Edat Ne demektir
Edat hakkında Bilgi
Edat Çeşitleri
Edat örnekleri
Edat veya ilgeç, tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türüdür. Kendi başına bir anlamı olmayan, diğer söz ve söz öbekleriyle kullanıldığında anlam kazanan, çoğu zaman eklendiği söz öbeğine sıfat, zarf gibi görevler kazandıran sözcüklerdir.
Edatlar başlıca üç gruba ayrılırlar:
Çekim edatları (asıl edatlar)
Sonuna geldiği isimle cümledeki diğer kelimeler arasında benzerlik, zaman, yer, başkalık gibi bakımlardan ilgi kuran edatlardır: geri, ileri, ait, ara, başka, beri, böyle, dair, değin, dek, dışarı, diye, doğru, dolayı, evvel, gayri, gibi, göre, için, ile, kadar, kadarınca, karşı, nazaran, önce, öte, ötürü, özge, rağmen, sıra, sonra, taraf, tek, türlü, üzere, yana gibi.
Rabıt edatları (bağlaçlar)
Bu konunun ana maddesi " bağlaçlar" maddesidir
Kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim ya da anlam yönüyle birbirine bağlayan edatlardır: ama, ancak,fakat, belki, bile, çünkü, da (de), eğer, hâlbuki, hatta, hiç değilse, ile, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, tâ, üstelik, ve, veya, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira gibi.
:"Çok uğraştım fakat olmadı."
Ünlem edatları
Her türlü duyguyu, heyecanı (sevinç, keder, ıstırap, teselli, nefret, korku, hayıflanma, coşku, üzüntü nedeniyle vs.), düşünceyi anlatan veya yansımaları, seslenmeleri; onay, red, sorma ve gösterme gibi anlatım biçimlerini ifade eden edatlardır. Ünlemler, seslenme edatları, gösterme edatları, sorma edatları ve cevap edatları olmak üzere beşe ayrılırlar:
Ünlemler
Duygu ve heyecanları ifade eden edatlarla doğadaki seslerin yansımalarıdır: ah, ay, çat, eyvah, hoşt, küt, mırıl mırıl, of, oh, pat, püf, vah, vay, yuh vb.
Seslenme edatları
Hitap (seslenme) için kullanılan a, ay, be, bre, ey, hey, hu, le, ulan, ya, yahu gibi seslenme sözleridir. Bu edatlar, genellikle hitap edilen isimlerle birlikte kullanılırlar: a çocuğum, ay oğul, ey Türk gençliği gibi.
Seslenmelerde hitabı kuvvetlendiren bu sözler olmadan da hitap mümkündür: Sevgili öğrenciler! Arkadaşlar! Sayın milletvekilleri! Ömer! vb.
Gösterme edatları
Birini veya bir şeyi göstermek için kullanılan edatlardır: işte (edebî dilde), aha, daha, ta, te (ağızlarda), nah(argoda).
Gösterme edatları başka kelimelere bağlanmazlar.
Sorma edatları
Başka kelimelere bağlanmadan soru için kullanılan edatlardır: acaba, acep, hani, niçin.
Cevap edatları
değil, evet, hay hay, hayır, peki, yok gibi kabul veya red bildiren edatlardır. Bunlara konuşma dilinde daha çok geçen elbette, oldu, olur, tabiî, tamam, yoo gibi sözleri de ekleyebiliriz.
Edat hakkında Bilgi
Edat Çeşitleri
Edat örnekleri
Edat veya ilgeç, tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türüdür. Kendi başına bir anlamı olmayan, diğer söz ve söz öbekleriyle kullanıldığında anlam kazanan, çoğu zaman eklendiği söz öbeğine sıfat, zarf gibi görevler kazandıran sözcüklerdir.
Edatlar başlıca üç gruba ayrılırlar:
Çekim edatları (asıl edatlar)
Sonuna geldiği isimle cümledeki diğer kelimeler arasında benzerlik, zaman, yer, başkalık gibi bakımlardan ilgi kuran edatlardır: geri, ileri, ait, ara, başka, beri, böyle, dair, değin, dek, dışarı, diye, doğru, dolayı, evvel, gayri, gibi, göre, için, ile, kadar, kadarınca, karşı, nazaran, önce, öte, ötürü, özge, rağmen, sıra, sonra, taraf, tek, türlü, üzere, yana gibi.
Rabıt edatları (bağlaçlar)
Bu konunun ana maddesi " bağlaçlar" maddesidir
Kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim ya da anlam yönüyle birbirine bağlayan edatlardır: ama, ancak,fakat, belki, bile, çünkü, da (de), eğer, hâlbuki, hatta, hiç değilse, ile, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, tâ, üstelik, ve, veya, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira gibi.
:"Çok uğraştım fakat olmadı."
Ünlem edatları
Her türlü duyguyu, heyecanı (sevinç, keder, ıstırap, teselli, nefret, korku, hayıflanma, coşku, üzüntü nedeniyle vs.), düşünceyi anlatan veya yansımaları, seslenmeleri; onay, red, sorma ve gösterme gibi anlatım biçimlerini ifade eden edatlardır. Ünlemler, seslenme edatları, gösterme edatları, sorma edatları ve cevap edatları olmak üzere beşe ayrılırlar:
Ünlemler
Duygu ve heyecanları ifade eden edatlarla doğadaki seslerin yansımalarıdır: ah, ay, çat, eyvah, hoşt, küt, mırıl mırıl, of, oh, pat, püf, vah, vay, yuh vb.
Seslenme edatları
Hitap (seslenme) için kullanılan a, ay, be, bre, ey, hey, hu, le, ulan, ya, yahu gibi seslenme sözleridir. Bu edatlar, genellikle hitap edilen isimlerle birlikte kullanılırlar: a çocuğum, ay oğul, ey Türk gençliği gibi.
Seslenmelerde hitabı kuvvetlendiren bu sözler olmadan da hitap mümkündür: Sevgili öğrenciler! Arkadaşlar! Sayın milletvekilleri! Ömer! vb.
Gösterme edatları
Birini veya bir şeyi göstermek için kullanılan edatlardır: işte (edebî dilde), aha, daha, ta, te (ağızlarda), nah(argoda).
Gösterme edatları başka kelimelere bağlanmazlar.
Sorma edatları
Başka kelimelere bağlanmadan soru için kullanılan edatlardır: acaba, acep, hani, niçin.
Cevap edatları
değil, evet, hay hay, hayır, peki, yok gibi kabul veya red bildiren edatlardır. Bunlara konuşma dilinde daha çok geçen elbette, oldu, olur, tabiî, tamam, yoo gibi sözleri de ekleyebiliriz.