hacerul esved
hacerul esved nedir
hacerul esved taşı
hacerul esved taşının hikayesi
hacerul esved hakkında bilgi
Hacerul esved:
Kabe'nin guney doğu koşesinde yerden bir bucuk metre yuksekliğinde, yumurta biciminde hafif kırmızı ve 30 cm capında oldukca parlak siyah bir taşdır
imageshacerulesved5ad27d1f7d077
Haceru'lEsved'in tarihi:
Hz İbrahim as ve oğlu İsmail as tarafından inşa edilen yeryuzunun ilk mabedi Kabe'nin tarihiyle paralellik gosterir Allah cc Hz İbrahim'e insanların ibadet edecekleri bir mescid yapmasını emrettiğinde Hz İbrahim ve oğlu İsmail Kabe'nin temellerini attılar (elBakara, 2127) Tarihi kaynaklar Haceru'lEsved'in de buraya Hz İbrahim tarafından konduğunu kaydeder Taşın nereden ve nasıl getirildiği hususunda değişik inanclar ve anlatımlar vardır, ancak kesin bilgi yoktur
Mekke'nin yakınında olan EbU Kubeys dağından getirildiğine dair inancın yanında ayrıca
Nesai bir hadisi şerifte Hz Peygamber'in Haceru'lEsved cennettendirbuyurduğunu nakleder (Keşfu'lHafa, AclUni, 1108)
Kabe Hz İbrahim ve oğlu İsmail'den sonra bircok milletlerin kontrolune gecti ve ceşitli defalar tahrip olup tekrar tekrar inşa edildi Her defasında Haceru'lEsved de bu durumlardan etkilendi
Hz İsmail'den sonra Curhumilerin eline gecen ve bir sure onların yonetimi altında kalan Kabe zamanla ilgisizlikten harabe haline geldi Ardından meydana gelen ve tarihe Seylu'l farreadıyla gecen bir sel felaketiyle duvarları tumden yıkılan Kabe'den geriye boş bir arazi kaldı Bu donemde Haceru'lEsved'in nasıl muhafaza edildiği bilinmiyor
Daha sonra guclu Amalika kabilesinin eline gecen bu bolge ve Kabe onlar tarafından tekrar ihya edildi; bu kez Kabe'nin duvarları eskisinden daha yuksek yapıldı Bu, Hz İbrahim'den sonra Kabe'nin ikinci inşasıdır Bir sure Kabe'yi hurmetle muhafaza eden Amalikalılar, daha sonra burayı kendi mulkleri gibi gormeye başlayıp ziyaretcilere engel olmaya, parası olmayanlara zemzem suyunu bile vermemeye başladılar
Kabe'ye saygının kalmadığı bu donemde harabe haline gelen Kabe ikinci bir sel baskınıyla tamamen yıkıldı Amalikalılar da bolgeyi terketti Amalikalılardan sonra tekrar Curhumilerin eline gecen Kabe ucuncu kez inşa edildi Zamanla azgınlaşan Curhumiler Kabe'ye ve hacılara hurmetsizlik edip etrafa teror estirdiler Curhumilerin bu tutumunu hazmedemeyip savaş acan Bekroğulları ve Huzaalılar onları Mekke'den cıkardı
Ancak şehri terkederken Kabe'nin değerli eşyalarını yağmalayan Curhumiler Hacer'ulEsved'i toprağa gomerek sakladılar Şehri ele gecirip Huzaalılar Curhumilerin sakladıkları bu taşı bulup tekrar eski yerine koydular Huzaalılardan sonra Miladi 440 yılında Mekke ve Kabe'nin yonetimi Peygamberimizin beşinci atası Kusay b Kilab ve oğullarına gecti Uzun bir kesintiden sonra Kabe tekrar Hz İsmail'in torunlarına gecmişti Kusay Kureyş'ten, Kureyş ise Hz İsmail'in soyundandı Kusay'dan once Kabe yakınına ev yapıp yerleşmek saygısızlık olarak kabul edildiğinden yerleşim birimi değilken Kusay, Beytullah'ın yanına evler kurulmasını ve buranın şenlendirilmesini emretti
Ayrıca, bir başka rivayete gore Kabe'yi yıkıp yeniden inşa etti Daha sonra Mekke'nin parlamento binası olacak olan Daru'nNedveKusay'dan kalan evdi Kusay Kabe'nin butun hizmetlerini kendi kabilesinde topladı Diğer kabileler bu hizmet yarışı nedeniyle ona duşman oldular ve aralarında uzun sure ayrılıklar devam etti
Hz Peygamber zamanında, duvarları alcak olan Kabe'nin değerli eşyaları calınmaya başlamış, bu yuzden Kureyş Kabe'yi daha korunaklı bir şekle donuşturmeye karar vermişti Tam bu donemde bir yangınla tahrip olan Kabe, ardından gelen bir sel felaketiyle tamamen yıkıldı ve yeniden inşa edildi Ancak Haceru'lEsved'i yerine yerleştirme konusunda bencil davranan kabileler bu şerefi başkalarına vermek istemeyince sorun buyudu, hatta kılıclar kınlarından cıktı Bundan dolayı kan dokmek istemedikleri icin de Kabe'ye gelecek ilk kişinin hakemliğini kabul etmekteanlaştılar
Kararlaştıkları gunun sabahında Kabe'nin cevresinde beklerken Kabe'ye Muhammedu'lemindedikleri Hz Peygamber girince rahatladılar; cunku ona guveniyorlardı, henuz peygamber değildi, ona duşman olacakları zamana daha vardı Hz Muhammed (sas) bir bez parcası istedi onu yere serdi, başka rivayete gore abasını yere actı Haceru'lesved'i kendi elleriyle uzerine koydu Her kabileden bir temsilciye bezin bir ucundan tutup kaldırmalarını soyledi Onların kaldırdığı bu taşı tekrar kendi elleriyle alıp yerine koydu Allah bu şerefi kendi Peygamberine nasib etti; kabileler ise kaldırmaya ortak olmanın verdiği mutlulukla barıştılar
Hz Peygamber nubuvvetle gorevlendirildikten sonra putlardan arındırılan Kabe, Yezid İbn Muaviye'nin ordusu tarafından mancınıklarla taşa tutularak tahrip edildi (hicri 63) Yezid'i halife olarak kabul etmeyen Mekkeliler Abdullah b Zubeyr'e bey'at ettiler Mekke'yi muhasara eden Yezid'in ordusu yağlı fitiller atıp mancınıklarla taşa tutarak Kabe'yi tahrip etti Atılan bu taşlardan biri Haceru'lEsved'i uc parcaya boldu Yezid'in Ordu'suna teslim olmayan Mekkeliler Abdullah b Zubeyr'i halife olarak tanımaya devam etti
Daha sonra Abdullah b Zubeyr kırılan bu parcaları bir gumuş cerceve icine koyarak biraraya getirmek istediyse de etrafındaki taşlar yanıp kireclenmiş olduğundan Haceru'lEsved'in parcaları birbirine yapıştırılmakla yetinildi Kabe'ye ilk ortu de onun emriyle bu donemde ortuldu Abdullah b Zubeyr hacca gelenlerin Yezid'in vahşetini gorup gerceği anlaması icin hac mevsimine kadar tamir ettirmediği Kabe'yi bu donemden sonra halkla yaptığı istişare neticesinde yıkıp yeniden inşa ettirdi
Osmanlı Padişahı Birinci Ahmed devrinde tekrar tamir edilen Kabe onsekiz yıllık bir aradan sonra şiddetli bir sel baskınıyla tekrar yıkıldı Haceru'lEsved'in bir parcası kırıldı Kabe'nin, Dorduncu Murad'ın emriyle yapılan tamir ve inşasıyla birlikte Haceru'lEsved de tamir edildi Bakırdan yapılmış olan Muhafaza kabı gumuşle kaplanarak altınla yaldızlandı (M 1629) Abdulmecid devrinde ise (18391861) taşın gumuş cercevesi tekrar yenilendi
Haceru'lEsved'i değerli kılan, haccın menasikinden olması ve RasUlullah'ın onu opmesi nedeniyledir Hac'da tavafa Haceru'lEsved'den başlanır ve yine onunla bitirilir Tavaf esnasında Haceru'lEsved opulur, bu imkan olmadığı takdirde elle, bu da mumkun olmazsa uzaktan selamlanır Onu opmek sunnet olduğu icin opulmediği takdirde hac yine yerine gelmiş olur Ayrıca Haceru'l Esved'in opulme imkanı bulunmadığı zaman Kabe'de ikinci bir taş olan Yemame taşına elle dokunmak da onun yerine gecer Bu taşın bulunduğu yere Ruknu'lYemanidenir
Hz Peygamber'in Haceru'lEsved'i optuğu, ayrıca Veda Haccı'nda hasta olduğu bir sırada devesinden inmeden tavaf sırasında değneğiyle ona dokunduğu; bir başka zaman da eliyle selam verdiği rivayet edilmektedir Hz Omer bir haccında Haceru'l esved'e yaklaşıp opmuş ve şoyle demişti: Cok iyi bilirim ki, sen zararı ve faydası olmayan bir taş parcasısın Eğer RasUlullah opmemiş olsaydı seni asla opmezdim(Tecridi Sarih Tercumesi, VI, 108109) Hz Omer puta tapıcılıktan yeni kurtulmuş bir toplumun, bir taşın opulmesini gorduğu an kullenmiş duygularının yeniden kabarmasından endişe ederek boyle bir acıklamayı gerekli gormuştu Batılıların iddia ettikleri gibi Haceru'lEsved'i opmek puta tapıcı Araplardan muslumanlara gecen bir miras değil bir saygı ifadesidir; Hz Peygamber'in sunnetine uymadır
hacerul esved nedir
hacerul esved taşı
hacerul esved taşının hikayesi
hacerul esved hakkında bilgi
Hacerul esved:
Kabe'nin guney doğu koşesinde yerden bir bucuk metre yuksekliğinde, yumurta biciminde hafif kırmızı ve 30 cm capında oldukca parlak siyah bir taşdır
imageshacerulesved5ad27d1f7d077
Haceru'lEsved'in tarihi:
Hz İbrahim as ve oğlu İsmail as tarafından inşa edilen yeryuzunun ilk mabedi Kabe'nin tarihiyle paralellik gosterir Allah cc Hz İbrahim'e insanların ibadet edecekleri bir mescid yapmasını emrettiğinde Hz İbrahim ve oğlu İsmail Kabe'nin temellerini attılar (elBakara, 2127) Tarihi kaynaklar Haceru'lEsved'in de buraya Hz İbrahim tarafından konduğunu kaydeder Taşın nereden ve nasıl getirildiği hususunda değişik inanclar ve anlatımlar vardır, ancak kesin bilgi yoktur
Mekke'nin yakınında olan EbU Kubeys dağından getirildiğine dair inancın yanında ayrıca
Nesai bir hadisi şerifte Hz Peygamber'in Haceru'lEsved cennettendirbuyurduğunu nakleder (Keşfu'lHafa, AclUni, 1108)
Kabe Hz İbrahim ve oğlu İsmail'den sonra bircok milletlerin kontrolune gecti ve ceşitli defalar tahrip olup tekrar tekrar inşa edildi Her defasında Haceru'lEsved de bu durumlardan etkilendi
Hz İsmail'den sonra Curhumilerin eline gecen ve bir sure onların yonetimi altında kalan Kabe zamanla ilgisizlikten harabe haline geldi Ardından meydana gelen ve tarihe Seylu'l farreadıyla gecen bir sel felaketiyle duvarları tumden yıkılan Kabe'den geriye boş bir arazi kaldı Bu donemde Haceru'lEsved'in nasıl muhafaza edildiği bilinmiyor
Daha sonra guclu Amalika kabilesinin eline gecen bu bolge ve Kabe onlar tarafından tekrar ihya edildi; bu kez Kabe'nin duvarları eskisinden daha yuksek yapıldı Bu, Hz İbrahim'den sonra Kabe'nin ikinci inşasıdır Bir sure Kabe'yi hurmetle muhafaza eden Amalikalılar, daha sonra burayı kendi mulkleri gibi gormeye başlayıp ziyaretcilere engel olmaya, parası olmayanlara zemzem suyunu bile vermemeye başladılar
Kabe'ye saygının kalmadığı bu donemde harabe haline gelen Kabe ikinci bir sel baskınıyla tamamen yıkıldı Amalikalılar da bolgeyi terketti Amalikalılardan sonra tekrar Curhumilerin eline gecen Kabe ucuncu kez inşa edildi Zamanla azgınlaşan Curhumiler Kabe'ye ve hacılara hurmetsizlik edip etrafa teror estirdiler Curhumilerin bu tutumunu hazmedemeyip savaş acan Bekroğulları ve Huzaalılar onları Mekke'den cıkardı
Ancak şehri terkederken Kabe'nin değerli eşyalarını yağmalayan Curhumiler Hacer'ulEsved'i toprağa gomerek sakladılar Şehri ele gecirip Huzaalılar Curhumilerin sakladıkları bu taşı bulup tekrar eski yerine koydular Huzaalılardan sonra Miladi 440 yılında Mekke ve Kabe'nin yonetimi Peygamberimizin beşinci atası Kusay b Kilab ve oğullarına gecti Uzun bir kesintiden sonra Kabe tekrar Hz İsmail'in torunlarına gecmişti Kusay Kureyş'ten, Kureyş ise Hz İsmail'in soyundandı Kusay'dan once Kabe yakınına ev yapıp yerleşmek saygısızlık olarak kabul edildiğinden yerleşim birimi değilken Kusay, Beytullah'ın yanına evler kurulmasını ve buranın şenlendirilmesini emretti
Ayrıca, bir başka rivayete gore Kabe'yi yıkıp yeniden inşa etti Daha sonra Mekke'nin parlamento binası olacak olan Daru'nNedveKusay'dan kalan evdi Kusay Kabe'nin butun hizmetlerini kendi kabilesinde topladı Diğer kabileler bu hizmet yarışı nedeniyle ona duşman oldular ve aralarında uzun sure ayrılıklar devam etti
Hz Peygamber zamanında, duvarları alcak olan Kabe'nin değerli eşyaları calınmaya başlamış, bu yuzden Kureyş Kabe'yi daha korunaklı bir şekle donuşturmeye karar vermişti Tam bu donemde bir yangınla tahrip olan Kabe, ardından gelen bir sel felaketiyle tamamen yıkıldı ve yeniden inşa edildi Ancak Haceru'lEsved'i yerine yerleştirme konusunda bencil davranan kabileler bu şerefi başkalarına vermek istemeyince sorun buyudu, hatta kılıclar kınlarından cıktı Bundan dolayı kan dokmek istemedikleri icin de Kabe'ye gelecek ilk kişinin hakemliğini kabul etmekteanlaştılar
Kararlaştıkları gunun sabahında Kabe'nin cevresinde beklerken Kabe'ye Muhammedu'lemindedikleri Hz Peygamber girince rahatladılar; cunku ona guveniyorlardı, henuz peygamber değildi, ona duşman olacakları zamana daha vardı Hz Muhammed (sas) bir bez parcası istedi onu yere serdi, başka rivayete gore abasını yere actı Haceru'lesved'i kendi elleriyle uzerine koydu Her kabileden bir temsilciye bezin bir ucundan tutup kaldırmalarını soyledi Onların kaldırdığı bu taşı tekrar kendi elleriyle alıp yerine koydu Allah bu şerefi kendi Peygamberine nasib etti; kabileler ise kaldırmaya ortak olmanın verdiği mutlulukla barıştılar
Hz Peygamber nubuvvetle gorevlendirildikten sonra putlardan arındırılan Kabe, Yezid İbn Muaviye'nin ordusu tarafından mancınıklarla taşa tutularak tahrip edildi (hicri 63) Yezid'i halife olarak kabul etmeyen Mekkeliler Abdullah b Zubeyr'e bey'at ettiler Mekke'yi muhasara eden Yezid'in ordusu yağlı fitiller atıp mancınıklarla taşa tutarak Kabe'yi tahrip etti Atılan bu taşlardan biri Haceru'lEsved'i uc parcaya boldu Yezid'in Ordu'suna teslim olmayan Mekkeliler Abdullah b Zubeyr'i halife olarak tanımaya devam etti
Daha sonra Abdullah b Zubeyr kırılan bu parcaları bir gumuş cerceve icine koyarak biraraya getirmek istediyse de etrafındaki taşlar yanıp kireclenmiş olduğundan Haceru'lEsved'in parcaları birbirine yapıştırılmakla yetinildi Kabe'ye ilk ortu de onun emriyle bu donemde ortuldu Abdullah b Zubeyr hacca gelenlerin Yezid'in vahşetini gorup gerceği anlaması icin hac mevsimine kadar tamir ettirmediği Kabe'yi bu donemden sonra halkla yaptığı istişare neticesinde yıkıp yeniden inşa ettirdi
Osmanlı Padişahı Birinci Ahmed devrinde tekrar tamir edilen Kabe onsekiz yıllık bir aradan sonra şiddetli bir sel baskınıyla tekrar yıkıldı Haceru'lEsved'in bir parcası kırıldı Kabe'nin, Dorduncu Murad'ın emriyle yapılan tamir ve inşasıyla birlikte Haceru'lEsved de tamir edildi Bakırdan yapılmış olan Muhafaza kabı gumuşle kaplanarak altınla yaldızlandı (M 1629) Abdulmecid devrinde ise (18391861) taşın gumuş cercevesi tekrar yenilendi
Haceru'lEsved'i değerli kılan, haccın menasikinden olması ve RasUlullah'ın onu opmesi nedeniyledir Hac'da tavafa Haceru'lEsved'den başlanır ve yine onunla bitirilir Tavaf esnasında Haceru'lEsved opulur, bu imkan olmadığı takdirde elle, bu da mumkun olmazsa uzaktan selamlanır Onu opmek sunnet olduğu icin opulmediği takdirde hac yine yerine gelmiş olur Ayrıca Haceru'l Esved'in opulme imkanı bulunmadığı zaman Kabe'de ikinci bir taş olan Yemame taşına elle dokunmak da onun yerine gecer Bu taşın bulunduğu yere Ruknu'lYemanidenir
Hz Peygamber'in Haceru'lEsved'i optuğu, ayrıca Veda Haccı'nda hasta olduğu bir sırada devesinden inmeden tavaf sırasında değneğiyle ona dokunduğu; bir başka zaman da eliyle selam verdiği rivayet edilmektedir Hz Omer bir haccında Haceru'l esved'e yaklaşıp opmuş ve şoyle demişti: Cok iyi bilirim ki, sen zararı ve faydası olmayan bir taş parcasısın Eğer RasUlullah opmemiş olsaydı seni asla opmezdim(Tecridi Sarih Tercumesi, VI, 108109) Hz Omer puta tapıcılıktan yeni kurtulmuş bir toplumun, bir taşın opulmesini gorduğu an kullenmiş duygularının yeniden kabarmasından endişe ederek boyle bir acıklamayı gerekli gormuştu Batılıların iddia ettikleri gibi Haceru'lEsved'i opmek puta tapıcı Araplardan muslumanlara gecen bir miras değil bir saygı ifadesidir; Hz Peygamber'in sunnetine uymadır