DOLGU
Dolgu maddesi enjeksiyonu minimal invaziv estetik uygulamaları arasında yer almaktadır. Kırışıklıkları giderme amaçlı uygulamalar genellikle 30’lu yaşlardan itibaren yapılmakla birlikte, kontur bozukluklarını gidermek amaçlı uygulamalar 20’ li yaşların ortasından itibaren yapılabilir.
Kalınlaştırılarak dolgun görünmesinin sağlanması için dudaklara, ince çizgiler ve derin kırışıklıkların tedavisi için yüzün pek çok bölgesine, boyun kırışıklıklarının azaltılması ve dekolte çizgilerinin giderilmesi için boyun ve göğüs duvarının üst tarafına, yaşlanmanın en önemli ip uçlarından olan el sırtındaki kırışıklıkların giderilmesi ve ellere daha genç bir görünüm sağlamak için ele dolgu maddesi uygulanabilir.
Burun kanatlarının yanından dudak kenarlarına doğru uzanan bölgeye ‘Nazolabial bölge’adı verilmektedir. Yüzdeki sarkmaya bağlı olarak en çabuk çöken ve kırışıklık görülen bölge burasıdır, dolayısı ile dolgu maddeleri de en çok nazolabial bölgeye yapılmaktadır. Daha sonra sırayla dudak dolgunlaştırmak , göz kenarındaki kaz ayağı kırışıklıklarının giderilmesi, alın ve dudak kenarındaki mimik aktiviteye bağlı kırışıklıkları tedavi etmek gayesiyle doku maddesi enjeksiyonları yapılmaktadır.
Hayvansal madde içermeyen hyalüronik asit türevleri vücutta zaten bulunan maddelerdir ve ağırlığının yaklaşık 100 katı kadar su çekerek dolgunluk sağlamaktadır, ayrışabilen bir ürün olduğu için zamanla vücudu terk etmekte ve herhangi bir yan etki bırakmamakta ve insan sağlığına herhangi bir zararı olmamaktadır. Yine Kalsiyum Hidroksiapatit ana maddesi içeren dolgu maddeleri de; vücutta uygun yerlere ve uygun derinlikte enjekte edildiğinde sağlığa zararlı değildir ve biraz daha uzun süreli dolgunluk etkisi yaratmaktadır.
Dolgu maddesi uygulaması yaklaşık 10 dk ile yarım saat gibi kısa süreli bir işlemdir, uygulandığı yerde hafif kızarıklık ve çok az miktarda morarma görülebilir. İşlem tamamlandıktan sonra işinize dönüp günlük yaşantınıza dönebilirsiniz, işinizden geri kalmanızı gerektirecek bir durum oluşmaz.
Dudak kalınlaştırma ve ince kırışıklıklar için hyalüronik asit içeren dolgu maddeleri ve yağ enjeksiyonları, nazolabial bölgedeki oluklanmalar ve elmacık kemiği ve çene konturlarının belirginleştirilmesinde ise kalsiyum hidroksiapatit içerikli maddeler, hyalüronik asit içerikli dolgu maddeleri ve yağ enjeksiyonları en çok yapılan uygulamalardır.
Dolgu maddesi enjeksiyonu yaptırmayı düşünen kişiler kesinlikle aspirin ve benzeri ilaçları kullanmamalıdır. Eğer kullanıyorsa 1 hafta öncesinden aspirini kesmeli, uygulama yapıldıktan sonra da birkaç gün kullanmamalıdır. Çünkü aspirin kanı sulandırıcı etkisi nedeniyle uygulama yapılan yerlerde morlukların oluşmasına ve artmasına neden olabilir.
Hayvansal içerikli ve silikon içerikli dolgu maddelerinin kalıcılığı daha uzun süreli olabilir. Ancak bu maddeler alerjiye, kist ve granülom (sert kitle) oluşumuna neden olabilir, doğal görünümü bozabilirler. Bu nedenle karar verirken dikkatli davranmak gerekmektedir.
Uygulama yapılan bölgeye göre değişmekle beraber Hyalüronik asit türevleri yaklaşık 8 ila 12 aya kadar kalıcı olabilmektedir. Kalsiyum hidroksiapatit türevleri ise uygulandığı bölgede etkisini 18 aya kadar koruyabilmekte ancak spesifik bölgelere uygulanabilmektedir.
Dolgu maddesi uygulanmasından sonra kısa süreli buz uygulanması morlukların oluşumunu engeller veya azaltır. İlk 2 gün bol miktarda su içilirse özellikle hyalüronik asit içeren dolgular su çekerek etkisini daha iyi göstermektedir. Yine dolgu maddesi uygulanan bölgeye aşırı masaj yapmamak gerekir.
Kişisel özellikler çok farklılık gösterebildiği için Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanına danışıp muayene olmadan planlamanın yapılması mümkün değildir.
Dolgu maddesi enjeksiyonu minimal invaziv estetik uygulamaları arasında yer almaktadır. Kırışıklıkları giderme amaçlı uygulamalar genellikle 30’lu yaşlardan itibaren yapılmakla birlikte, kontur bozukluklarını gidermek amaçlı uygulamalar 20’ li yaşların ortasından itibaren yapılabilir.
Kalınlaştırılarak dolgun görünmesinin sağlanması için dudaklara, ince çizgiler ve derin kırışıklıkların tedavisi için yüzün pek çok bölgesine, boyun kırışıklıklarının azaltılması ve dekolte çizgilerinin giderilmesi için boyun ve göğüs duvarının üst tarafına, yaşlanmanın en önemli ip uçlarından olan el sırtındaki kırışıklıkların giderilmesi ve ellere daha genç bir görünüm sağlamak için ele dolgu maddesi uygulanabilir.
Burun kanatlarının yanından dudak kenarlarına doğru uzanan bölgeye ‘Nazolabial bölge’adı verilmektedir. Yüzdeki sarkmaya bağlı olarak en çabuk çöken ve kırışıklık görülen bölge burasıdır, dolayısı ile dolgu maddeleri de en çok nazolabial bölgeye yapılmaktadır. Daha sonra sırayla dudak dolgunlaştırmak , göz kenarındaki kaz ayağı kırışıklıklarının giderilmesi, alın ve dudak kenarındaki mimik aktiviteye bağlı kırışıklıkları tedavi etmek gayesiyle doku maddesi enjeksiyonları yapılmaktadır.
Hayvansal madde içermeyen hyalüronik asit türevleri vücutta zaten bulunan maddelerdir ve ağırlığının yaklaşık 100 katı kadar su çekerek dolgunluk sağlamaktadır, ayrışabilen bir ürün olduğu için zamanla vücudu terk etmekte ve herhangi bir yan etki bırakmamakta ve insan sağlığına herhangi bir zararı olmamaktadır. Yine Kalsiyum Hidroksiapatit ana maddesi içeren dolgu maddeleri de; vücutta uygun yerlere ve uygun derinlikte enjekte edildiğinde sağlığa zararlı değildir ve biraz daha uzun süreli dolgunluk etkisi yaratmaktadır.
Dolgu maddesi uygulaması yaklaşık 10 dk ile yarım saat gibi kısa süreli bir işlemdir, uygulandığı yerde hafif kızarıklık ve çok az miktarda morarma görülebilir. İşlem tamamlandıktan sonra işinize dönüp günlük yaşantınıza dönebilirsiniz, işinizden geri kalmanızı gerektirecek bir durum oluşmaz.
Dudak kalınlaştırma ve ince kırışıklıklar için hyalüronik asit içeren dolgu maddeleri ve yağ enjeksiyonları, nazolabial bölgedeki oluklanmalar ve elmacık kemiği ve çene konturlarının belirginleştirilmesinde ise kalsiyum hidroksiapatit içerikli maddeler, hyalüronik asit içerikli dolgu maddeleri ve yağ enjeksiyonları en çok yapılan uygulamalardır.
Dolgu maddesi enjeksiyonu yaptırmayı düşünen kişiler kesinlikle aspirin ve benzeri ilaçları kullanmamalıdır. Eğer kullanıyorsa 1 hafta öncesinden aspirini kesmeli, uygulama yapıldıktan sonra da birkaç gün kullanmamalıdır. Çünkü aspirin kanı sulandırıcı etkisi nedeniyle uygulama yapılan yerlerde morlukların oluşmasına ve artmasına neden olabilir.
Hayvansal içerikli ve silikon içerikli dolgu maddelerinin kalıcılığı daha uzun süreli olabilir. Ancak bu maddeler alerjiye, kist ve granülom (sert kitle) oluşumuna neden olabilir, doğal görünümü bozabilirler. Bu nedenle karar verirken dikkatli davranmak gerekmektedir.
Uygulama yapılan bölgeye göre değişmekle beraber Hyalüronik asit türevleri yaklaşık 8 ila 12 aya kadar kalıcı olabilmektedir. Kalsiyum hidroksiapatit türevleri ise uygulandığı bölgede etkisini 18 aya kadar koruyabilmekte ancak spesifik bölgelere uygulanabilmektedir.
Dolgu maddesi uygulanmasından sonra kısa süreli buz uygulanması morlukların oluşumunu engeller veya azaltır. İlk 2 gün bol miktarda su içilirse özellikle hyalüronik asit içeren dolgular su çekerek etkisini daha iyi göstermektedir. Yine dolgu maddesi uygulanan bölgeye aşırı masaj yapmamak gerekir.
Kişisel özellikler çok farklılık gösterebildiği için Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanına danışıp muayene olmadan planlamanın yapılması mümkün değildir.