Guatr Nedir?
Tiroid bezindeki hücrelerin, foliküllerin ve bezin kendisinin kontrolsüz büyümesidir. Gelişiminde iyot eksikliği suçlanmaktadır. Genellikle bez içinde çok sayıda büyük kistik nodüller olur ve bu duruma multinodüler guatr denir. Tiroid hastalıkları konusunda tecrübeli uzman doktorlar tarafından takip edilir. Ancak guatr belli bir boyuta ulaştığında, nodüllerde hızlı büyüme veya kanser belirtileri saptandığında, yemek borusu veya nefes borusuna baskı yaptığında ameliyat gerektirebilir. Bu durumda tiroid cerrahisi tecrübesi olan bir cerraha danışılması gerekir. Tiroid Nodülü Nedir?
Tiroid bezinde, özellikle genç kadınlarda, nodül olması çok sıktır. Her nodül kanser anlamına gelmez. Özellikle tamamen kistik (içi sıvı dolu) nodüllerde kanser riski çok düşüktür. Ultrasonografi ile nodüllerde kanlanma artışı, sınır düzensizliği, noktasal kireçlenme gibi şüpheli görüntü olduğunda bu nödüllerde kanser riski söz konusu olabiliyor. Ayrıca ailede tiroid kanseri varlığı, 55 yaş üstündeki hastada nodül, radyasyona maruz kalmış olma gibi bazı durumlar da tiroid kanseri riski normalden daha yüksektir. Bu hastalarda ultrasonografi eşliğinde iğne aspirasyonu (bir çeşit hücre biyopsisi) şiddetle tavsiye edilir.
Tiroid Kanseri Nedir?
Tiroid bezindeki hücrelerin kansere dönüşmesi sonucu oluşan tiroid kanserleri genellikle tiroid bezi içinde bir nodül olarak veya boyunda bir kitle şeklinde görülür. Genç ve orta yaşlı kadınlarda tiroid nodülleri yaygındır ve her tiroid nodülü kanser değildir. Soğuk tiroid nodülü denen hormon salgısı olmayan nodüllerde kanserleşme ihtimali bulunuyor. Bu nedenle tiroid nodülü olan hastaların titizlikle takip edilmesi ve takipte şüpheli olan nodüller için gereğinde ince bir iğneyle tiroid biyopsisi yapılması gerekir. Modern kliniklerde ultrasonografi eşliğinde almayı tercih ettiğimiz iğne aspirasyonu (bir çeşit hücre biyopsisi) amacı tiroid nodülünde kanser olup olmadığının belirlenmesidir.
Tiroid Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Guatr; boyunda şişlik, boğazda takıma, yutma güçlüğü, nefes almada zorluk, ses kısıklığı, yorgunluk, istemsiz kilo artışı veya kilo verememe, sinirlilik, saçlarda incelme veya dökülme ve ciltte kuruluk gibi belirtilerle fark edilebilir.
Tiroid bezinin hormon salgısında bozulma öncelikle metabolizmayı bu yolla da tüm organ sistemleri üzerinde olumsuz etki yapar.
Guatr ve Tiroid Kanseri Tanı Yöntemleri
Tanı için kanda T3, T4, TSH hormon seviyeleri ölçülür ve tiroid sintigrafisi testleri yapılabilir. Tiroid hastalıkları tanı ve tedavisi çoğu zaman ekip çalışmasını gerektirir. Muayene yanı sıra genellikle radyololoji uzmanlarının yapacağı ultrasonografik takip ve takiplerdeki bulgulara göre ince iğne aspirasyonu ile hücre alınmasına ihtiyaç olabilir.
Eğer ‘ince iğne aspirasyon biyopsisi’ sonucu şüpheli ise veya tiroid kanseri teşhisi konmuşsa hastalar için ameliyat gerekecektir. Ameliyat için de ekipte bir tiroid cerrahı olmalıdır.
Tiroid Kanseri Tiplerine Göre Tedavi Yöntemleri
Tiroid kanserinin yaygın görülen tiplerinde doğru tedavi uygulandığında tedavi başarısı oldukça yüksektir. Tiroid cerrahisinde ya tiroid bezinin yarısı ya da tamamı alınır.
Tiroid bezinde başlıca 4 tip kanser görülüyor.
1.Papiller Tip: Tiroid kanserlerinin yüzde 80’i papiller tiptir. Bu tipteki kanserler genellikle genç-orta yaş kadınlarda ortaya çıkıyor. Yine çocuklarda en sık görülen tiroid kanseri tipi papiller kanserdir. Bazen guatr veya hipertiroidi nedeniyle tiroid bezinin ameliyatla çıkarıldığı durumlarda tesadüfen bulunuyor. Son yıllarda ülkemizde de yaygınlaşan check-up incelemeleri ve tarama ultrasonografileri ile tetkik tiroid nodülü ve kanseri saptanma oranları arttı.
Tedavi: Cerrahi: genellikle tiroid bezi tamamen çıkarılıyor (total tiroidektomi). Bazen tiroid bezi hemen altındaki lenf bezelerine yayılma oluyor bu durumda bu bezelerin temizlendiği santral boyun diseksiyonu ameliyatı da yapılıyor. Bazen de buna ek olarak boyun yan taraf şah damarı etrafı lenf bezelerine yayılma oluyor ki bu durumda da bu bezelerin temizlendiği daha kapsamlı bir ameliyat olan modifiye radikal veya fonksiyonel boyun diseksiyonu ameliyatı yapılıyor.
Bunlara ek olarak Radyoaktif iyot tedavisi de gerekebiliyor.
Ameliyat sonrası hastalar TSH ve Tiroglobulin ölçümleri ile takip ediliyor ve hastanın ekstra hormon ihtiyacı olup olmadığı, geride herhangi bir tumor dokusu kalıp kalmadığı ya da tümörün geri gelip gelmediği ön görülebiliyor
2. Folliküler Tip: Bu gruptaki hastalar tüm tiroid kanserlerililerin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan 40–60 yaş arası kadınlar. Folliküler kanserin en önemli özelliği tiroid kanserleri içinde tanısı en zor konan kanser tipi olması. Hem ameliyat öncesindeki ince iğne biyopsisinde hem de ameliyat sırasındaki dondurarak hızlı patoloji (frozen section) incelemesinde lezyonun bir foliküler kanser olup olmadığını anlamak neredeyse mümkün değil. Kesin tanı ameliyatla alınmış tiroid bezinin incelenmesi ile konuyor.
Tedavi: Tedavileri papiller tipte olduğu gibi, total tiroidektomi ve çoğu zaman ameliyat sonrası radyoaktif iyot tedavisidir.
3. Medüller Tip: Tiroid kanserlerinin yüzde 5’ini teşkil eder. Genetik geçiş gösteren ailevi tipleri çocuk hatta bebek yaşta görülürken, ailevi olmayanlar orta yaştan sonra ve sıklıkla boyun lenflerine yayılmış halde ortaya çıkıyor.
Tedavi: Total tiroidektomi (tiroid bezinin tamamen çıkarılması) ve boyun lenf disseksiyonu birlikte yapılması gerekir. Medüller hücreler diğer tiroid hücrelerinden farklı olduğundan iyot tutamıyor, bu nedenle de ameliyat sonrası radyoaktif iyot kullanılmıyor. Ameliyat sonrası takipte de papiller tipten farklı olarak kanda kalsitonin değeri ölçülüyor.
4. Anaplastik Tip: Bu tip çok daha nadir Genellikle ileri yaşta (>60 yaş) ve uzun yıllar tedavisiz kalmış papiller veya folliküler kanserlerin biyolojik davranışlarının aniden değişmesiyle ortaya çıkıyor. Tedavisi çok zor, genellikle cerrahi tedavi uygulanamıyor, yalnızca hastayı rahatlatacak havayolunu sağlayacak girişimler ve dışarıdan ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanıyor. Hastaların yaşam süresi genellikle aylarla sınırlı.
Tiroid bezindeki hücrelerin, foliküllerin ve bezin kendisinin kontrolsüz büyümesidir. Gelişiminde iyot eksikliği suçlanmaktadır. Genellikle bez içinde çok sayıda büyük kistik nodüller olur ve bu duruma multinodüler guatr denir. Tiroid hastalıkları konusunda tecrübeli uzman doktorlar tarafından takip edilir. Ancak guatr belli bir boyuta ulaştığında, nodüllerde hızlı büyüme veya kanser belirtileri saptandığında, yemek borusu veya nefes borusuna baskı yaptığında ameliyat gerektirebilir. Bu durumda tiroid cerrahisi tecrübesi olan bir cerraha danışılması gerekir. Tiroid Nodülü Nedir?
Tiroid bezinde, özellikle genç kadınlarda, nodül olması çok sıktır. Her nodül kanser anlamına gelmez. Özellikle tamamen kistik (içi sıvı dolu) nodüllerde kanser riski çok düşüktür. Ultrasonografi ile nodüllerde kanlanma artışı, sınır düzensizliği, noktasal kireçlenme gibi şüpheli görüntü olduğunda bu nödüllerde kanser riski söz konusu olabiliyor. Ayrıca ailede tiroid kanseri varlığı, 55 yaş üstündeki hastada nodül, radyasyona maruz kalmış olma gibi bazı durumlar da tiroid kanseri riski normalden daha yüksektir. Bu hastalarda ultrasonografi eşliğinde iğne aspirasyonu (bir çeşit hücre biyopsisi) şiddetle tavsiye edilir.
Tiroid Kanseri Nedir?
Tiroid bezindeki hücrelerin kansere dönüşmesi sonucu oluşan tiroid kanserleri genellikle tiroid bezi içinde bir nodül olarak veya boyunda bir kitle şeklinde görülür. Genç ve orta yaşlı kadınlarda tiroid nodülleri yaygındır ve her tiroid nodülü kanser değildir. Soğuk tiroid nodülü denen hormon salgısı olmayan nodüllerde kanserleşme ihtimali bulunuyor. Bu nedenle tiroid nodülü olan hastaların titizlikle takip edilmesi ve takipte şüpheli olan nodüller için gereğinde ince bir iğneyle tiroid biyopsisi yapılması gerekir. Modern kliniklerde ultrasonografi eşliğinde almayı tercih ettiğimiz iğne aspirasyonu (bir çeşit hücre biyopsisi) amacı tiroid nodülünde kanser olup olmadığının belirlenmesidir.
Tiroid Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Guatr; boyunda şişlik, boğazda takıma, yutma güçlüğü, nefes almada zorluk, ses kısıklığı, yorgunluk, istemsiz kilo artışı veya kilo verememe, sinirlilik, saçlarda incelme veya dökülme ve ciltte kuruluk gibi belirtilerle fark edilebilir.
Tiroid bezinin hormon salgısında bozulma öncelikle metabolizmayı bu yolla da tüm organ sistemleri üzerinde olumsuz etki yapar.
Guatr ve Tiroid Kanseri Tanı Yöntemleri
Tanı için kanda T3, T4, TSH hormon seviyeleri ölçülür ve tiroid sintigrafisi testleri yapılabilir. Tiroid hastalıkları tanı ve tedavisi çoğu zaman ekip çalışmasını gerektirir. Muayene yanı sıra genellikle radyololoji uzmanlarının yapacağı ultrasonografik takip ve takiplerdeki bulgulara göre ince iğne aspirasyonu ile hücre alınmasına ihtiyaç olabilir.
Eğer ‘ince iğne aspirasyon biyopsisi’ sonucu şüpheli ise veya tiroid kanseri teşhisi konmuşsa hastalar için ameliyat gerekecektir. Ameliyat için de ekipte bir tiroid cerrahı olmalıdır.
Tiroid Kanseri Tiplerine Göre Tedavi Yöntemleri
Tiroid kanserinin yaygın görülen tiplerinde doğru tedavi uygulandığında tedavi başarısı oldukça yüksektir. Tiroid cerrahisinde ya tiroid bezinin yarısı ya da tamamı alınır.
Tiroid bezinde başlıca 4 tip kanser görülüyor.
1.Papiller Tip: Tiroid kanserlerinin yüzde 80’i papiller tiptir. Bu tipteki kanserler genellikle genç-orta yaş kadınlarda ortaya çıkıyor. Yine çocuklarda en sık görülen tiroid kanseri tipi papiller kanserdir. Bazen guatr veya hipertiroidi nedeniyle tiroid bezinin ameliyatla çıkarıldığı durumlarda tesadüfen bulunuyor. Son yıllarda ülkemizde de yaygınlaşan check-up incelemeleri ve tarama ultrasonografileri ile tetkik tiroid nodülü ve kanseri saptanma oranları arttı.
Tedavi: Cerrahi: genellikle tiroid bezi tamamen çıkarılıyor (total tiroidektomi). Bazen tiroid bezi hemen altındaki lenf bezelerine yayılma oluyor bu durumda bu bezelerin temizlendiği santral boyun diseksiyonu ameliyatı da yapılıyor. Bazen de buna ek olarak boyun yan taraf şah damarı etrafı lenf bezelerine yayılma oluyor ki bu durumda da bu bezelerin temizlendiği daha kapsamlı bir ameliyat olan modifiye radikal veya fonksiyonel boyun diseksiyonu ameliyatı yapılıyor.
Bunlara ek olarak Radyoaktif iyot tedavisi de gerekebiliyor.
Ameliyat sonrası hastalar TSH ve Tiroglobulin ölçümleri ile takip ediliyor ve hastanın ekstra hormon ihtiyacı olup olmadığı, geride herhangi bir tumor dokusu kalıp kalmadığı ya da tümörün geri gelip gelmediği ön görülebiliyor
2. Folliküler Tip: Bu gruptaki hastalar tüm tiroid kanserlerililerin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan 40–60 yaş arası kadınlar. Folliküler kanserin en önemli özelliği tiroid kanserleri içinde tanısı en zor konan kanser tipi olması. Hem ameliyat öncesindeki ince iğne biyopsisinde hem de ameliyat sırasındaki dondurarak hızlı patoloji (frozen section) incelemesinde lezyonun bir foliküler kanser olup olmadığını anlamak neredeyse mümkün değil. Kesin tanı ameliyatla alınmış tiroid bezinin incelenmesi ile konuyor.
Tedavi: Tedavileri papiller tipte olduğu gibi, total tiroidektomi ve çoğu zaman ameliyat sonrası radyoaktif iyot tedavisidir.
3. Medüller Tip: Tiroid kanserlerinin yüzde 5’ini teşkil eder. Genetik geçiş gösteren ailevi tipleri çocuk hatta bebek yaşta görülürken, ailevi olmayanlar orta yaştan sonra ve sıklıkla boyun lenflerine yayılmış halde ortaya çıkıyor.
Tedavi: Total tiroidektomi (tiroid bezinin tamamen çıkarılması) ve boyun lenf disseksiyonu birlikte yapılması gerekir. Medüller hücreler diğer tiroid hücrelerinden farklı olduğundan iyot tutamıyor, bu nedenle de ameliyat sonrası radyoaktif iyot kullanılmıyor. Ameliyat sonrası takipte de papiller tipten farklı olarak kanda kalsitonin değeri ölçülüyor.
4. Anaplastik Tip: Bu tip çok daha nadir Genellikle ileri yaşta (>60 yaş) ve uzun yıllar tedavisiz kalmış papiller veya folliküler kanserlerin biyolojik davranışlarının aniden değişmesiyle ortaya çıkıyor. Tedavisi çok zor, genellikle cerrahi tedavi uygulanamıyor, yalnızca hastayı rahatlatacak havayolunu sağlayacak girişimler ve dışarıdan ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanıyor. Hastaların yaşam süresi genellikle aylarla sınırlı.