Endometriyal polip, rahmin iç kısmını döşeyen endometriyum tabakasından kaynaklanan, yüzeyden kabarık lezyonlardır. Bu lezyonlar şekil itibariyle cilltteki et benlerine benzer görünümdedir. Endometriyal polipler hem üreme çağında, hem de menopoz sonrasında saptanabilirler.
Poliplerin rahim içerisinde yerleşim yeri farklılık gösterebilir. Rahim içerisinde tek bir endometriyal polip olabileceği gibi, birden çok sayıda polip mevcut olabilir. Endometriyal poliplerin oluşum nedeni günümüzde net olarak bilinmemektedir.
Endometriyal polip hücrelerinde çeşitli genetik değişimler nedeniyle östrojen hormonuna artmış büyüme cevabı mevcuttur. Bu nedenle rahim içerisindeki diğer bölgelere göre, polip dokusu daha fazla büyüme eğilimindedir.
Endometriyal polipler, üreme çağındaki kadınlarda sıktır. Genç kadınlarda daha nadir saptanır. Genellikle yaş ilerledikçe endometriyal polip görülme sıklığı artar. Ancak, menopozda endometriyal polipler daha az tespit edilir. Yapılan bir çalışmada, menopoz öncesi kadınlarda %12, menopoz sonrası kadınlarda ise %6 oranında endometriyal polip tespit edildiği belirtilmiştir. Endometriyal polip oluşumu açısından riskli olan durumlar, obezite, östrojen hormonu içeren ilaç kullanımı (menopoz sonrası hormon replasman tedavisi), tamoksifen kullanımı ve bazı genetik sendromlardır (Örn Lynch sendromu).
Bazı endometriyal polipler hiçbir belirti vermeyebilir, rutin jinekolojik kontrol esnasında ultrasonografi sırasında tespit edilebilir. Endometriyal poliplerin en sık belirtisi anormal vajinal kanamadır. Üreme çağındaki kadınlarda en sık kanama şekli, iki adet arasında meydana gelen anormal vajinal kanamalardır. Menopoz sonrasında kanamalara da neden olabilirler. Bu kanamalar lekelenme şeklinde olabileceği gibi, adet kanamasına benzer miktarda da olabilir.
Tanı için rahmin ultrason ile değerlendirilmesi esnasında rahim içerisine steril serum fizyolojik verilmesi ile polipin net olarak saptandığı histerosonografi yöntemi kullanılır. Tanıdan emin olunamayan durumlarda rahim içerisini kamera ile görüntüleme (histeroskopi) yöntemi kullanılabilir. Poliplerin kesin tanısı için bütünüyle çıkarılmaları ve patolojik incelemeye gönderilmeleri gereklidir.
Endometriyal poliplerin patolojik incelemesinde, büyük bir kısmının (%95) iyi huylu olduğu, kanser içermediği bilinmektedir. Menopoz öncesinde kanser riski ancak %1 kadarken, menopoz sonrası saptanan poliplerde kanser ihtimali yaklaşık %5’lere çıkmaktadır. Ayrıca anormal kanamaya yol açan poliplerde kanser tespit edilme ihtimali, kanama yapmayanlara göre daha fazladır. Bu nedenle, özellikle menopozda tespit edilen ve vajinal kanamanın eşlik ettiği poliplerde kanser riski açısından dikkatli olunmalıdır.
Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda da zaman zaman endometriyal polipler ile karşılaşılmaktadır. İnfertilite tedavisi gören hastalarda endometriyal polip tespit edildiğinde bunların alınması önerilmektedir.
Endometriyal poliplerin alınması, histeroskopi yöntemiyle gerçekleştirilir. Bu yöntemde kamera ile rahim içerisine girilerek, poliplerin yeri ve boyutu net olarak saptanır. Aynı yöntemle, çeşitli enstrümanlar yardımıyla polipler tabanından kesilerek çıkarılabilir.
Alınan parçalar patoloji uzmanlarına incelemeye gönderilir ve herhangi bir kanser olup olmadığı anlaşılır. İşlem genellikle genel anestezi altında yapılır ve ortalama yarım saat sürer. Operasyon sonrasında genellikle hastalarımız aynı gün eve gidebilir ve ağrı çok az olur. Birkaç gün içerisinde normal hayata dönülebilir.
Poliplerin rahim içerisinde yerleşim yeri farklılık gösterebilir. Rahim içerisinde tek bir endometriyal polip olabileceği gibi, birden çok sayıda polip mevcut olabilir. Endometriyal poliplerin oluşum nedeni günümüzde net olarak bilinmemektedir.
Endometriyal polip hücrelerinde çeşitli genetik değişimler nedeniyle östrojen hormonuna artmış büyüme cevabı mevcuttur. Bu nedenle rahim içerisindeki diğer bölgelere göre, polip dokusu daha fazla büyüme eğilimindedir.
Endometriyal polipler, üreme çağındaki kadınlarda sıktır. Genç kadınlarda daha nadir saptanır. Genellikle yaş ilerledikçe endometriyal polip görülme sıklığı artar. Ancak, menopozda endometriyal polipler daha az tespit edilir. Yapılan bir çalışmada, menopoz öncesi kadınlarda %12, menopoz sonrası kadınlarda ise %6 oranında endometriyal polip tespit edildiği belirtilmiştir. Endometriyal polip oluşumu açısından riskli olan durumlar, obezite, östrojen hormonu içeren ilaç kullanımı (menopoz sonrası hormon replasman tedavisi), tamoksifen kullanımı ve bazı genetik sendromlardır (Örn Lynch sendromu).
Bazı endometriyal polipler hiçbir belirti vermeyebilir, rutin jinekolojik kontrol esnasında ultrasonografi sırasında tespit edilebilir. Endometriyal poliplerin en sık belirtisi anormal vajinal kanamadır. Üreme çağındaki kadınlarda en sık kanama şekli, iki adet arasında meydana gelen anormal vajinal kanamalardır. Menopoz sonrasında kanamalara da neden olabilirler. Bu kanamalar lekelenme şeklinde olabileceği gibi, adet kanamasına benzer miktarda da olabilir.
Tanı için rahmin ultrason ile değerlendirilmesi esnasında rahim içerisine steril serum fizyolojik verilmesi ile polipin net olarak saptandığı histerosonografi yöntemi kullanılır. Tanıdan emin olunamayan durumlarda rahim içerisini kamera ile görüntüleme (histeroskopi) yöntemi kullanılabilir. Poliplerin kesin tanısı için bütünüyle çıkarılmaları ve patolojik incelemeye gönderilmeleri gereklidir.
Endometriyal poliplerin patolojik incelemesinde, büyük bir kısmının (%95) iyi huylu olduğu, kanser içermediği bilinmektedir. Menopoz öncesinde kanser riski ancak %1 kadarken, menopoz sonrası saptanan poliplerde kanser ihtimali yaklaşık %5’lere çıkmaktadır. Ayrıca anormal kanamaya yol açan poliplerde kanser tespit edilme ihtimali, kanama yapmayanlara göre daha fazladır. Bu nedenle, özellikle menopozda tespit edilen ve vajinal kanamanın eşlik ettiği poliplerde kanser riski açısından dikkatli olunmalıdır.
Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda da zaman zaman endometriyal polipler ile karşılaşılmaktadır. İnfertilite tedavisi gören hastalarda endometriyal polip tespit edildiğinde bunların alınması önerilmektedir.
Endometriyal poliplerin alınması, histeroskopi yöntemiyle gerçekleştirilir. Bu yöntemde kamera ile rahim içerisine girilerek, poliplerin yeri ve boyutu net olarak saptanır. Aynı yöntemle, çeşitli enstrümanlar yardımıyla polipler tabanından kesilerek çıkarılabilir.
Alınan parçalar patoloji uzmanlarına incelemeye gönderilir ve herhangi bir kanser olup olmadığı anlaşılır. İşlem genellikle genel anestezi altında yapılır ve ortalama yarım saat sürer. Operasyon sonrasında genellikle hastalarımız aynı gün eve gidebilir ve ağrı çok az olur. Birkaç gün içerisinde normal hayata dönülebilir.
