fatih sultan mehmetin sanata ilgisi
fatih sultan mehmetin sanata verdiği önem
Fatih Sultan Mehmet'in Sanatçı kişiliği
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul fatihi olduğu için batılı araştırmacıların da oldukça dikkatini çekmiştir Bahçıvanlıktan hoşlandığını ve ok yüzükleri, kemer tokaları ve kılıç kınları yaptığını biliyoruz Avnî mahlasıyla da şiir yazmıştır
Karikatür denemeleri
Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesinde Fatih Sultan Mehmet’e ait bir defter var Defteri Sultan II Abdülhamit Han bulmuş ve büyük ihtiram göstererek ciltlettirip Yıldız Sarayı kütüphanesine koydurmuştur
Bu defter, şehzade II Mehmet’in yani Fatih Sultan Mehmet’in gençlik yıllarında kullandığı karalama defteridir 180 sayfadır Yıldız Sarayı’nda kurulan Zülvecheyn Kütüphanesi’ndeki cilthanede ciltenmiştir Kırmızı deri üzerine kaplı defterde mürekkebin dağılmaması için aharlı kağıt kullanılmıştır Kimi yapraklarında filigran mühürler bulunmaktadır
Defter besmele ile başlıyor Sonrasında ise “Mehmed bin Murad Han” ibareli tuğra denemeleri, Arapça, Farsça, Grek alfabeleriyle yazı denemeleri ve portre çizimleri var Çizimlerin kimi yerinde ince uçlu kamış kalem, kimi yerinde de fırça kullanılmış
Fakat ilginçtir, Topkapı Sarayı yetkililerinin verdikleri bilgiye göre defter bugüne kadar çok fazla bilim adamının dikkatini çekmemiştir Sadece bir dönem sanat tarihçisi OrdProf Dr A Süheyl Ünver ilgilenmiş ve konuyla ilgili olarak “Fatih’in Defteri” isminde bir kitap yazmıştır
Kendisiyle yapılan bir ropörtajda Prof Dr İskender Pala ise, Saray Hazinesi’nde yer alan bu defterin bilim adamları tarafından incelenmesi gerektiğini vurguluyor “Kriminoloji laboratuvarlarında bu çizimler incelenirse Fatih’in kişiliğindeki ayrıntılara varabiliriz” diyen Pala, “Karakter tahlili ile çok farklı yönleri ortaya çıkabilir Portre çizimlerinde ne anlatmak istemiş Bu önemli bir konu Tarihsel anlamda da önemli sonuçlar elde edilebilir” diyor Fatih Sultan Mehmed’in “Ben bir dünya devleti kuracağım Surlarını sanatla öreceğim!” sözlerini de hatırlatan Pala, “Bu çağrı da onun gerçekten kültür sanat değerlerine çok önem verdiğinin bir göstergesi Onun hayallerini yansıttığı bir eskiz çalışması olan bu defter de mutlaka incelenmeli” diyor
Gözlem gücü
Defterde at, kuş, yaprak ve insan yüzü çizimleri var Karikatürcü gözüyle defteri incelediğimizde günümüzdeki karikatür çizim tekniklerine çok benzer olduklarını görüyoruz Çizgiler abartılı Yüz ifadeleri donuk değil Sevgi, öfke ve hayret mimikleri çizgilere yansıtılmış
Portreleri çizilen kişilerin kimler olduğu hakkında kesin bir bilgiye sahip değiliz Fakat bu çizimlerden Şehzade Mehmet’in insanları gözlemleme yönünün ve yeteneğinin çok kuvvetli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz
Aslında bu gözlemleme konusu her karikatürcüde olması gereken bir özelliktir Fakat maalesef günümüzde özellikle karikatüre yeni başlayan gençlerde bu özelliğin fazla olmadığını görüyoruz Karikatüre başlar başlamaz dergilerdeki tiplemeleri taklit ediyorlar Belli bir yere kadar bu taklit etmeler normaldir Fakat çevrelerindeki insanları gözlemlemeyip sürekli dergilerdeki tiplemeler üzerinden çizimlerini geliştirmeye çalıştıklarında, belli bir süre sonra yeni tipler çizmekte zorlanmaya başlıyorlar Toplumdan soyutlanmış, insanları ancak dergilerdeki tiplere göre kategorize edebilen, gözlem ve düşünce tembeli insanlar haline geliyorlar
Şehzade Mehmet’in çizgi tekniğinde de acemi olmadığı görülüyor Çizgilerinde titreme yok Kendinden emin çizgilerHele ki bu çizimleri ince uçlu kamış kalemle yapmak bilek hareketlerindeki kıvraklığın göstergesi
Defterdeki çizimlerden başka şu anda bildiğimiz başka çizimleri yok Fakat bahsettiğimiz defterdeki çizimleri incelediğimizde kendisinin daha önce de benzer çizimler yaptığını anlayabiliyoruz Çünkü çizgileriyle bu seviyeye gelmiş birinin daha önce çeşitlli karalamalar ve çizgi çalışmaları yapması gerekiyor Yani defterdeki çizgiler ilk defa çizim yapan birinin çizgileri değil Belli bir seviyede ve ustalıkta olan çizgiler
fatih sultan mehmetin sanata verdiği önem
Fatih Sultan Mehmet'in Sanatçı kişiliği
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul fatihi olduğu için batılı araştırmacıların da oldukça dikkatini çekmiştir Bahçıvanlıktan hoşlandığını ve ok yüzükleri, kemer tokaları ve kılıç kınları yaptığını biliyoruz Avnî mahlasıyla da şiir yazmıştır
Karikatür denemeleri
Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesinde Fatih Sultan Mehmet’e ait bir defter var Defteri Sultan II Abdülhamit Han bulmuş ve büyük ihtiram göstererek ciltlettirip Yıldız Sarayı kütüphanesine koydurmuştur
Bu defter, şehzade II Mehmet’in yani Fatih Sultan Mehmet’in gençlik yıllarında kullandığı karalama defteridir 180 sayfadır Yıldız Sarayı’nda kurulan Zülvecheyn Kütüphanesi’ndeki cilthanede ciltenmiştir Kırmızı deri üzerine kaplı defterde mürekkebin dağılmaması için aharlı kağıt kullanılmıştır Kimi yapraklarında filigran mühürler bulunmaktadır
Defter besmele ile başlıyor Sonrasında ise “Mehmed bin Murad Han” ibareli tuğra denemeleri, Arapça, Farsça, Grek alfabeleriyle yazı denemeleri ve portre çizimleri var Çizimlerin kimi yerinde ince uçlu kamış kalem, kimi yerinde de fırça kullanılmış
Fakat ilginçtir, Topkapı Sarayı yetkililerinin verdikleri bilgiye göre defter bugüne kadar çok fazla bilim adamının dikkatini çekmemiştir Sadece bir dönem sanat tarihçisi OrdProf Dr A Süheyl Ünver ilgilenmiş ve konuyla ilgili olarak “Fatih’in Defteri” isminde bir kitap yazmıştır
Kendisiyle yapılan bir ropörtajda Prof Dr İskender Pala ise, Saray Hazinesi’nde yer alan bu defterin bilim adamları tarafından incelenmesi gerektiğini vurguluyor “Kriminoloji laboratuvarlarında bu çizimler incelenirse Fatih’in kişiliğindeki ayrıntılara varabiliriz” diyen Pala, “Karakter tahlili ile çok farklı yönleri ortaya çıkabilir Portre çizimlerinde ne anlatmak istemiş Bu önemli bir konu Tarihsel anlamda da önemli sonuçlar elde edilebilir” diyor Fatih Sultan Mehmed’in “Ben bir dünya devleti kuracağım Surlarını sanatla öreceğim!” sözlerini de hatırlatan Pala, “Bu çağrı da onun gerçekten kültür sanat değerlerine çok önem verdiğinin bir göstergesi Onun hayallerini yansıttığı bir eskiz çalışması olan bu defter de mutlaka incelenmeli” diyor
Gözlem gücü
Defterde at, kuş, yaprak ve insan yüzü çizimleri var Karikatürcü gözüyle defteri incelediğimizde günümüzdeki karikatür çizim tekniklerine çok benzer olduklarını görüyoruz Çizgiler abartılı Yüz ifadeleri donuk değil Sevgi, öfke ve hayret mimikleri çizgilere yansıtılmış
Portreleri çizilen kişilerin kimler olduğu hakkında kesin bir bilgiye sahip değiliz Fakat bu çizimlerden Şehzade Mehmet’in insanları gözlemleme yönünün ve yeteneğinin çok kuvvetli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz
Aslında bu gözlemleme konusu her karikatürcüde olması gereken bir özelliktir Fakat maalesef günümüzde özellikle karikatüre yeni başlayan gençlerde bu özelliğin fazla olmadığını görüyoruz Karikatüre başlar başlamaz dergilerdeki tiplemeleri taklit ediyorlar Belli bir yere kadar bu taklit etmeler normaldir Fakat çevrelerindeki insanları gözlemlemeyip sürekli dergilerdeki tiplemeler üzerinden çizimlerini geliştirmeye çalıştıklarında, belli bir süre sonra yeni tipler çizmekte zorlanmaya başlıyorlar Toplumdan soyutlanmış, insanları ancak dergilerdeki tiplere göre kategorize edebilen, gözlem ve düşünce tembeli insanlar haline geliyorlar
Şehzade Mehmet’in çizgi tekniğinde de acemi olmadığı görülüyor Çizgilerinde titreme yok Kendinden emin çizgilerHele ki bu çizimleri ince uçlu kamış kalemle yapmak bilek hareketlerindeki kıvraklığın göstergesi
Defterdeki çizimlerden başka şu anda bildiğimiz başka çizimleri yok Fakat bahsettiğimiz defterdeki çizimleri incelediğimizde kendisinin daha önce de benzer çizimler yaptığını anlayabiliyoruz Çünkü çizgileriyle bu seviyeye gelmiş birinin daha önce çeşitlli karalamalar ve çizgi çalışmaları yapması gerekiyor Yani defterdeki çizgiler ilk defa çizim yapan birinin çizgileri değil Belli bir seviyede ve ustalıkta olan çizgiler