Glukozamin aç mı tok mu içilir? Glukozamin böbreklere zarar verir mi, şekeri yükseltir mi? Glukozamin ile ilgili merak ettiğiniz sorulara sizler için yanıt verdik.
Glukozamin, eklemler arasında bulunan ve eklem kemiklerinin birbirine sürtmesini engelleyen özellikle yaşlı bireylerde baş gösteren, eksikliğinde ciddi eklem rahatsızlıklarına ve hareket kabiliyetlerinde eksilmeye sebep olan jelimsi bir dokudur. Bu dokuyu beslemek ve korumak besinlerle mümkün değildir. Bu dokuyu üretmek ve eklem rahatsızlıklarının tedavisinde kullanmak amacıyla geliştirilen takviyeler deniz canlılarının kabuklarından sağlanmaktadır. Ayrıca Glikoz ve Amino asitler laboratuvarda glukozaminden eklem sıvılarına takviye edici bireşim yapılabilmektedir.
Glukozamin sülfat, glukozamin hidroklorür ve n-asetil glukozamin gibi birbirinin yerine geçemeyen 3 farklı türde orta çıkmaktadır. İnsanlar; enfeksiyonun, kıkırdak kaybının (osteoartrit) ve parçalanmanın yarattığı ağrılı, bireylerin gündelik hayatlarını oldukça zorlaştıran durumlardan kurtulmak için ağız yoluyla glukozamin sülfat desteği almaktadır. Anti-enflamatuar etkisi özelliği gösteren glukozamin, görülmektedir. Bu takviye edici besin kaynağı ağız yoluyla, krem veya merhem olarak da kullanılabilir.
Glukozamin Aç Mı Tok Mu İçilir?
Glukozaminin vücuda etkisinin maksimum düzeyde olabilmesi için tavsiye edilen kullanım yöntemi tok karnına yemeklerden hemen sonra tüketilmesidir. Eğer bu takviye besinini kullanacak bireylerin diyabet ve kan şekeri gibi kronik rahatsızlıklar varsa kullanım sonrası şeker düzeyine dikkat ederek kişilerin doktorlarına başvurmaları ve yaşadıkları belirtileri aktarmaları gerekmektedir. Birçok takviye besinde olduğu gibi glukozamin kullanımı için de belirlenmiş bir doz sınırı bulunmamaktadır.
Glukozamin besin desteğine ihtiyaç duyan, eklem ağrılarından muzdarip bireylerin ihtiyacına göre hekimler tarafından belirlenir ve özellikle osteoartrit tedavisinde günlük olarak 1500mg alması tavsiye edilir. Bu 1500mg’lık takviyeyi vücudun en iyi şekilde sindirmesi ve emilimini optimum düzeyde sağlamak için önerilen dozdur. Bunu da tok karnına olmak koşulu ile günde iki kere 750mg veya günde 3 kere 500mg olarak tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Her besin takviyesi gibi glukozamin besin takviyesi de aşırı dozda kullanımı karaciğerin daha fazla çalışıp yorulmasına sebep olacaktır. İlk 3 aylık kullanımdan sonra devamlılık gerekiyorsa 3 ila 4 ay ara verilip tekrar kullanıma öyle başlanmalıdır.
Glukozamin Böbreklere Zarar Verir Mi?
Glukozaminin böbreklere yaptığı kötü etkiyi ortaya koyan bilimsel herhangi bir bilgi yoktur ancak normalden fazla kullanılması veya düzensiz kullanımlarda ortaya çıkan birçok yan etkisi bulunmaktadır. Bunları sıralamak gerekirse şu şekildedir.
• Mide bulantısı veya mide ekşimesi
• İshal veya kabızlık
• Uyuşukluk
• Kaşıntı
• Cilt lekeleri
• Baş ağrısı
• Alerjik reaksiyon
Kullanılan doz miktarı düşük olsa bile glukozamin kullanımının astım krizlerini tetikleme ve diyabet hastaları için şeker değerlerinde farklı grafiklerle karşılaşılmasına sebep olma ihtimali yükselmektedir. Şeker hastaları ve astım hastalığı yaşayan kişilerin glukozamini kullanmadan önce bir hekime danışarak hekim kontrolünde kullanmaları gerekmektedir. Glukozamin kullanan bireylerin kabuklu deniz hayvanlarına alerjileri varsa da hekimleriyle görüşmeleri gerekir.
Glukozamin Şekeri Yükseltir Mi?
Glukozaminin, insülin ve şeker direnci üzerindeki etkileri seneler boyunca araştırmacıların merakını uyandırmıştır ve bu konuyla ilgili yapılan toplam 16 bilimsel çalışmada 800'den fazla gönüllünün katılımı ile ortalama 37 hafta glukozamin kullanımından sonra bireylerin kan ve şeker oranlarında sağlıklarını tehlikeye sokabilecek önemli bir değişim söz konusu olmamıştır. Hatta yapılan bu araştırmaların bazı bireylerde şeker oranında düşüş tespit edilmiştir.
Bu çalışmaların dışında da Tip2 şeker hastası bireylerin ya da herhangi bir besin takviyesine ihtiyacı olmayan bireylerin kullandığı ve farklı sürelerle günlük 1500mg glukozamin tedavisi uygulanan çalışmalarda yapılan biyokimyasal ölçümlerde glikozillenmiş; hemoglobin (HbA1c) şeker hastalığı tanısında ve tedavinin etkinliğinin değerlendirilmesinde önemli bir veri sunarken, açlık kan şekeri, insülin değerleri ve şeker yüklemesi testlerinde belirgin bir değişikliğe yol açmadığı bildirilmektedir. Yapılan bu değerlendirmelerin sonucunda ortaya çıkan veriler glikozaminin, önerilen miktarlarda kullanıldığında şeker metabolizması üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı tartışılmaktadır.
Aslında matematiksel olarak da bu bulgu doğrulanabilmektedir. Günde 200-300 gram karbonhidrat tüketen bir insanda ortalama 4-20 gram glukozamin üretilmektedir (ortalama günde 12 gram). Halbuki glukozaminin ağız yoluyla günlük önerilen tedavi dozu 1500 miligram verildiğinde bunun sadece yüzde 20-26’si emildiğine göre kan seviyesi 0,3-0,4 gram civarında olacaktır.
Glukozamin, eklemler arasında bulunan ve eklem kemiklerinin birbirine sürtmesini engelleyen özellikle yaşlı bireylerde baş gösteren, eksikliğinde ciddi eklem rahatsızlıklarına ve hareket kabiliyetlerinde eksilmeye sebep olan jelimsi bir dokudur. Bu dokuyu beslemek ve korumak besinlerle mümkün değildir. Bu dokuyu üretmek ve eklem rahatsızlıklarının tedavisinde kullanmak amacıyla geliştirilen takviyeler deniz canlılarının kabuklarından sağlanmaktadır. Ayrıca Glikoz ve Amino asitler laboratuvarda glukozaminden eklem sıvılarına takviye edici bireşim yapılabilmektedir.
Glukozamin sülfat, glukozamin hidroklorür ve n-asetil glukozamin gibi birbirinin yerine geçemeyen 3 farklı türde orta çıkmaktadır. İnsanlar; enfeksiyonun, kıkırdak kaybının (osteoartrit) ve parçalanmanın yarattığı ağrılı, bireylerin gündelik hayatlarını oldukça zorlaştıran durumlardan kurtulmak için ağız yoluyla glukozamin sülfat desteği almaktadır. Anti-enflamatuar etkisi özelliği gösteren glukozamin, görülmektedir. Bu takviye edici besin kaynağı ağız yoluyla, krem veya merhem olarak da kullanılabilir.
Glukozamin Aç Mı Tok Mu İçilir?
Glukozaminin vücuda etkisinin maksimum düzeyde olabilmesi için tavsiye edilen kullanım yöntemi tok karnına yemeklerden hemen sonra tüketilmesidir. Eğer bu takviye besinini kullanacak bireylerin diyabet ve kan şekeri gibi kronik rahatsızlıklar varsa kullanım sonrası şeker düzeyine dikkat ederek kişilerin doktorlarına başvurmaları ve yaşadıkları belirtileri aktarmaları gerekmektedir. Birçok takviye besinde olduğu gibi glukozamin kullanımı için de belirlenmiş bir doz sınırı bulunmamaktadır.
Glukozamin besin desteğine ihtiyaç duyan, eklem ağrılarından muzdarip bireylerin ihtiyacına göre hekimler tarafından belirlenir ve özellikle osteoartrit tedavisinde günlük olarak 1500mg alması tavsiye edilir. Bu 1500mg’lık takviyeyi vücudun en iyi şekilde sindirmesi ve emilimini optimum düzeyde sağlamak için önerilen dozdur. Bunu da tok karnına olmak koşulu ile günde iki kere 750mg veya günde 3 kere 500mg olarak tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Her besin takviyesi gibi glukozamin besin takviyesi de aşırı dozda kullanımı karaciğerin daha fazla çalışıp yorulmasına sebep olacaktır. İlk 3 aylık kullanımdan sonra devamlılık gerekiyorsa 3 ila 4 ay ara verilip tekrar kullanıma öyle başlanmalıdır.
Glukozamin Böbreklere Zarar Verir Mi?
Glukozaminin böbreklere yaptığı kötü etkiyi ortaya koyan bilimsel herhangi bir bilgi yoktur ancak normalden fazla kullanılması veya düzensiz kullanımlarda ortaya çıkan birçok yan etkisi bulunmaktadır. Bunları sıralamak gerekirse şu şekildedir.
• Mide bulantısı veya mide ekşimesi
• İshal veya kabızlık
• Uyuşukluk
• Kaşıntı
• Cilt lekeleri
• Baş ağrısı
• Alerjik reaksiyon
Kullanılan doz miktarı düşük olsa bile glukozamin kullanımının astım krizlerini tetikleme ve diyabet hastaları için şeker değerlerinde farklı grafiklerle karşılaşılmasına sebep olma ihtimali yükselmektedir. Şeker hastaları ve astım hastalığı yaşayan kişilerin glukozamini kullanmadan önce bir hekime danışarak hekim kontrolünde kullanmaları gerekmektedir. Glukozamin kullanan bireylerin kabuklu deniz hayvanlarına alerjileri varsa da hekimleriyle görüşmeleri gerekir.
Glukozamin Şekeri Yükseltir Mi?
Glukozaminin, insülin ve şeker direnci üzerindeki etkileri seneler boyunca araştırmacıların merakını uyandırmıştır ve bu konuyla ilgili yapılan toplam 16 bilimsel çalışmada 800'den fazla gönüllünün katılımı ile ortalama 37 hafta glukozamin kullanımından sonra bireylerin kan ve şeker oranlarında sağlıklarını tehlikeye sokabilecek önemli bir değişim söz konusu olmamıştır. Hatta yapılan bu araştırmaların bazı bireylerde şeker oranında düşüş tespit edilmiştir.
Bu çalışmaların dışında da Tip2 şeker hastası bireylerin ya da herhangi bir besin takviyesine ihtiyacı olmayan bireylerin kullandığı ve farklı sürelerle günlük 1500mg glukozamin tedavisi uygulanan çalışmalarda yapılan biyokimyasal ölçümlerde glikozillenmiş; hemoglobin (HbA1c) şeker hastalığı tanısında ve tedavinin etkinliğinin değerlendirilmesinde önemli bir veri sunarken, açlık kan şekeri, insülin değerleri ve şeker yüklemesi testlerinde belirgin bir değişikliğe yol açmadığı bildirilmektedir. Yapılan bu değerlendirmelerin sonucunda ortaya çıkan veriler glikozaminin, önerilen miktarlarda kullanıldığında şeker metabolizması üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı tartışılmaktadır.
Aslında matematiksel olarak da bu bulgu doğrulanabilmektedir. Günde 200-300 gram karbonhidrat tüketen bir insanda ortalama 4-20 gram glukozamin üretilmektedir (ortalama günde 12 gram). Halbuki glukozaminin ağız yoluyla günlük önerilen tedavi dozu 1500 miligram verildiğinde bunun sadece yüzde 20-26’si emildiğine göre kan seviyesi 0,3-0,4 gram civarında olacaktır.
