Fahrettin Altay

Tepkime
10
Yaş
36
Coin
2
(12 Ocak 1880 İşkodra, Osmanlı İmparatorluğu 25 Ekim 1974, Emirgan, İstanbul, Türkiye) Türk Kurtuluş Savaşı kahramanlarından asker ve politikacı. Başkomutanlık Meydan Savaşında Yunan Ordusunu kovalayarak İzmire giren ilk Türk süvarilerinin komutanıdır.

Hayatı

12 Ocak 1880 günü Arnavutlukun İşkodra kentinde doğdu. Babası Piyade Albayı İzmirli İsmail Bey, annesi Hayriye Hanımdır. Ali Fikri adında kendinden küçük bir erkek kardeşi vardır.

Babasının görev yeri değişiklikleri nedeniyle öğrenim hayatı değişik kentlerde geçti. Mardinde tamamladığı ilköğreniminin ardından askeri rüştiyeyi Erzincanda, askeri idadiyi ise Erzurumda bitirdi. 1897de girdiği İstanbul Harp Okulundaki öğrenimini 1900de birincilikle tamamladıktan sonra Harp Akademisine girdi. Bu okuldaki öğrenimini 1902de altıncı olarak tamamladı ve meslek yaşamına başladı.

İlk görev yeri olan Dersim ve çevresinde 8 yıl görev yaptı. 1905te kolağası, 1908de binbaşı rütbesine yükseldi. 1912'de Münime Hanımla evlendi; bu evlilikten. Hayrünisa ve Tarık adlı iki çocuğu oldu.

II. Balkan Savaşı sırasında Çatalca Aşiret Süvari Tugayının başında görev yaptı. Edirneye kadar gelen Bulgar ordusunu püskürttü.

I. Dünya Savaşı başladığında 3. Kolordu Kurmay Başkanı idi. Çanakkale Cephesinde çarpıştı. Bu görev sırasında ilk defa Mustafa Kemal ile tanıştı. Çanakkale Savaşından sonra kılıçlı altın liyakat ve gümüş imtiyaz savaş madalyaları ile ödüllendirildi. 1915te Harbiye Nezareti Müsteşar Muavinliği görevine tayin odu ve aynı yıl albaylığa terfi etti. Kısa bir süre Romanya İbrail Cephesinde görev yaptıktan sonra Filistin Cephesine birlik komutanı olarak gönderildi. Filistindeki yenilgiden sonra kolordu karargahı Konyaya taşınmıştı bu nedenle savaşın sonunda 12. Kolordu komutanı olarak Konyadaydı.

Konyada Fahrettin Altayın çevresinde ulusal kurtuluş çalışmaları yapan kişiler bulunmaktaydı. Kendisi, ulusal harekete katılmak konusunda bir süre tereddüt içinde kaldı[1]. İstanbulun resmen işgalinden sonra Temsil Kurulu tarafından alınan İstanbul ile her türlü ilişkinin kesilmesi kararına karşı çıkması, Refet Beyin emrinde atlı birliklerle Afyondan Konyaya gelmesine yol açtı.

Refet Bey, Sarayönü İstasyonuna gelerek Fahrettin Beyi davet etmiş ve gelirken vali, belediye başkanı, müftü, Müdafaa-i hukuk Cemiyeti ve muhalif tanınan kimseleri getirmesini istemişti. Grup, Mustafa Kemale bağlılıklarını fiilen göstermek üzere silahlı muhafızlar eşliğinde trene bindirildi. Mustafa Kemalle Ankarada yaptığı görüşmeden sonra tereddütleri ortadan kalkan Fahrettin Bey, İstanbuldan değil Ankaradan emir almak üzere kesin tavrını ortaya koydu. I. TBMMde Mersin milletvekili olarak yer aldı. Mecliste gruplar oluştuğunda ne birinci, ne ikinci gruba girdi; bağımsızlar olarak adlandırılan grup listesinde bulundu.


Kurtuluş Savaşı boyunca 12. Kolordu Kumandanı olarak Delibaş İsyanının bastırılmasında, 1. ve 2. İnönü Savaşlarında Sakarya Savaşında görev aldı. 1921de Tümgeneralliğe (Mirliva) yükseltildi ve Süvari Grup Komutanı oldu. Kurtuluş Savaşının son yıllarında Uşak, Afyon, Alaşehir çevresindeki çarpışmalarda süvarileri büyük hizmet gördü. Kütahya'nın Emet ilçesinden kendisi Emet halkı ve süvarileri tarafından kaçırılan Yunan ordusunu kovalayarak İzmire giren ilk süvari birlikleri Altayın komutasındaydı. 10 Eylülde İzmirde Mustafa Kemali karşıladı. Askeri başarıları nedeniyle onra Korgeneralliğe (Ferik) yükseltildi.

İzmir'in kurtarılmasından sonra emrindeki Süvari Kolordusu ile Çanakkale Boğazı üzerinden İstanbul'a yöneldi. Bunun üzerine İngiltere, Fransa ve Kanada'da siyasi etkileri olan Çanakkale Krizi oluştu.

I. dönem TBMMde Mersin milletvekili olarak bulunuyordu ama devamlı cephede görev yapmaktaydı. II. Dönem TBMMde de İzmir milletvekili olarak yer aldı. Bir yandan da 5. Kolordu Komutanı olarak görev yaptı. Mustafa Kemalin 1924teki İzmir gezisine eşlik etti. Askerlik ve milletvekilliğini birlikte yürütmesi mümkün olmayınca Mustafa Kemalin isteğine uyarak meclisten ayrıldı ve orduda kaldı.
1926da Orgeneralliğe terfi eden etti. 1927de tedavi için Avrupaya giden Mareşal Fevzi Paşanın yerine Genelkurmay Başkanlığına vekalet etti. 1928de Türkiyeyi ziyaret eden Afgan Kralı Emanullah Han ile eşi Kraliçe Süreyyaya mihmandarlık etti. 1930da Menemen Olayından sonra Menemen, Balıkesir, Manisa'da ilan edilen sıkıyönetim sırasında sıkıyönetim komutanlığına tayin edildi. 1933te 1. Ordu Komutanlığına getirildi.

1934te Kızıl Ordu manevralarına davetli tek ülke olan Türkiyeden gidecek askeri heyetin başkanlığını yaptı. Aynı yıl İran ve Afganistan arasındaki sınır anlaşmazlığında hakemlik yaptı. Hazırladığı rapor anlaşmazlığın çözümlenmesinde yararlı oldu. 1936da İngiltere Kralı VIII. Edwardın Çanakkale Savaşı alanları gezisine refakat etti. 1938de Atatürk için yapılan cenaze törenine komutan tayin edildi. 1945'te, Yüksek Askeri Şûra üyeliği sırasında yaş haddinden emekliye ayrıldı.

1946-1950 yılları arasında CHP'den Burdur milletvekilliği yaptı. 1950'den sonra siyasi hayattan da çekilerek İstanbul'a yerleşti. 25 Ekim 1974de uykudayken hayatını kaybetti. Aşiyan Mezarlığına defnedilen naaşı, 1988de Ankara'daki Devlet Mezarlığı'na nakledildi.

Soyadı Kanunu ve Fahrettin Paşa'nın "Altay" Soyadı

1966 yılında Fahrettin Altay Paşa, Altay kulübünü ziyaretinde Altay soyadını nasıl aldığını şöyle anlattı:

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa ile mütareke yıllarında İzmiri ziyaretimizde Altay bir İngiliz donanma karması ile Alsancakta oynuyordu. Maçı beraber izledik. Altay çok güzel bir oyundan sonra İngilizleri yenince Ulu Önder çok duygulandı, gururlandı ve Altay için takdirlerini belirtti. Aradan epey zaman geçti. Gazi Mustafa Kemal Paşa, İran ile bir sınır anlaşmazlığını halletmek üzere beni görevlendirdi ve Tebrize gittim. Tebrizde bulunduğum sırada; mecliste soyadı kanunu müzakere edilmiş ve ittifakla Gazi Mustafa Kemal Paşaya Atatürk soyadı verilmişti. Bütün yurt kendisini yeni soyadından dolayı tebrik ediyordu. Ben de hemen bir telgraf çekmiş ve kendilerini kutlamıştım. Atatürkten ertesi gün gelen cevab-ı telgraf şöyle idii :

'Sayın Fahrettin Altay Paşa, Ben de seni tebrik eder Altay gibi şanlı şerefli günler dilerim.'

Telgrafı aldığım zaman gözlerim dolu idi. Atatürk çok mutehassıs olduğu ve beraberce izlediğimiz Altay maçının hatırasına izafeten bana Altay soyadını layık görmüştü.

Eserleri

Türkiye İstiklâl Muhârebâtında Süvârî Kolordusunun Harekatı
İstiklâl Harbimizde Süvârî Kolordusu
İslâm Dini
On Yıl Savaşı ve Sonrası 1912-1922

Vikipedi
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt