Evlilik iki farklı aileden gelen iki kişinin birlikte yaşama sanatıdır. Ama kimi zaman o iki farklı aileden gelmiş olmak kişilerdeki açık ara farkları göz önüne serebilir.
Özellikle kadınlar eşinin ailesinden birinin kendisine ters gelen davranış ya da sözünde bunu hemen eşine söyleyebiliyor. Ama erkekler kadınlar kadar yaşananları dışa yansıtmakta yetenekli değil. Kadınların bu her şeyi eşine yansıtma isteğindeki ısrarı kimi zaman eşler arasında derin bir uçuruma sebep olabiliyor. Özellikle erkekler ailesi her ne kadar yanlış davransa da bunun sürekli dile getirilmesini sevmiyorlar. Yani “Annen bana böyle böyle dedi. Ben de çok kırıldım. Senin annen zaten sürekli bana böyle söylüyor” üslup şikayetlenmelerden hoşlanmıyor.
Eşinizle ortak tutum belirleyin.
Kadın ve erkek arasındaki temel farklara rağmen bu tarz konularda ortak bir tutum belirlemek en doğrusu. Yapılması gereken eşinizin ailesinden sıkıntı yaşadığınız her kim ise O’na o anda sıkıntı duyduğunuz şeyi dile getirmek. Rahatsızlıklarınızı direkt muhatabıyla paylaşmayıp başkalarını aracı yaparsanız hem o ilişkinin gerçek bir ilişki olmasını engellemiş olursunuz hem de eşinizi sürekli savunma pozisyonunda bırakırsınız.
Her evli çiftin ortak isteği olan mutlu olma gayesine ulaşmak için mutlaka birbirinizin ailesine karşı töleranslı ve anlayışlı olmalısınız. Bu ortak tutumu birlikte belirlemek ve bunu devam ettirmek konusunda ısrarcı olmanız ayakları daha sağlam yere basan bir evlilik için size referans olacaktır.
Eşinizin ailesi ile ilgili problemlerde en etkili anahtar onu anlamanın yanında “uygun iletişim dilini” bilmektir.
Etkili bir iletişim kullanarak eşiniz ve ailesiyle yaşadığınız ve sizi rahatsız eden her türlü sorunu eleştirmeden dile getirin.Yani onu ve ailesini suçlayarak değil, onu anladığınızı hissettirerek,
onun yanında olduğunuzu göstererek konuşun.
Eğer eleştirirseniz eşinizin ve ailesinin sizinle ilgili önyargılarını pekiştirirsiniz. Eşiniz ailesini suçladıkça savunmaya geçecektir.
Burda kilit cümle eşinizin ailesini ne olursa olsun eleştirmemelisiniz.
Çünkü eşiniz ailesini eleştirdikçe savunmaya geçecektir.
Bu da evliliğinize olumsuz olarak yansıyacaktır.
Güzel bir zamanda etkili bir iletişim kullanarak:
Evimin direği, seninle severek evlendim ve bundan hiç pişman değilim, seni hâlâ seviyorum, takdir ediyorum. Ancak evliliğimizde rahatsız olduğum, huzursuz olduğum bazı şeyler var. Senin ailene olan saygını, onların sana bağlılığını da anlıyorum. Ama bunun aşırıya kaçtığını ve ilişkimize zarar verdiğini düşünüyorum ve görüyorum.
Ben sana emanetim ve her konuda senin yanında güvende olduğumu hissetmek istiyorum. Desteğine, sevgine ve ilgine ihtiyacım var.”
Bu aşamadan sonra ailelerinizle ilişkinizin sınırlarını eşinizle beraber belirleyebilirsiniz.
Özellikle kadınlar eşinin ailesinden birinin kendisine ters gelen davranış ya da sözünde bunu hemen eşine söyleyebiliyor. Ama erkekler kadınlar kadar yaşananları dışa yansıtmakta yetenekli değil. Kadınların bu her şeyi eşine yansıtma isteğindeki ısrarı kimi zaman eşler arasında derin bir uçuruma sebep olabiliyor. Özellikle erkekler ailesi her ne kadar yanlış davransa da bunun sürekli dile getirilmesini sevmiyorlar. Yani “Annen bana böyle böyle dedi. Ben de çok kırıldım. Senin annen zaten sürekli bana böyle söylüyor” üslup şikayetlenmelerden hoşlanmıyor.
Eşinizle ortak tutum belirleyin.
Kadın ve erkek arasındaki temel farklara rağmen bu tarz konularda ortak bir tutum belirlemek en doğrusu. Yapılması gereken eşinizin ailesinden sıkıntı yaşadığınız her kim ise O’na o anda sıkıntı duyduğunuz şeyi dile getirmek. Rahatsızlıklarınızı direkt muhatabıyla paylaşmayıp başkalarını aracı yaparsanız hem o ilişkinin gerçek bir ilişki olmasını engellemiş olursunuz hem de eşinizi sürekli savunma pozisyonunda bırakırsınız.
Her evli çiftin ortak isteği olan mutlu olma gayesine ulaşmak için mutlaka birbirinizin ailesine karşı töleranslı ve anlayışlı olmalısınız. Bu ortak tutumu birlikte belirlemek ve bunu devam ettirmek konusunda ısrarcı olmanız ayakları daha sağlam yere basan bir evlilik için size referans olacaktır.
Eşinizin ailesi ile ilgili problemlerde en etkili anahtar onu anlamanın yanında “uygun iletişim dilini” bilmektir.
Etkili bir iletişim kullanarak eşiniz ve ailesiyle yaşadığınız ve sizi rahatsız eden her türlü sorunu eleştirmeden dile getirin.Yani onu ve ailesini suçlayarak değil, onu anladığınızı hissettirerek,
onun yanında olduğunuzu göstererek konuşun.
Eğer eleştirirseniz eşinizin ve ailesinin sizinle ilgili önyargılarını pekiştirirsiniz. Eşiniz ailesini suçladıkça savunmaya geçecektir.
Burda kilit cümle eşinizin ailesini ne olursa olsun eleştirmemelisiniz.
Çünkü eşiniz ailesini eleştirdikçe savunmaya geçecektir.
Bu da evliliğinize olumsuz olarak yansıyacaktır.
Güzel bir zamanda etkili bir iletişim kullanarak:
Evimin direği, seninle severek evlendim ve bundan hiç pişman değilim, seni hâlâ seviyorum, takdir ediyorum. Ancak evliliğimizde rahatsız olduğum, huzursuz olduğum bazı şeyler var. Senin ailene olan saygını, onların sana bağlılığını da anlıyorum. Ama bunun aşırıya kaçtığını ve ilişkimize zarar verdiğini düşünüyorum ve görüyorum.
Ben sana emanetim ve her konuda senin yanında güvende olduğumu hissetmek istiyorum. Desteğine, sevgine ve ilgine ihtiyacım var.”
Bu aşamadan sonra ailelerinizle ilişkinizin sınırlarını eşinizle beraber belirleyebilirsiniz.