Freud Kuramları Nelerdir,
Kendi deneyimledikleri ve hastalarının klinik incelemelerine dayanarak kişilik kuramı ve akıl hastalıkları uzerine yoğun calışmalarda bulunan Freud, 4 ana unsurun altını ciziyordu:
Bilinc seviyeleri,
Kişilik yapısı,
Kaygı ve psikolojik savunma mekanizmaları
Gelişimde psikosuel evreler
Freud'un bilincin ceşitli katmanlarından bahsettiği kuramı topografik zihin modeli
1) Bilinc Aşaması (Buzdağının su yuzeyinden gorunen kısmı): Bilincinde olduğumuz her turlu duşunce ve algılar bilinc aşamasını oluşturuyor Bu duşunce ve algılar farkındalık eşiğinin uzerinde kaldıklarından kendilerini acıkca belli ediyorlar
2) On Bilinc Aşaması (Buzdağında su seviyesinin hemen altı): O anda bilincinde olmasak da hemen bilince aşıyabileceğimiz anılar ve dunya bilgilerini kapsıyor Bu aşama, bilincle bilincaltı arasında bir tur geciş aşaması gorevi ustleniyor
3) Bilincaltı (Buzdağının suyun altındaki geri kalan kısmı): Bilincaltında farkında olmadığımız korkular, kabul goremez cinsel arzular, mantık dışı istekler, vahşet yonelimleri, utanc verici deneyimler, bencilce istekler ve ahlak dışı durtuler bulunuyor Buzdağı benzetmesinde, buzdağının en buyuk alanını oluşturuyor Freud, insanın doğası gereği şiddet ve cinselliğe yonelik utanc verici durtuler barındırdığını iddia ederek, bilincaltımızda bu fikir ve durtulerin koğuşlandığını belirtiyor
Topografinin sozcuk olarak yer betimi anlamına geldiğini goz onunde bulunduracak olursak buzdağı ve bilinc arasındaki benzeşimi kurmak cok da zor olmuyor Cunku Freud, bilinci bir buzdağına benzeterek farklı bilinc aşamalarını bu buzdağının suyun altında ve ustunde kalan kısımlarıyla, yerlerini su seviyesine gore betimleyerek bağdaştırıyor Dolayısıyla su seviyesini bilinc eşiği olarak duşunursek, bu eşiğin altında bilincin en buyuk alanını oluşturan bilincaltının yattığına inanıyor Bilinc ve bilincaltı arasında bulunan on bilinc aşamasında ise o anda farkında olmadığımız ancak her an bilince taşıyabileceğimiz anılarımız ve dunya bilgileri yer alıyor
Freud'a gore bilincaltındaki coğu duşunce aslında bir zamanlar bilinc eşiğinin ustundeydi Ancak kaygı seviyemizi arttırıp bizleri rahatsız ettiklerinden, bilincaltının dehlizlerine bastırıldı ve davranışlarımızı biz farkında olmadan yonlendirmeye başladı Bu nedenle ki coğu akıl hastalıklarının temelinde bilincaltına atılmış bu korku ve arzular yatıyor Bu noktaysa bizleri psikalanalist terapinin amacına goturuyor Freud'a gore psikolojik rahatsızlıkları tedavi etmenin en iyi yolu bilincaltına bastırılmış ne varsa bilinc yuzeyine cıkarmaktı Bu şekilde hasta cocukluğundaki travmatik deneyimleri hakkında bir ic goru kazanıp onları bastırma nedenlerini bulacak, bu keşifse halihazırda yaşadığı psikolojik sorunlarını ortadan kaldıracaktı Daha acık bir deyişle, ilk 6 yaşta yaşanılan kotu deneyimler, bireyin geri kalan hayatına da olumsuz yansıyarak akıl hastalıklarına neden oluyordu Tedavi olma sureciyse bu bastırılmışlıkların farkına varmaktan geciyordu
Kişilik Yapısı: İd, Ego ve Super Ego
Freud, kişiliği oluşturan uc temel yapıdan soz ediyordu: İd, ego ve super ego Bu uc yapıyı arzu, mantık ve vicdan olarak da duşunebiliriz Eğer ki kimi zamanlarda farklı bir kişiymişcesine hareket ettiğinizi duşunuyorsanız bu dalgalanmalar Freud'a gore farklı kişilik yapılarınızın savaşımından kaynaklanıyor olmalı
İd, ilkel ve doğuştan getirdiğimiz durtulerimizi kapsıyorBedensel ihtiyaclarımızın, cinsel arzularımızın ve saldırgan tepkilerimizin idden kaynaklandığını soyleyebiliriz
Kaygı ve Savunma Mekanizmaları Freud, cinsellik ve şiddet olmak uzere iki temel guduye sahip olduğumuzu duşunuyor Bu iki temel gudu, kişiliğimizin idyapısını oluşturuyor
Bastırma: Reddetme: Yoneltme: Olayları entelektuelleştirme: Yansıtma: Mantık cıkarımları: Tepki oluşturma: Geri cekilme: Sublimasyon: Ego olarak değerlendirilen duygu lardır
Gelişimde Psikouel Evreler
Kişiliğin nasıl geliştiğine yonelik olarak one surduğu bu duşunceler cinsel gelişimimiz sırasında icinden gectiğimiz evrelerin ileriki yaşlarda kişiliğimizi ne yonde etkilediğine vurgu yapıyor Bu evrelerin her birini teker teker incelemeden once, cinsel gelişimde kritik rol oynayan iki onemli kavrama goz atmakta fayda var:
Libido: İdi tetikleyen icgudusel guc olarak tanımlanıyor Odak noktası her zaman haz olsa da icinden gectiğimiz her bir psikouel gelişim evresinde farklı şeylerden zevk duyuyor ve libidomuzun bir kısmını o evrede o davranışla beraber geride bırakmış oluyoruz
Asılı kalma: Libido enerjisinin cok buyuk bir kısmı herhangi bir evrede asılı kalabiliyor Bu durum bireyin gelişimi acısından oldukca zararlı Cunku enerjisinin buyuk bir kısmını belli bir evrede harcayan kişi, gelişimine devam edecek yeterli psişik enerjiyi bulamayabiliyor Dolayısıyla, o evreye has bir takım alışkanlıklar geliştirebiliyor Bunun yanı sıra, yeteri kadar olgunlaşamayan birey psikolojik rahatsızlıklar geliştirebiliyor
KİMİM BEN?
Kişilik
Aynada gorduğumuz goruntulerin derinliklerinden bahsediyoruz, uzerimize giydiğimiz sıfatların otesinden Hani şu ara sıra zihnimizi kurcalayıp da yanıtını bulmakta zorlandığımız soru: Ben kimim? Cunku ergenlikte icine girdiğimiz o zorlu kimlik arayışı donemi sonrası hayatımızın geri kalanı da bulduğumuz kimliklerin ne olduğunu anlamaya calışmakla geciyor Kendimizi anlamak ve tanımakla Peki, nedir bu kişilikdedikleri? Doğuştan mıdır, değişir mi? Ya da belli kalıplar cercevesinde sınıflandırılabilir mi?
Kişilik ve Kulturun Kişilik Değerlendirmelerine Etkisi:
Farklı durumlar karşısında değişim gostermeksizin yansıttığımız duşunce, his, motivasyon ve davranışların butunu kişilik'imizi oluşturuyor Kişilik değerlendirmeleri ise kulturden kulture değişim gosterebiliyor Orneğin, Japonya'da oldukca dışa donukolarak değerlendirilen bir cocuk okumak uzere İngiltere'ye gittiğinde orada oldukca cekimserolarak tanımlanabilir Oyleyse kullanılan tanımlar kulturlerin değer yargılarıyla birebir ilişkili diyebiliriz Haliyle kişilik testleri de gerek sorular, gerekse puanlandırma cetveli bakımından o dile ve kulture uyum adaptasyongerektiriyor
Kendi deneyimledikleri ve hastalarının klinik incelemelerine dayanarak kişilik kuramı ve akıl hastalıkları uzerine yoğun calışmalarda bulunan Freud, 4 ana unsurun altını ciziyordu:
Bilinc seviyeleri,
Kişilik yapısı,
Kaygı ve psikolojik savunma mekanizmaları
Gelişimde psikosuel evreler
Freud'un bilincin ceşitli katmanlarından bahsettiği kuramı topografik zihin modeli
1) Bilinc Aşaması (Buzdağının su yuzeyinden gorunen kısmı): Bilincinde olduğumuz her turlu duşunce ve algılar bilinc aşamasını oluşturuyor Bu duşunce ve algılar farkındalık eşiğinin uzerinde kaldıklarından kendilerini acıkca belli ediyorlar
2) On Bilinc Aşaması (Buzdağında su seviyesinin hemen altı): O anda bilincinde olmasak da hemen bilince aşıyabileceğimiz anılar ve dunya bilgilerini kapsıyor Bu aşama, bilincle bilincaltı arasında bir tur geciş aşaması gorevi ustleniyor
3) Bilincaltı (Buzdağının suyun altındaki geri kalan kısmı): Bilincaltında farkında olmadığımız korkular, kabul goremez cinsel arzular, mantık dışı istekler, vahşet yonelimleri, utanc verici deneyimler, bencilce istekler ve ahlak dışı durtuler bulunuyor Buzdağı benzetmesinde, buzdağının en buyuk alanını oluşturuyor Freud, insanın doğası gereği şiddet ve cinselliğe yonelik utanc verici durtuler barındırdığını iddia ederek, bilincaltımızda bu fikir ve durtulerin koğuşlandığını belirtiyor
Topografinin sozcuk olarak yer betimi anlamına geldiğini goz onunde bulunduracak olursak buzdağı ve bilinc arasındaki benzeşimi kurmak cok da zor olmuyor Cunku Freud, bilinci bir buzdağına benzeterek farklı bilinc aşamalarını bu buzdağının suyun altında ve ustunde kalan kısımlarıyla, yerlerini su seviyesine gore betimleyerek bağdaştırıyor Dolayısıyla su seviyesini bilinc eşiği olarak duşunursek, bu eşiğin altında bilincin en buyuk alanını oluşturan bilincaltının yattığına inanıyor Bilinc ve bilincaltı arasında bulunan on bilinc aşamasında ise o anda farkında olmadığımız ancak her an bilince taşıyabileceğimiz anılarımız ve dunya bilgileri yer alıyor
Freud'a gore bilincaltındaki coğu duşunce aslında bir zamanlar bilinc eşiğinin ustundeydi Ancak kaygı seviyemizi arttırıp bizleri rahatsız ettiklerinden, bilincaltının dehlizlerine bastırıldı ve davranışlarımızı biz farkında olmadan yonlendirmeye başladı Bu nedenle ki coğu akıl hastalıklarının temelinde bilincaltına atılmış bu korku ve arzular yatıyor Bu noktaysa bizleri psikalanalist terapinin amacına goturuyor Freud'a gore psikolojik rahatsızlıkları tedavi etmenin en iyi yolu bilincaltına bastırılmış ne varsa bilinc yuzeyine cıkarmaktı Bu şekilde hasta cocukluğundaki travmatik deneyimleri hakkında bir ic goru kazanıp onları bastırma nedenlerini bulacak, bu keşifse halihazırda yaşadığı psikolojik sorunlarını ortadan kaldıracaktı Daha acık bir deyişle, ilk 6 yaşta yaşanılan kotu deneyimler, bireyin geri kalan hayatına da olumsuz yansıyarak akıl hastalıklarına neden oluyordu Tedavi olma sureciyse bu bastırılmışlıkların farkına varmaktan geciyordu
Kişilik Yapısı: İd, Ego ve Super Ego
Freud, kişiliği oluşturan uc temel yapıdan soz ediyordu: İd, ego ve super ego Bu uc yapıyı arzu, mantık ve vicdan olarak da duşunebiliriz Eğer ki kimi zamanlarda farklı bir kişiymişcesine hareket ettiğinizi duşunuyorsanız bu dalgalanmalar Freud'a gore farklı kişilik yapılarınızın savaşımından kaynaklanıyor olmalı
İd, ilkel ve doğuştan getirdiğimiz durtulerimizi kapsıyorBedensel ihtiyaclarımızın, cinsel arzularımızın ve saldırgan tepkilerimizin idden kaynaklandığını soyleyebiliriz
Kaygı ve Savunma Mekanizmaları Freud, cinsellik ve şiddet olmak uzere iki temel guduye sahip olduğumuzu duşunuyor Bu iki temel gudu, kişiliğimizin idyapısını oluşturuyor
Bastırma: Reddetme: Yoneltme: Olayları entelektuelleştirme: Yansıtma: Mantık cıkarımları: Tepki oluşturma: Geri cekilme: Sublimasyon: Ego olarak değerlendirilen duygu lardır
Gelişimde Psikouel Evreler
Kişiliğin nasıl geliştiğine yonelik olarak one surduğu bu duşunceler cinsel gelişimimiz sırasında icinden gectiğimiz evrelerin ileriki yaşlarda kişiliğimizi ne yonde etkilediğine vurgu yapıyor Bu evrelerin her birini teker teker incelemeden once, cinsel gelişimde kritik rol oynayan iki onemli kavrama goz atmakta fayda var:
Libido: İdi tetikleyen icgudusel guc olarak tanımlanıyor Odak noktası her zaman haz olsa da icinden gectiğimiz her bir psikouel gelişim evresinde farklı şeylerden zevk duyuyor ve libidomuzun bir kısmını o evrede o davranışla beraber geride bırakmış oluyoruz
Asılı kalma: Libido enerjisinin cok buyuk bir kısmı herhangi bir evrede asılı kalabiliyor Bu durum bireyin gelişimi acısından oldukca zararlı Cunku enerjisinin buyuk bir kısmını belli bir evrede harcayan kişi, gelişimine devam edecek yeterli psişik enerjiyi bulamayabiliyor Dolayısıyla, o evreye has bir takım alışkanlıklar geliştirebiliyor Bunun yanı sıra, yeteri kadar olgunlaşamayan birey psikolojik rahatsızlıklar geliştirebiliyor
KİMİM BEN?
Kişilik
Aynada gorduğumuz goruntulerin derinliklerinden bahsediyoruz, uzerimize giydiğimiz sıfatların otesinden Hani şu ara sıra zihnimizi kurcalayıp da yanıtını bulmakta zorlandığımız soru: Ben kimim? Cunku ergenlikte icine girdiğimiz o zorlu kimlik arayışı donemi sonrası hayatımızın geri kalanı da bulduğumuz kimliklerin ne olduğunu anlamaya calışmakla geciyor Kendimizi anlamak ve tanımakla Peki, nedir bu kişilikdedikleri? Doğuştan mıdır, değişir mi? Ya da belli kalıplar cercevesinde sınıflandırılabilir mi?
Kişilik ve Kulturun Kişilik Değerlendirmelerine Etkisi:
Farklı durumlar karşısında değişim gostermeksizin yansıttığımız duşunce, his, motivasyon ve davranışların butunu kişilik'imizi oluşturuyor Kişilik değerlendirmeleri ise kulturden kulture değişim gosterebiliyor Orneğin, Japonya'da oldukca dışa donukolarak değerlendirilen bir cocuk okumak uzere İngiltere'ye gittiğinde orada oldukca cekimserolarak tanımlanabilir Oyleyse kullanılan tanımlar kulturlerin değer yargılarıyla birebir ilişkili diyebiliriz Haliyle kişilik testleri de gerek sorular, gerekse puanlandırma cetveli bakımından o dile ve kulture uyum adaptasyongerektiriyor