Hak Nedir - Hak Ne Demek - Hakkın Anlamı
Hakların tanımı hakkında birden çok teori mevcuttur. Bunlar irade teoremi,menfaat teooremi ve ikisinin karması biçiminde düşünülebilir Hak, bireyin, diğer insanların kendi hayatlarını yaşama şekline müdahale etmeden, kendi yaşamına yön verme özgürlüğüdür. Hukuk düzeninin kişilere tanımış olduğu yetkilerdir. Bu yetkilerin belirli bir sınırı vardır.Bu haklar aşıldığı takdirde aşan kişi cezanlandırılabilir ya da bu aşmayla hakkını ihlal ettiği kişiye tazminat ödemeye mahkûm edilebilir. Hak kullanılırken başkalarının haklarını çiğnemek suç veya haksız fiil teşkil eder.
Hak kavramı
hak,hareket ve varlığın meşruiyet kaynağıdır.örneğin insan, yaşama hakkına dayanarak yaşamını sürdürür.ya da düşünce özgürlüğü hakkına dayanarak düşünce izharında bulunur.İnsan,hayvanlar ya da herhengi bir mahluk gibi iradesi herhangi bir şekilde sınırlanmadığı için, bu kaynağa dayanarak herşeyi yapabilir.Ama bu şekilde davranırsa kaos ortaya çıkar ve düzen ihtiyacı ortaya çıkar.Düzen kuralların konulması ve uyulmasını sağlamak amacıyla,uyulmadığı takdirde müeyyidelendirilmesi ile oluşur.Bu kuralları devlet belirler. Devlet,bu kuralları belirlerken, meşruiyet kaynağını, insanların ona düzeni sağlasın diye devrettiği haklardan alır.
Devletin erkleri ve hakların sınırlandırılması
devlet,gücün tek elde toplanıp herhangi bir yozlaşmayı engellemek için 3 erkten oluşur.yasama, yürütme, yargı.bunlardan yasama, insanların haklarının kullanım alanını belirler,sınırlarını çizer.sınırları belirleme eylemi 2 türlü olur ve bu belirleme şekillerinden hagisinin uygulanacağı her hak üzerinden ayrı ayrı tartışılır. bu yöntemlerden birincisi, hakların giremeyeceği sınırların belirlenip, onun dışındaki alanlarda herşeyin serbest bırakılnasıdır. diğeri ise kullanım alanının belirlenip, o alanın dışının engellenerek sınırlandırılmasıdır.birincisi negatif statülü haklar, ikincisi pozitif statülü haklar için geçerlidir. yürütme erki, yasamanın belirlediği şekilde, hakları sınırlandırarak güvenliği sağlamakla yükümlüdür. bu bağlamda polis ile ilgili bir örnek verecek olursak,polis yürütmenin bir parçası.yani görevi yasa koymak değil.ama polis mevcut yasaların sorunları nedeniyle hata yaptığı zaman, asıl sorunlu alan yasamanın yerine polis eleştirilmektedir. üçüncü erk yargı ise,hakların kullanım alanının aşıldığı ya da hakkın kullanım alanının taciz ya da tecavüz edildiği durumlarda devreye girer. yapılan/yahut yapılmayarak işlenen hak ihlalini,müeyyidelendirerek huhuku temin eder. ama bunu yaparken, yasamanın verdiği ölçülere göre yapmak zorundadır . polis hem yürütme organında, hemde yargı organında yer almaktadır.bu yüzden sınırları tam çizilmediği için, bazen rollerini karıştırabilmektedir. bunun çözümü,polisi eleştirmek değil,sınırların belirlenmesibi sağlamak,ve ardından sınırlar aşıldığında gereğini yapmaktır..
Hakların tanımı hakkında birden çok teori mevcuttur. Bunlar irade teoremi,menfaat teooremi ve ikisinin karması biçiminde düşünülebilir Hak, bireyin, diğer insanların kendi hayatlarını yaşama şekline müdahale etmeden, kendi yaşamına yön verme özgürlüğüdür. Hukuk düzeninin kişilere tanımış olduğu yetkilerdir. Bu yetkilerin belirli bir sınırı vardır.Bu haklar aşıldığı takdirde aşan kişi cezanlandırılabilir ya da bu aşmayla hakkını ihlal ettiği kişiye tazminat ödemeye mahkûm edilebilir. Hak kullanılırken başkalarının haklarını çiğnemek suç veya haksız fiil teşkil eder.
Hak kavramı
hak,hareket ve varlığın meşruiyet kaynağıdır.örneğin insan, yaşama hakkına dayanarak yaşamını sürdürür.ya da düşünce özgürlüğü hakkına dayanarak düşünce izharında bulunur.İnsan,hayvanlar ya da herhengi bir mahluk gibi iradesi herhangi bir şekilde sınırlanmadığı için, bu kaynağa dayanarak herşeyi yapabilir.Ama bu şekilde davranırsa kaos ortaya çıkar ve düzen ihtiyacı ortaya çıkar.Düzen kuralların konulması ve uyulmasını sağlamak amacıyla,uyulmadığı takdirde müeyyidelendirilmesi ile oluşur.Bu kuralları devlet belirler. Devlet,bu kuralları belirlerken, meşruiyet kaynağını, insanların ona düzeni sağlasın diye devrettiği haklardan alır.
Devletin erkleri ve hakların sınırlandırılması
devlet,gücün tek elde toplanıp herhangi bir yozlaşmayı engellemek için 3 erkten oluşur.yasama, yürütme, yargı.bunlardan yasama, insanların haklarının kullanım alanını belirler,sınırlarını çizer.sınırları belirleme eylemi 2 türlü olur ve bu belirleme şekillerinden hagisinin uygulanacağı her hak üzerinden ayrı ayrı tartışılır. bu yöntemlerden birincisi, hakların giremeyeceği sınırların belirlenip, onun dışındaki alanlarda herşeyin serbest bırakılnasıdır. diğeri ise kullanım alanının belirlenip, o alanın dışının engellenerek sınırlandırılmasıdır.birincisi negatif statülü haklar, ikincisi pozitif statülü haklar için geçerlidir. yürütme erki, yasamanın belirlediği şekilde, hakları sınırlandırarak güvenliği sağlamakla yükümlüdür. bu bağlamda polis ile ilgili bir örnek verecek olursak,polis yürütmenin bir parçası.yani görevi yasa koymak değil.ama polis mevcut yasaların sorunları nedeniyle hata yaptığı zaman, asıl sorunlu alan yasamanın yerine polis eleştirilmektedir. üçüncü erk yargı ise,hakların kullanım alanının aşıldığı ya da hakkın kullanım alanının taciz ya da tecavüz edildiği durumlarda devreye girer. yapılan/yahut yapılmayarak işlenen hak ihlalini,müeyyidelendirerek huhuku temin eder. ama bunu yaparken, yasamanın verdiği ölçülere göre yapmak zorundadır . polis hem yürütme organında, hemde yargı organında yer almaktadır.bu yüzden sınırları tam çizilmediği için, bazen rollerini karıştırabilmektedir. bunun çözümü,polisi eleştirmek değil,sınırların belirlenmesibi sağlamak,ve ardından sınırlar aşıldığında gereğini yapmaktır..