Dünyadaki birçok ülkeyi etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) yaklaşık 2 hafta önce ülkemize de bulaştı. Vaka sayıları her geçen gün artmakta. Korona sebebiyle Dünya Sağlık Örgütü (WHO) pandemi ilan etti. (Pandemi; dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel bir isimdir.)
Bu süreçte bizlere düşen tedbir almak, elimizden geldiğince sosyal izolasyonu sağlamak ve sakin bir şekilde beklemektir. Sosyal mesafeyi korumanın yanında hijyen kurallarına dikkat etmek, özellikle elleri sık sık sabunla yıkamak, en az 1,5 metre mesafeyi korumak, toplu ve kalabalık yerlerde bulunmamak, eldiven, maske kullanımına dikkat etmek, sağlıklı beslenmek, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek alabileceğimiz önlemler arasındadır.
Vaktimizin neredeyse tamamını evimizde geçirdiğimiz bu zorlu günlerde psikolojik sağlığımızı da korumamız gerekiyor. Hele ki ebeveyn iseniz bir de çocuklarınızı düşünmeniz gerekiyor.
Çocuklara bilgi vermek
Aniden evlerimize kapanmamız ve mevcut düzenin değişmesi çocukların
anlamlandırmakta zorlandıkları bir durum olabilir. Öncelikle onlara sorun, samimi bir şekilde, şefkatle onları dinleyin, neyi ne kadar bildiğini kontrol edin.
Sonra onlara bu durumu ‘’fırtına’’ metaforunu kullanarak açıklayabilirsiniz. ‘’Fırtınadan önce buraya haber gelir evden çıkmayın fırtına çıkacak diye. Biraz evde kalırız, fırtına biter, güneş çıkar hatta gökkuşağı çıkar. Dışarı çıkarız. Bunu da onun gibi düşün… Bize de fırtına olabilir, hastalıklar yayılabilir, evde durun dediler… Biz evde duruyoruz. Ama doktorlar hastanede hastalara bakmak için; bilim insanları da laboratuvarlarda aşı bulmak için çıkıyorlar. Bizim için uğraşıyorlar. Bize düşen de evimizde durmak…
Bu iyi bir şey, böylece kendimizi koruyoruz. Bir süre böyle devam edeceğiz…’’ gibi açıklanabilir.
Kısa, net, kafa karıştırmayan bilgiler verin.
Onlar sormadıkça detay bilgi vermeyin.
Sorduklarında da görmezden veya duymazdan gelmeyin, sorularını samimi bir şekilde cevaplayın.
Bilgi verirken çocuğunuzun yaşını dikkate alın. Çocuğun yaşına göre vereceğiniz bilgi miktarı ve şekli değişecektir.
Küçük çocuklarda metaforlar kullanarak hikayeler anlatın.
Resim veya bir başka dışa vurum yöntemlerini kullanın.
Çocuklarınızın yanında takip ettiğiniz haberlere, sitelere, konuşmalara dikkat edin.
Unutmayın ki çocuklar hayatı ebeveynlerinin gözünden görüyorlar, travmaları da o şekilde algılıyorlar. Biz nasıl tepki veriyorsak onlar da o şekilde tepki veriyor ya da biz nasıl baş etmeye çalışıyorsak onlar da o şekilde baş etmeyi öğreniyorlar.
Evde rutini korumak
Bu günlerde en çok zedelenen şeylerden biri güven duygumuz;kendimizi güvende hissetmekte zorlanıyoruz.
Rutinimizi koruyabildiğimiz kadar korumak, bir çerçevenin olması, belli bir düzen sağlamak yapacağımız ilk şey olmalı. Birçok ebeveynin eğitim sisteminin de online sisteme geçmesiyle birlikte evde tekrar düzen sağlamakta zorlandığını biliyoruz.
Kalkış ve yatış saatlerinde gecikmeler olsa bile yine de sabitlemek, yemek saatlerini sabah, öğle, akşam olarak belirlemek ve aralara ders saati, etkinlik saati, spor saati, serbest zaman gibi çeşitlendirebileceğiniz bir program yapabilirsiniz. Bu programı yazılı bir şekilde yapıp evin görünen bir yerine asabilirsiniz. Belli bir çerçevenin olması hem yetişkinlere hem de çocuklara iyi gelecek ve güvende hissettirecektir.
Duygu Regülasyonu
Yapacağınız ikinci şey ise duygu regülasyonu. Yani çocuğun duygusunu yansıtmak, ona eşlik etmek, sakinleştirmek gibi.
Ancak bu süreçte önce, siz kendi duygularınızın farkında olmalı, ihtiyaçlarınızı görebilmelisiniz. Nasıl sakinleşiyorsunuz, neler iyi geliyor, sevdiğiniz bir yemek, bir kitap, müzik, ılık bir duş; size iyi gelen her ne ise onları yapmak, sakinleşmek ve anda kalmak.
Böylece aynı şeyi çocuğunuza da uygulayabilirsiniz. Duygusunu yansıtıp, empatik bir şekilde dinleyebilirsiniz. Neye ihtiyacı olduğunu sorabilirsiniz. Kaynaklarını çoğaltmak adına önerilerde bulunabilirsiniz. Resim yapmak, etkinlik yapmak, kitap okumak, nefes egzersizleri yapmak, kurabiye yapmak; yine iyi gelen her ne ise onları yapmak sakinleşmesine ve anda kalmasına yardımcı olacaktır.
Zihninizi farklı yönlere çevirin
Dozunda olan kaygı sağlıklıdır; bize yardım eder. Bu virüs hakkında yeterli ve doğru bilgiye ulaşmaya, önlemler almaya iter. Bilmek güvende hissettirir; tedbir almak da kontrol hissi oluşturur. Ama bunların dozunda olması, gerçekçi olması önemlidir.
Duygularınızı düzenleyip sakinleştikten sonra dikkatinizi farklı bir yere verin.
Kaygı boş zihinleri sever. O yüzden mutlaka bir meşgaleniz olsun, bu sizin savrulmanızı engelleyecektir. Yine aynı şekilde çocuğunuza da bir meşgale bulması için yardımcı olun.
Özetle, rutini sağlamak ve mümkün olduğunca o düzende devam etmek genel olarak psikolojik sağlamlığımızı koruyacaktır.
Aynı şekilde geçmişteki olumlu şeylere; anılara, özelliklere, aktivitelere, hobilere sahip çıkmak; kendimize koruma kalkanı yapmamızı sağlayacaktır.
Kendimize dönmemiz, içsel çalışmalar yapmamız, duygularımızın farkında olmamız, kendimize iyi gelen şeylerle meşgul olmamız bizi daha güçlü hale getirecek; sakin kalmamızı sağlayacaktır.
Aslına bakarsanız tüm bunlar hem şu an için baş etmeye yardımcı hem de geleceğe yatırım. Bizleri gerçek iyileştirecek; duruma uygun davranmak, duygularımızı hissetmek, anı kaçırmadan deneyimlemek, yaşananları anlamlandırmak, temiz bilgiye ulaşmak, kontrol edebildiğimiz kadarını elimizde tutup kalan kısımda acziyetimizi fark etmek, kabul etmek ve de geçeceğini bilmek… Bu şekilde geleceğe de umutla bakabilme şansımız olacaktır.
En kısa zamanda pandeminin sona ermesi, eski düzenimize geri dönebilmemiz, döndüğümüzde de düzenimizin kıymetini bilmemiz dileğiyle…
Sevgi ve Sağlıcakla,
Bu süreçte bizlere düşen tedbir almak, elimizden geldiğince sosyal izolasyonu sağlamak ve sakin bir şekilde beklemektir. Sosyal mesafeyi korumanın yanında hijyen kurallarına dikkat etmek, özellikle elleri sık sık sabunla yıkamak, en az 1,5 metre mesafeyi korumak, toplu ve kalabalık yerlerde bulunmamak, eldiven, maske kullanımına dikkat etmek, sağlıklı beslenmek, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek alabileceğimiz önlemler arasındadır.
Vaktimizin neredeyse tamamını evimizde geçirdiğimiz bu zorlu günlerde psikolojik sağlığımızı da korumamız gerekiyor. Hele ki ebeveyn iseniz bir de çocuklarınızı düşünmeniz gerekiyor.
Çocuklara bilgi vermek
Aniden evlerimize kapanmamız ve mevcut düzenin değişmesi çocukların
anlamlandırmakta zorlandıkları bir durum olabilir. Öncelikle onlara sorun, samimi bir şekilde, şefkatle onları dinleyin, neyi ne kadar bildiğini kontrol edin.
Sonra onlara bu durumu ‘’fırtına’’ metaforunu kullanarak açıklayabilirsiniz. ‘’Fırtınadan önce buraya haber gelir evden çıkmayın fırtına çıkacak diye. Biraz evde kalırız, fırtına biter, güneş çıkar hatta gökkuşağı çıkar. Dışarı çıkarız. Bunu da onun gibi düşün… Bize de fırtına olabilir, hastalıklar yayılabilir, evde durun dediler… Biz evde duruyoruz. Ama doktorlar hastanede hastalara bakmak için; bilim insanları da laboratuvarlarda aşı bulmak için çıkıyorlar. Bizim için uğraşıyorlar. Bize düşen de evimizde durmak…
Bu iyi bir şey, böylece kendimizi koruyoruz. Bir süre böyle devam edeceğiz…’’ gibi açıklanabilir.
Kısa, net, kafa karıştırmayan bilgiler verin.
Onlar sormadıkça detay bilgi vermeyin.
Sorduklarında da görmezden veya duymazdan gelmeyin, sorularını samimi bir şekilde cevaplayın.
Bilgi verirken çocuğunuzun yaşını dikkate alın. Çocuğun yaşına göre vereceğiniz bilgi miktarı ve şekli değişecektir.
Küçük çocuklarda metaforlar kullanarak hikayeler anlatın.
Resim veya bir başka dışa vurum yöntemlerini kullanın.
Çocuklarınızın yanında takip ettiğiniz haberlere, sitelere, konuşmalara dikkat edin.
Unutmayın ki çocuklar hayatı ebeveynlerinin gözünden görüyorlar, travmaları da o şekilde algılıyorlar. Biz nasıl tepki veriyorsak onlar da o şekilde tepki veriyor ya da biz nasıl baş etmeye çalışıyorsak onlar da o şekilde baş etmeyi öğreniyorlar.
Evde rutini korumak
Bu günlerde en çok zedelenen şeylerden biri güven duygumuz;kendimizi güvende hissetmekte zorlanıyoruz.
Rutinimizi koruyabildiğimiz kadar korumak, bir çerçevenin olması, belli bir düzen sağlamak yapacağımız ilk şey olmalı. Birçok ebeveynin eğitim sisteminin de online sisteme geçmesiyle birlikte evde tekrar düzen sağlamakta zorlandığını biliyoruz.
Kalkış ve yatış saatlerinde gecikmeler olsa bile yine de sabitlemek, yemek saatlerini sabah, öğle, akşam olarak belirlemek ve aralara ders saati, etkinlik saati, spor saati, serbest zaman gibi çeşitlendirebileceğiniz bir program yapabilirsiniz. Bu programı yazılı bir şekilde yapıp evin görünen bir yerine asabilirsiniz. Belli bir çerçevenin olması hem yetişkinlere hem de çocuklara iyi gelecek ve güvende hissettirecektir.
Duygu Regülasyonu
Yapacağınız ikinci şey ise duygu regülasyonu. Yani çocuğun duygusunu yansıtmak, ona eşlik etmek, sakinleştirmek gibi.
Ancak bu süreçte önce, siz kendi duygularınızın farkında olmalı, ihtiyaçlarınızı görebilmelisiniz. Nasıl sakinleşiyorsunuz, neler iyi geliyor, sevdiğiniz bir yemek, bir kitap, müzik, ılık bir duş; size iyi gelen her ne ise onları yapmak, sakinleşmek ve anda kalmak.
Böylece aynı şeyi çocuğunuza da uygulayabilirsiniz. Duygusunu yansıtıp, empatik bir şekilde dinleyebilirsiniz. Neye ihtiyacı olduğunu sorabilirsiniz. Kaynaklarını çoğaltmak adına önerilerde bulunabilirsiniz. Resim yapmak, etkinlik yapmak, kitap okumak, nefes egzersizleri yapmak, kurabiye yapmak; yine iyi gelen her ne ise onları yapmak sakinleşmesine ve anda kalmasına yardımcı olacaktır.
Zihninizi farklı yönlere çevirin
Dozunda olan kaygı sağlıklıdır; bize yardım eder. Bu virüs hakkında yeterli ve doğru bilgiye ulaşmaya, önlemler almaya iter. Bilmek güvende hissettirir; tedbir almak da kontrol hissi oluşturur. Ama bunların dozunda olması, gerçekçi olması önemlidir.
Duygularınızı düzenleyip sakinleştikten sonra dikkatinizi farklı bir yere verin.
Kaygı boş zihinleri sever. O yüzden mutlaka bir meşgaleniz olsun, bu sizin savrulmanızı engelleyecektir. Yine aynı şekilde çocuğunuza da bir meşgale bulması için yardımcı olun.
Özetle, rutini sağlamak ve mümkün olduğunca o düzende devam etmek genel olarak psikolojik sağlamlığımızı koruyacaktır.
Aynı şekilde geçmişteki olumlu şeylere; anılara, özelliklere, aktivitelere, hobilere sahip çıkmak; kendimize koruma kalkanı yapmamızı sağlayacaktır.
Kendimize dönmemiz, içsel çalışmalar yapmamız, duygularımızın farkında olmamız, kendimize iyi gelen şeylerle meşgul olmamız bizi daha güçlü hale getirecek; sakin kalmamızı sağlayacaktır.
Aslına bakarsanız tüm bunlar hem şu an için baş etmeye yardımcı hem de geleceğe yatırım. Bizleri gerçek iyileştirecek; duruma uygun davranmak, duygularımızı hissetmek, anı kaçırmadan deneyimlemek, yaşananları anlamlandırmak, temiz bilgiye ulaşmak, kontrol edebildiğimiz kadarını elimizde tutup kalan kısımda acziyetimizi fark etmek, kabul etmek ve de geçeceğini bilmek… Bu şekilde geleceğe de umutla bakabilme şansımız olacaktır.
En kısa zamanda pandeminin sona ermesi, eski düzenimize geri dönebilmemiz, döndüğümüzde de düzenimizin kıymetini bilmemiz dileğiyle…
Sevgi ve Sağlıcakla,