zeberus1234
Yeni Üye
Zina toplumda ensest ilişkilere mi yol açıyor?
Zina ve fuhuş olarak adlandırılan evlilik dışı ilişkiler tarih boyunca en ilkel kabilelerden en gelişmiş toplumlara kadar hiç bir zaman genel bir kabul görmemiştir. Zina ve fuhuş’un toplumların genelinde cezalandırılmasının veya ahlaksız bir eylem olarak kabul edilmesinin nedeni çoğu kişinin zannettiğinin aksine sadece dini veya toplumsal kabuller değildir.
Zina ve fuhuş’un yasak olmasının aslında bilimsel ve mantıksal anlamda çok geçerli sebepleri vardır. Evlilik dışı ilişkiler uzun vadede bütün toplumu ‘’ensest ilişki’’ tehtidi altında bırakmaktadır. Zina ‘’ensest ilişki’’ denilen sapıklığın toplum içinde kanser gibi yayılmasının en kestirme yoludur.
Örneğin evli bir erkeğin komşusu olan evli bir kadınla ilişki yaşadığını farz edelim. Zina yapan bu kadın çocuk doğurduğunda, bu çocuğun komşusundan olma ihtimali oldukça yüksek. Komşusunun karısı ile ilişki yaşayan adamında çocukları olduğunu, hatta bu adam ve kadının başka evli veya bekar kişilerle de ilişkisi olduğunu düşünelim. Ortaya adeta bir ensest piramiti çıkıyor. Bu durum toplumda korkunç bir ensest tehlikesi ortaya çıkarmaktadır.
Evlilik dışı ilişkiler ister açık ister gizli yaşansın, bu tarz ilişkilerin yaşandığı toplumlarda zina yapan anne yada baba nedeniyle birbirinden habersiz çok sayıda kardeş olacaktır. Bu çocukların kardeş olduklarından habersiz olmaları nedeniyle aralarında evlilikler yaşanması kaçınılmazdır. Özellikle kırsal kesimde, kasaba, köy gibi küçük yerleşim yerlerinde yaşayan kişilerin zina nedenli ‘’ensest’’ evlilikler yapmaları çok daha yüksek bir ihtimaldir.
Evlilik dışı ilişkilerde ‘’ensest’’ tehlikesi sadece evli kişilerin yaşadığı ilişkiler nedeniyle olmamaktadır. Bekarların yaşayacağı ilişkilerde ‘’ensest’’ tehdini arttırmaktadır. Özellikle batılı ülkelerde bekar olduğu halde hamile kalıp çocuk doğuran çok sayıda kadın bulunmaktadır. Hatta bunlarda çocuğun kimden olduğu çok daha belirsiz olabilmektedir. Özellikle birden fazla kişi ile ilişkisi olan, sıklıkla partner değiştiren ve bunu uzun zaman sürdüren kişilerin çocuklarının babasının tespit edilmesi dna testleri ile dahi pek mümkün değildir.
Farklı anne babalardan oldukları halde kuzenler arası evliliği hor gören, gerikalmışlık olarak niteleyen kişilerin diğer taraftan evlilik dışı ilişki yaşamayı özgürlük olarak görmeleri, hatta bu şekilde toplumda taciz ve tecavüz olaylarının azalacağını iddia etmeleri en hafif tabirle ‘’ahmaklıktır.’’
Kuzen evliliklerini hor görenler diğer taraftan bütün toplumu kardeş evliliği gibi korkunç bir ‘’ensest’’ tehdidi altında bırakmaktadır. Özellikle batılı ülkelerin toplumsal olarak yaşadıkları durum maalesef budur.
Sağlıklı bir toplum için evlilik dışı ilişkilerin çok katı bir şekilde yasaklanması gerekir. Allah’ın bütün emir ve yasaklarının altında çok büyük hikmetler bulunmaktadır.
İsra Suresi, 32. ayet: ‘’Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o, ahlaksızlık ve kötü bir yoldur.’’
Zina ve fuhuş olarak adlandırılan evlilik dışı ilişkiler tarih boyunca en ilkel kabilelerden en gelişmiş toplumlara kadar hiç bir zaman genel bir kabul görmemiştir. Zina ve fuhuş’un toplumların genelinde cezalandırılmasının veya ahlaksız bir eylem olarak kabul edilmesinin nedeni çoğu kişinin zannettiğinin aksine sadece dini veya toplumsal kabuller değildir.
Zina ve fuhuş’un yasak olmasının aslında bilimsel ve mantıksal anlamda çok geçerli sebepleri vardır. Evlilik dışı ilişkiler uzun vadede bütün toplumu ‘’ensest ilişki’’ tehtidi altında bırakmaktadır. Zina ‘’ensest ilişki’’ denilen sapıklığın toplum içinde kanser gibi yayılmasının en kestirme yoludur.
Örneğin evli bir erkeğin komşusu olan evli bir kadınla ilişki yaşadığını farz edelim. Zina yapan bu kadın çocuk doğurduğunda, bu çocuğun komşusundan olma ihtimali oldukça yüksek. Komşusunun karısı ile ilişki yaşayan adamında çocukları olduğunu, hatta bu adam ve kadının başka evli veya bekar kişilerle de ilişkisi olduğunu düşünelim. Ortaya adeta bir ensest piramiti çıkıyor. Bu durum toplumda korkunç bir ensest tehlikesi ortaya çıkarmaktadır.
Evlilik dışı ilişkiler ister açık ister gizli yaşansın, bu tarz ilişkilerin yaşandığı toplumlarda zina yapan anne yada baba nedeniyle birbirinden habersiz çok sayıda kardeş olacaktır. Bu çocukların kardeş olduklarından habersiz olmaları nedeniyle aralarında evlilikler yaşanması kaçınılmazdır. Özellikle kırsal kesimde, kasaba, köy gibi küçük yerleşim yerlerinde yaşayan kişilerin zina nedenli ‘’ensest’’ evlilikler yapmaları çok daha yüksek bir ihtimaldir.
Evlilik dışı ilişkilerde ‘’ensest’’ tehlikesi sadece evli kişilerin yaşadığı ilişkiler nedeniyle olmamaktadır. Bekarların yaşayacağı ilişkilerde ‘’ensest’’ tehdini arttırmaktadır. Özellikle batılı ülkelerde bekar olduğu halde hamile kalıp çocuk doğuran çok sayıda kadın bulunmaktadır. Hatta bunlarda çocuğun kimden olduğu çok daha belirsiz olabilmektedir. Özellikle birden fazla kişi ile ilişkisi olan, sıklıkla partner değiştiren ve bunu uzun zaman sürdüren kişilerin çocuklarının babasının tespit edilmesi dna testleri ile dahi pek mümkün değildir.
Farklı anne babalardan oldukları halde kuzenler arası evliliği hor gören, gerikalmışlık olarak niteleyen kişilerin diğer taraftan evlilik dışı ilişki yaşamayı özgürlük olarak görmeleri, hatta bu şekilde toplumda taciz ve tecavüz olaylarının azalacağını iddia etmeleri en hafif tabirle ‘’ahmaklıktır.’’
Kuzen evliliklerini hor görenler diğer taraftan bütün toplumu kardeş evliliği gibi korkunç bir ‘’ensest’’ tehdidi altında bırakmaktadır. Özellikle batılı ülkelerin toplumsal olarak yaşadıkları durum maalesef budur.
Sağlıklı bir toplum için evlilik dışı ilişkilerin çok katı bir şekilde yasaklanması gerekir. Allah’ın bütün emir ve yasaklarının altında çok büyük hikmetler bulunmaktadır.
İsra Suresi, 32. ayet: ‘’Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o, ahlaksızlık ve kötü bir yoldur.’’