Esra Elönü HayatıEsra Elönü Biyografisi
Esra Elönü ilginç çıkışları ile dikkat çeken tesettürlü bir yazar.Esra Elönü çok eleştirilen bir yazardır. Gerek giyimi olsun, gerekse yazdıklarından ötürü sürekli eleştirilerin odağında bir kadın.Esra Elönü genelde muafazakar kesim tarafından takip ediliyor. Fakat Esra Elönü giyimiylede tesettürlü hanımların ilgisinde olan bir yazar.
Esra Elönü kendisini kısaca şöyle anlatıyor.
Muhafazakar bir ailem var. Babam imam, altı kız kardeşiz, annem de her anne gibi kutsal. Bu aşamaya savaşarak geldim tabii. Kürek değil kılıç çekerek yani. Çok ya da az genç olmak evet ikisi de zaman kazandırıyor iyi bir şey.
Çok farklı geliyorum insanlara. Ama aslında çok farklı olan bir şey yok. Herkesin kabul ettiği bir kıyısı var. Herkes kendi kıyısının bekçisi. Ben böyle bir kıyıda doğmuşum, kabul ediyorum. Fakat bu kıyıda ne yaparsanız olay oluyorsunuz. Özellikle son üç seneden beri bu kadar yoğun bir farklılık ve bu manada yoğun bir tepkiyle karşılaştım. Aslında hiçbir şey yapmıyorsunuz. Sana senin zihnine, bana benim kendi literatürüme uygun gelen, bana aslında normal gelen şeyleri yaptığımda anormal sıfatına konuluyorsunuz. Uç insan diyorlar. Bakıyorum ama bu sonradan olmuş bir şey değil. İnsan sonradan oluşabilecek bir yapaylığı üzerine almak istemez. Bu çok yıpratıcı ve sevimsiz bir şey olur.
Esra Elönü ilginç çıkışları ile dikkat çeken tesettürlü bir yazar.Esra Elönü çok eleştirilen bir yazardır. Gerek giyimi olsun, gerekse yazdıklarından ötürü sürekli eleştirilerin odağında bir kadın.Esra Elönü genelde muafazakar kesim tarafından takip ediliyor. Fakat Esra Elönü giyimiylede tesettürlü hanımların ilgisinde olan bir yazar.
Esra Elönü kendisini kısaca şöyle anlatıyor.
Muhafazakar bir ailem var. Babam imam, altı kız kardeşiz, annem de her anne gibi kutsal. Bu aşamaya savaşarak geldim tabii. Kürek değil kılıç çekerek yani. Çok ya da az genç olmak evet ikisi de zaman kazandırıyor iyi bir şey.
Çok farklı geliyorum insanlara. Ama aslında çok farklı olan bir şey yok. Herkesin kabul ettiği bir kıyısı var. Herkes kendi kıyısının bekçisi. Ben böyle bir kıyıda doğmuşum, kabul ediyorum. Fakat bu kıyıda ne yaparsanız olay oluyorsunuz. Özellikle son üç seneden beri bu kadar yoğun bir farklılık ve bu manada yoğun bir tepkiyle karşılaştım. Aslında hiçbir şey yapmıyorsunuz. Sana senin zihnine, bana benim kendi literatürüme uygun gelen, bana aslında normal gelen şeyleri yaptığımda anormal sıfatına konuluyorsunuz. Uç insan diyorlar. Bakıyorum ama bu sonradan olmuş bir şey değil. İnsan sonradan oluşabilecek bir yapaylığı üzerine almak istemez. Bu çok yıpratıcı ve sevimsiz bir şey olur.