Hacda Okunan Dualar

theking

Yeni Üye
Tepkime
16
Yaş
35
Coin
175,520
Haccın zikirleri
Hacda yapılacak dualar
Hacda hangi dualar yapılır




Bundan başkası da yine şöyle söyler demiştir: Allah’ım, ben hacca niyet ettim, onu başarmama bana yardım et ve benden onu kabul et. Sonra Telbiye getirmeye başlayıp şöyle söyler:

“Lebbeyk Alîahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerike leke îebbeyk. İnne’l-hamde vennîğmete leke ve’1-mülk. Lâ şerike lek.”

Hac için ihramda olan kimse, Mekke’nin (Allah şerefini artırsın) Harem bölgesine girdiği zaman, şöyle demesi müstahab olur:

(“AlIâhümme hazâ haremüke ve emnüke feharrimnî minennâr ve em-minnîmin azâbike yevme tab’asü ibâdeke vec’alnîmin evliyâike ve ehli tâatike.”)

“Allah’ım! Burası Senin (hürmete değer) Harem bölgendir ve Senin güven yerindir. Beni cehennem ateşine haram kıl ve beni kullarını dirilttiğin kıyamet günü azabından koru. Beni velî kullarından ve Sana itaat eden kimselerden yap.” Sonra istediği duayı yapar. Mekke şehrine girdiği ve gözü Kabe’ye bakıp Mescid’e ulaştığı zaman ellerini kaldırıp duâ etmesi müstahabdır. Kabe’yi gördüğü anda müslümanın ettiği duâ makbul olacağına dair nakil vardır. Şöyle duâ eder:

(“Allâhümme zid hâzelbeyte teşrîfen ve ta’zîmen ve tekrîmen ve me-hâbeten. Ve zid men şerrefehû ve kerremehû mimnen haccehû ev i’teme-rehû teşrîfen ve tekrîmen ve ta’zîmen ve binen.”)

“Allah’ım! Bu Beyt’e (Kabe’ye) şerefi, ululuğu, fazileti ve heybeti çoğalt. Bunu hac yahut umre için ziyaret eden kimselerden buna şeref ve fazilet dileyenlere şeref, fazilet, manevî büyüklük ve iyilik ver.” Yine şöyle söyler:

(Allâhümme ente’s-selâmü ve min kesselâmü hayyinâ rabbenâ bisselâmL)

“Allah’ım, Sen noksanlıklardan beri (uzak) olup selâmet üzeresin. Selâmet vermek de Sendendir. Rabbimiz, bizi selâmetle dirilt.” Sonra ahi-ret ve dünya hayırlarından dilediği şeyleri ister. Mescide girdiği zaman, kitabın başında bütün mescidler konusunda yazmış olduklarımızı söyler.

İlk olarak Hacer-i Esved’in karşısında İstilâm yaptığı (kollarını kaldırdığı) zaman ve ayrıca Tavafa başladığı zaman şöyle der:

(Bismillâhi vaîîâhu ekber. Allâhümme îmânen bike ve tasdîkan bikitâ-bike ve vefâen biahdike vettibâ’an lisünneti nebiyyjke (S.A.)

“Allah’ın adıyla (tavafa başlarım). Allah herşeyden büyüktür. Allah’ım Sana îman ederek, kitabını tasdik ederek, Sana verdiğim îman sözüne bağlı kalarak ve Peygamberinin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sünnetine uyarak (tavaf ediyorum.)”

Her tavafta Hacer-i Esved’in hizasına geldikçe bu duayı tekrarlamak müstahabdır. Remel (süratle) yaptığı ilk üç şavtta şöyle der:

(AHâhümme’calhu haccen mebrûren ve zenben mağfûren ve sa ‘yen meş-kûren.)

“Allah’ım! Tavafımı makbul yap, onu günahlarımın mağfiretine se-beb kıl ve tarafından kabul edilmiş bir ibâdet yap.”

Geri kalan diğer dört şavtta da şöyle der:

(Allâhümme’ğfir verham va’fu amma ta’Iem ve ente’l-eâzzü’I-ekrem. Allâhümme rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve kmâ azâbennâr.)

“Ey Allah’ım! Mağfiret buyur, marhamet et, bildiğin günahları afvet. Sen her şeye üstün gelen ikram sahibisin. Ey Rabbimiz olan Allah! Bize dünyada iyilik ver. Ahirette de iyilik ver. Cehennem azabından da bizi koru.”

Allah kendisine rahmet etsin Şafi’i şöyle demiştir: Tavafta söylenen en sevimli duâ: “Allâhümme rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten…” sonuna kadar söylenen duadır.

Yine demiştir ki, bütün şavtlarda bunu söylemek benim için sevimlidir. İnsanın tavaf esnasında din ve dünya işlerinden istediği duayı yapması da müstahabdır. Bir kişi duâ edip de cemaat amîn derse, güzel olur.

Allah kendisine rahmet etsin, Hasan Basrî’den hikâye edilmiştir: Hacda onbeş yerde duâ kabul olunur: Tavaf içinde, Mültezem’de, oluk altında, Kabe içinde, Zemzem yanında, Safâ’da, Merve’de, Sa’y yolunda, Ma-kâm’ı İbrahim arkasında, Arafat meydanında, Müzdelife’de, Mina’da ve cemrelerin atıldığı üç yerde. Bu yerlerde duâ etmeye gayret göstermeyen mahrumdur.

Şafi’i mezhebinde ve ona bağlı alimlerin çoğunluğuna göre, tavaf esnasında Kur’an okumak mastahab olur; çünkü tavaf zikir yeridir. Zikirlerin en faziletlisi de Kur’an okumaktır.

Şafi’i alimlerinin büyüklerinden olan Ebu Abdullah El-Huleymî, tavafta Kur’anın müstahab olmadığını seçmiştir. Fakat sahih olan önceki sözdür. Alimlerimiz demiştir ki, Peygamberden ve ashabdan nakledilmeyen dualar yerine Kur’an okumak daha faziletlidir. Sahih olan görüşte ashabdan nakledilen duaları yapmak, Kur’an okumaktan daha faziletlidir. Kur’an okumanın bunlardan daha faziletli olduğunu söyleyen de vardır.

Allah kendisine rahmet etsin, Şeyh Ebû Muhammed El-Cüveyni şöyle demiştir: Hac günlerinde yapılan tavaflarda Kur’an okuyup bir hatim yapmanın sevabı büyük olur. En doğrusunu Allah bilir.

Tavafı tamamlayınca ve iki rekât tavaf namazını kılınca, istenilen duanın yapılması müstahabdır. Burada nakledilen dualardan biri şudur:

(Allâhümme ene abdüke vebnü abdike. Eîeytüke bizünûbin kesîretin ve a’mâlin seyyi’etin ve hazâ makâmu’l-âizi bike minennâr. Fağfir lî in-neke ente’l-ğafûru’r-rahîm.)

“Allah’ım, ben Senin kulunum ve kulunun oğluyum. Büyük günahlarla ve kötü işlerle Sana (ibâdete) geldim. Bu yer ateşten Sana sığınanların makamıdır. Beni bağışla. Zira Sen, merhameti geniş, mağfireti bol olansın.”
Mültezemde (Haceru’l-Esved İle Kabe Kapısının Arasında) Duâ

Kabe’nin kapısı ile Hacer-i Esved arasındaki yere Mültezem denilir. Az önde orada duanın makbul olduğunu söylemiştik. Ashabdan nakledilen dualardan biri şöyle:

“Allâhümme Lekelhamdü hamden yuvâfî niameke ve yükâfi’û mezî-deke. Ahmedüke bicemî’imehâmidikemâ aîimtü minhâ vemâîem a’Iem alâ cemî’i niamike mâ alimtü minhâ ve mâ îem a’lem. Ve ala külli hâlin. Allâhümme Salli ve Selîim alâ Muhammedin ve alâ âh Muhammedin. Allâhümme e’iznî mineşşeytânirracim ve e’izni min külli sû’in ve kanni’nî bimâ rezakteni ve bâriklî fîhi. Allâhümme’calni min ekremi vefdike aley-ke ve elzimnî sebîlel-istikâmeti hattâ elkâke ya Rabbel’aİemîn.”

“Allah’ım senin nimetlerini ödeyecek ve ziyade ettiklerini karşılayacak olan hamd Sana mahsustur. Senin verdiğin nimetlerden bildiğim ve bilmediğim bütün nimetlere karşılık bildiğim ve bilmediğim bütün övgülerinle Sana hamd ederim; her halde de Sana hamd ederim. Allah’ım! Mu-hammed’e ve Muhammed’in âline rahmet et ve selâmet ver. Allah’ım! Senin rahmetinden kovulmuş şeytanın kötülüklerinden beni koru. Her kötülükten de beni koru. Bana verdiğin rızıkla beni kanaattendir ve bana o rızıkta bereket ver. Allah’ım! Senin Beytini ziyarete gelenlerin en çok ikrama kavuşanlarından beni yap. Sana kavuşuncaya (ölünceye) kadar beni doğru yol üzerinde bulundur, ey alemlerin Rabbi!…”

Sonra istediği duayı yapar.

Hicr (Hatîm) De Duâ Etmek

Burası Kabe’den sayılır. Burada duanın makbul olduğunu daha önce söylemiştik. Burada yapıldığı nakledilen dualardan biri şöyle:

(Ya rabbi etey tüke min şukkatin baîdetin müemmîlen ma’rûfen fen-nilnî rnağ’rûfen min ma’rûftike tuğnînî bihî an mâruf i men sivâkeya ma’rûfen bilma’rûf!…)

“Rabbim! Senin büyüklüğünden rahmet umarak uzak bir yoldan Sana (ibâdete) geldim. Büyük rahmetinden beni ihsana kavuştur; öyleki Senden başkasının ihsanına beni muhtaç bırakmazsın, ey büyük rahmeti ile bilinen ihsan sahibi Allah!,..”
Kabe’nin İçinde Duâ Etmek

Orada duanın makbul olduğunu daha önce söylemiştik.

501- Üsâme İbni Zeyd’den (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre: “Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Kabe’nin içine girdiği zaman, Kabe kapısının arkasına düşen karşı tarafa doğru yürüyüp yüzünü ve yanağını duvar üzerine kor, Allah’a hamd ve sena ederdi. O’ndan ister ve mağfiret dilerdi. Sonra Kabe’nin bütün köşelerine döner, tekbir, tehlil, teşbih getirerek ve yüce olan Aziz Allah’a hamd ederek, dilekte bulunarak ve mağfiret dileyerek köşeye karşı dururdu. Sonra (Kabe’den) çıkardı.

Sayin Zikirleri

Sa’y esnasında duanın makbul olduğu daha önce geçmişti. Sünnet olan, Safa tümseğinde Kabe’ye dönerek beklemeyi uzatıp tekbir almak ve şöyle söyleyip duâ etmektir:

(Allâhu ekber, Allâhu ekber, Allâhu ekber ve lilîâhi’1-hamd. AHahu ek-beru ala mâ hedânâ. Ve’1-hamdü IHlâhi aîâ mâ evlâna. Lâ iiâhe illâllahu vahdehû lâ şerike lehu. Lehu’l-mülkü ve tehu’l-hamdü yuhyî ve yumîtü biyedihi’l-hayru ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Lâ ilahe illâllahu enceze va’dehû ve nasara abdehû ve hezeme’î-ahzâbe vahdehû lâ ilahe illâllahu ve lâ na’budu illâ iyyâhu muhlisine lehu’ddîne ve lev kerihe ’1-kâfirûn. Al-îâhümmeinneke külte: ud’ûnîestecib ieküm. Veinneke lâ tuhlifu’1-mîâd. Veinnîes’elüke kemâ hedeytenîlil-islâmien lâ tenziahû minnihattâ tete-veffâni ve ene müslim.)

“Allah her şeyden büyüktür. Allah her şeyden büyüktür. Allah her şeyden büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Bizi hidâyete ileten Allah büyüktür. Bize verdiği nimetten ötürü hamd Allah’a mahsustur. Ailah’dan başka hiç bir İlâh yoktur; yalnız O vardır, Onun ortağı yoktur. Bütün mülk Onundur, hamd O’nadır. Diriltir ve öldürür. Hayır O’nun kudret elindedir. O, her şeye kadirdir. Allah’dan başka hiç bir İlâh yoktur. (Dini üstün kılacağına dair) sözünü yerine getirdi. (Peygamber) kulunu zafere ulaştırdı. Allah kendi kudreti ile (İslâmı yok etmek için birleşen) lıi-zibleri perişan etti. Allah’dan başka hiç bir İlâh yoktur. Allah’ın dininde ihlâs sahihleri olarak ancak O’na ibâdet ederiz, kâfirler hoşlannıasalar da… Allah’ım Sen buyurdun: Bana duâ edin sizden kabul edeyim. Muhakkak ki Sen verdiğin sözden caymazsın. Şimdi ben Senden istiyorum: Beni nasıl İslama ilettinse, ben müslüman olduğum halde beni Sen öldü-rünceye kadar onu benden ayırma.”

Sonra dünya ve ahiretle ilgili Çayırlı şeyler ister. Bu zikir ve duaları üç kez tekrarlar, telbiye getirmez. Merve tümseğine vardığı zaman, Safâ’da söylediği zikir ve duaları söyler.

İbni Ömer’den (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, Safâ’da şöyle duâ ederdi:

(Allâhümme’simnâ bidînike ve tavâiyetike ve tavâiyeti resûlike (Sal-laîlahu Aleyhi ve Selîem). Ve cennibnâ hudûdeke. Allahümme’calnâ nu-hibbuke ve nuhibbu melâiketike ve enbiyâeke ve rusuleke ve nuhibbu ibâdeke’s-sâhhîne. Allahümme habbibnâ ileyke ve ilâ melâiketike ve ilâ en~ biyâike ve rusulike ve ilâ ibâdike’s-sâlihîne. Allahümme yessirnâ lilyüsrâ ve cennibne’lusrâ. Veğfir lenâ fil’âhirati ve’l-ûlâ. Vec’-alnâ eimmeti’l-muttakîn.)

“Allah’ım! Senin dininle, Sana ve Senin Peygamberin Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e itaatle bizi koru ve yasaklarından bizi uzaklaştır. Allah’ım! Bizi, Seni sevenlerden, meleklerini, peygamberlerini ve resullerini sevenlerden ve salih kullarını sevenlerden yap. Allah’ım! Bizi Sana sevdir; meleklerine, peygamberlerine, resullerine ve salih kullarına sevdir, Allah’ım! Bizi hak olan güzel yola ilet ve bizi kötü yoldan uzaklaştır. Dünya ve ahirette bizi bağışla ve bizi takva sahibi olan kimselerden yap.**

Safa ve Merve arasında gidip gelirken şöyle duâ eder:

“Rabbi’gfir verham ve tecâvez amma ta’lem. İnneke ente’l-eâzzü’l-ekrem. Allahümme, itinâ fiddünyâ haseneten ve fi’I-âhirati haseneten ve kmâ azâbennâr.”

“Rabbim, bağışla ve rahmet buyur, (hakkımda günah olarak) bildiklerini ört; çünkü Sen her şeye üstün gelen en büyük ikram sahibisin. Ey Allah’ım! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru.*’
Sa’y esnasında ve her yerde yapılması tercih edilen dualardan biri de şu:

(Allahümme ya mukallibe’l-kuîübi sebbit kalbîalâ dînike. Allahümme innî es’elüke mûcibâti rahmetike ve azâime mağfiretike vesselâmete min külli ismin. Velfevze bi’1-cenneti. Ve’n-necâte minennâri. Allahümme innî es’elüke’l-hüdâ vettükâ velafâfe ve’l-ğmâ. Allahümme e’innîalâ zikri-ke ve şükrike ve hüsni ibâdetike. Allahümme innî es’elüke mine’l-hayri küîlihi mâ alimtü minhu ve mâ lem a ‘lem ve e’ûzü bike mine’ş-şerri külli-hîmâ alimtü minhu ve mâ lem a’lem ve es’elüke’l-cennete ve mâ karrabe ileyhâ min kavlin ev amelin. Ve eûzü bike mine ‘n-nâri vemâ karrabe iley-hâ min kavlin ev amelin.)

“Ey kalbleri halden hale çeviren Allah’ım! Benim kalbimi Senin dinin üzere sabit kıl. ALLAH’ım! Rahmetinin gereği olan şeyleri ve mağfiretinin büyüklerini, her günahdan selâmeti, cennete kavuşmayı, ateşten kurtulmayı Senden istiyorum. Allah’ım! Senden hidâyet, takva, iffet ve nefis zenginliği istiyorum. Allah’ım! Seni anmaya, Sana şükretmeye ve Sana güzel ibâdet etmeye bana yardım et. Allah’ım! Hayırlardan bildiğim ve bilmediğim her şeyi Senden istiyorum. Kötülüklerden de bilmediğim ve bildiğimin hepsinden Sana sığınırım. Ben Senden cenneti ve söz ve işlerden cennete yaklaştıran şeyleri istiyorum. Ateşte ve ateşe yaklaştıran söz ve işlerden de Sana sığınırım.”

Eğer Kur’an okunursa daha faziletli olur. Uygun düşen bu duâ ve zikirlerle Kur’an okumayı bir araya toplamaktır. Eğer kısaltmak gerekiyorsa önemli olanla yetinilir.
Mekke’den Arafata Çıkarken Okunacak Dualar Ve Zikirler
Mekke’den Mina’ya yönelerek çıkışta şöyle söylemek müstahabdır:

(Allâhümme iyyâke ercû ve leke ed’ûu, febelliğnî sâliha ameli vağfirlî zünûbi vemnün aieyye bimâ menente bihîala ehli tâatike inneke ala külli şey’in kadîr.) -

“Allah’ını! Senden ümid ediyorum ve Sana Duâ ediyorum. Beni yararlı emellerine ulaştır, günahlarımı affet ve ehlî tâatine ettiğin şeyle bana iyilik et. Sen her şeye muktedirsin.”
Minâdan Arafat’a yüründüğü zaman şöyle duâ etmek müstabdır:

(Allâhümme ileyke teveccehtü ve vecheke’l-kcrîmeerettü. Fec’al zenbî mağfûren ve haccî mebrûren verhamnî ve tuhayyibnî inneke ala külli şey’in kadîr.)

“Allah’ım! Sana ibâdete yöneldim ve kerem sahibi olan zâtının rızâsını murad ettim. Benim günahımı bağışlanmış ve haccimi kabul edilmiş kıl. Bana rahmet et ve beni mahrum bırakma; çünkü Sen her şeye kadirsin.

Telbiye getirir, Kur’an okur ve diğer dualarla zikirleri çok yapar. Şu duayı da çok yapar:

“Allâhümme âtına fiddünya haseneten ve fil âhireti haseneten ve kmâ azâbennâr”

(Allah’ım, dünyada bize güzellik ver, âhirette de güzellik (rızâna uygun şeyler) ver ve bizi ateş azabından koru.)
Arafat’da Müstahab Olan Dualar Ve Zikirler

Bayram zikirleri bülümünde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadîsini daha önce beyan etmiştik:

502- “Arafe gününde duaların en hayırlısı, benim ve benden önceki peygamberlerin söylediklerimizin en hayırlısı şu:

(Lâilahe illâllâhu vahdehû lâ şerîkelehu. Lehu’î-mulkü velehu’î-hamdü ve huve alâ külli şey’in kadîr.)

“Allah’dan başka hiç İlâh yoktur, yalnız O vardır. O’nun ortağı yoktur, mülk O’nundur. Hamd O’na mahsustur. O, her şeye kadirdir”.
 
Üst Alt