Eflatun düşlerim vardı benim..
Birde kırmızı pabuçlarım,
Anne sen almıştın..
Bir yavrunun bayram öncesi hayalleri gibi pırıl pırıl..
Cilalı ve kıvrım kurdelalı..
zamanla pabuçlarım küçüldü, ben büyüdüm
Artık kırmızıları sevmiyorum
Hayallerimi eflatunlaştırdım,
Koyu, açık..kuşak kuşak.
Eflatunu bana çok yakıştırırdı annem,
Açtı seni, derdi..
Oysa ben kapalı rengi severdim.
Herşeyin inadına..
severdim.
Hayatın inadına ağlamaklıyken gülümserdim..
Düştüğümde herkesten evvel ben gülerdim..
Annem! öyle öğretmiştin...
Sınavlarda cevaplarını yetiştiremediğim soruların sonunda bile..
Gülümserdim,
yine gülümserdim..
Yine gülümsüyorum işte..
Doyasıya giyemediğim pabuçlarım olmasa da..
Gülümsüyorum.
Şimdi büyüklüğümün verdiği hazla inat ediyorum hayata..
Öyle öğretmiştin..!
Hayatın kollarında küçüklüğümü bilsem de
gölgemin verdiği büyüklükle yine yürüyorum..
kıvrım kurdelam yok..
kıvrım yollarda yürüyorum..
İnişleri ve çıkışları,
Dar sokakları.. gül kokmayan virajları..
Çıkıyorum..
Hemde nasıl biliyormusun anne?
Gülümseyerek..
Aynen senin öğrettiğin gibi..
Kırmızı giymiyorum, ama sen aldığın için..
yine kırmızıya çalar düşle yürüyorum
Eflatun düşlerim vardı benim..
Oysa sen kırmızı almıştın,
Sen istediğin için, sen vardın ya bir zaman..
Gülümse hayata demiştin..
Ve ben her zaman ki gibi:
Yine seni dinliyorum...
Şimdi gülümsüyorum..
Eflatun eflatun...
Birde kırmızı pabuçlarım,
Anne sen almıştın..
Bir yavrunun bayram öncesi hayalleri gibi pırıl pırıl..
Cilalı ve kıvrım kurdelalı..
zamanla pabuçlarım küçüldü, ben büyüdüm
Artık kırmızıları sevmiyorum
Hayallerimi eflatunlaştırdım,
Koyu, açık..kuşak kuşak.
Eflatunu bana çok yakıştırırdı annem,
Açtı seni, derdi..
Oysa ben kapalı rengi severdim.
Herşeyin inadına..
severdim.
Hayatın inadına ağlamaklıyken gülümserdim..
Düştüğümde herkesten evvel ben gülerdim..
Annem! öyle öğretmiştin...
Sınavlarda cevaplarını yetiştiremediğim soruların sonunda bile..
Gülümserdim,
yine gülümserdim..
Yine gülümsüyorum işte..
Doyasıya giyemediğim pabuçlarım olmasa da..
Gülümsüyorum.
Şimdi büyüklüğümün verdiği hazla inat ediyorum hayata..
Öyle öğretmiştin..!
Hayatın kollarında küçüklüğümü bilsem de
gölgemin verdiği büyüklükle yine yürüyorum..
kıvrım kurdelam yok..
kıvrım yollarda yürüyorum..
İnişleri ve çıkışları,
Dar sokakları.. gül kokmayan virajları..
Çıkıyorum..
Hemde nasıl biliyormusun anne?
Gülümseyerek..
Aynen senin öğrettiğin gibi..
Kırmızı giymiyorum, ama sen aldığın için..
yine kırmızıya çalar düşle yürüyorum
Eflatun düşlerim vardı benim..
Oysa sen kırmızı almıştın,
Sen istediğin için, sen vardın ya bir zaman..
Gülümse hayata demiştin..
Ve ben her zaman ki gibi:
Yine seni dinliyorum...
Şimdi gülümsüyorum..
Eflatun eflatun...