Eskiden Yiyecekler Nasıl Saklanırdı?Eskiden Yiyecekler Nasıl Saklanırdı?
Hz. İsa’dan önce Eski Mısır gerçekten büyük ve uygar bir toplumdu. Eski Mısırlıların çeşitli konulardaki buluşları ve uygulamaları, bu sözümüzü kesinlikle doğrulamaktadır.
Eski Mısır toplumunun egemen sınıfı ve soyluları, lüks derecesine varan gerçek bir rahatlık içinde yaşıyorlardı. Bu arada ülkenin çöl sıcağında gerçekten gerekli bir unsur olan “buz” dan yararlanmayı da biliyorlardı.
Köleler her gece yüzlerce toprak kap içine doldurulmuş suyun donmasını sağlamakla görevliydiler. Gecenin arzında bu kapları dolduran suyun yüzünde ince bir buz tabakası oluşurdu. Ertesi gün efendileri de yiyeceklerini ve içeceklerini soğutmak için bu buz tabakalarından yararlanırlardı.
Gene eski Makedonya’da yiyecekleri ve içecekleri soğutmak için başka bir yöntem uygulanıyordu. Hindistan fatihi Büyük İskender rahatına, konforlu yaşamaya çok düşkündü.
Hindistan seferi esnasında, içmeksizin yapamadığı içkisinin soğutulmasını istemişti. General olmak tutkusuyla yanan subaylarından biri, dağların tepesinde kar topladı. Bu karı, kolaylıkla erimeyeceği derin, gölgeli çukurlara doldurdu. Böylece İskender’in şarabının devamlı şekilde soğutulmasını sağladı.
Aradan 300 yıl geçtikten sonra, Romalılar kölelerini dağlardan kar toplayıp Roma’ya getirmekle görevlendiriyorlardı. Şehrin uygun yerlerindeki mağaralara, özel olarak hazırlanmış kovuklara depolanan karın erimemesi için üzeri defne yaprakları, yeşillik dallarla örtülürdü.
Sonra Portekizliler başka bir yöntem uyguladılar. Kışın dağların oyuklarında, kovuklarında donan, buz haline gelen suyu yosunlarla sarıyor, kaplıyor, ilerde havanın ısındığı mevsimde bunu kullanıyorlardı.
13. yüzyılda Uzak Doğu’ya giden uzun bir süre Çin’de kalan ünlü gezgin Marko Polo suyun, sütün, hatta ender bulunan, değerli ve çabuk bozulan bazı yiyeceklerin dondurularak muhafaza edilmesi yöntemini öğrendi. İtalya’ya dönüşünde bu yöntemin orada da uygulanmasında öncü oldu.
Bütün bunlara rağmen buzla ve dondurmak suretiyle yiyeceklerin muhafaza edilmesi işinin büyük ölçüde ve yaygın şekilde yapılabilmesi hayli gecikmiştir. 17. yüzyılda, Fransa’da buz ve kar satıcılarının hayli yaygınlaştığı biliniyorsa da, aynı şeyin Amerika’da uygulanması 1799 yılından önce değildir.
1800 yılında bir İngiliz evlerde buzun muhafazası için ilk “buzluğu” yaptı.
1834 yılında Jacob Perkins adındaki bir mühendisin çalışmaları da soğutucu olarak bir “devri daim” sisteminin kullanıldığı ilk buz makinesinin ortaya çıkarılmasıyla sonuçlandı.
Hz. İsa’dan önce Eski Mısır gerçekten büyük ve uygar bir toplumdu. Eski Mısırlıların çeşitli konulardaki buluşları ve uygulamaları, bu sözümüzü kesinlikle doğrulamaktadır.
Eski Mısır toplumunun egemen sınıfı ve soyluları, lüks derecesine varan gerçek bir rahatlık içinde yaşıyorlardı. Bu arada ülkenin çöl sıcağında gerçekten gerekli bir unsur olan “buz” dan yararlanmayı da biliyorlardı.
Köleler her gece yüzlerce toprak kap içine doldurulmuş suyun donmasını sağlamakla görevliydiler. Gecenin arzında bu kapları dolduran suyun yüzünde ince bir buz tabakası oluşurdu. Ertesi gün efendileri de yiyeceklerini ve içeceklerini soğutmak için bu buz tabakalarından yararlanırlardı.
Gene eski Makedonya’da yiyecekleri ve içecekleri soğutmak için başka bir yöntem uygulanıyordu. Hindistan fatihi Büyük İskender rahatına, konforlu yaşamaya çok düşkündü.
Hindistan seferi esnasında, içmeksizin yapamadığı içkisinin soğutulmasını istemişti. General olmak tutkusuyla yanan subaylarından biri, dağların tepesinde kar topladı. Bu karı, kolaylıkla erimeyeceği derin, gölgeli çukurlara doldurdu. Böylece İskender’in şarabının devamlı şekilde soğutulmasını sağladı.
Aradan 300 yıl geçtikten sonra, Romalılar kölelerini dağlardan kar toplayıp Roma’ya getirmekle görevlendiriyorlardı. Şehrin uygun yerlerindeki mağaralara, özel olarak hazırlanmış kovuklara depolanan karın erimemesi için üzeri defne yaprakları, yeşillik dallarla örtülürdü.
Sonra Portekizliler başka bir yöntem uyguladılar. Kışın dağların oyuklarında, kovuklarında donan, buz haline gelen suyu yosunlarla sarıyor, kaplıyor, ilerde havanın ısındığı mevsimde bunu kullanıyorlardı.
13. yüzyılda Uzak Doğu’ya giden uzun bir süre Çin’de kalan ünlü gezgin Marko Polo suyun, sütün, hatta ender bulunan, değerli ve çabuk bozulan bazı yiyeceklerin dondurularak muhafaza edilmesi yöntemini öğrendi. İtalya’ya dönüşünde bu yöntemin orada da uygulanmasında öncü oldu.
Bütün bunlara rağmen buzla ve dondurmak suretiyle yiyeceklerin muhafaza edilmesi işinin büyük ölçüde ve yaygın şekilde yapılabilmesi hayli gecikmiştir. 17. yüzyılda, Fransa’da buz ve kar satıcılarının hayli yaygınlaştığı biliniyorsa da, aynı şeyin Amerika’da uygulanması 1799 yılından önce değildir.
1800 yılında bir İngiliz evlerde buzun muhafazası için ilk “buzluğu” yaptı.
1834 yılında Jacob Perkins adındaki bir mühendisin çalışmaları da soğutucu olarak bir “devri daim” sisteminin kullanıldığı ilk buz makinesinin ortaya çıkarılmasıyla sonuçlandı.