Neredeyse her bayanın bir periyot çokça kiloları sorun olmuştur. Yerküre'nin obezite tehdidi altında olduğu düşünülebilir, besine ulaşmanın kolaylaşması ve gelişen teknoloji ile hareket imkânımızın kısıtlanması da göz önünde bulundurulduğunda artık kilo meselelerinin gündeme daha çok oturduğu ve kilo muhafazanın ve kilo idaresinin daha kıymetli hale geldiği yadsınamaz bir gerçek halini aldı. Evet, kalın bir belin, istenmeyen çokça kiloların, 3844 vücut arası kıyafetlerle dolu bir dolabın nitekim bir tahlili yok yönetici? Tabi ki var. Yerküre Sıhhat Örgütü'nün de neredeyse her içtima da bir defa daha gündeme getirdiği sağlıklı beslenme ve tertipli fizikî aktivite kilo denetiminin ve bu denetimde yüksek muvaffakiyet sağlamanın en kalıcı ve gerçekçi yolları. Siz de hatunlara has sağlıklı zayıflama, sağlıklı beslenme ve tertipli hareket ile ilgili tekliflerimize kulak verebilir ve daha formda bir ömrün kapılarını aralayabilirsiniz.
NEDEN DURMADAN KİLO ALIYORUZ ?
Kilo almanın birçok nedeni olabilir. Genetik bozukluklara ve hormonel değişikliklere bağlı birtakım marazlar kilo almaya neden olabiliyor. Lakin topluluğun büyük bir kısmının durmadan kilo alma nedenleri çok daha farklı. Besinler arasında sağlıklı tercihler yapamamak, klasik beslenme kusurları, porsiyon denetiminde başarısızlık ve hareketsiz bir hayat yağ bağlayan vücutların en temel nedenlerini oluşturuyor.
Kilo alıp verme olgusunu çok kefeli bir teraziye benzetmemiz mümkün. Terazinin kollarını günlük kuvvet alımımız, nizamlı beslenmemiz, su tüketimimiz, gerilim seviyesi, uyku tertibi ve günlük güç harcamamız üzere birçok faaliyet oluşturuyor. Terazinin, kilo alma açısından, olumlu kefesini gün boyunca tükettiğimiz besinler ve içecekler ile aldığımız kuvvet doldururken, başka negatif kefesinde ise metabolik süratimiz, besinleri sindirirken harcadığımız yekun kuvvet ve günlük hareketliliğimiz münasebetiyle harcadığımız güç taraf alıyor. Şayet terazinin ağır basan kefesi, kuvvet harcaması yanında ise kilo veriyor, kuvvet alımı ağır geliyor ise kilo alıyoruz. Yani her şey hayatın her meydanında olduğu üzere, külliyen bir istikrar meselesi
ÇOKÇA YEDİĞİMİZ HER LOKMA NASIL DEPOLANIYOR?
Besinlerde bulunan karbonhidrat, yağ ve proteinler vücudumuza güç sağlarlar. Bir gram karbonhidrat ve protein yaklaşık 4 kalori kuvvet sağlarken, bir gram yağ 9 kalori güç verir. Besin kalitesi düşük ve boş güç kaynağı olan alkol de vücudumuzda güce dönüşür ve her bir gramı 7 kalori güç verir.
Besinler ile ihtiyacımızdan çokça aldığımız her güç ünitesi, alınan çokça güç karbonhidrattan da, yağdan da, proteinden de velev alkolden de alınmış olursa olsun yağ olarak depolanmaya mahkûmdur. Ve günlük olarak fazladan almış olduğumuz her 7 kalori vücudumuzda 1 gram yağ olarak depolanır. Kısa bir hesap ile günde 200 kalori ziyade aldığımızı düşünürsek, 1 ay içinde yaklaşık 850 gram yağ, üç ay içinde 2,5 kg yağ ve bir sene içinde 10 kg yağ almış oluruz. Genetik yatkınlığımıza nazaran bu çokça yağ kitlesi karnımızda yahut basenlerimizde toplanabilir. Her iki durumda da göz arkası edilmeyecek bir gerçek yatar. Artık daha düşük kaliteli ve daha sıhhatsiz bir yaşama 1 adım daha yaklaşmış oluruz.
YALANLARI VE GERÇEKLERİ İLE METABOLİZMA
Yıllar yılı düşman olarak görülen ve neredeyse herkes tarafından suçlanan metabolizmalar ekseriyetle yalnızca birer günah keçisi olmaktan öteye gidemiyorlar. Herkes çokça kilolarından metabolizmasını sorumlu tutsa da, aslında topluluğun büyük bir çoğunluğunun metabolizması alışılagelmiş çalışıyor.
Metabolizma nedir diye düşünenler için en yalın tarif, ömrümüzü sürdürmek için vücudumuzun ve beynimin bize yardımcı olmak için kurduğu sistem olacaktır. Metabolizmaya çoklukla ne verirseniz o, verdiğinizi kullanır. Gereğinden çokça yönlendirdiğiniz her şeyi depolamak ile yükümlü olduğu kadar, gereğinden eksik yönlendirdiklerinizi tamamlamak ismine kendinden yani vücudunuzdan harcar ve mevcut harcamaları kısarak ekonomik davranır.
Metabolizmayı tehdit etmek yapabileceğiniz en büyük yanlıştır. Ona karşı savurabileceğiniz en büyük tehdit ise onu aç bırakmaktır. Zira o üretmek ve depolamak üzerine heyeti bir sistemdir. Siz ona üreteceği bir şeyler vermezseniz, onu tembelliğe alıştırırsınız ve yavaş çalışmaya itersiniz.
Sizin mesut ve sağlıklı olabilmeniz için sizin ona tattırdığınız deneyimlerin hepsine adapte olur, gelgelelim yeni elde ettiği alışkanlıklarından basitçe vazgeçemez. Bu nedenle açlık diyetlerinden sonra sıradan beslenme sistemine geçtiğinizde ona verdiğiniz her şeyi depolamaya başlar. Özünde ise berbat bir niyeti yoktur, yalnızca bir dahaki açlık sürecinde hayatta kalabilmeniz için depo etmektedir gönderdiklerinizi. Yemek yeme konusundaki istikrarsızlığınız metabolizmanızın size duyduğu itimadı azaltır.
Hiç metabolizması yüzünden kilo alan birileri yok mu yani her şey bizim hatamız mu diye düşünüyorsanız haklısınız, kimi kimseler metabolizmalarından dolayı bir kadro sıhhat sorunları sonucu kilo alabiliyor. Hipotroidi, hormon sorunları, demir zayıflığı anemisi hormon tedavisi ve bunun üzere hastalıklarda yavaşlayan metabolizma ve vücudunun istikrarının bozulabilmesi sonucu süratli kilo alınabiliyor. Ama bu durum kilo idaresinde başarısız olan çok az kişi için beğenilen. Ayrıyeten bu hastalıklarda iyi tedavi başladığında sağlıklı beslenme ve sistemli egzersiz ile kilo denetiminde muvaffakiyet yakalanabiliyor.
ÇOKÇA KİLOLARIN KALICI TAHLILI HARIKA ÜÇLÜDEN GEÇİYOR!
Ziyade kilolarınızdan sonsuza kadar kurtulmak, belinizi inceltmek, karın kesiminizde toplanan yağlardan kurtulmak, yüksek kaliteli bir yaşama merhaba demek istiyorsanız, bu üstün üçlü ile isteklerinizi elde edebilirsiniz.
Sağlıklı Beslenme: Kilo denetiminde muvaffakiyetin yanı sıra, kalp-damar, şeker ve kanser üzere illetlere yakalanma riskinizi azaltmak, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, düşük/yüksek kan şekeri üzere sıhhat alarmlarını susturmak, zinde, formda ve keyifli bir yaşama başlamak için yapmanız gereken sağlıklı beslenme unsurlarını öğrenmek ve öğrendiklerinizi ömrünüze aktarmak. Uzun ve uzun olduğu kadar sağlıklı bir hayatın anahtarlarından birincisinin sağlıklı beslenme olduğunun her geçen gün yeni ilmî çalışmalar ile kanıtlandığı günümüzde artık daha ziyade beklemeyin ve sağlıklı beslenmeye başlayın.
Tertipli Fizikî Aktivite:Asansörler, üzerinde durmanızın ehil olduğu yürüyen platformlar, internetten yemek ısmarlama ve arkadaşlarınız ile görüşme imkânı üzere teknoloji eserleri kolay yaşamanıza yardımcı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak vücudunuzun bu türlü sürüp gidecek bir hayat için tutarlı olmadığını ve harekete gereksinim duyduğunu unutmayın. Bırakın hareket etmeyi kimi vakit kımıldamanın bile gereksiz olabildiği bu toplulukta atalarımızın Nerde hareket, orda bereket kelamını akıllarınızdan çıkarmadan, olabildiğince hareketli kuvvet harcayabileceğiniz bir yaşama alışmanız gerekiyor.
Davranış Değişikliği:Oluşan bir alışkanlığı değiştirmek epey zordur ama imkânsız değildir. Sofraya oturmadan yemek yeme alışkanlıkları, öğün atlamalarınız, zerzevat ve salataya bölge vermeme, kahvaltı etmemeniz, su alanına asitli,şekerli içecekleri tercih etmeniz üzere sıhhatiniz açısından olumsuz alışkanlıklarınızı sağlıklı olan davranışlar ile değiştirmelisiniz. Bu bahiste bir eksperden yardım almak işleri kolaylaştıracak bir yoldur. Yapamam dememelisiniz. Şayet nitekim isterseniz, en yerleşmiş alışkanlıkları bile aşmanın mümkün olduğunu göreceksiniz.
NEDEN DURMADAN KİLO ALIYORUZ ?
Kilo almanın birçok nedeni olabilir. Genetik bozukluklara ve hormonel değişikliklere bağlı birtakım marazlar kilo almaya neden olabiliyor. Lakin topluluğun büyük bir kısmının durmadan kilo alma nedenleri çok daha farklı. Besinler arasında sağlıklı tercihler yapamamak, klasik beslenme kusurları, porsiyon denetiminde başarısızlık ve hareketsiz bir hayat yağ bağlayan vücutların en temel nedenlerini oluşturuyor.
Kilo alıp verme olgusunu çok kefeli bir teraziye benzetmemiz mümkün. Terazinin kollarını günlük kuvvet alımımız, nizamlı beslenmemiz, su tüketimimiz, gerilim seviyesi, uyku tertibi ve günlük güç harcamamız üzere birçok faaliyet oluşturuyor. Terazinin, kilo alma açısından, olumlu kefesini gün boyunca tükettiğimiz besinler ve içecekler ile aldığımız kuvvet doldururken, başka negatif kefesinde ise metabolik süratimiz, besinleri sindirirken harcadığımız yekun kuvvet ve günlük hareketliliğimiz münasebetiyle harcadığımız güç taraf alıyor. Şayet terazinin ağır basan kefesi, kuvvet harcaması yanında ise kilo veriyor, kuvvet alımı ağır geliyor ise kilo alıyoruz. Yani her şey hayatın her meydanında olduğu üzere, külliyen bir istikrar meselesi
ÇOKÇA YEDİĞİMİZ HER LOKMA NASIL DEPOLANIYOR?
Besinlerde bulunan karbonhidrat, yağ ve proteinler vücudumuza güç sağlarlar. Bir gram karbonhidrat ve protein yaklaşık 4 kalori kuvvet sağlarken, bir gram yağ 9 kalori güç verir. Besin kalitesi düşük ve boş güç kaynağı olan alkol de vücudumuzda güce dönüşür ve her bir gramı 7 kalori güç verir.
Besinler ile ihtiyacımızdan çokça aldığımız her güç ünitesi, alınan çokça güç karbonhidrattan da, yağdan da, proteinden de velev alkolden de alınmış olursa olsun yağ olarak depolanmaya mahkûmdur. Ve günlük olarak fazladan almış olduğumuz her 7 kalori vücudumuzda 1 gram yağ olarak depolanır. Kısa bir hesap ile günde 200 kalori ziyade aldığımızı düşünürsek, 1 ay içinde yaklaşık 850 gram yağ, üç ay içinde 2,5 kg yağ ve bir sene içinde 10 kg yağ almış oluruz. Genetik yatkınlığımıza nazaran bu çokça yağ kitlesi karnımızda yahut basenlerimizde toplanabilir. Her iki durumda da göz arkası edilmeyecek bir gerçek yatar. Artık daha düşük kaliteli ve daha sıhhatsiz bir yaşama 1 adım daha yaklaşmış oluruz.
YALANLARI VE GERÇEKLERİ İLE METABOLİZMA
Yıllar yılı düşman olarak görülen ve neredeyse herkes tarafından suçlanan metabolizmalar ekseriyetle yalnızca birer günah keçisi olmaktan öteye gidemiyorlar. Herkes çokça kilolarından metabolizmasını sorumlu tutsa da, aslında topluluğun büyük bir çoğunluğunun metabolizması alışılagelmiş çalışıyor.
Metabolizma nedir diye düşünenler için en yalın tarif, ömrümüzü sürdürmek için vücudumuzun ve beynimin bize yardımcı olmak için kurduğu sistem olacaktır. Metabolizmaya çoklukla ne verirseniz o, verdiğinizi kullanır. Gereğinden çokça yönlendirdiğiniz her şeyi depolamak ile yükümlü olduğu kadar, gereğinden eksik yönlendirdiklerinizi tamamlamak ismine kendinden yani vücudunuzdan harcar ve mevcut harcamaları kısarak ekonomik davranır.
Metabolizmayı tehdit etmek yapabileceğiniz en büyük yanlıştır. Ona karşı savurabileceğiniz en büyük tehdit ise onu aç bırakmaktır. Zira o üretmek ve depolamak üzerine heyeti bir sistemdir. Siz ona üreteceği bir şeyler vermezseniz, onu tembelliğe alıştırırsınız ve yavaş çalışmaya itersiniz.
Sizin mesut ve sağlıklı olabilmeniz için sizin ona tattırdığınız deneyimlerin hepsine adapte olur, gelgelelim yeni elde ettiği alışkanlıklarından basitçe vazgeçemez. Bu nedenle açlık diyetlerinden sonra sıradan beslenme sistemine geçtiğinizde ona verdiğiniz her şeyi depolamaya başlar. Özünde ise berbat bir niyeti yoktur, yalnızca bir dahaki açlık sürecinde hayatta kalabilmeniz için depo etmektedir gönderdiklerinizi. Yemek yeme konusundaki istikrarsızlığınız metabolizmanızın size duyduğu itimadı azaltır.
Hiç metabolizması yüzünden kilo alan birileri yok mu yani her şey bizim hatamız mu diye düşünüyorsanız haklısınız, kimi kimseler metabolizmalarından dolayı bir kadro sıhhat sorunları sonucu kilo alabiliyor. Hipotroidi, hormon sorunları, demir zayıflığı anemisi hormon tedavisi ve bunun üzere hastalıklarda yavaşlayan metabolizma ve vücudunun istikrarının bozulabilmesi sonucu süratli kilo alınabiliyor. Ama bu durum kilo idaresinde başarısız olan çok az kişi için beğenilen. Ayrıyeten bu hastalıklarda iyi tedavi başladığında sağlıklı beslenme ve sistemli egzersiz ile kilo denetiminde muvaffakiyet yakalanabiliyor.
ÇOKÇA KİLOLARIN KALICI TAHLILI HARIKA ÜÇLÜDEN GEÇİYOR!
Ziyade kilolarınızdan sonsuza kadar kurtulmak, belinizi inceltmek, karın kesiminizde toplanan yağlardan kurtulmak, yüksek kaliteli bir yaşama merhaba demek istiyorsanız, bu üstün üçlü ile isteklerinizi elde edebilirsiniz.
Sağlıklı Beslenme: Kilo denetiminde muvaffakiyetin yanı sıra, kalp-damar, şeker ve kanser üzere illetlere yakalanma riskinizi azaltmak, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, düşük/yüksek kan şekeri üzere sıhhat alarmlarını susturmak, zinde, formda ve keyifli bir yaşama başlamak için yapmanız gereken sağlıklı beslenme unsurlarını öğrenmek ve öğrendiklerinizi ömrünüze aktarmak. Uzun ve uzun olduğu kadar sağlıklı bir hayatın anahtarlarından birincisinin sağlıklı beslenme olduğunun her geçen gün yeni ilmî çalışmalar ile kanıtlandığı günümüzde artık daha ziyade beklemeyin ve sağlıklı beslenmeye başlayın.
Tertipli Fizikî Aktivite:Asansörler, üzerinde durmanızın ehil olduğu yürüyen platformlar, internetten yemek ısmarlama ve arkadaşlarınız ile görüşme imkânı üzere teknoloji eserleri kolay yaşamanıza yardımcı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak vücudunuzun bu türlü sürüp gidecek bir hayat için tutarlı olmadığını ve harekete gereksinim duyduğunu unutmayın. Bırakın hareket etmeyi kimi vakit kımıldamanın bile gereksiz olabildiği bu toplulukta atalarımızın Nerde hareket, orda bereket kelamını akıllarınızdan çıkarmadan, olabildiğince hareketli kuvvet harcayabileceğiniz bir yaşama alışmanız gerekiyor.
Davranış Değişikliği:Oluşan bir alışkanlığı değiştirmek epey zordur ama imkânsız değildir. Sofraya oturmadan yemek yeme alışkanlıkları, öğün atlamalarınız, zerzevat ve salataya bölge vermeme, kahvaltı etmemeniz, su alanına asitli,şekerli içecekleri tercih etmeniz üzere sıhhatiniz açısından olumsuz alışkanlıklarınızı sağlıklı olan davranışlar ile değiştirmelisiniz. Bu bahiste bir eksperden yardım almak işleri kolaylaştıracak bir yoldur. Yapamam dememelisiniz. Şayet nitekim isterseniz, en yerleşmiş alışkanlıkları bile aşmanın mümkün olduğunu göreceksiniz.