Gecmişten Gunumuze Isınma Aracları

Gecmişten Gunumuze Isınma Aracları
0
26

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
44
Yaş
36
Coin
256,937
eski Isınma Aracları
Isınma Aracları nelerdir
eskiden insanlar nasıl ısınıyordu

Kat kaloriferleri, merkezi ısıtma sistemleri, elektrikli sobalar icat edilmeden once atalarımız acaba nasıl ısınıyordu? Bunun icin bircok yeşil teknik bulunuyor Isınma tekniklerinden once icinde bulunduğumuz kuzey yarıkurenin en soğuk aylarından biri olarak kabul edilen Ocak ayının ismi nereden geldiğini acıklayalım Ocak kelimesi, İsmet Zeki Eyupoğlu'nun hazırlamış olduğu Turk Dilinin Etimoloji Sozluğu'ne gore ateş anlamına gelen od kelimesinden gelerek odakocak, ateş yakılan yer, yuva anlamına geliyor

Cok eski cağlarda atalarımız, yaşamlarını buyuk olcude avcılık ve toplayıcılıkla surdururken kış aylarında soğuk havanın ve karın etkisiyle dışarıya cıkamıyor ve yapmış oldukları barınaklarda yaktıkları ateşin cevresinde oturuyorlardı Diğer donemlerdeyse yaşamlarının buyuk bir bolumu dışarıda yani acık havada geciyor ve barınak adıyla anılan o donemdeki evlerine sadece yatmak icin giriyorlardı İşte o zamanlarda, yuvalarında yaktıkları ateşin karşısında oturdukları doneme ateş yakılan yer anlamında ocak adı veriliyordu Gunumuzden yuzyıllar oncesinde kış aylarının dondurucu soğuklarından korunabilmek icin ceşitli ısıtma aracları ve teknikleri kullanılıyordu Yakın zamana kadar ılıman kuşakta yer alan hemen hemen tum uygarlıklar kentlerini coğunlukla denizden uzakta bulunan yamaclara kurmuşlardır Bunun bir nedeni guvenliğin sağlanmasıdır İkinci neden de soğuktan korunmak gereksinimi Denizden uzak ve yamaclarda kurulmuş yerleşkelerde kış aylarında denizden gelecek ve havanın ısısını duşurecek nemli ruzgarlardan etkilenilmez Ayrıca, kış aylarında soğuyan havanın ağırlaşarak vadi tabanı, ova gibi duzluk alanlarda birikmesi nedeniyle alcak kesimlerde bulunan duz alanlar her zaman yamaclara gore daha soğuk olur Bu nedenle eski donemlerde soğuğu sevmeyen uzum bağları ve zeytinlikler hep yamaclarda kurulmuştur

Doğal ısınma tekniklerinden bir diğeri de ev yapma bicimleri Gunumuzde her ne kadar apartmanlar, ceşitli cok katlı ve merkezi ısıtma sistemli sitelerde oturulsa da, soğuk havanın etkisini daha cok gosterdiği yuksek rakımlı dağlık bolgelerimizde bulunan koylerde ve yaylalarımızda hala ilkel tipli evler kullanılıyor Isıyı saklamak icin yapılan bu tip evlerin başında, toprağa gomulu olanlar gelmekte Bu evler, genellikle tek odalı olup toprak altında kazılarak yapılıyor ve uzeri ahşap malzemelerle kaplanarak tekrar toprakla kapatılıyor Genellikle tek bir penceresi bulunan bu evlerin kapıları, on cepheye bakan bir cukura acılıyor Kışın cok ağır gectiği yerlerde yapılan bu gomme evler, toprağın ısıyı tutma ozelliğinden dolayı kışın sıcak olurken, yazın da serin oluyor Ayrıca toprağın icerisinde bulunan hava taneciklerinden dolayı, iyi yalıtılmış evlerde odanın ortasına yakılmış kucuk bir ateşle rahatlıkla ısınılabiliyor İklimin cok sert olmadığı yerlerde gomulu konutlar, yarısı toprağın icerisinde yarısı dışında kalacak şekilde de yapılabiliyor Isınma acısından onemli bir diğer ev yapma bicimi de yamaca oyulmuş evler Bu evlerin ozellikleri de gomulu evlere benzemekte Gunumuzde Kapadokya bolgesinde hala kullanılmakta olan bu evlerde, ana kayanın kumtaşı, kiltaşı gibi yumuşak malzemeden olduğu yamaclarda yapılıyor Kayaların oyulmasının kolay olduğu bu bolgelerde uygun yamaclarda bulunan oyuk ve mağaralar genişletilerek on kısmı briket, tuğla ya da doğal taşlarla orulerek ev haline getiriliyor Bu tip yapılan oyma evler yamacın yapışma gore birkac odalı olabilmekle birlikte, toprağa gomulu evlerde olduğu gibi kış aylarında sıcak olurken, yaz aylarında serin oluyorlar

Buyuklerimiz sobalar icat edilmeden once uzun yıllar mangal aracılığıyla ısınıyorlardı Yorelere gore, dıngal, korluk, kozluk adları da verilen mangallar topraktan ya da metalden yapılıyordu Cok eskiden yere sabit olarak yapılan mangallar, zaman gectikce yerlerini daha kucuk ve seyyar olanlarına bıraktı Genel olarak bu mangallarda odun ve odun komuru yakılıyor ve alevli yanma bitip odun veya komurler koz haline geldiğinde mangallar iceriye alınıyordu İyice yanmış komurlerin ısısının korunması icin kozler kulle ortuluyordu Mangallar basit ısıtıcılar olduğu icin ısıyı bunyelerinde hapsedemiyor ve kozler gectikten sonra ısıtma yeteneğini kaybediyorlardı Mangallardan sonra ortaya cıkan maltızlarsa, mangallara gore daha gelişmiş olup iclerinde ızgara sistemi ve ateş tuğlaları bulunuyordu Bu nedenle maltızlar ısıyı koruyabiliyor ve cevreyi ısıtmanın dışında yemek pişirmeye de yarıyordu Burhan Oğuz Turkiye Halkının Kultur Kokenleriisimli kitabında bazı ozel mangalların buyuk evlerde tandır adı verilen duzeneklerde bize nasıl kullanıldığını anlatıyor

Gunumuzde kullanılan elektrikli battaniyelerin atası sayılabilecek bu yonteme gore, buyuk odalarda kullanılan kısa ayaklı, dort koşe bir masanın alt kısmına delikli bir raf yapılır ve uzeri tenekeyle kaplanırdı Bu tenekeyle kaplanmış rafın uzerine de bir mangal koyulurdu Bu masanın uzerine tandır yorganı veya tandır kebesi adı verilen, pamuk ya da yunden yapılmış geniş bir ortu ortulerek mangalın ısısı masanın icerisine hapsedilirdi Ev halkıysa bu masanın cevresine oturarak ortuyu dizlerine cekerek ısınırlardı Yapılan istatistik calışmalarına gore, Anadolu'da en cok kullanılan yakıtların başında tezek geliyor Buyukbaş hayvanların dışkıları, su ve samanla karıştırılarak hazırlanan tezeklerde hazırlanma yontemine gore ceşitlere ayrılıyor Orneğin yaz aylarında hayvan dışkıları toplanarak suyla yoğrulduktan sonra hayvanların yemediği iri samanlarla karıştırılıp tekerlek halinde duvarlara yapıştırılıp kurutuluyordu Ya da gunu gune ahırlardan elde edilen taze gubreler, samanla karıştırılarak kurutuluyordu Tezekler genellikle ısınma icin kullanılırken yemek pişirme de

kullanılmıyordu Ağac bulunmayan yerlerdeyse ekmek pişen fırınlarda kurutulmuş geven, sutleğen gibi bitkiler kullanılıyordu O donemlerde ateş yakmak icin kibrit ya da cakmak olmadığı icin bizim bildiğimiz kibrit ve cakmaklar yerine cakmak taşları kullanılıyordu Ancak bunları tutuşturmak icin cok cabuk yanabilen malzemelere ihtiyac vardı Bunun icin kav mantarı adı verilen bir mantarı ya da ceviz ağacının kabukları kullanılıyordu Ceviz ağacının kabuklarının cabuk tutuşmasını sağlamak amacıyla, bu kabuklar, sutleğen bitkinin yakılmasıyla elde edilen kulle kaynatılıp kurutuluyor ve daha sonra havanda dovulerek toz haline getiriliyordu Mantardan ya da ceviz kabuğundan elde edilen bu kavların uzerinde cakmaktaşı bir demir parcasına vurularak oluşturulan kıvılcımla da ateş yakılıyordu

alıntı
 

Similar threads

  • Kilitli
  • Sabit
💎PREMİUM💎 ÜYE OL 💎 PREMİUM ÜYELER için ayrılmış bölümdür. Ayrıcalık olarak ~ değerli, nadir ve piyasada bulunmayan IPTV paneller paylaşılacaktır, Talepler üzerine geniş kapsamlı taramalar yapılacaktır.... Güncel uygulamaların mevcut olduğu bir çok içeriklerdende faydalanacaksınız... Güncel...
Cevaplar
5
Görüntüleme
2K
Üst Alt