Efendimiz (asm) Namazda Hangi Sureleri Okurdu?
Peygamber Efendimiz (asm) namazda belli ayet ve sureleri mutad olarak okumazdı.
Her gün belli sureleri okumak mekruhtur. Ancak işinin çokluğundan bunu yapıyorsa, o takdirde kerahet kalkar. Ama şu namazda şu ve şu surelerin, bu namazda şu ve şu surenin okunması vacibdir, diye bir kanaat taşıyan kimsenin, her gün belirli sureleri okuması kesinlikle mekruh sayılmıştır. Çünkü böyle bir vücub ne rivayet, ne ictihad yoluyla sabit olmuştur. (Et-Tahavi - El-İsbicabi / Alaaddin Ali.)
O halde her gün başka başka sure ve ayetleri okumak çok daha uygundur ve sünnetin ruhuyla uyum halindedir. Bilhassa imamlık yapan kimsenin buna çok dikkat etmesi gerekir. Aksi halde arkasında namaz kılan ve fıkhi bilgisi olmayan cemaat, şu vakitte şu sure ya da ayetlerin okunmasının vacib olduğunu sanır.
Normal Şartlarda Namazın Kıraatinin Uzunluğu Nekadar Olmalıdır, Hangi Namazlar ve Rekatlar İçin Hangi Uzunluktaki Kıraat Daha Efdaldir?
Sabah farzının her iki rekatında Fatiha'dan başka 40–50 ayet uzunluğunda birer sure okumak uygun olur. Öğle namazı da buna yakın bir ölçüde eda edilir. El- Asıl kitabında, öğle farzındaki kıraatin sabah farzındaki kıraatten az olması belirtilmiştir. Sahih olan da budur. Yatsı farzının her iki rekatında Fatiha'dan başka yirmişer ayet uzunluğunda bir sure ya da doğrudan doğruya yirmi ayet okumak uygun olur. Akşam namazında ise her iki rekatta de Fatiha'dan başka kısa birer sure okunur. Sünnet ya da müstehab olan budur. (El-Muhit / Serahsi.)
Fukahanın çoğu, bu konuda genel kural olarak şöyle bir tespit yapmışlardır: Eğleşik durumda sabah ve öğle farzları tıval-ı mufassal ile ikindi farzı, tıval-i evsat ile yatsı farzını da yine böyle akşam farzını kısa surelerle kılmak sünnete daha uygundur. (El-Vikaye / Tacü'ş-Şeria.)
Açıklama; Tival-i Mufassal: Hüccurat’tan Buruc Suresine kadar olan surelerdir.
Tival-i Evsat: Buruc’dan Lem Yekun'a kadar olan surelerdir.
Kısalar ise: Lem Yekun'dan Kur'an'ın sonuna kadar olan surelerdir. (El-Muhit / Serahsi - El-Vikaaye / Tacü'ş-Şeri'a.)
Vitir Namazındaki Kıraate Gelince:
Yapılan sahih rivayetten Resulullah (a.s.m) Efendimizin bazen “sebbih isme rabbike” “kul ya eyyühe'l kafirun” ve “kul hu-va'l-lahu ehad” surelerini, bazen de başka sure ve ayetleri okuduğu anlaşılmaktadır. Çünkü devamlı aynı sureleri okumak, Kur'an'ın diğer sure ve ayetlerini namazda terk etmeye yol açar. Bu da pek uygun değildir.
O halde müstehab olarak belirtilen ölçüde kıraate devam etmek en uygun olanıdır. Daha fazla okunması, yalnız başına kılan kimse için uygun olursa da imamlık görevini yürüten için değil. Çünkü cemaati sıkmak doğru değildir. (Tahavi.)
Sabah namazında ise birinci rekattaki kıraati ikinciye nispetle uzun tutmak sünnettir. Bunda icma' vaki olmuştur. Hatta İmam Muhammed, her namazda birinci rekattaki kıraati ikinciye nispetle; uzun tutmayı müstehab kabul etmiştir. Fetva da buna göredir. (Mi'racü'd-Diraye - Fetava-yi Hindiyye.)
Bayram ve cuma namazlarında da buna benzer farklı görüşler vardır. İmam Muhammed bu namazlarda da aynı şeyin müstehab olduğunu söylemiştir.
Ancak Aradaki Fark Ne Kadar Olmalıdır?
Fukahanın çoğuna göre, üçte iki oranında olmalıdır. Yani birinci rekatta okunan sure veya ayetler ikinci rekattakine nisbetle iki misline yaklaşmalıdır.
Tahavi'ye göre birinci rekatta otuz ayet, ikincisinde on ayet okumak uygun olur. İkinciyi yirmiye de çıkarmakta, bir sakınca yoktur. Daha uygun olanı da budur. Fetva daha çok bu ölçüye göre verilmiştir.
Ama kıraat hükmüne göre konuyu bağlayacak olursak: Birincide en uzun sureyi, ikincide de en kısa sureyi okumakta bir beis yoktur. Çünkü farz ve vacib olan kıraat yerine getirilmiştir, yukarıda belirtilen oran, daha uygun ve daha iyi olanıdır.
İkinci rekatta kıraati birinciden üç ya da fazla ayet uzun okumanın mekruh olduğu, bu nispetten azının ise mekruh olmadığı El-hulasa kitabında belirtilmiştir. Umum için bu güzel bir fetva ve kolay bir yoldur.
Hidaye sahibi EI-Merğinani'ye göre: İki rekattaki kıraatin uzunluk ve kısalığı ayet sayısıyla değil kelime sayısıyladır. Ancak ayetler aynı ölçüde olursa, ayet sayısıyla itibar edilir. (Et-Tebyin / Zeylai )
Hz. Hüseyin (ra) diyor ki:
«Horasan’a savaşa gittiğimizde beraberemizde en az 300 sahabe bulunuyordu. Onlardan kimi bize namaz kıldırırken Fatiha'yı ve herhangi sureden bir ayet okumakla yetinirdi.»
Yapılan sahih rivayete göre; İbn Abbas (R.A.) namaz kıldırdığında birinci ve ikinci rekatlarda Fatiha ile Bakara’dan birer ayet okudu.» (Dare-Kutni : İsnad-i kaviy ile...)
Abdullah bin Saib (R.A.) diyor ki:
«Resulullah (asm) Efendimiz sabah namazında El-Mu'minun suresini okudu. Musa ile Harun bölümüne gelince veya İsa'dan bahseden kısma gelince kendisini bir ürperti aldı ve rüku'a vardı.»
Hazreti Ömer (ra) namaz kıldırırken birinci rekatta Bakara suresinden yüz yirmi ayet okuyup ruku'a vardı. İkinci rekatta Mesaniden (ayet sayısı yüzden az olan surelerden) bir sure okumakla yetindi.
El-Ahnef birinci rekatta Kehf suresini, ikinci rekatta Yunus ya da Yusuf suresini okudu.
İbn Mes'ud (ra) birinci rekatta Enfalden kırk ayet, ikinci rekatta mufassal'dan bir sure okumakla yetindi.
İbn Kayyım diyor ki:
«Resulullah (asm) Efendimiz namaz kıldırdığında birinci rekatta Fatiha ve başka bir sure okur, ikinci rekatta de böyle yapar, ancak bazen uzun okur, bazen seferi hallerde kısa, çoğu kez de orta uzunlukta okurdu.»
Fıkhü's-Sünne'nin tespitine göre:
Resulullah (asm) Efendimizin bazen her iki rekatta “Kaf” suresini okuduğu, bazen “Rum” suresini, bazen “İza'ş-Şemsu Küvvirat” suresini, bazen “Zilzal” suresini okuduğu vakidir. İki rekatı “Muavvizeteyn” ile kıldırdığı da olmuştur. Bunu daha çok yolculuk halinde yapardı.
(Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/268-275.)
Peygamber Efendimiz (asm) namazda belli ayet ve sureleri mutad olarak okumazdı.
Her gün belli sureleri okumak mekruhtur. Ancak işinin çokluğundan bunu yapıyorsa, o takdirde kerahet kalkar. Ama şu namazda şu ve şu surelerin, bu namazda şu ve şu surenin okunması vacibdir, diye bir kanaat taşıyan kimsenin, her gün belirli sureleri okuması kesinlikle mekruh sayılmıştır. Çünkü böyle bir vücub ne rivayet, ne ictihad yoluyla sabit olmuştur. (Et-Tahavi - El-İsbicabi / Alaaddin Ali.)
O halde her gün başka başka sure ve ayetleri okumak çok daha uygundur ve sünnetin ruhuyla uyum halindedir. Bilhassa imamlık yapan kimsenin buna çok dikkat etmesi gerekir. Aksi halde arkasında namaz kılan ve fıkhi bilgisi olmayan cemaat, şu vakitte şu sure ya da ayetlerin okunmasının vacib olduğunu sanır.
Normal Şartlarda Namazın Kıraatinin Uzunluğu Nekadar Olmalıdır, Hangi Namazlar ve Rekatlar İçin Hangi Uzunluktaki Kıraat Daha Efdaldir?
Sabah farzının her iki rekatında Fatiha'dan başka 40–50 ayet uzunluğunda birer sure okumak uygun olur. Öğle namazı da buna yakın bir ölçüde eda edilir. El- Asıl kitabında, öğle farzındaki kıraatin sabah farzındaki kıraatten az olması belirtilmiştir. Sahih olan da budur. Yatsı farzının her iki rekatında Fatiha'dan başka yirmişer ayet uzunluğunda bir sure ya da doğrudan doğruya yirmi ayet okumak uygun olur. Akşam namazında ise her iki rekatta de Fatiha'dan başka kısa birer sure okunur. Sünnet ya da müstehab olan budur. (El-Muhit / Serahsi.)
Fukahanın çoğu, bu konuda genel kural olarak şöyle bir tespit yapmışlardır: Eğleşik durumda sabah ve öğle farzları tıval-ı mufassal ile ikindi farzı, tıval-i evsat ile yatsı farzını da yine böyle akşam farzını kısa surelerle kılmak sünnete daha uygundur. (El-Vikaye / Tacü'ş-Şeria.)
Açıklama; Tival-i Mufassal: Hüccurat’tan Buruc Suresine kadar olan surelerdir.
Tival-i Evsat: Buruc’dan Lem Yekun'a kadar olan surelerdir.
Kısalar ise: Lem Yekun'dan Kur'an'ın sonuna kadar olan surelerdir. (El-Muhit / Serahsi - El-Vikaaye / Tacü'ş-Şeri'a.)
Vitir Namazındaki Kıraate Gelince:
Yapılan sahih rivayetten Resulullah (a.s.m) Efendimizin bazen “sebbih isme rabbike” “kul ya eyyühe'l kafirun” ve “kul hu-va'l-lahu ehad” surelerini, bazen de başka sure ve ayetleri okuduğu anlaşılmaktadır. Çünkü devamlı aynı sureleri okumak, Kur'an'ın diğer sure ve ayetlerini namazda terk etmeye yol açar. Bu da pek uygun değildir.
O halde müstehab olarak belirtilen ölçüde kıraate devam etmek en uygun olanıdır. Daha fazla okunması, yalnız başına kılan kimse için uygun olursa da imamlık görevini yürüten için değil. Çünkü cemaati sıkmak doğru değildir. (Tahavi.)
Sabah namazında ise birinci rekattaki kıraati ikinciye nispetle uzun tutmak sünnettir. Bunda icma' vaki olmuştur. Hatta İmam Muhammed, her namazda birinci rekattaki kıraati ikinciye nispetle; uzun tutmayı müstehab kabul etmiştir. Fetva da buna göredir. (Mi'racü'd-Diraye - Fetava-yi Hindiyye.)
Bayram ve cuma namazlarında da buna benzer farklı görüşler vardır. İmam Muhammed bu namazlarda da aynı şeyin müstehab olduğunu söylemiştir.
Ancak Aradaki Fark Ne Kadar Olmalıdır?
Fukahanın çoğuna göre, üçte iki oranında olmalıdır. Yani birinci rekatta okunan sure veya ayetler ikinci rekattakine nisbetle iki misline yaklaşmalıdır.
Tahavi'ye göre birinci rekatta otuz ayet, ikincisinde on ayet okumak uygun olur. İkinciyi yirmiye de çıkarmakta, bir sakınca yoktur. Daha uygun olanı da budur. Fetva daha çok bu ölçüye göre verilmiştir.
Ama kıraat hükmüne göre konuyu bağlayacak olursak: Birincide en uzun sureyi, ikincide de en kısa sureyi okumakta bir beis yoktur. Çünkü farz ve vacib olan kıraat yerine getirilmiştir, yukarıda belirtilen oran, daha uygun ve daha iyi olanıdır.
İkinci rekatta kıraati birinciden üç ya da fazla ayet uzun okumanın mekruh olduğu, bu nispetten azının ise mekruh olmadığı El-hulasa kitabında belirtilmiştir. Umum için bu güzel bir fetva ve kolay bir yoldur.
Hidaye sahibi EI-Merğinani'ye göre: İki rekattaki kıraatin uzunluk ve kısalığı ayet sayısıyla değil kelime sayısıyladır. Ancak ayetler aynı ölçüde olursa, ayet sayısıyla itibar edilir. (Et-Tebyin / Zeylai )
Hz. Hüseyin (ra) diyor ki:
«Horasan’a savaşa gittiğimizde beraberemizde en az 300 sahabe bulunuyordu. Onlardan kimi bize namaz kıldırırken Fatiha'yı ve herhangi sureden bir ayet okumakla yetinirdi.»
Yapılan sahih rivayete göre; İbn Abbas (R.A.) namaz kıldırdığında birinci ve ikinci rekatlarda Fatiha ile Bakara’dan birer ayet okudu.» (Dare-Kutni : İsnad-i kaviy ile...)
Abdullah bin Saib (R.A.) diyor ki:
«Resulullah (asm) Efendimiz sabah namazında El-Mu'minun suresini okudu. Musa ile Harun bölümüne gelince veya İsa'dan bahseden kısma gelince kendisini bir ürperti aldı ve rüku'a vardı.»
Hazreti Ömer (ra) namaz kıldırırken birinci rekatta Bakara suresinden yüz yirmi ayet okuyup ruku'a vardı. İkinci rekatta Mesaniden (ayet sayısı yüzden az olan surelerden) bir sure okumakla yetindi.
El-Ahnef birinci rekatta Kehf suresini, ikinci rekatta Yunus ya da Yusuf suresini okudu.
İbn Mes'ud (ra) birinci rekatta Enfalden kırk ayet, ikinci rekatta mufassal'dan bir sure okumakla yetindi.
İbn Kayyım diyor ki:
«Resulullah (asm) Efendimiz namaz kıldırdığında birinci rekatta Fatiha ve başka bir sure okur, ikinci rekatta de böyle yapar, ancak bazen uzun okur, bazen seferi hallerde kısa, çoğu kez de orta uzunlukta okurdu.»
Fıkhü's-Sünne'nin tespitine göre:
Resulullah (asm) Efendimizin bazen her iki rekatta “Kaf” suresini okuduğu, bazen “Rum” suresini, bazen “İza'ş-Şemsu Küvvirat” suresini, bazen “Zilzal” suresini okuduğu vakidir. İki rekatı “Muavvizeteyn” ile kıldırdığı da olmuştur. Bunu daha çok yolculuk halinde yapardı.
(Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/268-275.)