Gerçek açlık duygusu bilinmelidir.
Duygusal Yeme Bozukluğunun önemli belirtileri şunlardır:
1) Aç değilken yemek,
2) Gizli olarak yemek,
3) Kısa zamanda çok yemek,
4) Yedikten sonra sakinleşmek,
5) Kızgın, kötümser iken çok yeme.
Duygusal açlık aniden gelen ve açlığa bağlı olmayan bir durumdur. Psikolojik boşluğu doldurmak için gerçekleştirilen yemek eylemi, belirli yiyeceklere yöneliktir. Bunlar genellikle cips, pizza, çikolata, bisküvi, hamur işleri, dondurma benzeri abur cuburlardır.
Fiziksel açlık, aşamalı olarak gelişir. Kişi aç olduğu için yediğinde seçenekler daha fazla ve vasıflıdır. Yani sebzesi, et, tavuk ya da balığı, çorbayı, pilav veya makarnayı, yoğurdu içeren bir öğündür.
Duygusal açlık hemen tatmin edilmesi gereken bir durumdur. Fakat fiziksel açlık bekleyebilir.
Mide dolu olduğu halde duygusal bir ihtiyacı karşılamak için yiyorsa büyük ihtimalle yemeye devam eder. Ama aç olduğu için yiyorsa doyduğunda duracaktır.
Duygusal yemek yeme sendromu, sonrasında suçluluk duygusu bırakır. Fiziksel açlık bırakmaz.
Önlem Olarak Nelere Dikkat Edilmelidir ?
Bireyi nelerin tetiklediğini bilmelidir. Bir kaç gün, ne yediğini, ne kadar yediğini, yerken ne hissettiğini ve ne kadar aç olduğunu yazarsa zamanla, olumsuz yeme alışkanlıklarını ortaya çıkaran durumları görebilir ve bunları tetikleyen şeylerden uzaklaşabilir.
Yeme isteği geldiğinde “ Su, yeşil /siyah çay veya bitki çayları içmek” yeme duygusunu bastırabilir. Ancak bu durumun kişi tarafından kabul görmesi ve duygusal yeme atağının önüne geçecek bir alışkanlık haline gelmesi için tekrar edilmesi gerekir ki kişi kendini onaylasın. Bu onaylanmayı yürüyüş, egzersiz, müzik, resim, dans vb.aktivitelerle pekiştirebilir. Zihin yapısının değişimi sağlanabilir. Psikolojisi bozuk olduğunda aşırı yemenin yerini başka uğraşılar aldıkça zihin bunu kabul edip onaylayacaktır.
Sağlıksız yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Yüksek kalorili yiyecekleri kötüye kullanımından kaçınmak için evde bulundurmamalıdır. Kendini aç veya üzgün hissediyorsa alışverişe çıkılmamalıdır.
Sağlıklı yiyecekler atıştırılmalıdır. Eğer öğünler arasında bir şeyler yemeye
ihtiyaç duyuluyorsa taze meyve veya çiğ sebze (havuç, salatalık dilimi) gibi yiyecekler, süt, yoğurt gibi proteinden zengin besinler tercih edilmelidir.
Dengeli bir beslenme programı oluşturulmalıdır. Enerji ihtiyacını karşılayacak düzeyde yeterli ve dengeli beslenmiyorsa duygusal yemeye eğilim artacaktır. Bu aşamada diyetisyen kontrolünde tıbbi beslenme tedavisi uygulanmalıdır.
Düzenli aralıklarla yemek yenmelidir. Temel besin gruplarından olan
yiyecek seçimlerini öğünlerde bulundurulmalıdır.
Düzenli ve abartmadan egzersiz yapılmalıdır.
Yeterli uyku ile beden dinlemiş ve zinde olursa ruh hali daha fazla kontrol edilebilir ve stresle daha etkili bir şekilde başa çıkılabilir.
Eğer bir atak yaşarsa uygulamalar bırakılmamalı, devam edilmelidir.
Sağlıklı baş etme becerisini kazanmaya doğru ilk adım, yeme isteği belirdiğinde, duyguların ve yaşadıkların isimlendirilmesi, durumu tanımlama ve farkındalık kazanma açısından önemlidir.
Ancak, bazı duygusal yeme ataklarının temelinde kronik stres, depresyon, panik atak, yeme bozuklukları gibi psikolojik sorunlar yatabilir bu tür durumlarda, konusunda uzman bir psikolog ya da psikiyatrın yardımı alınmalı, gerekirse tıbbi destek verilmelidir.
Duygusal Yeme Bozukluğunun önemli belirtileri şunlardır:
1) Aç değilken yemek,
2) Gizli olarak yemek,
3) Kısa zamanda çok yemek,
4) Yedikten sonra sakinleşmek,
5) Kızgın, kötümser iken çok yeme.
Duygusal açlık aniden gelen ve açlığa bağlı olmayan bir durumdur. Psikolojik boşluğu doldurmak için gerçekleştirilen yemek eylemi, belirli yiyeceklere yöneliktir. Bunlar genellikle cips, pizza, çikolata, bisküvi, hamur işleri, dondurma benzeri abur cuburlardır.
Fiziksel açlık, aşamalı olarak gelişir. Kişi aç olduğu için yediğinde seçenekler daha fazla ve vasıflıdır. Yani sebzesi, et, tavuk ya da balığı, çorbayı, pilav veya makarnayı, yoğurdu içeren bir öğündür.
Duygusal açlık hemen tatmin edilmesi gereken bir durumdur. Fakat fiziksel açlık bekleyebilir.
Mide dolu olduğu halde duygusal bir ihtiyacı karşılamak için yiyorsa büyük ihtimalle yemeye devam eder. Ama aç olduğu için yiyorsa doyduğunda duracaktır.
Duygusal yemek yeme sendromu, sonrasında suçluluk duygusu bırakır. Fiziksel açlık bırakmaz.
Önlem Olarak Nelere Dikkat Edilmelidir ?
Bireyi nelerin tetiklediğini bilmelidir. Bir kaç gün, ne yediğini, ne kadar yediğini, yerken ne hissettiğini ve ne kadar aç olduğunu yazarsa zamanla, olumsuz yeme alışkanlıklarını ortaya çıkaran durumları görebilir ve bunları tetikleyen şeylerden uzaklaşabilir.
Yeme isteği geldiğinde “ Su, yeşil /siyah çay veya bitki çayları içmek” yeme duygusunu bastırabilir. Ancak bu durumun kişi tarafından kabul görmesi ve duygusal yeme atağının önüne geçecek bir alışkanlık haline gelmesi için tekrar edilmesi gerekir ki kişi kendini onaylasın. Bu onaylanmayı yürüyüş, egzersiz, müzik, resim, dans vb.aktivitelerle pekiştirebilir. Zihin yapısının değişimi sağlanabilir. Psikolojisi bozuk olduğunda aşırı yemenin yerini başka uğraşılar aldıkça zihin bunu kabul edip onaylayacaktır.
Sağlıksız yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Yüksek kalorili yiyecekleri kötüye kullanımından kaçınmak için evde bulundurmamalıdır. Kendini aç veya üzgün hissediyorsa alışverişe çıkılmamalıdır.
Sağlıklı yiyecekler atıştırılmalıdır. Eğer öğünler arasında bir şeyler yemeye
ihtiyaç duyuluyorsa taze meyve veya çiğ sebze (havuç, salatalık dilimi) gibi yiyecekler, süt, yoğurt gibi proteinden zengin besinler tercih edilmelidir.
Dengeli bir beslenme programı oluşturulmalıdır. Enerji ihtiyacını karşılayacak düzeyde yeterli ve dengeli beslenmiyorsa duygusal yemeye eğilim artacaktır. Bu aşamada diyetisyen kontrolünde tıbbi beslenme tedavisi uygulanmalıdır.
Düzenli aralıklarla yemek yenmelidir. Temel besin gruplarından olan
yiyecek seçimlerini öğünlerde bulundurulmalıdır.
Düzenli ve abartmadan egzersiz yapılmalıdır.
Yeterli uyku ile beden dinlemiş ve zinde olursa ruh hali daha fazla kontrol edilebilir ve stresle daha etkili bir şekilde başa çıkılabilir.
Eğer bir atak yaşarsa uygulamalar bırakılmamalı, devam edilmelidir.
Sağlıklı baş etme becerisini kazanmaya doğru ilk adım, yeme isteği belirdiğinde, duyguların ve yaşadıkların isimlendirilmesi, durumu tanımlama ve farkındalık kazanma açısından önemlidir.
Ancak, bazı duygusal yeme ataklarının temelinde kronik stres, depresyon, panik atak, yeme bozuklukları gibi psikolojik sorunlar yatabilir bu tür durumlarda, konusunda uzman bir psikolog ya da psikiyatrın yardımı alınmalı, gerekirse tıbbi destek verilmelidir.