Ehli Örf Kimdir,
Ehl-i Örf Hakkında Bilgi,
Ehl-i Örf Ne Demek,
Ehl-i Örf Nedir
Ehl-i örf, dinsel ve yasal düzenlemelerden çok toplumsal töre ve kuralları uygulayan Osmanlı kamu görevlilerine verilen addır
Osmanlılar, şeriata ve yasalara ters düşme­mek koşuluyla yönetimde görenek ve töre­lere de yer verirlerdi (bak. örf; örfi hu­kuk). Bunların uygulanması da ehl-i örfe bırakılmıştı. Özellikle taşra yönetim birim­lerinde “ehl-i örf takımı” denen kamu görevlileri arasında ihtisab ağası, şehir ket­hüdası, emin ve nazırlar başta gelirdi. Voy­voda, mütesellim, muhassıl, serdar ve suba­şı sanlarını taşıyanlar ise resmî kamu görev­lisi olmanın yanında ehl-i örf takımıyla yaptıkları işbirliği oranında ehl-i örften sayılırlardı.
Ehl-i örf, halkın zorunlu gereksinimlerinin zamanında karşılanması, çarşı ve pazar düzeninin sağlanması, alışverişin güvenliği, kentin temizliği, imar işleri, su ve yol sorunları vb ile doğrudan ilgiliydi. Atanma- lan, yerel yetkililerce yapılırdı. Buyrukla­rı altında asesbaşı, böcekbaşı gibi kolluk amirleri ve yardımcıları vardı. 18. yüzyılda sayıları ve etkinlikleri artan ehl-i örf, törele­ri hiçe sayarak halka yönelik baskı ve sindirme olaylarına katıldılar. Mütegallibe ve bazı eşkıya grupları ile çıkar ilişkilerine girdiler. Bu nedenle 19. yüzyılın ilk yarısın­da girişilen düzenlemelerde ve Tanzimat döneminde, yerel hükümet ve belediye örgütlerine öncelik tanınarak ehl-i örfün ortadan kaldırılması amaçlandı ve 1854′ten sonra bu deyim kullanılmadı.
Ehl-i Örf Hakkında Bilgi,
Ehl-i Örf Ne Demek,
Ehl-i Örf Nedir
Ehl-i örf, dinsel ve yasal düzenlemelerden çok toplumsal töre ve kuralları uygulayan Osmanlı kamu görevlilerine verilen addır
Osmanlılar, şeriata ve yasalara ters düşme­mek koşuluyla yönetimde görenek ve töre­lere de yer verirlerdi (bak. örf; örfi hu­kuk). Bunların uygulanması da ehl-i örfe bırakılmıştı. Özellikle taşra yönetim birim­lerinde “ehl-i örf takımı” denen kamu görevlileri arasında ihtisab ağası, şehir ket­hüdası, emin ve nazırlar başta gelirdi. Voy­voda, mütesellim, muhassıl, serdar ve suba­şı sanlarını taşıyanlar ise resmî kamu görev­lisi olmanın yanında ehl-i örf takımıyla yaptıkları işbirliği oranında ehl-i örften sayılırlardı.
Ehl-i örf, halkın zorunlu gereksinimlerinin zamanında karşılanması, çarşı ve pazar düzeninin sağlanması, alışverişin güvenliği, kentin temizliği, imar işleri, su ve yol sorunları vb ile doğrudan ilgiliydi. Atanma- lan, yerel yetkililerce yapılırdı. Buyrukla­rı altında asesbaşı, böcekbaşı gibi kolluk amirleri ve yardımcıları vardı. 18. yüzyılda sayıları ve etkinlikleri artan ehl-i örf, törele­ri hiçe sayarak halka yönelik baskı ve sindirme olaylarına katıldılar. Mütegallibe ve bazı eşkıya grupları ile çıkar ilişkilerine girdiler. Bu nedenle 19. yüzyılın ilk yarısın­da girişilen düzenlemelerde ve Tanzimat döneminde, yerel hükümet ve belediye örgütlerine öncelik tanınarak ehl-i örfün ortadan kaldırılması amaçlandı ve 1854′ten sonra bu deyim kullanılmadı.