Son konular

Hakeem Abdul Olajuwon

zeberus1234

Yeni Üye
Tepkime
10
Yaş
36
Coin
2
Hakeem Abdul Olajuwon


Tam Adı: Hakeem Abdul Olajuwon
Doğum Tarihi: 1/21/63 in Lagos, Nigeria
Boy: 7-0; Kilo: 255 lbs.
Lise: Muslim Teachers College (Lagos, Nigeria)
Üniversite: Houston
Draft: Houston Rockets (1984)
Transfer: Toronto'ya takas edildi. 8/2/01

Nijerya doğumlu Hakeem Olajuwon, 18 yıllık kariyeri boyunca kendisine has oyunu ve başarılarıyla NBA tarihinin en iyi oyuncularından biri oldu. Houston Üniversitesi'ndeki günlerinden itibaren estetik ve yaratıcı oyunu ona bu oyunun en iyileri arasında önemli bir yer kazandırdı.

1993-94 sezonunda Olajuwon; MVP, Yılın En İyi Savunmacısı ve NBA Finalleri MVP ödüllerini aynı sezonda kazanan ilk oyuncu olarak bir tarih yazdı. Takip eden sezonda takımını altıncı sıradan playoffa dahil edip üst üste ikinci NBA şampiyonluğuna ***ürerek, Houston'ı arka arkaya şampiyonluk kazanan beşinci NBA takımı yaptı.

Olajuwon, altı çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğuydu ve Lagos'ta orta sınıf ailesinden devraldığı çimento işinde çalışarak temel değerlerini kazandı. Olajuwon, "Ailem bize dürüst olmamızı, çok çalışmamızı, büyüklerimize saygı göstermemizi ve kendimize inanmamızı öğütlemişti." dedi.

Hakeem 15 yaşında basketbol oynamaya başladı. Okuduğu Müslüman Öğretmenler Lisesi, Tüm Nijerya Öğretmenler Spor Festivali basketbol turnuvasına katıldığı sırada hentbol takımındaydı. Arkadaşları Olajuwon'un takımda oynaması için koçlarına başvurdular. İzin verildi ve bir basketbol süperstarı doğmuş oldu.

İki yıl sonra Akeem Abdul Olajuwon ismiyle Houston Üniversitesi'ne yazıldı. NBA'e girerken Abdul ismini çıkardı ve 9 Mart 1991'de ismini resmi olarak Hakeem yaptı.

Atletik kariyerinin kalecilik ve hentbol ile başlaması ona basketbolda ayaklarının hızlanmasına ve muazzam bir şekilde güçlenmesine yardımcı oldu. Houston'da hemen dominant bir oyuncu oldu, üç sezon oynadı ve Cougars'ın her yıl Final Dörtlüsüne kalmasına yardımcı oldu.

1982'de Olajuwon ve Clyde Drexler, NCAA yarı finallerine yükselen ancak James Worthy ve Michael Jordan'ın liderliğindeki North Carolina Tar Heels'e 68-63 kaybeden Houston kadrosundaydılar. Ertesi yıl da yine yarı finalde Cougars, --şimdilerde "Phi Slamma Jamma" olarak da bilinen-- atletik bir kadroya sahip olan Louisville'i muhteşem bir performansla 94-81 yendi. Ancak finalde karşılaştıkları North Carolina'ya bu sefer de bir son saniye basketiyle 54-52 yenildiler.

1983-84 sezonunda, Olajuwon 16.8 sayı ortalaması ve 13.5 ribaund (NCAA lideri), 5.6 blok ve .675 isabet yüzdesi istatistiklerini yakaladı. O sezon Tüm Amerika İlk Beşine seçildi fakat şampiyonluk maçında Patrick Ewing’li George Towns Hoyas Olajuwon’lı Cougars’ı 84-75 yendi.

Rockets, Portland’dan kazandığı 1984 NBA Draftı ilk sıra seçim hakkı ile Olajuwon’ı seçti. Jordan’ın (üçüncü sırada Chicago tarafından seçildi) da listede olduğu draftta Olajuwon’un birinci seçilmesi tüm basketbol camiasında doğru bulunuyordu.

Bir yıl önce Rockets, Indiana Pacers’tan aldığı seçim hakkı ile Virginia Üniversitesi’nden Ralph Sampson’ı seçmişti. Böylece Rockets pota altında 2,13’lük Olajuwon ve 2,25’lik Sampson ile ikiz kuleleri kurmuş oluyordu.

Olajuwon çaylak sezonunda .538 isabet yüzdesiyle 20.6 sayı ve 11.9 ribaund ortalamaları yakaladı ve Yılın Çaylağı oylamalarında Jordan’ın ardından ikinci oldu. Rockets Olajuwon’ın gelişinden önceki 29-53’lük derecesinden 48-34’lük bir dereceye yükseldi. Fakat 1985 Playofflarında ilk turda Utah Jazz’a 5 maç sonunda elendiler.

Olajuwon ligde ribaundlarda dördüncü ve 2.68 ortalama ile bloklarda ikinci oldu. 1985 All-Star maçında oynadı ve NBA En İyi Çaylak İlk Beşi ve NBA En İyi 2. Savunma Beşi’ne seçildi. O ve Sampson, 1970’teki Wilt Chamberlain ve Elgin Baylor’dan sonra 20’şer sayı ve 10’ar ribaunddan fazla ortalama yakalayan ilk ikili oldular.

Ertesi yıl, Olajuwon ve Sampson Rockets’ı 1986 NBA Finallerine getirdiler. Finale gelirken o dönemin hanedanı şampiyon Lakers’ı 5 maçta elediler. Serinin son 3 maçında, Olajuwon 40, 35 ve 30’ar sayı üreterek Rockets’ finale taşıdı. Boston Celtics, 1981 ve 1984 yıllarının şampiyonuydu. Larry Bird, Kevin McHale ve Robert Parish gibi oyunculardan kurulu bir kadrosu vardı ve Rockets’ı final serisinde 6 maçta yenmeyi başardılar.

1986-87 sezonunda, Sampson sürekli sakatlanmaya başladı ve takip eden sezonda Golden State’le takas edildi. Olajuwon’ ın yaratıcı oyunu, onu bu oyunun en iyi büyük adamlarından biri yaptı. Olajuwon Rockets’ın 13 istatistiki kategoride lideriydi, skor, ribaund, top çalma ve blok... NBA En İyi İlk Beşi’ne (1987-89), NBA En İyi Savunma Beşi’ne (1987,88 ve 90) seçildi ve pivot olarak oynamaya başladığı dönemde Batı All-Star takımının 3 yıl ardarda (1987-90) pivotu oldu.

Olajuwon düzenli olarak sayı, ribaund, blok ve top çalma istatistiklerinde lig liderleri arasında yer aldı. Ribaund kralı olduğu 1989 ve 1990 yıllarında, 13.5 ve 14.0 ribaund ortalamalarıyla oynadı. Ve 1989’da iki sezon ardarda sayı, ribaund, top çalma ve blok ortalamalarında ligin ilk 10’u arasında yer alan ilk oyuncu oldu. Aynı yıl bir maçta Milwaukee Bucks’a karşı 18 sayı 16 ribaund, 11 blok ve 10 asist ile oynayarak quadruple-double (4 istatistikte çift haneli rakam ulaşma) yaptı. Bunun yanında 1989-90 sezonunda 4.59 ve 1990-91 sezonunda 3.59’luk blok ortalamalarıyla NBA’in lideri oldu.

Bu tempoda Olajuwon, iki kez sakatlandı. 1990-91 sezonunun ortasında Chicago’lu Bill Cartwright’ın parmağı gözüne geldi ve göz yuvarlığındaki kemikler çatladı. Bu yüzden Hakeem 25 maç kaçırdı. 1991-92 sezonunun başında da kalp rahatsızlığı nedeniyle 7 maç kaçırdı.

Olajuwon’un oyununa karşın Rockets 1986 NBA Finalleri’ne kaldıklarından beri vasat bir durumdaydı. Houston 1988’den 1992’ye kadar bir playoff serisi kazanamadı. Fakat 1992-93 sezonu başlangıcında kariyerinin ortalarına gelmiş olan Olajuwon daha da iyi oynamaya başladı ve kendisiyle birlikte Rockets’ı da yeni başarılara doğru sürükledi.

Durgunlaşan kontrat görüşmeleri nedeniyle, herkes Hakeem’in 1991-92 kampı sonunda Houston için son maçını oynadığını düşünüyordu. Fakat Rockets’ın Japonya’da 1992-93 sezonunun Seattle’a karşı oynadığı ilk iki maçından sonra; Olajuwon ve Houston’ın Sahibi Charlie Thomas, aralarındaki prüzleri giderdi. Sonraki üç sezonda Hakeem, 26.1, 27.3 ve 27.8 sayı ortalamalarıyla oynadı.

Kontrat tartışmalarının Olajuwon’un 1991-92 performansını etkileyip etkilemediğini bilemeyiz fakat o yıl Hakeem’in NBA En İyi İlk Beşi’ne ya da NBA En İyi Savunma Beşi’ne seçilemediği ilk sezonuydu. 1992-93 sezonunda kesin bir şekilde performansını arttırdı. Koç Rudy Tomjanovich Rockets’la ilk tam sezonuna başlamıştı. Takıma savunma yaptırmaya ve Olajuwon’u desteklemesini sağlamaya çalışıyordu.

8 yıllık tecrübesiyle Olajuwon, 2 Nisan 1993 tarihinde Amerikan vatandaşı oldu. 26.1 sayı, 13.0 ribaund ve 4.17 blok ortalamaları yakarlarken 4 sezonda 3. kez blok kralı olmuş oluyordu. Daha önemlisi, Rockets’ı önceki yılın 42-40’lık derecesinden 55-27’lik dereceye yükselterek Ortabatı Grubu şampiyonu yapıyordu.

Sezon sonunda, Olajuwon MVP ödülü oylamasında Charles Barkley’nin ardından ikinci oldu. Bunun yanı sıra ilk kez Yılın En İyi Savunmacısı ödülünü alırken, Yılın En İyi İlk Beşi ve Yılın Savunma İlk Beşi’ne seçildi.

Atletik yapısıyla Muhammed Ali’ye benzetilen Olajuwon, yeni çizgi spinleri, fadeaway şutları ve zıplamaları ile hücumda durdurulamaz bir oyuncu haline geldi. “Hakeem the Dream” lakabını aldı. Arkası dönük ve yüz yüze oyunlarındaki değişik hareketleri ve kendine has fakeleri “Dream Shake” olarak isimlendirilmeye başlandı.

1995 sezonu playofflarında Houston ikinci NBA şampiyonluğunu kazanırken, San Antonio ve Orlando’yu yendi. İki takım da çok iyi pivotlara sahip olmasına rağmen Olajuwon’un hareketleri karşısında ç****iz kaldılar.

Bir dergiye konuşan San Antonio oyuncusu David Robinson, “Hakeem’i çözmek?, Onu çözemezsiniz.” dedi.

Orlandolu Shaquille O’Neal da final serisinde süpürüldükten sonra, “5 özel hareketi var ve bu hareketleri 4 farklı şekilde yapabiliyor. Bu da ona 20 hareket kazandırıyor” dedi.

Yeni Olajuwon, savunmada ve hücumda takımının tüm sorumluluğunu alıyor ve takımına kusursuz bir şekilde liderlik yapıyordu. Bu performansı Rockets’ın 1993 Batı Konferansı Yarı Finalleri’ne geldiğinde ortaya çıkıyordu. Yine de Rockets serinin 7. maçında Gary Payton ve genç oyuncu Shawn Kemp’in liderliğindeki Sonics’e uzatmalarda 103-100 kaybediyordu.

Fakat 1993-94 sezonunda Olajuwon Houston’ı ilk NBA şampiyonluğuna ulaştırırken hem Normal Sezon hem de NBA Finalleri MVP ödüllerini alarak kariyerine yeni başarılar kattı. Bu muazzam başarılı normal sezonun ardından Houston pivotu ardarda 2. Yılın En İyi Savunmacısı ödülünü aldı.

Rockets, şampiyonluğu Patrick Ewing’li New York karşısında 7 maçın ardından kazanmıştı. Hakeem’in defansif yönü serinin 6. maçının sonunda John Starks’ın maçı kazandırabilecek olan üçlüğüne yaptığı blok ile görülüyordu. 10 yıllık tecrübeye sahip olan Hakeem finallerde muhteşem oynamış ve 29.1 sayı, 9.1 ribaund ve 3.86 blok ortalamalarıyla oynamıştı.

1994-95 sezonunda, Olajuwon bir kariyer rekoru kırarak 27.8 sayı ve 10.8 ribaund ortalamalarını yakaladı. Olajuwon’un bu performansına rağmen ligin MVP ödülü Spurs’un lideri Robinson’a gitti. Olajuwon bunun yanı sıra Rockets’ın tüm zamanlarının skoreri Calvin Murphy’i geçerek en skorer oyuncusu oldu. Şubat ayında Olajuwon’un kolej takımından arkadaşı Drexler, Otis Thorpe karşılığında Portland’dan takas edildi.

Houston Drexler’ı hazırlamaya çalışırken playofflara 6. sıradan girebildi. Fakat Drexler playofflarda muhteşemdi ve Olajuwon playofflarda gerçekleştirdiği .531 isabet yüzdesi ile 33 sayı, 10.3 ribaund, 4.5 asist, 1.2 top çalma ve 2.81 blok ortalamalarıyla takımına ikinci şampiyonluğunu kazandırıyordu. Hakeem Batı Konferansı Finalleri’nde Spurs’le oynadıkları seride Robinson’ın 25.5 sayı ortalamasına karşılık 35.3 sayı ortalaması tutturdu.

NBA Finallerinde Houston, ligin yeni süper genç pivotu O’Neal’a sahip olan Orlando ile karşılaştı. Shaq’ın 28 sayı, 12.5 ribaund ve 6.3 asist ortalamalarına karşılık olarak Olajuwon 32.8 sayı, 11.5 ribaund ve 5.5 asist ortalamalarıyla oynadı. İki pivot arasında belirgin bir üstünlük olmamasına karşın Houston, Orlando’yu süpürdü. Ve Olajuwon ikinci kez NBA Finalleri MVP ödülünü aldı.

Olajuwon dini inancının onun kariyerine çok katkıda bulunduğuna inanıyordu. NBA sezonu boyunca İslam’ın Ramazan ayına dikkat ederek orucunu tutuyordu. Öğleden sonra oynanan maçların sonunda bile su içme ihtiyacı olmasına karşın “Kendimi çok enerjik hissediyorum, bomba gibiyim. Ve gün batımında içeceğim su çok kıymetli” diyerek orucunu bozmuyordu.

Kazanılan şampiyonluklardan sonra Olajuwon, iki sezon daha bu yaratıcı oyununu sürdürdü. Buna rağmen takımı 1996 Konferans Yarı Finalleri’nde Sonics tarafından süpürüldü. Barkley’nin takıma katılmasından önceki 1996-97 sezonunda da Rockets, Batı Konferansı Finalleri’nde Utah Jazz’a 6 maç sonunda kaybetti.

1997-98 sezonunun başında, Olajuwon sakatlıklar dolayısıyla maçlar kaçırmaya başladı ve sadece 47 maçta oynayabildi. NBA’de lockoutun olduğu 1998-99 sezonunda geri dönüş yaptı. Fakat artık eskisi kadar etkili olamıyordu ve Houston’da iki yıl daha oynayıp 12 sayı ve 7.5 ribaund ortalamaları yakaladı. Ve son olarak Toronto Raptors formasıyla bir sezon daha oynadıktan sonra basketbolu bıraktı.

Rockets’ın tüm zamanlarında bir çok kategoride rekorları olan efsane oyuncunun 34 numaralı forması da 9 Kasım 2002 tarihinde düzenlenen bir törenle emekli edildi.
 
Üst Alt