Global Çapta Bir Risk: Coronavirüs'ten Nasıl Korunabiliriz?

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Uzm. Dr. Kadir Göktürk, son günlerde dünya çapında endişe yaratan Coronavirüs hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Göktürk, “Belirtileri soğuk algınlığı ve/veya grip ile benzer olsa da, virüsün çoğalmasına engel olacak bir antiviral ajan, virüsü etkileyecek bir ajan maalesef yok. Ülkemizde henüz risk görülmese de hayvanlardan insana geçmesi (zootonik) ve insandan insana hızla yayılım göstermesi solunum yetmezliği, zatürre gibi daha şiddetli ve ölüm riski daha yüksek olan tablolar haline gelmesi açısından hafife alınmaması gerekiyor.” dedi.

Coronavirüsten Nasıl Korunabiliriz?


Uzm. Dr. Kadir Göktürk, Coronavirüs’ün dünya genelinde büyük endişe yarattığı, ancak bu tip salgınlarda korunma yolları hakkında ne kadar erken bilgi sahibi olursak o kadar faydalı olacağını dile getirdi ve korunma yöntemleri hakkında şöyle bilgi verdi:

Öncelikle kişisel hijyen ve yaşam alanlarımızla ilgili hijyen konusunda taviz vermemek gerekiyor. Henüz coronavirüs aşısı ve tedavisi olmadığı için insanlar hapşırma ve öksürme sırasında mendil veya kolları ile ağız ve burunlarını kapatması, ellerini bol sabunlu su ile (30 saniye) yıkamalıdır. Özellikle hasta insanlar veya çevresi ile doğrudan temas ettikten sonra sık sık eller yıkanmalıdır.

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışmalıyız. Yeterli uyku stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, hijyen kurallarına uymak, sigara ve alkol kullanmamak ilk basamakta yapmamız gerekenler arasında yer alır.

Düzenli ve dengeli beslenmeye yani yeterli sıvı almaya, kaliteli protein, doğal sebze/meyve, tam tahıl, bakliyat, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin beslenmeye çalışmalıyız. Yeterince kanıt olmasa da D vitamini, çinko, omega-3 içeren destekler ile doğal C vitamini işe yarayabilir. Bunun dışında ellerin sık sık yıkanması yabancı yüzeylerle temas sonrası ellerin hiçbir şekilde yüze, ağza ve gözlere temas ettirilmemesi önerilir.

Hasta kişilerden ve kalabalık mekânlardan (otobüsler, trenler, metro, sinemalar, alışveriş merkezleri) mümkün olduğunca uzak durulması tüm solunum yolu virüslerinin bulaşmaması için etkili bir yoldur. Bilhassa yaşlılar, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, solunum yolu hastalığı, nörolojik hastalık, şeker hastalığı, bağışıklık sistemi yetersiz olanlar, herhangi bir hastalığın son evresinde olanlar, gebe kadınlar ve çocuklar daha büyük risk altındadır.

Coronavirüs solunum yolu ile bulaştığı için riskli bireylerin maske takması, kalabalık ortamlara girmemesi ve gerekmedikçe yolculuk yapmaması önerilir.
Coronavirüs Nedir?

Coronavirüs, hayvanlar arasında yaygın olan büyük bir virüs grubu olduğunu, solunum yolu enfeksiyonlarına yol açtığını söyleyen Uzm. Dr. Kadir Göktürk, “Coronavirüs grubu birden fazla virüsün bulunduğu grubun genel adıdır. 2000’li yıllarda mutasyona uğrayan bir grup coronavirüs, insanlarda üst solunum yolunda nezle, soğuk algınlığı; alt solunum yolunda zatürre, bronşit, pnömoni gibi hastalıkların görülmesine neden oldu. Mutasyona uğrayan virüs türlerini ve yarattıkları etkiyi şöyle örnekleyebiliriz: Aynı zamanda solunum problemlerine neden olan, MERS virüsü olarak da bilinen Ortadoğu Solunum Sendromu ilk olarak 2012 yılında Orta Doğu’da tespit edildi. Hastalık Kontrol Merkezleri’nin verdiği bilgiye göre semptomları çok daha şiddetli olan MERS ile enfekte olan her 10 hastanın üçte dördü ölmüştür. SARS olarak da bilinen Şiddetli Akut Solunum Sendromu, diğer türlerine göre daha ciddi semptomlara neden olabilen diğer bir coronavirüsü türüdür. İlk olarak Güney Çin’deki Guangdong Eyaleti’nde tespit edildi. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre solunum problemlerine neden olmasının yanı sıra ishal, yorgunluk, nefes darlığı, solunum sıkıntısı ve böbrek yetmezliğine neden oldu. Hastanın yaşına bağlı olarak, SARS ile ölüm oranı vakaların %0-50’si arasında değişmekte olup, yaşlılar en riskli ve savunmasız durumda olan hasta grubudur. Şu an gündemde olan coronavirüs grubuna ait virüsün, zatürre yapma kapasitesiyle ortaya çıktığı üçüncü atak olarak görüyor. Bu virüs 2024-NcoV olarak adlandırıldı.” dedi.

Coronavirüs Belirtileri Nelerdir?

Coronavirüs’üb genel olarak solunum sıkıntısı ile belirti göstermeye başladığını söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Kadir Göktürk, 65 yaş üstü kişilerin, kronik böbrek, karaciğer hastalıkları olanların, kanser tedavisi görenlerin, hamilelerin, bebek ve küçük çocukların ayrıca sigara içenlerin riskli grup olarak sayılabileceğini önemle vurguladı. Uzm. Dr. Göktürk,” Geçtiğimiz yıllarda coronavirüs kaynaklı salgınlarda görülen belirtilerin en başında öksürük, nefes darlığı, ateş ile birlikte; iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik, durgunluk; karın bölgesinde şişkinlik, görme sorunları, gözlerde sulanma, denge problemleri ve genel psikolojik durumda değişim yer alıyor. Bazı hastalarda ishal, bulantı kusma şeklinde sindirim sistemi belirtileri de görülmesinin yanı sıra birçok hastada zatürre, böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar gelişiyor.” dedi.

Coronavirüs Nasıl Bulaşır?

Coronavirüsleri hayvanlarla insan temasından yayılabileceğini, kuluçka süresinin tam olarak bilinmediğini söyleyen Medicana Çamlıca Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Kadir Göktürk, Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre MERS’in develer arasında, SARS’ın ise misk kedileri arasında yayıldığını söyledi. Uzm. Dr. Göktürk “Coronavirüslerinin insandan insana bulaşması, genellikle sağlıklı bir insanın enfekte bir insanın vücut salgılarıyla temas etmesi sonucu mümkün oluyor. Ancak virüsün ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak, öksürük, hapşırık veya el sıkışma gibi durumlar da virüse maruz kalmaya neden olabilir. Virüs, enfekte olmuş bir kişinin temas ettiği bir yere ve/veya eşyaya dokunmanız, ağzınıza, burnunuza veya gözlerinize temas ettirmeniz halinde size de bulaşabilir. “ dedi.

Coronavirüs Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Özel bir tedavi yöntemi henüz olmadığını belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Kadir Göktürk, “Çoğunlukla enfekte olan hastaların semptomlarına yönelik teşhis sonrası ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar ile belirtileri hafifletmek için tedavi uygulanır. Yaşam alanlarındaki oda neminin dengelenmesi ve ılık duş ile boğaz ağrısı ve/veya öksürüğün hafiflemesine destek sağlanabilir. Ayrıca bol sıvı tüketmek, dinlenmek ve uyku tedavi için faydalı olacaktır. Belirtiler standart soğuk algınlığı sürecinden daha kötü seyretmeye başlarsa mutlaka uzman hekime danışılması gerekir. Bağışıklığı zayıf ve vitamin eksikliği olan kişilerde hastalığın seyri şiddetli ilerleyebilir. Bu açıdan tedavi sürecinde sıvı desteği çok önemlidir. İstirahat kesinlikle gerekir.” dedi.
 
Üst Alt