Dürüst ve Sevgi Dolu Bir İletişim
Anne babalarımızın zamanında sevgi dolu iletişimin manası çoğunlukla olumsuz duygulardan kaçınmak sorun çıkarmamak tartışmamak demekti. Kimbilir belki de olumsuz duygular onlar için utanılacak saklanması gereken duygulardı. Ömürleri bunca bastırmaya rağmen su yüzüne çıkmaya çalışan duygularını susturmakla geçti. Kimisi bunu başardı çünkü onlar aynı zamanda çok sabırlı ve güçlü insanlardı. Kimileri ise ilerleyen yaşlarının en mutlu geçmesi gereken zamanlarında öfke tahammülsüzlük çatışma ve büyüyen sorunlar yaşadılar.
Oysa duygularını bastırmadan yapıcı bir iletişim kurmayı denemiş olsalardı onlar için olduğu kadar bizim içinde sağlıklı bir iletişimin yolu açılmış olur muydu? Evet çünkü biz de büyüklerimizden gördüğümüz usul dairesinde bir yaşam sürüyoruz. Zaman zaman davranışlarımıza onları referans gösteriyor hatalarımız için de yine onları suçlayarak işin içinden çıkmaya çalışıyoruz.
Her konuda uzmanlaşmayı marifet sayan bizler duygularımız konusunda neden aynı hassasiyeti gösteremiyoruz acaba? Anne babalarımızın yaptığı hataları aynıyla tekrarlamamız şartmış gibi bizlerde aynı hataları yapıyoruz. Bu kaçınılmaz bir durum çünkü başka bir iletişim yolu bilmiyoruz. Çoğumuz çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızı başarısız iletişim becerilerini izlemek ve öğrenmekle geçirmişizdir. Anne babalarımız duygularını dürüstçe ve muhatabının duygularını incitmeden ifade edebilmiş olsalardı bizlerin durumu da böyle olmayacaktı elbette. İster istemez içinde yaşadığımız ailenin iletişim yöntemlerini alışkanlık haline getiriyoruz. Duyguların bastırıldığı bu yöntemlerin pek de işimize yaramadığı gerçeğini bizzat yaşayarak kendi evliliğimizde uygulayarak fark etmişizdir çoğumuz. Öyle görmüş olabiliriz fakat bu yöntemlere mahkum değiliz. Evliliğimiz için yeni ve işe yarar yöntemler arama sorumluluğumuz olduğunu unutmayalım lütfen. İhmal edilme duygularını ifade edememe sessiz kalıp beklemek duygusal tepkiler verdiğin de ayıplanmak bunlar size hiç yabancı gelmiyorsa rica ediyoruz aynı şeyleri siz de eşinize ve çocuklarınıza yaşatmayın. Belki nerede hata yaptığımızı bir türlü anlayamamanın şaşkınlığı ve çaresizliğini yaşıyor olabiliriz düşüncesiyle sizlere bir dizi hata cetveli sunmak istiyoruz.
-Öfkeli kızgın olduğumuzda intikam alma duygusuyla iletişime geçmek.
-Yapmamız gereken bir müddet en azından öfke silinip yerine sükunet gelinceye kadar beklemek ve sonra konuşmaya problemi çözmeye çalışmak.
-Eşimizden çocuğumuzdan yahut arkadaşlarımızdan istekte bulunmak isteklerimizi anlatmak yerine onların anlamasını beklemek. Birbiriniz için en yakın insanlar dahi olsanız içimizden geçenleri anlayamazlar. Biz bile zaman zaman kendimizi anlayamaz ve ne istediğimizi bilemezken çevremizdeki insanların eşimizin dostumuzun biz söylemeden eskilerin dediği gibi kaşımızın gözümüzün hareketinden derdimizin ne olduğunu anlamaları mümkün değildir.
-Çevremizdeki insanların duygusal tepkilerini küçümsemek aşağılamak bu şekilde davrandığı için suçlamak. Özellikle hanımların yaşları kirpik ucunda bekler. Beylerinde öfkeleri dil ucunda. Ne öfke ne de göz yaşı ne utangaçlık heyecanlanmak korkmak aşağılanacak duygulardır. Her biri her insanda var olan gayr-i ihtiyari bahşedilmiş insani duygulardır.
-Sadece kendi ihtiyaçlarımızı düşünüp çevremizde var olan insanların ihtiyaçlarını sormak onun söylemesini beklemek. En azından nezakettir birlikte olduğumuz kişilerin ihtiyaçları ile ilgilenmek.
-Yapılan hatalarda insanların birbirlerini kırıcı sözlerle veya duygusal mahrumiyetle cezalandırması( küsmek konuşmamak surat asmak)
-Yapılan hataları bağışlamamak ve sürekli hatırlatmak geçmişi her fırsatta dile getirmek. Bu davranışlar çoğumuza yabancı değildir. Eğer hatalarımızın farkındaysak düzeltmek için de gayret edebiliriz. Asıl sorun farkında olmamak ve yenilikleri kabul edememektir. Mutlu olmak istiyorsanız sahip olduğunuz insanları mutlu edin. Mutluluğunuzun önünde ki olumsuz iletişim engellerini kaldırın lütfen.
İşte size değişimi başlatmak için bir ip ucu:
Dürüst olun ve duygularınızı uygun bir dille ifade edin Anlayışlı olun ve çevrenizde değer verdiğiniz insanların size ilettiği duygularını önemseyin.
Anne babalarımızın zamanında sevgi dolu iletişimin manası çoğunlukla olumsuz duygulardan kaçınmak sorun çıkarmamak tartışmamak demekti. Kimbilir belki de olumsuz duygular onlar için utanılacak saklanması gereken duygulardı. Ömürleri bunca bastırmaya rağmen su yüzüne çıkmaya çalışan duygularını susturmakla geçti. Kimisi bunu başardı çünkü onlar aynı zamanda çok sabırlı ve güçlü insanlardı. Kimileri ise ilerleyen yaşlarının en mutlu geçmesi gereken zamanlarında öfke tahammülsüzlük çatışma ve büyüyen sorunlar yaşadılar.
Oysa duygularını bastırmadan yapıcı bir iletişim kurmayı denemiş olsalardı onlar için olduğu kadar bizim içinde sağlıklı bir iletişimin yolu açılmış olur muydu? Evet çünkü biz de büyüklerimizden gördüğümüz usul dairesinde bir yaşam sürüyoruz. Zaman zaman davranışlarımıza onları referans gösteriyor hatalarımız için de yine onları suçlayarak işin içinden çıkmaya çalışıyoruz.
Her konuda uzmanlaşmayı marifet sayan bizler duygularımız konusunda neden aynı hassasiyeti gösteremiyoruz acaba? Anne babalarımızın yaptığı hataları aynıyla tekrarlamamız şartmış gibi bizlerde aynı hataları yapıyoruz. Bu kaçınılmaz bir durum çünkü başka bir iletişim yolu bilmiyoruz. Çoğumuz çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızı başarısız iletişim becerilerini izlemek ve öğrenmekle geçirmişizdir. Anne babalarımız duygularını dürüstçe ve muhatabının duygularını incitmeden ifade edebilmiş olsalardı bizlerin durumu da böyle olmayacaktı elbette. İster istemez içinde yaşadığımız ailenin iletişim yöntemlerini alışkanlık haline getiriyoruz. Duyguların bastırıldığı bu yöntemlerin pek de işimize yaramadığı gerçeğini bizzat yaşayarak kendi evliliğimizde uygulayarak fark etmişizdir çoğumuz. Öyle görmüş olabiliriz fakat bu yöntemlere mahkum değiliz. Evliliğimiz için yeni ve işe yarar yöntemler arama sorumluluğumuz olduğunu unutmayalım lütfen. İhmal edilme duygularını ifade edememe sessiz kalıp beklemek duygusal tepkiler verdiğin de ayıplanmak bunlar size hiç yabancı gelmiyorsa rica ediyoruz aynı şeyleri siz de eşinize ve çocuklarınıza yaşatmayın. Belki nerede hata yaptığımızı bir türlü anlayamamanın şaşkınlığı ve çaresizliğini yaşıyor olabiliriz düşüncesiyle sizlere bir dizi hata cetveli sunmak istiyoruz.
-Öfkeli kızgın olduğumuzda intikam alma duygusuyla iletişime geçmek.
-Yapmamız gereken bir müddet en azından öfke silinip yerine sükunet gelinceye kadar beklemek ve sonra konuşmaya problemi çözmeye çalışmak.
-Eşimizden çocuğumuzdan yahut arkadaşlarımızdan istekte bulunmak isteklerimizi anlatmak yerine onların anlamasını beklemek. Birbiriniz için en yakın insanlar dahi olsanız içimizden geçenleri anlayamazlar. Biz bile zaman zaman kendimizi anlayamaz ve ne istediğimizi bilemezken çevremizdeki insanların eşimizin dostumuzun biz söylemeden eskilerin dediği gibi kaşımızın gözümüzün hareketinden derdimizin ne olduğunu anlamaları mümkün değildir.
-Çevremizdeki insanların duygusal tepkilerini küçümsemek aşağılamak bu şekilde davrandığı için suçlamak. Özellikle hanımların yaşları kirpik ucunda bekler. Beylerinde öfkeleri dil ucunda. Ne öfke ne de göz yaşı ne utangaçlık heyecanlanmak korkmak aşağılanacak duygulardır. Her biri her insanda var olan gayr-i ihtiyari bahşedilmiş insani duygulardır.
-Sadece kendi ihtiyaçlarımızı düşünüp çevremizde var olan insanların ihtiyaçlarını sormak onun söylemesini beklemek. En azından nezakettir birlikte olduğumuz kişilerin ihtiyaçları ile ilgilenmek.
-Yapılan hatalarda insanların birbirlerini kırıcı sözlerle veya duygusal mahrumiyetle cezalandırması( küsmek konuşmamak surat asmak)
-Yapılan hataları bağışlamamak ve sürekli hatırlatmak geçmişi her fırsatta dile getirmek. Bu davranışlar çoğumuza yabancı değildir. Eğer hatalarımızın farkındaysak düzeltmek için de gayret edebiliriz. Asıl sorun farkında olmamak ve yenilikleri kabul edememektir. Mutlu olmak istiyorsanız sahip olduğunuz insanları mutlu edin. Mutluluğunuzun önünde ki olumsuz iletişim engellerini kaldırın lütfen.
İşte size değişimi başlatmak için bir ip ucu:
Dürüst olun ve duygularınızı uygun bir dille ifade edin Anlayışlı olun ve çevrenizde değer verdiğiniz insanların size ilettiği duygularını önemseyin.