Göz çevresinde görülen sorunlar
Göz çevresindeki yaşlanma izlerinden kurtulmak için hemen bıçak altına yatmanız gerekmiyor. Yeni ve etkili kimyasal peeling yöntemleri ve birkaç basit önlemle gözaltındaki torbalara, morluklara ve ince kırışıklıklara veda etmek mümkün.
Güzelliğin en çarpıcı silahı olan gözlerin, aynı zamanda yüzümüzde yılların izlerini ilk ele veren bölge olduğunu söyleyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kumbasar, göz çevresinde görülen sorunları anlattı:
"Göz çevresi çok ince ve sebase bezlerden (yağ bezlerinden) fakir bir deridir. Göz çevresi etrafında çok sayıda kas bulunduğundan dinamik kırışıklık denilen mimik kırışıklıkları erken yaşta oluşmaya başlar. Göz çevresinde kırışıklık dışında görülen diğer sık kozmetik sorunlar ise; pigmentasyon yani göz etrafında morluklar ve ödem yani torbalanmadır.
HEPİMİZİN DERDİ HALKALAR
Gözaltı halkaları, hem erkeklerde hem de kadınlarda sık görülen ortak bir yakınmadır. Gözaltındaki bu koyu renk halkaların nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Yine de buna neden olabilecek birçok faktörden bahsedilmektedir. Bu faktörler arasında genetik nedenler, güneş ışınları, düzensiz uyku, düzensiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, alerjiler ve bazı sistemik hastalıklar yer almaktadır.
GENETİK MİRAS MORLUKLAR
Gözaltındaki morluklar birçok nedene bağlı olabilir. Genetik nedenlere bağlı yani kalıtsal olabilir. En sık görülen nedenlerden biri budur. Kişinin altta yatan eşlik eden bir sağlık problemi yoksa ve tetikleyici bir faktör bulunamıyorsa, genetik nedenlerden olduğu düşünülebilir."
GÖZLER İÇİN NEŞTERSİZ GENÇLEŞME YÖNTEMİ
"Gözaltındaki torbalanmalar, morluklar ve ince kırışıklıkları tedavi etmek için çok yeni ve etkili bir uygulamadan yararlandıklarını belirten Dr. Eda Kumbasar, yıllara meydan okuyan kadınlara, göz çevresi için basit ama etkili tüyolar verdi:
"Gluco eye adını verdiğimiz bu yeni yöntem, cerrahi olmayan, son derece güvenli ve etkili bir uygulamadır. Hastanın işlem için ayırması gereken süre yaklaşık 15 dakika. İşlem sayısı 2 veya 5 seans oluyor, seans aralıkları ise 3 hafta.
AHA’LI TROPİKAL JEL: Hastanın göz etrafına ve her iki göz kapağına alfahidroksiasit (AHA) formülasyonu içeren topikal jel sürülür. Glikolik asitin, latik asit ile beraber kullanımı ürünün etkisini arttırır. Göz etrafı hassas bir alan olmasına rağmen bu uygulamada herhangi bir iritasyon yani tahriş olmaz. Bu jel uygulandıktan sonra nötralizanı yani asidi dengeleleyici madde ile işlem sonlandırılır. İşlem sonrası bakım kremleri sürülür ve işlemden sonra kullanması gereken tek ürün güneş koruyucudur.
HER DERİ TİPİNE UYGULANABİLİR
Bu işlemin ideal olarak yapıldığı dönem sonbahar ve kış aylarıdır. Bu uygulamada hiperpigmantasyon yani lekeler, güneş ve yaşlanma lekeleri, skarlaryani izlerve ince kırışıklıklar azalır. Bu uygulamanın önemli avantajı ise tüm deri tiplerinde kullanılabilir olmasıdır. Yani açık tenli veya koyu tenli kişilerde herhangi bir problem olmadan güvenle kullanılabilir.
GÖZ BAKIMININ İLK ADIMI HİJYEN
Göz ve deri sağlığı için dikkat etmemiz gereken belli kurallar vardır. Bunların en önemlisi ise hijyendir. Göz etrafına sık sık elle temas etmemek gerekir. Elleri sık yıkamamak ve gözleri ovuşturmak enfeksiyona sebep olabilir. Gözde ve göz etrafında oluşabilecek enfeksiyonlar, gözde akıntı ve sulanmaya sebep olabilir. Bu neenle hem göz hem de cilt sağlığı için sık el yıkamak önemlidir.
GÖZLERİNİZİ GÜNEŞTEN KORUYUN: Deri yaşlanması çevresel faktörlerden de etkilenir. Özellikle güneş ışınları bunun başında gelir. Uzun yıllar UV’ye maruz kalan kişilerden güneş ışınlarının yaptığı birikim hasarına bağlı olarak gözaltında renkte koyulaşma pigmentasyon görülebilir. Çok basit ama en önemli yaşlanma karşıtı kremlerden biri olan güneş koruyucular yine burada da devreye girer. Güneş koruyucu kullanımı, göz çevresi kırışıklığını engellemede en önemli yöntem. Güneş koruyucuları bu yüzden mutlaka göz çevresi dahil tüm göz etrafına uygulamalıyız.
DÜZENSİZ UYKU MORARTIYOR
Düzensiz uyku saatleri olan kişilerde de yine benzer problemler ortaya çıkabilir. Günde en ez 8 saat uyku ve aynı saat aralıklarında uyku düzeni gerekir. Uyku düzeni olmayan kişilerde göz etrafında torbalanma ve morluklar en sık karşılaşılan problemlerdendir.
HALKALARIN NEDENİ ALERJİ OLABİLİR
Alerjik kişilerde yine gözaltında mor halkalar sıkça görülür. Bu yüzden alerji tanısı olan kişiler ilgili hekime başvurup altta yatan hastalıklarıyla ilgili tedavi olmalıdırlar. Bazen hastalarımızın alerjileri olduğunu, sadece göz etrafındaki bazı cilt bulgularını değerlendirerek anlamaktayız. Bu yüzden göz etrafında ödem, şişlik ve renk değişikliği olduğunda mutlaka bir cilt uzmanına başvurmak gerekir.
MORLUĞA KARŞI YÜKSEK YASTIK
Göz çevresindeki deri çok ince olduğu için damarlar cilt altında oldukça belirgindir ve bu gözaltında morumsu-kahvemsi bir renge neden olabilir. Kan basıncındaki herhangi bir artış bu rengin daha da koyulaşmasında neden olabilir. Bu sebeple göz altında morluk şikayeti olan kişilere yüksek bir yastıkla uyumalarını öneriyoruz. Böylece gece boyunca oluşabilecek göz etrafındaki kan basıncı minimuma inecek ve morluklar gün boyunca çok daha az olacaktır. Bazı ilaçlar göz etrafında bulunan morlukları arttırabilir. Özellikle damar duvarını genişleten ilaçlar göz etrafındaki morlukları arttırabilir.
ANTİOKSİDAN VE ÇİNKODAN ZENGİN BESLENİN
Tüm bunların yanı sıra unutulmaması gereken bir diğer faktör ise düzensiz beslenmenin göz etrafındaki morlukları arttırabildiğidir. Antioksidan vitaminlerden fakir bir diyet, çinkonun yetersiz alınımı, sebze ve meyvenin yeterli tüketilmemesi göz etrafındaki problemlere neden olabilir.
K VİTAMİNLİ KREMLER KULLANIN
Göz altı morluklarını gidermek için; dengeli beslenin, düzenli uyuyun, alkol ve sigara kullanımından kaçının, yüksek yastıkla uyuyun, altta yatan alerjik hastalıkları araştırın, güneş koruyucu kullanın (kış ayları dahil), vitamin K içeren göz çevresi kremi kullanın, retinoid içeren göz kremleri kullanın, AHA uygulamalarından (göz etrafına yapılan kimyasal peelingler) yararlanın.
Göz çevresindeki yaşlanma izlerinden kurtulmak için hemen bıçak altına yatmanız gerekmiyor. Yeni ve etkili kimyasal peeling yöntemleri ve birkaç basit önlemle gözaltındaki torbalara, morluklara ve ince kırışıklıklara veda etmek mümkün.
Güzelliğin en çarpıcı silahı olan gözlerin, aynı zamanda yüzümüzde yılların izlerini ilk ele veren bölge olduğunu söyleyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kumbasar, göz çevresinde görülen sorunları anlattı:
"Göz çevresi çok ince ve sebase bezlerden (yağ bezlerinden) fakir bir deridir. Göz çevresi etrafında çok sayıda kas bulunduğundan dinamik kırışıklık denilen mimik kırışıklıkları erken yaşta oluşmaya başlar. Göz çevresinde kırışıklık dışında görülen diğer sık kozmetik sorunlar ise; pigmentasyon yani göz etrafında morluklar ve ödem yani torbalanmadır.
HEPİMİZİN DERDİ HALKALAR
Gözaltı halkaları, hem erkeklerde hem de kadınlarda sık görülen ortak bir yakınmadır. Gözaltındaki bu koyu renk halkaların nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Yine de buna neden olabilecek birçok faktörden bahsedilmektedir. Bu faktörler arasında genetik nedenler, güneş ışınları, düzensiz uyku, düzensiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, alerjiler ve bazı sistemik hastalıklar yer almaktadır.
GENETİK MİRAS MORLUKLAR
Gözaltındaki morluklar birçok nedene bağlı olabilir. Genetik nedenlere bağlı yani kalıtsal olabilir. En sık görülen nedenlerden biri budur. Kişinin altta yatan eşlik eden bir sağlık problemi yoksa ve tetikleyici bir faktör bulunamıyorsa, genetik nedenlerden olduğu düşünülebilir."
GÖZLER İÇİN NEŞTERSİZ GENÇLEŞME YÖNTEMİ
"Gözaltındaki torbalanmalar, morluklar ve ince kırışıklıkları tedavi etmek için çok yeni ve etkili bir uygulamadan yararlandıklarını belirten Dr. Eda Kumbasar, yıllara meydan okuyan kadınlara, göz çevresi için basit ama etkili tüyolar verdi:
"Gluco eye adını verdiğimiz bu yeni yöntem, cerrahi olmayan, son derece güvenli ve etkili bir uygulamadır. Hastanın işlem için ayırması gereken süre yaklaşık 15 dakika. İşlem sayısı 2 veya 5 seans oluyor, seans aralıkları ise 3 hafta.
AHA’LI TROPİKAL JEL: Hastanın göz etrafına ve her iki göz kapağına alfahidroksiasit (AHA) formülasyonu içeren topikal jel sürülür. Glikolik asitin, latik asit ile beraber kullanımı ürünün etkisini arttırır. Göz etrafı hassas bir alan olmasına rağmen bu uygulamada herhangi bir iritasyon yani tahriş olmaz. Bu jel uygulandıktan sonra nötralizanı yani asidi dengeleleyici madde ile işlem sonlandırılır. İşlem sonrası bakım kremleri sürülür ve işlemden sonra kullanması gereken tek ürün güneş koruyucudur.
HER DERİ TİPİNE UYGULANABİLİR
Bu işlemin ideal olarak yapıldığı dönem sonbahar ve kış aylarıdır. Bu uygulamada hiperpigmantasyon yani lekeler, güneş ve yaşlanma lekeleri, skarlaryani izlerve ince kırışıklıklar azalır. Bu uygulamanın önemli avantajı ise tüm deri tiplerinde kullanılabilir olmasıdır. Yani açık tenli veya koyu tenli kişilerde herhangi bir problem olmadan güvenle kullanılabilir.
GÖZ BAKIMININ İLK ADIMI HİJYEN
Göz ve deri sağlığı için dikkat etmemiz gereken belli kurallar vardır. Bunların en önemlisi ise hijyendir. Göz etrafına sık sık elle temas etmemek gerekir. Elleri sık yıkamamak ve gözleri ovuşturmak enfeksiyona sebep olabilir. Gözde ve göz etrafında oluşabilecek enfeksiyonlar, gözde akıntı ve sulanmaya sebep olabilir. Bu neenle hem göz hem de cilt sağlığı için sık el yıkamak önemlidir.
GÖZLERİNİZİ GÜNEŞTEN KORUYUN: Deri yaşlanması çevresel faktörlerden de etkilenir. Özellikle güneş ışınları bunun başında gelir. Uzun yıllar UV’ye maruz kalan kişilerden güneş ışınlarının yaptığı birikim hasarına bağlı olarak gözaltında renkte koyulaşma pigmentasyon görülebilir. Çok basit ama en önemli yaşlanma karşıtı kremlerden biri olan güneş koruyucular yine burada da devreye girer. Güneş koruyucu kullanımı, göz çevresi kırışıklığını engellemede en önemli yöntem. Güneş koruyucuları bu yüzden mutlaka göz çevresi dahil tüm göz etrafına uygulamalıyız.
DÜZENSİZ UYKU MORARTIYOR
Düzensiz uyku saatleri olan kişilerde de yine benzer problemler ortaya çıkabilir. Günde en ez 8 saat uyku ve aynı saat aralıklarında uyku düzeni gerekir. Uyku düzeni olmayan kişilerde göz etrafında torbalanma ve morluklar en sık karşılaşılan problemlerdendir.
HALKALARIN NEDENİ ALERJİ OLABİLİR
Alerjik kişilerde yine gözaltında mor halkalar sıkça görülür. Bu yüzden alerji tanısı olan kişiler ilgili hekime başvurup altta yatan hastalıklarıyla ilgili tedavi olmalıdırlar. Bazen hastalarımızın alerjileri olduğunu, sadece göz etrafındaki bazı cilt bulgularını değerlendirerek anlamaktayız. Bu yüzden göz etrafında ödem, şişlik ve renk değişikliği olduğunda mutlaka bir cilt uzmanına başvurmak gerekir.
MORLUĞA KARŞI YÜKSEK YASTIK
Göz çevresindeki deri çok ince olduğu için damarlar cilt altında oldukça belirgindir ve bu gözaltında morumsu-kahvemsi bir renge neden olabilir. Kan basıncındaki herhangi bir artış bu rengin daha da koyulaşmasında neden olabilir. Bu sebeple göz altında morluk şikayeti olan kişilere yüksek bir yastıkla uyumalarını öneriyoruz. Böylece gece boyunca oluşabilecek göz etrafındaki kan basıncı minimuma inecek ve morluklar gün boyunca çok daha az olacaktır. Bazı ilaçlar göz etrafında bulunan morlukları arttırabilir. Özellikle damar duvarını genişleten ilaçlar göz etrafındaki morlukları arttırabilir.
ANTİOKSİDAN VE ÇİNKODAN ZENGİN BESLENİN
Tüm bunların yanı sıra unutulmaması gereken bir diğer faktör ise düzensiz beslenmenin göz etrafındaki morlukları arttırabildiğidir. Antioksidan vitaminlerden fakir bir diyet, çinkonun yetersiz alınımı, sebze ve meyvenin yeterli tüketilmemesi göz etrafındaki problemlere neden olabilir.
K VİTAMİNLİ KREMLER KULLANIN
Göz altı morluklarını gidermek için; dengeli beslenin, düzenli uyuyun, alkol ve sigara kullanımından kaçının, yüksek yastıkla uyuyun, altta yatan alerjik hastalıkları araştırın, güneş koruyucu kullanın (kış ayları dahil), vitamin K içeren göz çevresi kremi kullanın, retinoid içeren göz kremleri kullanın, AHA uygulamalarından (göz etrafına yapılan kimyasal peelingler) yararlanın.