şüphelenmek gerekir.Kireçlenme, şayet ilerlerse eklemde hareket kısıtlılığına neden olabilmektedir. Bu da önemli yürüme güçlüğüne neden olabilmektedir.
Diz kireçlenmesi Nasıl Teşhis Edilir?
Diz kireçlenmesi röntgenle basitçe teşhis edilebilir. Kireçlenme dışında menisküs, ön çapraz bağ üzere patolojiler düşünülüyorsa MR çektrimek yararlı olacaktır.
Son yıllardaki çalışmalarda kireçlenmenin birtakım devirlerinde dizde iltihabın olduğunun kanıtlanmasından ötürü dizin ultason ile muayene edilemesini gerekli kılmaktadır. Kliniğimizde diz ağrısı olan her hastayı ultrasonogarfi ile de muayene ediyoruz. Bu muayene ile şayet dizde iltihap, likit artışı, bursit üzere patolojiler varsa acilen o anda ultrason eşliğinde yaptığımız enjeksiyon ile tedavi ediyoruz.
Diz Kireçlenmesi Tedavisi
Diz kireçlenmesinin tedavisinde tek bir formülden bahsetmek mümkün değildir. Hastanın yaşına ve aktivitesine nazaran karar verilmelidir. Yaşı 75 üstünde olan, ileri noktada kireçlenme ve eklemde ileri noktada kısıtlanması olan, ameliyat düşünülmeyen bir hastada diz kireçlenmesinin tedavisinde ağrı ve iltihabın denetimi ehil olabilmektedir. Bunun için de diz içine iltihap giderici ilaç enjeksiyonları daha mantıklı bir seçenek olacaktır.
Daha genç hastalarda, örneğin 60-75 yaş arası olanlarda durum biraz daha karmaşıktır. Bu yaş kümesindeki hastalar esas tedavi edilemsi gereken lakin karar vermenin de güç olduğu hasta kümesidir. Zira kireçlenme besbelli ise bu hastalara birçok cerrah tarafından ameliyat önerilebilmektedir ve hastaların başı çoklukla karışıktır. Kliniğimde bu türlü durumudaki hastalarımızla birlikte bir gaye belirliyoruz. Yaklaşık 1 yıllık bir tedavi süreci öneriyoruz. Bu 1 yıllık süreçte nelerin yapılması gerekiyor? Kilo verme, elverişli doz ve vadede antiromatizmal ilaçlar, diz içine kıkırdak iğnesi ya da PRP tedavisi, iltihap var ise kortizon iğnesi kineziotape, fizik tedavi ya da kaplıca tedavisi ve egzersiz. Yeniden bu küme hastalarda kilo denetimi kıymet arzetmektedir. Çünkü yaklaşık 5 kilo vermek bile diz ağrısının önemli nispette azalmasını sağlamaktadır. Bu bir yıllık müddet ahir hastanın ağrısı güzelce azalmış ya da yokolmuş, hareket kabiliyeti bariz artış göstermiş ise ameliyat olmamamsını, anlaşılan aralıklar ile bu tedavilerin tekrarını öneriyoruz. Yok şayet bir yıllık tüm bu tedavilere karşın hastanın ağrıları geçmiyorsa, hareket kısıtlılığı devam ediyorsa o vakit ameliyat öneriyoruz.
Özetle diz kireçlenmesi, yüzde yüz olmasa da değerli orantıda tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Sağlıklı günler dilerim.
Uzm. Dr. Ahmet SÜMEN
Diz kireçlenmesi, dizin eklem kıkırdağının yaşa ve çevresel faktörlere bağlı olarak yıpranması sonucu eklemde meydana gelen bozulma ve yıpranmadır.
Bu yıpranma ve bozulma sonucunda eklemde kıkırdak etrafında yeni lakin sıhhatsiz kemikleşmeler oluşur. Bu yeni oluşan kemikleşmelere osteofit denir.
Kireçlenmede nadiren de olsa iltihap da görülebilmektedir. İltihaplı devirlerde diz ekleminde şişlik, ödem olur, ağrı şiddetlenir.
Diz Kireçlenmesi Kimlerde olur?
Kireçlenmenin oluşumunda en değerli faktör yaştır. Yaşa bağlı olarak kireçlenme mümkünlüğü artmaktadır. Buna birincil kireçlenme denir. Eklem kırıkları, travma ve uzun müddetli zorlanmalara bağlı gelişen kireçlenmeye ise ikincil kireçlenme denir. Obezite ile diz kireçlenmesi arasındaki bağ kanıtlanmıştır.
Diz Kireçlenmesinin Belirtileri Nelerdir?
Diz kireçlenmesinin en değerli belirtisi diz ağrısıdır. Diz ağrısı hareketle, oturduğunuz konumdan kalkarken artış gösterir. Bir öteki kireçlenme belirtisi
mahsusen sabahları olan eklem sertliğidir. Eklem sertliği ya da eklem katılığı umumiyetle yarım saati geçmez, hareket ettkiçe azalır. Tutukluk ve sertlik 2 saati bulursa iltihaplı eklem romatizmasından şüphelenmek gerekir.Kireçlenme, şayet ilerlerse eklemde hareket kısıtlılığına neden olabilmektedir. Bu da önemli yürüme güçlüğüne neden olabilmektedir.
Diz kireçlenmesi Nasıl Teşhis Edilir?
Diz kireçlenmesi röntgenle basitçe teşhis edilebilir. Kireçlenme dışında menisküs, ön çapraz bağ üzere patolojiler düşünülüyorsa MR çektrimek yararlı olacaktır.
Son yıllardaki çalışmalarda kireçlenmenin birtakım devirlerinde dizde iltihabın olduğunun kanıtlanmasından ötürü dizin ultason ile muayene edilemesini gerekli kılmaktadır. Kliniğimizde diz ağrısı olan her hastayı ultrasonogarfi ile de muayene ediyoruz. Bu muayene ile şayet dizde iltihap, likit artışı, bursit üzere patolojiler varsa acilen o anda ultrason eşliğinde yaptığımız enjeksiyon ile tedavi ediyoruz.
Diz Kireçlenmesi Tedavisi
Diz kireçlenmesinin tedavisinde tek bir formülden bahsetmek mümkün değildir. Hastanın yaşına ve aktivitesine nazaran karar verilmelidir. Yaşı 75 üstünde olan, ileri noktada kireçlenme ve eklemde ileri noktada kısıtlanması olan, ameliyat düşünülmeyen bir hastada diz kireçlenmesinin tedavisinde ağrı ve iltihabın denetimi ehil olabilmektedir. Bunun için de diz içine iltihap giderici ilaç enjeksiyonları daha mantıklı bir seçenek olacaktır.
Daha genç hastalarda, örneğin 60-75 yaş arası olanlarda durum biraz daha karmaşıktır. Bu yaş kümesindeki hastalar esas tedavi edilemsi gereken lakin karar vermenin de güç olduğu hasta kümesidir. Zira kireçlenme besbelli ise bu hastalara birçok cerrah tarafından ameliyat önerilebilmektedir ve hastaların başı çoklukla karışıktır. Kliniğimde bu türlü durumudaki hastalarımızla birlikte bir gaye belirliyoruz. Yaklaşık 1 yıllık bir tedavi süreci öneriyoruz. Bu 1 yıllık süreçte nelerin yapılması gerekiyor? Kilo verme, elverişli doz ve vadede antiromatizmal ilaçlar, diz içine kıkırdak iğnesi ya da PRP tedavisi, iltihap var ise kortizon iğnesi kineziotape, fizik tedavi ya da kaplıca tedavisi ve egzersiz. Yeniden bu küme hastalarda kilo denetimi kıymet arzetmektedir. Çünkü yaklaşık 5 kilo vermek bile diz ağrısının önemli nispette azalmasını sağlamaktadır. Bu bir yıllık müddet ahir hastanın ağrısı güzelce azalmış ya da yokolmuş, hareket kabiliyeti bariz artış göstermiş ise ameliyat olmamamsını, anlaşılan aralıklar ile bu tedavilerin tekrarını öneriyoruz. Yok şayet bir yıllık tüm bu tedavilere karşın hastanın ağrıları geçmiyorsa, hareket kısıtlılığı devam ediyorsa o vakit ameliyat öneriyoruz.
Özetle diz kireçlenmesi, yüzde yüz olmasa da değerli orantıda tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Sağlıklı günler dilerim.
Uzm. Dr. Ahmet SÜMEN
