doğadaki elektirik donuşumunun teknolojideki etkileri

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
doğadaki elektirik donuşumunun teknolojideki etkileri

Son 25 yıl icinde gelişen cevre bilinci teknolojik gelişmelerin kacınılmaz bir sonucudur Gelişen teknoloji sadece cevrenin kirliliği uzerinde potansiyel bir tehlike değildir aynı zamanda gelişen teknoloji, olcme sistemlerinin de daha hassaslaşmasını ve etkitesir arasındaki ilişkilerin detayları ile aydınlatılmasına da yardımcı olmaktadır Diğer bir ifade ile yaşadığımız ortamda herhangi bir yabancı maddenin var olup olmamasının olculmesinden ote, cok daha hassas olcumler gerektiren birim zamandaki değişim oranları da ancak gelişen teknoloji sayesinde gercekleştirilebilmektedirTemel prensip olarak doğada her aktivitenin cevreyi etkilediği kabul edilmekle birlikte bu etkilenmenin zararları bakış acısına gore değişmektedir Doğayı canlıları ve yaşam koşullarını değiştirmeyen etkilerin en azından zararsız olduğu kabul edilmektedir Buna karşı olarak geliştirilen bir başka goruş ise; etkilenme oranının zaten doğal ortamda mevcut olan değişim sınırları icerisinde kaldığı surece doğal ortam tarafından kabul edilebilir veya izole edilebilir olacağıdır Bu tartışmayı nukleer santral ile ilgili tartışma zeminine taşırsak ;Doğal ortamda mevcut olan radyoaktivite;Hava şartlarına bağlı olarak ( alcak basınc alanlarında havadaki radyoaktivitenin azalması veya yuksek basınc şartlarında doğal radyoaktivitenin artması gibi), Coğrafi bolgeye bağlı olarak ( dağlık bolgeler, kıyı bolgeleri, toprak yapısı gibi) Konut cinslerine gore ( toprak, betonarme,tahta yapılar gibi) Kozmik ışınlamaya gore değişmektedirAyrıca insanlar yaptıkları aktiviteler ve aldıkları bazı tıbbi tedaviler sonucunda da bir miktar radyoaktif ışınlamaya maruz kalmaktadır Şayet nukleer santrallardan zaman ve mekana gore cıkan atıklar cevreyi ve cevrede bu atıkların doğal olarak mevcut değişim bandı icinde kalıyor ise, cevrenin ve bu cevrede yaşayan canlıların nukleer santraldan orneğin radyoaktivite nedeniyle etkilenmeleri doğal değişimlerin otesinde olmayacaktırAlmanya ’da yapılan bir calışma; bir insanın yılda ortalama olarak maruz kaldığı doğal radyoaktif ışınlama etkisinin 24 mSv ( 4 saatlik bir ucak yolculuğu sırasında 002 mSv, goğus rontgen filmi cektirmek suretiyle 05 mSv ve benzer faaliyetler sonucunda ortalama 158mSv), olduğunu ortaya koymaktadır Yaşam sırasında bir insanın maruz kaldığı ışınlama etkisi şu tablo ile gosterilebilir;Son 25 yıl icinde gelişen cevre bilinci teknolojik gelişmelerin kacınılmaz bir sonucudur Gelişen teknoloji sadece cevrenin kirliliği uzerinde potansiyel bir tehlike değildir aynı zamanda gelişen teknoloji olcme sistemlerinin de daha hassaslaşmasını ve etkitesir arasındaki ilişkilerin detayları ile aydınlatılmasına da vesile olmaktadır Diğer bir ifade ile yaşadığımız ortamda herhangi bir yabancı maddenin var olup olmamasının olculmesinden ote, cok daha hassas olcumler gerektiren birim zamandaki değişim oranları da teknoloji sayesinde gercekleştirilebilmektedirTemel prensip olarak doğada her aktivitenin cevreyi etkilediği kabul edilmekle birlikte bu etkilenmenin zararları bakış acısına gore değişmektedir Doğayı canlıları ve yaşam koşullarını değiştirmeyen etkilerin en azından zararsız olduğu kabul edilmektedir Buna karşı olarak geliştirilen bir başka goruş ise; etkilenme oranının zaten doğal ortamda mevcut olan değişim sınırları icerisinde kaldığı surece doğal ortam tarafından kabul edilebilir veya izole edilebilir olacağıdır Bu tartışmayı nukleer santral ile ilgili tartışma zeminine taşırsak ;Doğal ortamda mevcut olan radyoaktivite;Hava şartlarına bağlı olarak ( alcak basınc alanlarında havadaki radyoaktivitenin azalması veya yuksek basınc şartlarında doğal radyoaktivitenin artması gibi), Coğrafi bolgeye bağlı olarak ( dağlık bolgeler, kıyı bolgeleri, toprak yapısı gibi) Konut cinslerine gore ( toprak, betonarme,tahta yapılar gibi) Kozmik ışınlamaya gore değişmektedirAyrıca insanlar yaptıkları aktiviteler ve aldıkları bazı tıbbi tedaviler sonucunda da bir miktar radyoaktif ışınlamaya maruz kalmaktadır Şayet nukleer santrallardan zaman ve mekana gore cıkan atıklar cevreyi ve cevrede bu atıkların doğal olarak mevcut değişim bandı icinde kalıyor ise, cevrenin ve bu cevrede yaşayan canlıların nukleer santraldan orneğin radyoaktivite nedeniyle etkilenmeleri doğal değişimlerin otesinde olmayacaktırAlmanya ’da yapılan bir calışma; bir insanın yılda ortalama olarak maruz kaldığı doğal radyoaktif ışınlama etkisinin 24 mSv ( 4 saatlik bir ucak yolculuğu sırasında 002 mSv, goğus rontgen filmi cektirmek suretiyle 05 mSv ve benzer faaliyetler sonucunda ortalama 158mSv), olduğunu ortaya koymaktadır
кмℓzкη isimli Uye şimdilik offline konumundadır
 
Üst Alt