Garpcılık ne demek kısaca

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,936
Osmanlıda Garpcılık ne demek kısaca

Garbcılık (Batıcılık)


Tanzimat'tan sonra devleti kurtarmak ve modernleştirmek yolunda ortaya cıkan fikir akımlarından biri de Garpcılıktır Fikrin kokenini ıslahat faaliyetlerinin başlangıcı ile butunleştirmek mumkundur Bu yuzden, I Meşrutiyet'e gelinceye kadar Batılaşma hareketinin onderleri, ya padişahların bizzat kendileri ya da onların desteklediği devlet adamlarıdır Durum boyle olunca, hareketin kapsamı Gulhane Hattı Humayunu gibi hukumdarla tebaa arasındaki munasebetlerin yeni hukuk esaslarına gore ayarlanmasından ibaret kaldı Bunun en onemli sebebi de Osmanlılar ve Avrupalıların karşılıklı siyasi ve sosyal munasebetlerinde, inanc ve kultur farklılığının mevcudiyeti ve Osmanlı Musluman toplumunun kendisini kulturel bakımdan Avrupalılardan ustun saymasıydı

I Meşrutiyet, Batılılaşma hareketlerinde bir donum noktasını teşkil eder Bu akımın etrafında toplananlar, fikirlerini coğunlukla İctihaddergisinde ortaya atarlar Ancak, Garpcıların da kendi aralarında tam bir fikir birliği icinde oldukları soylenemez Gerilemenin bir dizi gerekceleri arasında aydınlarıbaş sorumlu tutmaları ve kendisine nur verilmeyenden nur istemeye hakkımız yokturifadeleri dikkat cekicidir Bununla birlikte iyimserdirler Ucurumun kenarına gelmiş tek İslam Devleti'nin her şeye rağmen kalkınabileceğine inanmışlardır Bir şartla ki, sosyal inkılap yapılsın Bu ilmi bir metotla olabilir

Batıcılara gore Osmanlı Devleti'nin en buyuk problemi Batılı olmamaktan kaynaklanmaktadır Dolayısı ile tek kuruluş yolu vardır o da bu yuzyılın fikir ve ihtiyaclarına uygun medeni bir devlet ve millet halini almaktır Yani ilmi manasıyla GarplılaşmaktırNur ondadırOna gitmek mecburidir Cunku ikinci bir medeniyet yokturBatıcılar bu noktada ikiye ayrıldılar Batı'nın bir butun olduğunu gulu ve dikeni ile benimsenmesini savunan Abdullah Cevdet ve arkadaşları birinci grubu oluşturur Bu noktada Abdullah Cevdet Batıyla catışmayı Bal kabağının Krupp gullesiyle carpışmasıolarak değerlendirir ve tatlı fakat boş bir hayal olduğunu ifade eder

İkinci grubu oluşturan Celal Nuri ve arkadaşları ise Batının yalnız teknolojisinin alınması gerektiğini, Osmanlı Devleti hakkında duşmanca duygular besleyen Batıya kulturel acıdan karşı cıkılmasının kacınılmaz olduğunu savunur

Batıcıların belli başlı tezlerini şu şekilde ozetlemek mumkundur

Batılaşmak, yani Batı devletlerine benzer bir hale gelmek kacınılmazdır

İmparatorluğun gelişmesine ve ilerlemesine din, tek başına bir engel değildir Fakat İslamiyet'in yanlış yorumlanması ve bir dizi batıl itikatların gelişmesi kalkınmaya engel olmaktadır

Ozel teşebbusun desteklenmesi gerekmektedir

Batıcılar İttihadı Anasıryani Osmanlı birliğine taraftardırlar Bu anlamda Tanzimat ve Tanzimatcılığı savunmaktadırlar

Bu goruşlerin yanı sıra Batıcılar o donem icin radikal diyebileceğimiz fikirleri de savunmaktadırlar Bunların arasında padişahın tek eşli olması, fes'in atılarak şapkanın benimsenmesi, kadınların diledikleri tarzda giyinmelerine ve dolaşmalarına izin verilmesi, mevcut alfabenin atılarak Latin harflerinin kabul edilmesi, okuyuculuk, ufuruculuk, falcılık vb davranışların yasaklanması, medreselerin kapatılarak batı kolejleri tipinde okulların acılması, birer tembellik yuvası olan tekke ve zaviyelerin kapatılması

Batıcılık duşuncesini savunanlar siyasi partilerden doğrudan destek gormediler Ancak, fikirlerinin onemli bir kısmı Cumhuriyet'in ilanından sonra uygulama alanı buldu

Osmanlı İmparatorluğu'nda II Meşrutiyetin ilanından itibaren başlayan ozgurlukcu hava icinde ceşitli siyasal duşunce ve eylemlerin yanında Sosyalizmduşuncesi de gundeme geldi Ancak son derece zayıf bir akım olarak kaldı Parti, 1908 yılı sonundaki grev hareketleri ve 1909 yılında parlamento da uzun tartışmalara sebep olan işci sendikalarıtartışmalarından sonra Eylul 1910'da Osmanlı Sosyalist Fırkasıadı ile kuruldu Parti, beyannamesinde Sosyalizmin Osmanlı İmparatorluğu'nda uygulamasını istemiştir Gerek beyanname ve gerekse parti programındaki fikirler sosyalizmin klasik acıklamalarından oteye gitmemiştir

Osmanlı Sosyalistleri fikirlerini partinin kuruluşundan once şubat 1910'da Huseyin Hilmi (Sosyalist Hilmi) tarafından cıkarılmaya başlanan İştirakdergisinde acıklamışlardır Ayrıca cok şikayetci oldukları basın hurriyetininfena uygulanması yuzunden kısa omurlu olan gunluk gazeteleri de vardı

Parti, işci meselelerinin tartışılması uzerinde kurulmasına rağmen; partinin parlamento icinde işci sorunları, ya da sosyalist duşuncelerin tartışılması gibi konularda hicbir katkısı olmadı Bunun belki de en onemli sebebi, partinin milletvekilinin bulunmaması ve parlamentodan da partiye hicbir katılımın olmamasıdır

Osmanlı sosyalistleri insicamlı ve devamlı olmayan fikirleri icinde Batılaşma meselesini sosyalizmin gercekleşmesine bağlamıştır Bu bakımdan, iki devrelik bir program teklif ettikleri gorulmektedir Birinci devre siyasidir Diğer devrenin ise sosyalist olması gerekir Siyasi devre 10 Temmuz 1908'de meşrutiyetle gercekleşmiştir Bu devrede kısa acıklamalar yapan sosyalistler ihtilalci ve savaşcı duşuncelerini ortaya koymaktan cekinmediler 10 Temmuz hurriyeti gerci harbenfeth olunmadı, alındıOsmanlı sosyalistlerine gore Hurriyet ancak harp ve darp ilebuyuk fedakarlıklarla, parca parca feth olunur Bu bakımdan 10 Temmuz sosyalist bir hareket değildir O halde yeni bir devrime gerek vardır Ancak, devrimden sonra nasıl bir uygulamaya gecileceği ya da toplum refahının arttırılacağı konusunda her hangi bir cozum yolu onermemiştir cunku, yeterli bilgi birikimi, kadrosu ve alt yapısı yoktur
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt