Son yıllarda boşanma oranlarının süratli bir formda arttığını gözlemlemekteyiz. Çiftlerin boşanma nedenlerine baktığımızda çoğunlukla benzeri cümleler karşımıza çıkmaktadır. Çiftler, ilgi içinde daima çatışma yaşadıklarını, var olan sorunları tahlile ulaştıramadıklarını belirtmektedir. “Eşim beni anlamıyor”, “Sürekli tıpkı hususlar hakkında tartışıyoruz” üzere cümleler sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Pekala bu sorunların en kıymetli kaynağı nedir? Her hane içinde bu sorunun karşılığı farklı olay ve şahıslar örüntüsü üzerinden verilecek olsa da verilen yanıtlardaki göze çarpan ortak bir nokta, gündelik hayatımızın tahminen de en kıymetli ögesi olan bağlantıdır. Çiftlerin ortasındaki bağlantıda yer alan eksiklikler, sorunların boyutunu süreç içinde gitgide büyütmekte, en sonunda da tahlili neredeyse imkansız hale getirmektedir.
İrtibat ile birlikte karşı tarafa bir olaya, bir beşere ya da bir objeye ait niyetlerimizi söz ederiz. Bir olayın bizi nasıl etkilediğini, bir konuşmanın bizde neler uyandırdığını anlatabilmek, toplumsal hayatımızda adaptif bir kıymet taşımaktadır. İrtibat sayesinde yalnızca karşı tarafa kanılarımızı aktarmakla kalmaz tıpkı vakitte hislerimizi da aktarırız. Bu hislerimizi söz etme süreci bilhassa arkadaşlık bağlarımız ve romantik münasebetlerimizde büyük bir değer taşımaktadır. Bu kadar kıymet taşıyan bir ögede boşluklar meydana gelmesi, bağın dinamiklerine ister istemez ziyan vermeye başlamaktadır. Çiftler, hane içinde çoğunlukla ortak bir hayatı paylaşsa da zihinlerinde apayrı bir mana dünyasına sahiplerdir. Bu yüzden her zevkinizin ortak olduğunu düşündüğünüz biri bile hayatınız değişime uğradığında ya da daha evvel karşılaşmadığınız bir durum ile karşılaştığınızda farklı yansılar verebilir. Zira her birey olayları kendi mana dünyasının sonları içinde kıymetlendirir. Ortak paydada buluşarak, sağlıklı bir evlilik yürütebilmek için karşı tarafın mana dünyasını, hayata baktığı o pencereyi tanımaya çalışmak, onunla empati kurmak gerekmektedir. Bunu sağlamanın yolu da kendimizi detaylı bir biçimde açıkladığımız, karşı tarafı dikkatli bir biçimde dinlediğimiz aktif bir bağlantıdan geçmektedir.
Çiftler bağlantının temel ögesi olan kendini söz edebilme ve karşı tarafı dinleyebilme maharetlerini sağladığında var olan sorunların hepsi olmasa da birçoklarının çözümlenebildiğini göreceklerdir. Birçok soruna dönüp baktığımızda çoğunlukla “Bu neden bir sorun haline gelmiş?” diyebiliriz. Zira iletişimsizlik, partnerler ortasında zincirleme bir sorun döngüsü meydana getirir. Bu zincir o kadar uzar ki en sonunda sorunun başlamasına neden olan şeyi unuturuz. Partnerinizi tesirli bir biçimde dinlemek, sağlıklı bağlantı kurabilmenizin en kıymetli anahtarıdır. Şayet partneriniz konuşurken kendi diyeceklerinizi düşünürseniz ya da dikkatinizi onun dediklerine vermezseniz duyduklarınızın yalnızca bir kısmını algılayacağınız için ileriki süreçte yanlış anlaşılmalar meydana gelebilir. Yanlış anlaşılmalar, bastırılan hisler ve eksik paylaşılan kanılar çiftlerin alaka dinamiklerini büyük ölçüde olumsuz etkilemektedir.
Kendimizi ne kadar yeterli açıkladığımız da bu süreçte epey değerlidir. Bir olaya ait hissettiğimiz, düşündüğümüz şeyleri olay esnasında ya da uzun bir orta vermeden karşı taraf ile paylaşmak sorun haline gelmesi mümkün olan ögelerin önlenmesini ya da hafiflemesini sağlamaktadır. Öteki türlü verilen uzun ortalar, olayın üzerine yapılması gereken değerli konuşmaların ertelenmesine ve ortaya çıkabilecek sıkıntıların artmasına yol açmaktadır. Bilhassa de partnerimiz ile paylaşmak istediğimiz meseleleri bastırmak, sonraki süreçte bu sorunun daha yıkıcı bir halde gündeme gelmesine yol açacaktır.
İrtibatta yer alan sıkıntılar yalnızca bir şeyleri isteyerek ya da istemeden eksik söylemek ile kalmaz. Kelamlı bağlantıda değerli bir öge olan ses tonu, jestler ve mimikler de bağlantının seyrini ve münasebetiyle münasebetin seyrini etkilemektedir. Partnerler birbirlerine bağırarak konuştuklarında konuşulan bahis hiçbir vakit sağlıklı bir tahlile ulaşamayacaktır. Bu noktada sakinleşmeyi beklemek ve mevzuyu sakinleştiğimiz anda açarak paylaşımda bulunmak daha yanlışsız olacaktır. Yüksek ses tonu ve fevri hareketler konuşulan hususun içeriği ve değerinden uzaklaşmamıza neden olacaktır.
Tüm bu süreç karşılıklı bir emek gerektirmektedir. Her iki tarafın da sakin ve özverili bir formda bu sürece katkıda bulunması ile iletişimsizlik kaynaklı aksiliklerin giderilmesi sağlanabilir. Elbette ki tüm bunların sağlanması kusursuz bir evliliğe yol açmayacak ya da ilgideki tüm sorunları çözmeyecektir. Lakin birçok sorunun kaynağı olan ya da birçok sorunun büyümesine yol açan iletişimsizlik sorununun giderilmesi çiftlerin yaşantısını daha kolay bir hale getirecektir. Sağlıklı bir bağlantı kurduğumuz vakit, hayatımızda var olan sorunların yükünü hafifletmiş oluruz.
İrtibat ile birlikte karşı tarafa bir olaya, bir beşere ya da bir objeye ait niyetlerimizi söz ederiz. Bir olayın bizi nasıl etkilediğini, bir konuşmanın bizde neler uyandırdığını anlatabilmek, toplumsal hayatımızda adaptif bir kıymet taşımaktadır. İrtibat sayesinde yalnızca karşı tarafa kanılarımızı aktarmakla kalmaz tıpkı vakitte hislerimizi da aktarırız. Bu hislerimizi söz etme süreci bilhassa arkadaşlık bağlarımız ve romantik münasebetlerimizde büyük bir değer taşımaktadır. Bu kadar kıymet taşıyan bir ögede boşluklar meydana gelmesi, bağın dinamiklerine ister istemez ziyan vermeye başlamaktadır. Çiftler, hane içinde çoğunlukla ortak bir hayatı paylaşsa da zihinlerinde apayrı bir mana dünyasına sahiplerdir. Bu yüzden her zevkinizin ortak olduğunu düşündüğünüz biri bile hayatınız değişime uğradığında ya da daha evvel karşılaşmadığınız bir durum ile karşılaştığınızda farklı yansılar verebilir. Zira her birey olayları kendi mana dünyasının sonları içinde kıymetlendirir. Ortak paydada buluşarak, sağlıklı bir evlilik yürütebilmek için karşı tarafın mana dünyasını, hayata baktığı o pencereyi tanımaya çalışmak, onunla empati kurmak gerekmektedir. Bunu sağlamanın yolu da kendimizi detaylı bir biçimde açıkladığımız, karşı tarafı dikkatli bir biçimde dinlediğimiz aktif bir bağlantıdan geçmektedir.
Çiftler bağlantının temel ögesi olan kendini söz edebilme ve karşı tarafı dinleyebilme maharetlerini sağladığında var olan sorunların hepsi olmasa da birçoklarının çözümlenebildiğini göreceklerdir. Birçok soruna dönüp baktığımızda çoğunlukla “Bu neden bir sorun haline gelmiş?” diyebiliriz. Zira iletişimsizlik, partnerler ortasında zincirleme bir sorun döngüsü meydana getirir. Bu zincir o kadar uzar ki en sonunda sorunun başlamasına neden olan şeyi unuturuz. Partnerinizi tesirli bir biçimde dinlemek, sağlıklı bağlantı kurabilmenizin en kıymetli anahtarıdır. Şayet partneriniz konuşurken kendi diyeceklerinizi düşünürseniz ya da dikkatinizi onun dediklerine vermezseniz duyduklarınızın yalnızca bir kısmını algılayacağınız için ileriki süreçte yanlış anlaşılmalar meydana gelebilir. Yanlış anlaşılmalar, bastırılan hisler ve eksik paylaşılan kanılar çiftlerin alaka dinamiklerini büyük ölçüde olumsuz etkilemektedir.
Kendimizi ne kadar yeterli açıkladığımız da bu süreçte epey değerlidir. Bir olaya ait hissettiğimiz, düşündüğümüz şeyleri olay esnasında ya da uzun bir orta vermeden karşı taraf ile paylaşmak sorun haline gelmesi mümkün olan ögelerin önlenmesini ya da hafiflemesini sağlamaktadır. Öteki türlü verilen uzun ortalar, olayın üzerine yapılması gereken değerli konuşmaların ertelenmesine ve ortaya çıkabilecek sıkıntıların artmasına yol açmaktadır. Bilhassa de partnerimiz ile paylaşmak istediğimiz meseleleri bastırmak, sonraki süreçte bu sorunun daha yıkıcı bir halde gündeme gelmesine yol açacaktır.
İrtibatta yer alan sıkıntılar yalnızca bir şeyleri isteyerek ya da istemeden eksik söylemek ile kalmaz. Kelamlı bağlantıda değerli bir öge olan ses tonu, jestler ve mimikler de bağlantının seyrini ve münasebetiyle münasebetin seyrini etkilemektedir. Partnerler birbirlerine bağırarak konuştuklarında konuşulan bahis hiçbir vakit sağlıklı bir tahlile ulaşamayacaktır. Bu noktada sakinleşmeyi beklemek ve mevzuyu sakinleştiğimiz anda açarak paylaşımda bulunmak daha yanlışsız olacaktır. Yüksek ses tonu ve fevri hareketler konuşulan hususun içeriği ve değerinden uzaklaşmamıza neden olacaktır.
Tüm bu süreç karşılıklı bir emek gerektirmektedir. Her iki tarafın da sakin ve özverili bir formda bu sürece katkıda bulunması ile iletişimsizlik kaynaklı aksiliklerin giderilmesi sağlanabilir. Elbette ki tüm bunların sağlanması kusursuz bir evliliğe yol açmayacak ya da ilgideki tüm sorunları çözmeyecektir. Lakin birçok sorunun kaynağı olan ya da birçok sorunun büyümesine yol açan iletişimsizlik sorununun giderilmesi çiftlerin yaşantısını daha kolay bir hale getirecektir. Sağlıklı bir bağlantı kurduğumuz vakit, hayatımızda var olan sorunların yükünü hafifletmiş oluruz.
