zeberus1234
Üye
Geleceğin enerjisi Ay’da saklı
Dünya üzerinde bulunmayan, fakat Ay’da çok rahat bulunan bir madde sayesinde enerji sorunu çözülebilir
Geçtiğimiz günlerde “parçalı tutulma” ile gündeme gelen “Ay” yine gündemimizde. Fakat bu sefer çok farklı bir alanda. Dünya’da bulunmayan, fakat Ay yüzeyinde rahatlık ile bulunan helyum 3 maddesi sayesinde, Dünya’nın gerek duyduğu enerjinin büyük kısmı karşılanabilir.
Günümüzdeki nükleer santrallerde kullanılan uranyum gibi maddeler hem çok fazla atık bırakıyor, hem de verimlilikleri az. Helyumun bir izotopu olan helyum 3 ise işte burada devreye giriyor. Dünya üzerinde kullanılan radyoaktif maddelere göre çok daha az atık bırakıyor. Fakat parçalandığında çok daha fazla enerjiyi açığa çıkartıyor.
Helyum 3’ün sırrı
Aslında helyum 3 atomu güneş gibi çok yüksek ısılı ve radyoaktif yıldızlarda oluşuyor. Peki, o zaman bu atom aya nasıl taşınıyor? Bu sorunun cevabı gayet basit. Hepimiz zaman zaman Dünya’mızı etkileyen solar rüzgarları duymuşuzdur. Kimi zaman elektrik kesintilerine, kimin zaman haberleşmeye engel olurlar. Dünya’nın manyetik alanı ise çoğu solar rüzgarı atmosfere girmeden iter ve bu sayede Dünya en az şekilde etkilenir. Ay’da ise böyle bir mekanizma olmadığı için tüm solar rüzgarlar Ay’ın yüzeyine çarpar ve bu sayede helyum 3 maddesi Ay’ın yüzeyinde birikir.
Peki, helyum 3'ü bu kadar değerli kılan nedir?
Bu soruyu açıklayabilmek için size biraz rakamlardan bahsetmemiz gerekiyor.
En başta şunu belirtelim. 40 ton helyum 3 maddesi ile ABD'nin 1 yıllık enerji ihtiyacı çok rahat karşılanabiliyor. Ay üzerinde ise bu güne kadar biriken helyum 3’ün en kötü ihtimalle 1 - 4,5 milyon ton arasında olduğu düşünülüyor. Yani en kötü tahminle Ay ABD'nin 25000 yıllık enerjisini karşılayacak helyum 3 kaynağına sahip durumda. Tabi bunlar en kötü tahminler. Çünkü ay 4.5 milyon yıldır bu solar rüzgarların etkisine maruz kalıyor. Bu sebepten çok daha fazla helyum 3 kaynağının Ay yüzeyinde olduğu düşünülüyor.
Tüm bu bilgiler ışığında aslında Ay’ın ne kadar değerli bir kaynak olduğunu anlayabiliriz. Zaten NASA ve Rus Uzay Ajansı bu değerin farkına varmış olmalı ki iki kurum da önümüzdeki yıllar içinde Ay’a tekrar ayak basmak için çalışmalarına başladılar.
Dünya üzerinde bulunmayan, fakat Ay’da çok rahat bulunan bir madde sayesinde enerji sorunu çözülebilir
Geçtiğimiz günlerde “parçalı tutulma” ile gündeme gelen “Ay” yine gündemimizde. Fakat bu sefer çok farklı bir alanda. Dünya’da bulunmayan, fakat Ay yüzeyinde rahatlık ile bulunan helyum 3 maddesi sayesinde, Dünya’nın gerek duyduğu enerjinin büyük kısmı karşılanabilir.
Günümüzdeki nükleer santrallerde kullanılan uranyum gibi maddeler hem çok fazla atık bırakıyor, hem de verimlilikleri az. Helyumun bir izotopu olan helyum 3 ise işte burada devreye giriyor. Dünya üzerinde kullanılan radyoaktif maddelere göre çok daha az atık bırakıyor. Fakat parçalandığında çok daha fazla enerjiyi açığa çıkartıyor.
Helyum 3’ün sırrı
Aslında helyum 3 atomu güneş gibi çok yüksek ısılı ve radyoaktif yıldızlarda oluşuyor. Peki, o zaman bu atom aya nasıl taşınıyor? Bu sorunun cevabı gayet basit. Hepimiz zaman zaman Dünya’mızı etkileyen solar rüzgarları duymuşuzdur. Kimi zaman elektrik kesintilerine, kimin zaman haberleşmeye engel olurlar. Dünya’nın manyetik alanı ise çoğu solar rüzgarı atmosfere girmeden iter ve bu sayede Dünya en az şekilde etkilenir. Ay’da ise böyle bir mekanizma olmadığı için tüm solar rüzgarlar Ay’ın yüzeyine çarpar ve bu sayede helyum 3 maddesi Ay’ın yüzeyinde birikir.
Peki, helyum 3'ü bu kadar değerli kılan nedir?
Bu soruyu açıklayabilmek için size biraz rakamlardan bahsetmemiz gerekiyor.
En başta şunu belirtelim. 40 ton helyum 3 maddesi ile ABD'nin 1 yıllık enerji ihtiyacı çok rahat karşılanabiliyor. Ay üzerinde ise bu güne kadar biriken helyum 3’ün en kötü ihtimalle 1 - 4,5 milyon ton arasında olduğu düşünülüyor. Yani en kötü tahminle Ay ABD'nin 25000 yıllık enerjisini karşılayacak helyum 3 kaynağına sahip durumda. Tabi bunlar en kötü tahminler. Çünkü ay 4.5 milyon yıldır bu solar rüzgarların etkisine maruz kalıyor. Bu sebepten çok daha fazla helyum 3 kaynağının Ay yüzeyinde olduğu düşünülüyor.
Tüm bu bilgiler ışığında aslında Ay’ın ne kadar değerli bir kaynak olduğunu anlayabiliriz. Zaten NASA ve Rus Uzay Ajansı bu değerin farkına varmış olmalı ki iki kurum da önümüzdeki yıllar içinde Ay’a tekrar ayak basmak için çalışmalarına başladılar.