Bel ve boyun ağrılarını geçirmenin yepyeni bir yöntemi bulundu.Chiropractic ya da Osteopathy’ye nazaran daha nazikçe ve müşterinin dinamik hareketleri ile yapılan, gerçek bir kendi kendine yardım metodu olarak adlandıracağımız Dorn Terapi ile omur ve eklemlerdeki hizalanma, sıralanma düzenlenir. Bu vesile ile sinirler rahatlar.Vücutta kan dolaşımı tıkanıksız sağlanır. Kan dolaşımının sağlanması ile hücreler beslenir,vücudun kendini yenileme süreci başlar ve ağrılar yok olduğu gibi ilgili organlarda rejenerasyon başlar.
Dorn Terapi, her zaman eşit olmayan bacak boyunun eşitlenmesi ile başlar. Zira binanın temeli olarak kabul edeceğimiz bacak boylarının birbiri ile eş olmaması, maalesef binanın kendini temsil eden, kalça ve omurganın, olması gereken, hizasında olmamasına neden olmaktadır.Kişinin kendi dinamik hareketleri ve Dorn Terapistin uyguladığı bası ile önce bacak boyu eşitlenir, leğen kemiği ve sacrum paralelliği (oblique pelvis düzeltimi) sağlanır ve omurga üzerinde omurların hizalanma çalışmaları başlar. Ardından köprücük kemiği ve boyun omurları ve en son da kafa kemikleri ile çalışılır. Vücuttaki tüm eklem ve kemikler olması gereken pozisyonlarına getirilir.
Clavicula (köprücük kemiği) ve Mandibula (alt çene kemiği) kaymalarından kaynaklı olarak ise, başta Atlas (birinci boyun omuru C1) olmak üzere boyun omurlarında kayma oluşur. Burada en sık rastlanılan problem boyundaki kasların aşırı gerilmesi ile oluşan aks düzleşmesidir. Normalde C harfi şeklinde olan boyun düz bir çizgi şeklini alır. Boyun düzleşince beyine giden dört vertebral arterlerden ikisi gerilir ve beyne yeterince kan gidemez. Kişide migren, baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, bulantı, yüksek tansiyon, kronik yorgunluk, düzensiz kan dolaşımından kaynaklı tek taraflı yüz felci, sinüs şikayetleri, ağır işitme, kulak ağrısı ya da çınlaması olabilir. C3 omuruna kadar inen sıkıntılarda ise; akne, sivilce, diş ağrısı, kanayan diş etleri veya neuralgia (sinirsel ağrı) ile karşılaşmak mümkündür.
Yüz kemiklerinin tekrar hizalanması durumunda “deviasyon ve sinüs” şikayetleri ile uykuda “diş sıkma, diş gıcırdatma” problemlerinin minimuma indiği gözlemlenmiştir.Bel ve boyun fıtığı, siyatik, menisküs, diz protezi, karpal tünel sendromu, migren, kulak çınlaması, kronik yorgunluk gibi problemlerde ameliyata gerek kalmadan başarı ile uygulanan Dorn Method özellikle bel ve boyun ağrılarında, Almanya’da en çok kullanılan Terapi halini almıştır. Yine Almanya'da birçok sağlık sigortası şirketi tarafından da ödeme kapsamındadır.
Omuzunu hiç kaldıramayan ya da arkaya götüremeyen birinin daha ilk seans
sonunda başarı ile bu hareketleri yapmasını görmek hiç şaşırtıcı değildir. MS hastalarında, otistik çocuklarda ise düzenli yapımı durumunda ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir. İki büklüm olmuş ve ağrılı bir şekilde gelip, dimdik ağrısız ve mutlu şekilde ayrılmak Dorn Terapi ile neredeyse çok normaldir(üstelik hiç bir ilaç ve operasyona gerek kalmadan).
Basit egzersizlerle uzun süreli başarı garantisi Dorn Method tarafından geliştirilmiştir.Terapi esnasında size öğretilen egzersiz ve duruş şekillerine sadık kaldığınız, kendi sorumluluklarınıza evet dediğiniz anda ağrılarınıza sürekli olarak "hoşçakal" demiş olursunuz
Dorn Terapi, her zaman eşit olmayan bacak boyunun eşitlenmesi ile başlar. Zira binanın temeli olarak kabul edeceğimiz bacak boylarının birbiri ile eş olmaması, maalesef binanın kendini temsil eden, kalça ve omurganın, olması gereken, hizasında olmamasına neden olmaktadır.Kişinin kendi dinamik hareketleri ve Dorn Terapistin uyguladığı bası ile önce bacak boyu eşitlenir, leğen kemiği ve sacrum paralelliği (oblique pelvis düzeltimi) sağlanır ve omurga üzerinde omurların hizalanma çalışmaları başlar. Ardından köprücük kemiği ve boyun omurları ve en son da kafa kemikleri ile çalışılır. Vücuttaki tüm eklem ve kemikler olması gereken pozisyonlarına getirilir.
Clavicula (köprücük kemiği) ve Mandibula (alt çene kemiği) kaymalarından kaynaklı olarak ise, başta Atlas (birinci boyun omuru C1) olmak üzere boyun omurlarında kayma oluşur. Burada en sık rastlanılan problem boyundaki kasların aşırı gerilmesi ile oluşan aks düzleşmesidir. Normalde C harfi şeklinde olan boyun düz bir çizgi şeklini alır. Boyun düzleşince beyine giden dört vertebral arterlerden ikisi gerilir ve beyne yeterince kan gidemez. Kişide migren, baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, bulantı, yüksek tansiyon, kronik yorgunluk, düzensiz kan dolaşımından kaynaklı tek taraflı yüz felci, sinüs şikayetleri, ağır işitme, kulak ağrısı ya da çınlaması olabilir. C3 omuruna kadar inen sıkıntılarda ise; akne, sivilce, diş ağrısı, kanayan diş etleri veya neuralgia (sinirsel ağrı) ile karşılaşmak mümkündür.
Yüz kemiklerinin tekrar hizalanması durumunda “deviasyon ve sinüs” şikayetleri ile uykuda “diş sıkma, diş gıcırdatma” problemlerinin minimuma indiği gözlemlenmiştir.Bel ve boyun fıtığı, siyatik, menisküs, diz protezi, karpal tünel sendromu, migren, kulak çınlaması, kronik yorgunluk gibi problemlerde ameliyata gerek kalmadan başarı ile uygulanan Dorn Method özellikle bel ve boyun ağrılarında, Almanya’da en çok kullanılan Terapi halini almıştır. Yine Almanya'da birçok sağlık sigortası şirketi tarafından da ödeme kapsamındadır.
Omuzunu hiç kaldıramayan ya da arkaya götüremeyen birinin daha ilk seans
sonunda başarı ile bu hareketleri yapmasını görmek hiç şaşırtıcı değildir. MS hastalarında, otistik çocuklarda ise düzenli yapımı durumunda ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir. İki büklüm olmuş ve ağrılı bir şekilde gelip, dimdik ağrısız ve mutlu şekilde ayrılmak Dorn Terapi ile neredeyse çok normaldir(üstelik hiç bir ilaç ve operasyona gerek kalmadan).
Basit egzersizlerle uzun süreli başarı garantisi Dorn Method tarafından geliştirilmiştir.Terapi esnasında size öğretilen egzersiz ve duruş şekillerine sadık kaldığınız, kendi sorumluluklarınıza evet dediğiniz anda ağrılarınıza sürekli olarak "hoşçakal" demiş olursunuz