Ganimet - Ganimet Nedir?
İslam hukûkunda, savaşta müslüman askerlerin kuvvet kullanarak düşmandan zorla aldığı eşya, hayvan, Savaş esirleri ve arazi. Mecazi olarak bir tesadüf sonucu ele geçen beklenmedik mal ve eşy Aya da “ganimet” denir. Ganimet, İslam ülkesine getirilince bölüştürülür. Taksim edilmeden önce kimsenin mülkü olmaz ve askerin bu hakkını, mülkü olmadan satması İslam hukûkunda geçerli değildir.
Savaşta düşmandan elde edilen şeyler
1) Esir alınan erkekler,
2) Sabiler, esir alınan kadın ve çocuklar,
3) Savaşta ele geçirilen at, silah, eşya gibi her türlü menkul (taşınabilir) mallar,
4) Gayri menkûller (araziler, binalar, vs.). Yerden çıkarılan altın, gümüş, demir, bakır gibi madenler ve defineler de ganimet kabul edilir ve ganimet hükümlerine tabidirler.
Ganimetlerin taksimi
Ganimet mallarının bölüştürülmesinde, husûsi hükümler vardır. Umûmi olarak, ganimetin beşte biri beytülmale (devlet hazinesine) konulur. Kur’an-ı kerimde Enfal sûresinin 41. ayet-i kerimesi bu husû su bildirmektedir. Bunlar yetimlere, yoksullara ve parasız kalan yolculara verilir.
Bunların üçünde de, önce, Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) kıyamete kadar gelecek evlatlarına ve amcalarının evlatlarından Beni Haşim ve Beni Muttalib’den olanlara verilir. Beşte dördü ise savaşa katılmış olan askerler arasında bölüştürülür. Süvarilere iki hisse, piyadelere bir hisse verilir.
Ganimet malları başlıca şu kısımlara ayrılır
1. Müslümanlarla savaşırken, onların eline geçen düşman erkeklerine “esir” denir. Devlet başkanı veya savaşa gönderdiği komutanlar, esirleri, öldürme veya köle yapmak hükümlerinden birini uygulamada serbesttirler. Müslüman olurlarsa öldürmezler. Esir alınan zayıfların, din adamlarının, ihtiyarların, aciz
erkek ve kadınların öldürülmesi meselesine gelince; bunlar, fikirleri ile ve diğer imkanlarıyla milletlerini, kavimlerini savaşa teşvikte bulunmuşlarsa veya bulunuyorlarsa, yakalandığı zaman öldürülürler. Müslümanlarla fiilen savaşmış gibi işlem görürler. Köle yapılan esirler, ganimetin umûmi hükümlerine
göre taksim edilir. Beşte biri beytülmale verilir. Geri kalanı askerlere dağıtılır. Esir alınan kadın ve çocuklar, ehl-i kitaptan (Hıristiyan ve Yahûdi) iseler öldürülmezler.Köle muamelesi görürler. Ganimetlerle birlikte, beytülmalin olan beşte bir hissesi ayrılıp, geri kalanı harbe katılanlara
dağıtılır. Köle olan çocuklar annelerinden ayrılmazlar. Esiri de azad etmek, onu hürriyetine kavuşturmak çok sevaptır. Medh etmeye değer bir haldir. Hele o kişi Müslüman olursa, kardeş olurlar.
2. Düşmandan savaş esnasında alınan mallar, savaş sonuna kadar taksim edilmez. Bu bir tedbirdir. Düşman ülkesinde, savaş meydanında bölüşme yapılmaz. İslam ülkesine dönünce yapılır. Dağıtmada usûl; önce düşman ölülerinin elbise ve techizatını dağıtmakla işe başlanır. Savaşa giderken şart
koşulmuşsa, herkese öldürdüğünün techizatı verilir. Techizat, düşmanın korunmak için giydiği elbiseleri, kullandığı silahı ve bindiği atıdır. Hadis-i şerifte; “Kim bir şahıs öldürürse techizatı (elbisesi, silahı, bineği, beraberinde bulunan malı, eşyası) onundur.” buyrulmuştur. Ganimetlerin beşte biri beytülmale ayrıldıktan sonra geri kalanı savaşa katılanlara dağıtılır.
3. Bir memleketin arazileri, düşmandan savaş ile alınırsa, toprağın beşte biri beytülmalın olur. Geri kalan üç türlü olabilir.
a) askere veya başka Müslümanlara bölüştürülür. Böyle topraktan her sene öşür alınır. (Bkz. Öşür)
b) toprak düşmanın elinde bırakılır. Böyle topraktan haraç alınır. (Bkz. Harac)
c) Devlet başkanı, toprağı kimseye vermeyip, beytülmalın olur. Böyle toprağa miri toprak (devlet arazisi) denir.
Osmanlı fetihlerinde ele geçirilen menkul mallar, savaşta bulunanlar arasında taksim edilir, Arazi ise öşür veya haraca bağlanmak sûretiyle umûmiyetle yerlilere, lüzûmu halinde de or aya iskan ettirilen ahaliye dağıtılırdı. Düşmandan ele geçirilen arazi bazan sultanlar tarafından vakfedildiği gibi, bazan da or ayı ele geçirenlere mülk olarak verilir ve onlar tarafından da, ya evlatlarına bırakılır veya vakfedilirdi.
İslam hukûkunda, savaşta müslüman askerlerin kuvvet kullanarak düşmandan zorla aldığı eşya, hayvan, Savaş esirleri ve arazi. Mecazi olarak bir tesadüf sonucu ele geçen beklenmedik mal ve eşy Aya da “ganimet” denir. Ganimet, İslam ülkesine getirilince bölüştürülür. Taksim edilmeden önce kimsenin mülkü olmaz ve askerin bu hakkını, mülkü olmadan satması İslam hukûkunda geçerli değildir.
Savaşta düşmandan elde edilen şeyler
1) Esir alınan erkekler,
2) Sabiler, esir alınan kadın ve çocuklar,
3) Savaşta ele geçirilen at, silah, eşya gibi her türlü menkul (taşınabilir) mallar,
4) Gayri menkûller (araziler, binalar, vs.). Yerden çıkarılan altın, gümüş, demir, bakır gibi madenler ve defineler de ganimet kabul edilir ve ganimet hükümlerine tabidirler.
Ganimetlerin taksimi
Ganimet mallarının bölüştürülmesinde, husûsi hükümler vardır. Umûmi olarak, ganimetin beşte biri beytülmale (devlet hazinesine) konulur. Kur’an-ı kerimde Enfal sûresinin 41. ayet-i kerimesi bu husû su bildirmektedir. Bunlar yetimlere, yoksullara ve parasız kalan yolculara verilir.
Bunların üçünde de, önce, Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) kıyamete kadar gelecek evlatlarına ve amcalarının evlatlarından Beni Haşim ve Beni Muttalib’den olanlara verilir. Beşte dördü ise savaşa katılmış olan askerler arasında bölüştürülür. Süvarilere iki hisse, piyadelere bir hisse verilir.
Ganimet malları başlıca şu kısımlara ayrılır
1. Müslümanlarla savaşırken, onların eline geçen düşman erkeklerine “esir” denir. Devlet başkanı veya savaşa gönderdiği komutanlar, esirleri, öldürme veya köle yapmak hükümlerinden birini uygulamada serbesttirler. Müslüman olurlarsa öldürmezler. Esir alınan zayıfların, din adamlarının, ihtiyarların, aciz
erkek ve kadınların öldürülmesi meselesine gelince; bunlar, fikirleri ile ve diğer imkanlarıyla milletlerini, kavimlerini savaşa teşvikte bulunmuşlarsa veya bulunuyorlarsa, yakalandığı zaman öldürülürler. Müslümanlarla fiilen savaşmış gibi işlem görürler. Köle yapılan esirler, ganimetin umûmi hükümlerine
göre taksim edilir. Beşte biri beytülmale verilir. Geri kalanı askerlere dağıtılır. Esir alınan kadın ve çocuklar, ehl-i kitaptan (Hıristiyan ve Yahûdi) iseler öldürülmezler.Köle muamelesi görürler. Ganimetlerle birlikte, beytülmalin olan beşte bir hissesi ayrılıp, geri kalanı harbe katılanlara
dağıtılır. Köle olan çocuklar annelerinden ayrılmazlar. Esiri de azad etmek, onu hürriyetine kavuşturmak çok sevaptır. Medh etmeye değer bir haldir. Hele o kişi Müslüman olursa, kardeş olurlar.
2. Düşmandan savaş esnasında alınan mallar, savaş sonuna kadar taksim edilmez. Bu bir tedbirdir. Düşman ülkesinde, savaş meydanında bölüşme yapılmaz. İslam ülkesine dönünce yapılır. Dağıtmada usûl; önce düşman ölülerinin elbise ve techizatını dağıtmakla işe başlanır. Savaşa giderken şart
koşulmuşsa, herkese öldürdüğünün techizatı verilir. Techizat, düşmanın korunmak için giydiği elbiseleri, kullandığı silahı ve bindiği atıdır. Hadis-i şerifte; “Kim bir şahıs öldürürse techizatı (elbisesi, silahı, bineği, beraberinde bulunan malı, eşyası) onundur.” buyrulmuştur. Ganimetlerin beşte biri beytülmale ayrıldıktan sonra geri kalanı savaşa katılanlara dağıtılır.
3. Bir memleketin arazileri, düşmandan savaş ile alınırsa, toprağın beşte biri beytülmalın olur. Geri kalan üç türlü olabilir.
a) askere veya başka Müslümanlara bölüştürülür. Böyle topraktan her sene öşür alınır. (Bkz. Öşür)
b) toprak düşmanın elinde bırakılır. Böyle topraktan haraç alınır. (Bkz. Harac)
c) Devlet başkanı, toprağı kimseye vermeyip, beytülmalın olur. Böyle toprağa miri toprak (devlet arazisi) denir.
Osmanlı fetihlerinde ele geçirilen menkul mallar, savaşta bulunanlar arasında taksim edilir, Arazi ise öşür veya haraca bağlanmak sûretiyle umûmiyetle yerlilere, lüzûmu halinde de or aya iskan ettirilen ahaliye dağıtılırdı. Düşmandan ele geçirilen arazi bazan sultanlar tarafından vakfedildiği gibi, bazan da or ayı ele geçirenlere mülk olarak verilir ve onlar tarafından da, ya evlatlarına bırakılır veya vakfedilirdi.