Erzurum Kongresinin Türk Tarihindeki Önemi
• Bölgesel bir kongre olmasına rağmen,alınan kararlar bütün yurdu ilgilendiren nitelikler taşımıştır.
• Erzurum Kongresinin sonucunda “ulusal egemenliği koşulsuz olarak gerçekleştirmek” görüşü ortaya çıkmıştır.
• Kongrede alınan kararların takibini ve uygulanmasını sağlamak için 9 kişilik bir Temsil Heyeti oluşturulmuş, başkanlığına da Mustafa Kemal Paşa getirilmiştir. Bu heyet yetkileri bakımından sadece bölgesel bir heyetti. Fakat Sivas Kongresinde yetkileri bütün yurdu kapsayacak şekilde genişletilecektir.
• Erzurum Kongresinde yalnızca iç politika ile ilgili konular değil dış politika ile ilgili gündemler de görüşülmüştür. Bu nedenle kongre ulusal bir meclis gibi hareket etmiştir.
• Erzurum kongresi başlamadan önce her türlü yetkisinden arınmış olan Mustafa Kemal Paşa’nın Erzurum Kongresinde başkan seçilmesi ve Temsil heyeti başkanlığına getirilmesi halkın Mustafa Kemal Paşa’ya güvendiğini göstermiştir.
• Alınan kararlar sadece İstanbul Hükümeti’ni değil İtilaf Devletlerini de bağlayıcı niteliktedir.
• Mondros Ateşkes antlaşmasının kabul edilmediği açık bir şekilde gösterilmiştir.
• Osmanlı Devletinin yönetim kadroları ile halk arasında büyük çapta görüş ayrılıkları olduğu ortaya çıkmıştır.
• Erzurum kongresinin oluş şekli ve çalışma düzeni açısından bir meclis gibi hareket etmiştir.
• Erzurum kongresi Batı anadoludaki direnişi de cesaretlendirerek olumlu yönde etkilemiştir.
• Erzurum Kongresinde alınan kararlar Sivas Kongresinde de aynı şekilde kabul edilmiştir.
• Doğu Anadolu’daki direniş hareketleri birleştirilmiş böylece bütün yurttaki direnişlerin birleştirilmesi yolunda ilk adım Erzurum’da atılmıştır.
• İstanbul Hükümeti Kongrenin engellenmesini ve Mustafa Kemal Paşa’nın tutuklanmasını istemiş fakat İstanbul Hükümetinin bu istekleri yerine getirilmemiştir.turkeyarena.net Bu durum İstanbul Hükümetinin güvenirliğini ve otoritesini yitirdiğini bir kez daha göstermiştir.
• Kongre önceden İstanbul Hükümeti tarafından görevden alınarak dışlanan Mustafa Kemal Paşa, Kongre sonrasında halkın temsilcisi olarak İstanbul Hükümeti’ne karşı Milli mücadelenin lideri seçilmiştir.
• Bu kararlar yurdun her yerindeki bütün resmi makamlara ve İtilaf devletlerinin temsilcilerine de gönderilmiştir.
• Bölgesel bir kongre olmasına rağmen,alınan kararlar bütün yurdu ilgilendiren nitelikler taşımıştır.
• Erzurum Kongresinin sonucunda “ulusal egemenliği koşulsuz olarak gerçekleştirmek” görüşü ortaya çıkmıştır.
• Kongrede alınan kararların takibini ve uygulanmasını sağlamak için 9 kişilik bir Temsil Heyeti oluşturulmuş, başkanlığına da Mustafa Kemal Paşa getirilmiştir. Bu heyet yetkileri bakımından sadece bölgesel bir heyetti. Fakat Sivas Kongresinde yetkileri bütün yurdu kapsayacak şekilde genişletilecektir.
• Erzurum Kongresinde yalnızca iç politika ile ilgili konular değil dış politika ile ilgili gündemler de görüşülmüştür. Bu nedenle kongre ulusal bir meclis gibi hareket etmiştir.
• Erzurum kongresi başlamadan önce her türlü yetkisinden arınmış olan Mustafa Kemal Paşa’nın Erzurum Kongresinde başkan seçilmesi ve Temsil heyeti başkanlığına getirilmesi halkın Mustafa Kemal Paşa’ya güvendiğini göstermiştir.
• Alınan kararlar sadece İstanbul Hükümeti’ni değil İtilaf Devletlerini de bağlayıcı niteliktedir.
• Mondros Ateşkes antlaşmasının kabul edilmediği açık bir şekilde gösterilmiştir.
• Osmanlı Devletinin yönetim kadroları ile halk arasında büyük çapta görüş ayrılıkları olduğu ortaya çıkmıştır.
• Erzurum kongresinin oluş şekli ve çalışma düzeni açısından bir meclis gibi hareket etmiştir.
• Erzurum kongresi Batı anadoludaki direnişi de cesaretlendirerek olumlu yönde etkilemiştir.
• Erzurum Kongresinde alınan kararlar Sivas Kongresinde de aynı şekilde kabul edilmiştir.
• Doğu Anadolu’daki direniş hareketleri birleştirilmiş böylece bütün yurttaki direnişlerin birleştirilmesi yolunda ilk adım Erzurum’da atılmıştır.
• İstanbul Hükümeti Kongrenin engellenmesini ve Mustafa Kemal Paşa’nın tutuklanmasını istemiş fakat İstanbul Hükümetinin bu istekleri yerine getirilmemiştir.turkeyarena.net Bu durum İstanbul Hükümetinin güvenirliğini ve otoritesini yitirdiğini bir kez daha göstermiştir.
• Kongre önceden İstanbul Hükümeti tarafından görevden alınarak dışlanan Mustafa Kemal Paşa, Kongre sonrasında halkın temsilcisi olarak İstanbul Hükümeti’ne karşı Milli mücadelenin lideri seçilmiştir.
• Bu kararlar yurdun her yerindeki bütün resmi makamlara ve İtilaf devletlerinin temsilcilerine de gönderilmiştir.