Hamilelikte (Gebelikte) Allerji
Ve Tedavisi
Normalde vücudumuzu koruyan bağışıklık sistemi bazı insanlarda zararlı olmayan birtakım maddelere de aşırı yanıt verir. Bu reaksiyonlara aşırı duyarlılık ya da allerji adı verilir.Allerjik reaksiyona yol açan antijene de allerjen adı verilir.Allerjik reaksiyonlar tek tip değildir, birçok yolla ortaya çıkarlar, vücudun değişik bölümlerinde meydana gelebilirler ve çeşitli şiddette olabilirler.Çevremizde yaygın olarak bulunan allerjenlere bazı kişiler diğerlerinden daha fazla duyarlı olup (atopik kişiler) onlara karşı allerjik olmayan normal kişilerden (atopik olmayan) çok daha abartılı bir reaksiyon verirler.
Bu duruma allerji denilmektedir. Toplumda yaşayan bireylerin yaklaşık %30’u allerjik tabiattadır. Bu kişiler duyarlı oldukları bazı allerjenlere karşı özel E tipi antikorlar aracılığıyla abartılı bir reaksiyon oluşturabilme yeteneğindedirler. Bu tip antikorlara bağlı olarak bazen değişik allerjik hastalıklar ortaya çıkabilir. Ancak tek başına allerjik bünyeye sahip olmak, yani atopik olmak bir hastalık olmayıp allerjik hastalıklara bir çeşit aday olma, yatkın olma durumudur.
Allerjik Hastalığın Hamilelik (Gebelik) Ve Bebek Üzerine Etkileri Nelerdir?
Allerjik hastalıklar hamilelerin %20’ sinde görülür ve hamilelikte en çok rastlanılan hastalıklardır. Özellikle astma hamilelikte anne ve bebek için potansiyel risk olduğu için çok önemlidir.Astma özellikle hamileliğin 24 ve 26. haftalarında artış yapar. Astma hamilelikte en sık rastlanılan hastalıklardan (%1-4) olup, tedavi edilmezse anne ve fetüs için risk getirir. Bir çok çalışma ağır ve tedavi edilmeyen astmanın hamilelik sonunda erken doğum, düşük doğum kilosu, yenidoğan hipoksisi ve ölüm gibi çocuğa ait; aşırı bulantı, vajinal kanama ve toksemi gibi anneye ait problemlerle ilişkili olduğunu göstermiştir. Hamilelikte rinitin ne olduğuna dair çok az bilgi vardır. Özellikle vazomotor rinit (allerjik olmayan rinit) artan kan volumü ile nasal vasküler göllenme nedeni ile semptomatik olabilir. Yine progesteronun vazodilatatör etkisi nedeni ile vasomotor rinit semptomları görülebilir.
Hamilelikte anafilaksi ve aşırı duyarlılık görülme olasılığında bir azalma vardır. Plasental olarak üretilen histaminaz, histamin gibi endojen aminlerin yıkılmasını sağlayarak bunu yapabilir. Bununla birlikte tedavi hamilelik dışındaki gibidir. Ürtiker ve anjioödem hamilelikte progesteronun allerjik etkilerinen dolayı en çok karşılaşılan durumlardır. Bununla birlikte bunları gebelik kaşıntısından ayırt etmek gereklidir.Atopik dermatit üzerine hamileliğin çok az yada hiç etkisi yoktur.
İlaç allerjisi, hamilelik dışı duruma göre oldukça az görülür çünkü bu durumda zaten belirgin bir ilaç kullanımı azalması vardır. Ancak kullanımı zorunlu olduğu taktirde penisiline, insüline ve nisbeten az da görülse oksitosin allerjisine duyarsızlaştırma yapılabilir.
Allerji teşhisi nasıl konur?
Allerjik hastalıklarla uyumlu yakınmaları olan kişilerde ailede benzer hastalığı olanların varlığı, şikayetlerin süreğen ve tekrarlayıcı olması, mevsimlere göre değişmesi, diğer allerjik hastalıkların eşlik etmesi gibi hastanın öyküsünde tipik özellikler allerjik bir hastalığı telkin eder. Kanda özel E tipi antikorların araştırılması, allerjik cilt testleri ve hastalığın tipine göre değişen diğer tetkiklerle kesin teşhis konulabilir.
Gebelikte Oluşan Alerji Durumlarında Tedavi Nasıl Yapılmalı, Nelere Dikkat Edilmelidir?
Allerjik hastalıklar problemli gebeliklerdeki en sık rol oynayan hastalıklardır. Bu durum nedeniyle hekimler Kortikosteroid , Antihistaminik , Dekonjestan , Kromolin , Teofilin , Sempatomimetik , Antikolinerjik gibi alerji durumunda sıklıkla kullanılan ilaçları tercih ederken sıkıntıya düşerler. Özellikle ilk üç ayda ilaç tedavisi pek önerilmez. Bununla birlikte kötü kontrollü astmalı hamilelerde bu hastalığın potansiyel hayatı tehdit edici durumlarında hamile olmayanlar gibi tedavi edilmelidir. Özellikle ev içi allerjenlerin (mite’lar, evcil hayvanlar, hamam böcekleri ve küf mantarları) kontorlü çok önemlidir. Sigara içimi, pis kokular, hava kirleticiler gibi non-spesifik irritanlar, bazı gıda katkıları (sülfitler) bazı ilaçlardan (aspirin, betablokerler vb) uzak durulmalıdır. Yine özellikle viral ve bakteriyel solunum infeksiyonlarından korunulmalı ve hasta olan kişilerden uzak durulmalıdır.
Cilt alerjilerinde cilt yüzeyine uygulanan (topikal) steroid ve antihistaminik ilaçların kullanımı güvenlidir. Yapılan çalışmalarda topikal steroidlerin sistemik steroidlerden daha az yan etkiye sahip oldukları bulunmuş. Hamilelikte uygun dozlarda kullanılabileceği bilinmektedir.
Hamilelikte Allerji Aşıları Ve Allerjen İmmünoterapi Yapılabilinir Mi? Güvenli Midir?
Allerjen immünoterapi , allerjik rinit ve astmada etkili bir tedavi olarak kabuledilmektedir. Gebelerde bu tedavinin uygulanması açısından yeterli bilgi ve çalışma olmamasına rağmen hamilelikte de bazı merkezlerde iyi bir takip ile yapılabilmektedir. Yapılan çalışmalarda genel populasyon ve kontrol grubu ile karşılaştırıldığında güvenlik açısından, anne ve yeni doğan için bir fark göstermemiştir. Anne karnında ve yenidoğan ölümleri, erken doğum, konjenital malformasyon, toksemi gibi durumlarda bir artış görülmemiştir. Bunun dışında imunoterapi gören bir annenin bebeğinde atopi sıklığında bir artış veya atopiden korunmada bir değişiklik olmaz, yani bebeği doğduğunda veya ileriki yıllarda alerjiden koruma gibi bir etkisi olmaz.
Prensip olarak hamilelikte böyle bir tedaviye yeni olarak başlanmaz, daha önce başlanan bir tedavi var ise bir alerji uzmanının kontrolunde devam edilebilinir. Dikkat edilmesi gereken husus , kabul edilen doz artımı devam ettikçe az da olsa görülen sistemik reaksiyonun riski artacağı için doz artımı durdurulmalıdır. Hamilelik sonuna kadar sabit dozla devam edilmelidir. Gebelikte alerji tedavisinde en önemli nokta allerjenlerden uzak durmaktır yani önlem almak ve ilaç kullanımına gereksinim duymamaktır
Allerji Konusunda Sık Sorulanlar
Allerjenlerden nasıl korunabiliriz?
Allerjiye neden olan madde her kişide aynı değildir. Kişilerin duyarlı olduğu allerjen ayrı ayrıdır. Öykü ve testlerle spesifik allerjen saptandığında hasta mümkünse bundan uzak tutulmalıdır. Örneğin bu bir ilaç ise bu ilacı kullanmamalıdır. Gıda ise bu gıdayı almamalıdır. İşyeriyle ilgili bir madde ise iş değişikliği gerekebilir ya da iş yerindeki allerjen yoğunluğunu azaltacak önlemler yararlı olabilir. Ancak havada bulunan allerjenlerden kaçınmak oldukça güçtür. Polen allerjisinde kıra, ağaçlık, çiçeklik alana girmek veya rüzgarla polenlerin taşındığı alanda bulunmak yakınmaları başlatabilir. Ev tozundaki allerjenleri azaltacak önlemler yararlı olabilir. Evde dip bucak emiş gücü yüksek vakumlu cihazlarla sık sık tozların alınması, toz kaldırmayacak şekilde temizlik yapılması (yaş bezle toz alınması, çırpma, silkeleme şeklinde temizlik yapılmaması ..), haftada bir en az 60 derece sıcaklıkta su ile çarşaf, kılıf ve örtülerin yıkanması, halı döşemeler yerine vinlex vb türü suni döşemelerin kullanılması, allerjen barındırmayan çarşaf ve kılıfların kullanılması allerji hastalarında önerilen tedbirlerdir. Küf mantarlarının üremesinin önlenmesi, ev içi nemin azaltılması yararlı olabilir. Allerjenleri temizlediği söylenen cihaz veya deterjanların, hava filtrelerinin bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış değildir. Kedi, köpek, kuş gibi hayvanların ev içinde barındırılmaması, hamam böceği, kalorifer böceği gibi haşerelerle mücadele edilmesi gerekmektedir. Yün battaniye, yorgan, kazak, hırka yerine sentetik kumaş ve dokumaların kullanılması önerilmektedir. Sigara içilmemesi, pasif olarak sigara dumanına maruz kalmaktan sakınılması, ev içinde veya atmosferde hava kirliliğinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması dikkat edilmesi gereken diğer hususlardır. Kimyasal katkılar içeren fabrikasyon gıdalardan uzak durulması, deterjan, boya ve çeşitli temizlik malzemelerinin kullanımında ortama yayılan keskin koku ve dumandan kaçınılması gerekmektedir. Ancak bu önerilerin uygulanması hiç de kolay değildir ve kişinin yaşamını çık sınırlayabilir.
Anafilaksi nedir?
Allerjiye bağlı olarak ani ortaya çıkan ve acilen tedavi edilmezse ölümcül olan sistemik, tehlikeli bir hastalıktır. Arı sokması, penisin gibi bir ilacın damardan verilmesi gibi allerjenlerle temas sonrası olay dakikalar içinde başlar. Tablonun ağırlığına bağlı olarak değişen derecelerde yüzde, dudakta, dilde, boğazda aniden şişme, tıkanma, ciltte solukluk, kızarıklık, kaşıntı ve kabarıklıklar, döküntüler, nefes darlığı, hırıltılı solunum, tansiyon düşmesi, ateş, terleme, çarpıntı, kalpte ritim bozukluğu, morarma, kusma, karın ağrısı, ishal, havale geçirme, solunum durması ve ölüm olabilir. Maalesef bu durumda hasta ve yakınlarının yapacağı fazla bir şey yoktur. Ancak gerekli ilaçların bulunduğu bir ortamda bir hekim bu duruma müdahale edebilir. Hasta derhal sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Allerjik bünyesi olduğu bilinen kişilerin hastane dışında enjeksiyon yaptırmaması, ilaçlı filim vb tetkikler yapılırken durumunu belirtmesi, kendisine dokunan besin ve ilaçları kullanmaması, arı sokmaması için tedbirler alınması gerekmektedir.
İlaç alerjisi hakkında bilgi verir misiniz?
Bir çok ilacın tedavi edici etkisi yanında istenmeyen bazı etkileri de vardır. Bu yan etkilerden bazıları ise allerjik reaksiyonlara bağlıdır. Kullanılan ilaca; kullanan kişinin yaşına, cinsiyetine, genetik özelliklerine ve diğer hastalıklarına; daha önce aynı ilacın kullanılıp kullanılmadığına; ilacın veriliş yoluna bağlı olarak bu tür reaksiyonların görülme olasılığı değişmektedir. Hemen her ilaç allerjiye neden olabilirse de bazı ilaçların kullanımı sırasında buna daha sık rastlanmaktadır. İlaca bağlı allerjik olaylar ciltte görülen kurdeşen, egzamadan kan hücrelerinin sayı ve fonksiyon bozukluklarına, anafilaksi, ateş, serum hastalığı gibi sistemik tablolardan ani nefes darlığı, sarılık, zatürree göğüste, karında su toplanması gibi belirli organ lokalizasyonu gösteren patolojilere kadar çok farklı görünümlere sahiptir. İlaç alımıyla olayların başlaması arasında geçen süre bir kaç dakikadan bir iki haftaya kadar değişmektedir. Bir ilaç kullanırken ortaya çıkan yeni bir sağlık sorunu ilaçla ilişkili veya ilişkisiz olduğuna karar verilemese bile o ilacı reçete eden hekime bildirilmelidir. Eğer hasta herhangi bir ilaca karşı geçirilmiş bir allerji öyküsüne sahipse başka ilaçları kullanması gerektiğinde de bunu hekimine bildirmelidir. Çünkü bazı ilaçlar arasında çapraz reaksiyonlar olabilmektedir. Penisilin allerjisi, çeşitli röntgen filimlerinin çekilmesi sırasında kullanılan boyar maddelere karşı ortaya çıkan reaksiyonlar ve astımlılarda aspirine karşı duyarlılık ilaç allerjileri arasında özellikle belirtilmesi gereken durumlardır.
Gıdalara bağlı allerjik rahatsızlıklardan biraz bahseder misiniz?
Toplumda yaşayan kişilerin %15-20 'si bazı gıdalara karşı allerjisi olduğunu söylerken yapılan araştırmalarda bu oranın %1-2 'den fazla olmadığı gösterilmiştir. Besin allerjilerine çocuklarda daha sık rastlanır. Yaş ilerledikçe bu durum çoğunlukla ortadan kalkmaktadır. Gıdalar allerjik olaylar dışında da besin zehirlenmeleri, besin entoleransı gibi önemli sorunlara yol açabilirler ve bunların allerjik olaylardan ayrımı zor olabilir. En sıklıkla allerjiye yol açan besinler inek sütü, tavuk yumurtası, soya fasülyesi, ceviz, fındık, balık ile buğday ve diğer tahıllardır. Allerjiye neden olan besinin alınmasından sonraki dakikalar veya saatler içerisinde allerjinin yerleştiği lokalizasyona bağlı olarak değişik şikayetler görülmeğe başlar. Dudaklarda, dilde, boğazda şişme, yanma, kaşıntı, yüzde kızarıklık seste kabalık görülebilir. Kramp şeklinde karın ağrıları, bulantı, kusma ve ishal görülebilir. Bebeklerde gelişme geriliği dikkati çeker. Hapşırma burunda kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, göz yaşarması, gözlerde kaşıntı olabilir. Astım tablosu gelişebilir. Bunların besinlere bağlı olup olmadığı ve hangisine bağlı olduğu testlerle anlaşıldıktan sonra o besin hastanın diyetinden çıkarılır. Bir süre bu gıdayı almayan kişide zamanla duyarlılık kaybolabilmektedir.
Gıda katkı maddeleri zararlı mıdır?
Modern yaşamın getirdiği zorunluluklar eskiden evlerde doğal ve taze olarak hazırlanan gıdaların yerini fabrikasyon olarak hazırlanan ve uzun süre marketlerde bozulmadan saklanması gereken gıdaların almasına neden olmuştur. Gıdalara hazırlanması sırasında renklendirici, koku verici ve bozulmalarını önleyici bazı kimyasal maddeler ilave edilmektedir. Doğal beslenmede yeri olmayan bu kimyasallar hem astımlı, allerjik nezleli bazı kişilerde sorunlara yol açmakta hem de allerji dışında kalp-damar hastalıklarına ve kanserlere neden olabilmektedirler.
Lateks allerjisi ne demektir?
Lateks %99 oranında Brezilyada yetişen tropikal kauçuk ağacının özsuyundan üretilir. Kauçuk içeren ürünler allerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Bilhassa hekimlerin bizar olduğu bu durumda cerrahide kullanılan lateksten mamül eldivenler, bu eldivenlerin giyilip çıkarılması sırasında ortama yayılan toz, elastik yapışkan bantlar, çeşitli sonda ve kateterler, lastik ayakkabılar, plastik halı arkaları, spor malzemeleri, yolda aşınan oto lâstiklerinden ortama dağılan kısımlar ya cilt ile temas veya solunum yoluyla vücuda girmekte ve takiben kurdeşen, burun nezlesi, göz nezlesi, nefes darlığı, dilde boğazda şişme gibi değişik reaksiyonlar ortaya çıkmaktadır.
Temas egzaması ne demektir?
Cildin herhangi bir madde ile genellikle uzun süreli ve tekrarlayan temasları sonrası ciltte allerjik tabiatlı bir hastalığın gelişmesidir. Buna neden olan maddeler arasında öncelikle sabun ve deterjanlar, lastik eldivenler, kemer, kolye vb aksesuarlar, gömlek, kaşkol gibi giysiler sayılabilir. Temas edilen cilt alanında kızarıklık, kabarıklıklar, kalınlaşma, çatlaklar, soyulma, kaşıntı, sulanma ve kabuklanmalar görülebilir.
Allerjik bir anne ve/veya babanın çocuklarının allerjik olmaması için neler yapılabilir?
Anne veya babadan birisi alerjik ise çocukta allerjik hastalığa rastlanma olasılığı %40 dolaylarında iken hem anne hem de babanın allerjik olduğu durumda çocukta bu oran %70’e çıkmaktadır. Alerjik bünyeli ebeveynlerin almaları gereken tedbirler şunlardır: gebelikte ve doğumu takiben ev içinde sigara içilmemesi, gebelik ve emzirme döneminde anneye yumurta ve inek sütü gibi allerjenik gıdalardan arındırılmış bir diyet uygulanması, bebeğin mutlaka anne sütünü emmesi ve yukarıda korunma ile ilgili kısımda anlatılan tedbirlerin doğumdan itibaren dikkatlice uygulanıp çevresel allerjenlerle temasın azaltılması yararlı olacaktır.
Kaynak:e-gebelik.net
Ve Tedavisi
Normalde vücudumuzu koruyan bağışıklık sistemi bazı insanlarda zararlı olmayan birtakım maddelere de aşırı yanıt verir. Bu reaksiyonlara aşırı duyarlılık ya da allerji adı verilir.Allerjik reaksiyona yol açan antijene de allerjen adı verilir.Allerjik reaksiyonlar tek tip değildir, birçok yolla ortaya çıkarlar, vücudun değişik bölümlerinde meydana gelebilirler ve çeşitli şiddette olabilirler.Çevremizde yaygın olarak bulunan allerjenlere bazı kişiler diğerlerinden daha fazla duyarlı olup (atopik kişiler) onlara karşı allerjik olmayan normal kişilerden (atopik olmayan) çok daha abartılı bir reaksiyon verirler.
Bu duruma allerji denilmektedir. Toplumda yaşayan bireylerin yaklaşık %30’u allerjik tabiattadır. Bu kişiler duyarlı oldukları bazı allerjenlere karşı özel E tipi antikorlar aracılığıyla abartılı bir reaksiyon oluşturabilme yeteneğindedirler. Bu tip antikorlara bağlı olarak bazen değişik allerjik hastalıklar ortaya çıkabilir. Ancak tek başına allerjik bünyeye sahip olmak, yani atopik olmak bir hastalık olmayıp allerjik hastalıklara bir çeşit aday olma, yatkın olma durumudur.
Allerjik Hastalığın Hamilelik (Gebelik) Ve Bebek Üzerine Etkileri Nelerdir?
Allerjik hastalıklar hamilelerin %20’ sinde görülür ve hamilelikte en çok rastlanılan hastalıklardır. Özellikle astma hamilelikte anne ve bebek için potansiyel risk olduğu için çok önemlidir.Astma özellikle hamileliğin 24 ve 26. haftalarında artış yapar. Astma hamilelikte en sık rastlanılan hastalıklardan (%1-4) olup, tedavi edilmezse anne ve fetüs için risk getirir. Bir çok çalışma ağır ve tedavi edilmeyen astmanın hamilelik sonunda erken doğum, düşük doğum kilosu, yenidoğan hipoksisi ve ölüm gibi çocuğa ait; aşırı bulantı, vajinal kanama ve toksemi gibi anneye ait problemlerle ilişkili olduğunu göstermiştir. Hamilelikte rinitin ne olduğuna dair çok az bilgi vardır. Özellikle vazomotor rinit (allerjik olmayan rinit) artan kan volumü ile nasal vasküler göllenme nedeni ile semptomatik olabilir. Yine progesteronun vazodilatatör etkisi nedeni ile vasomotor rinit semptomları görülebilir.
Hamilelikte anafilaksi ve aşırı duyarlılık görülme olasılığında bir azalma vardır. Plasental olarak üretilen histaminaz, histamin gibi endojen aminlerin yıkılmasını sağlayarak bunu yapabilir. Bununla birlikte tedavi hamilelik dışındaki gibidir. Ürtiker ve anjioödem hamilelikte progesteronun allerjik etkilerinen dolayı en çok karşılaşılan durumlardır. Bununla birlikte bunları gebelik kaşıntısından ayırt etmek gereklidir.Atopik dermatit üzerine hamileliğin çok az yada hiç etkisi yoktur.
İlaç allerjisi, hamilelik dışı duruma göre oldukça az görülür çünkü bu durumda zaten belirgin bir ilaç kullanımı azalması vardır. Ancak kullanımı zorunlu olduğu taktirde penisiline, insüline ve nisbeten az da görülse oksitosin allerjisine duyarsızlaştırma yapılabilir.
Allerji teşhisi nasıl konur?
Allerjik hastalıklarla uyumlu yakınmaları olan kişilerde ailede benzer hastalığı olanların varlığı, şikayetlerin süreğen ve tekrarlayıcı olması, mevsimlere göre değişmesi, diğer allerjik hastalıkların eşlik etmesi gibi hastanın öyküsünde tipik özellikler allerjik bir hastalığı telkin eder. Kanda özel E tipi antikorların araştırılması, allerjik cilt testleri ve hastalığın tipine göre değişen diğer tetkiklerle kesin teşhis konulabilir.
Gebelikte Oluşan Alerji Durumlarında Tedavi Nasıl Yapılmalı, Nelere Dikkat Edilmelidir?
Allerjik hastalıklar problemli gebeliklerdeki en sık rol oynayan hastalıklardır. Bu durum nedeniyle hekimler Kortikosteroid , Antihistaminik , Dekonjestan , Kromolin , Teofilin , Sempatomimetik , Antikolinerjik gibi alerji durumunda sıklıkla kullanılan ilaçları tercih ederken sıkıntıya düşerler. Özellikle ilk üç ayda ilaç tedavisi pek önerilmez. Bununla birlikte kötü kontrollü astmalı hamilelerde bu hastalığın potansiyel hayatı tehdit edici durumlarında hamile olmayanlar gibi tedavi edilmelidir. Özellikle ev içi allerjenlerin (mite’lar, evcil hayvanlar, hamam böcekleri ve küf mantarları) kontorlü çok önemlidir. Sigara içimi, pis kokular, hava kirleticiler gibi non-spesifik irritanlar, bazı gıda katkıları (sülfitler) bazı ilaçlardan (aspirin, betablokerler vb) uzak durulmalıdır. Yine özellikle viral ve bakteriyel solunum infeksiyonlarından korunulmalı ve hasta olan kişilerden uzak durulmalıdır.
Cilt alerjilerinde cilt yüzeyine uygulanan (topikal) steroid ve antihistaminik ilaçların kullanımı güvenlidir. Yapılan çalışmalarda topikal steroidlerin sistemik steroidlerden daha az yan etkiye sahip oldukları bulunmuş. Hamilelikte uygun dozlarda kullanılabileceği bilinmektedir.
Hamilelikte Allerji Aşıları Ve Allerjen İmmünoterapi Yapılabilinir Mi? Güvenli Midir?
Allerjen immünoterapi , allerjik rinit ve astmada etkili bir tedavi olarak kabuledilmektedir. Gebelerde bu tedavinin uygulanması açısından yeterli bilgi ve çalışma olmamasına rağmen hamilelikte de bazı merkezlerde iyi bir takip ile yapılabilmektedir. Yapılan çalışmalarda genel populasyon ve kontrol grubu ile karşılaştırıldığında güvenlik açısından, anne ve yeni doğan için bir fark göstermemiştir. Anne karnında ve yenidoğan ölümleri, erken doğum, konjenital malformasyon, toksemi gibi durumlarda bir artış görülmemiştir. Bunun dışında imunoterapi gören bir annenin bebeğinde atopi sıklığında bir artış veya atopiden korunmada bir değişiklik olmaz, yani bebeği doğduğunda veya ileriki yıllarda alerjiden koruma gibi bir etkisi olmaz.
Prensip olarak hamilelikte böyle bir tedaviye yeni olarak başlanmaz, daha önce başlanan bir tedavi var ise bir alerji uzmanının kontrolunde devam edilebilinir. Dikkat edilmesi gereken husus , kabul edilen doz artımı devam ettikçe az da olsa görülen sistemik reaksiyonun riski artacağı için doz artımı durdurulmalıdır. Hamilelik sonuna kadar sabit dozla devam edilmelidir. Gebelikte alerji tedavisinde en önemli nokta allerjenlerden uzak durmaktır yani önlem almak ve ilaç kullanımına gereksinim duymamaktır
Allerji Konusunda Sık Sorulanlar
Allerjenlerden nasıl korunabiliriz?
Allerjiye neden olan madde her kişide aynı değildir. Kişilerin duyarlı olduğu allerjen ayrı ayrıdır. Öykü ve testlerle spesifik allerjen saptandığında hasta mümkünse bundan uzak tutulmalıdır. Örneğin bu bir ilaç ise bu ilacı kullanmamalıdır. Gıda ise bu gıdayı almamalıdır. İşyeriyle ilgili bir madde ise iş değişikliği gerekebilir ya da iş yerindeki allerjen yoğunluğunu azaltacak önlemler yararlı olabilir. Ancak havada bulunan allerjenlerden kaçınmak oldukça güçtür. Polen allerjisinde kıra, ağaçlık, çiçeklik alana girmek veya rüzgarla polenlerin taşındığı alanda bulunmak yakınmaları başlatabilir. Ev tozundaki allerjenleri azaltacak önlemler yararlı olabilir. Evde dip bucak emiş gücü yüksek vakumlu cihazlarla sık sık tozların alınması, toz kaldırmayacak şekilde temizlik yapılması (yaş bezle toz alınması, çırpma, silkeleme şeklinde temizlik yapılmaması ..), haftada bir en az 60 derece sıcaklıkta su ile çarşaf, kılıf ve örtülerin yıkanması, halı döşemeler yerine vinlex vb türü suni döşemelerin kullanılması, allerjen barındırmayan çarşaf ve kılıfların kullanılması allerji hastalarında önerilen tedbirlerdir. Küf mantarlarının üremesinin önlenmesi, ev içi nemin azaltılması yararlı olabilir. Allerjenleri temizlediği söylenen cihaz veya deterjanların, hava filtrelerinin bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış değildir. Kedi, köpek, kuş gibi hayvanların ev içinde barındırılmaması, hamam böceği, kalorifer böceği gibi haşerelerle mücadele edilmesi gerekmektedir. Yün battaniye, yorgan, kazak, hırka yerine sentetik kumaş ve dokumaların kullanılması önerilmektedir. Sigara içilmemesi, pasif olarak sigara dumanına maruz kalmaktan sakınılması, ev içinde veya atmosferde hava kirliliğinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması dikkat edilmesi gereken diğer hususlardır. Kimyasal katkılar içeren fabrikasyon gıdalardan uzak durulması, deterjan, boya ve çeşitli temizlik malzemelerinin kullanımında ortama yayılan keskin koku ve dumandan kaçınılması gerekmektedir. Ancak bu önerilerin uygulanması hiç de kolay değildir ve kişinin yaşamını çık sınırlayabilir.
Anafilaksi nedir?
Allerjiye bağlı olarak ani ortaya çıkan ve acilen tedavi edilmezse ölümcül olan sistemik, tehlikeli bir hastalıktır. Arı sokması, penisin gibi bir ilacın damardan verilmesi gibi allerjenlerle temas sonrası olay dakikalar içinde başlar. Tablonun ağırlığına bağlı olarak değişen derecelerde yüzde, dudakta, dilde, boğazda aniden şişme, tıkanma, ciltte solukluk, kızarıklık, kaşıntı ve kabarıklıklar, döküntüler, nefes darlığı, hırıltılı solunum, tansiyon düşmesi, ateş, terleme, çarpıntı, kalpte ritim bozukluğu, morarma, kusma, karın ağrısı, ishal, havale geçirme, solunum durması ve ölüm olabilir. Maalesef bu durumda hasta ve yakınlarının yapacağı fazla bir şey yoktur. Ancak gerekli ilaçların bulunduğu bir ortamda bir hekim bu duruma müdahale edebilir. Hasta derhal sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Allerjik bünyesi olduğu bilinen kişilerin hastane dışında enjeksiyon yaptırmaması, ilaçlı filim vb tetkikler yapılırken durumunu belirtmesi, kendisine dokunan besin ve ilaçları kullanmaması, arı sokmaması için tedbirler alınması gerekmektedir.
İlaç alerjisi hakkında bilgi verir misiniz?
Bir çok ilacın tedavi edici etkisi yanında istenmeyen bazı etkileri de vardır. Bu yan etkilerden bazıları ise allerjik reaksiyonlara bağlıdır. Kullanılan ilaca; kullanan kişinin yaşına, cinsiyetine, genetik özelliklerine ve diğer hastalıklarına; daha önce aynı ilacın kullanılıp kullanılmadığına; ilacın veriliş yoluna bağlı olarak bu tür reaksiyonların görülme olasılığı değişmektedir. Hemen her ilaç allerjiye neden olabilirse de bazı ilaçların kullanımı sırasında buna daha sık rastlanmaktadır. İlaca bağlı allerjik olaylar ciltte görülen kurdeşen, egzamadan kan hücrelerinin sayı ve fonksiyon bozukluklarına, anafilaksi, ateş, serum hastalığı gibi sistemik tablolardan ani nefes darlığı, sarılık, zatürree göğüste, karında su toplanması gibi belirli organ lokalizasyonu gösteren patolojilere kadar çok farklı görünümlere sahiptir. İlaç alımıyla olayların başlaması arasında geçen süre bir kaç dakikadan bir iki haftaya kadar değişmektedir. Bir ilaç kullanırken ortaya çıkan yeni bir sağlık sorunu ilaçla ilişkili veya ilişkisiz olduğuna karar verilemese bile o ilacı reçete eden hekime bildirilmelidir. Eğer hasta herhangi bir ilaca karşı geçirilmiş bir allerji öyküsüne sahipse başka ilaçları kullanması gerektiğinde de bunu hekimine bildirmelidir. Çünkü bazı ilaçlar arasında çapraz reaksiyonlar olabilmektedir. Penisilin allerjisi, çeşitli röntgen filimlerinin çekilmesi sırasında kullanılan boyar maddelere karşı ortaya çıkan reaksiyonlar ve astımlılarda aspirine karşı duyarlılık ilaç allerjileri arasında özellikle belirtilmesi gereken durumlardır.
Gıdalara bağlı allerjik rahatsızlıklardan biraz bahseder misiniz?
Toplumda yaşayan kişilerin %15-20 'si bazı gıdalara karşı allerjisi olduğunu söylerken yapılan araştırmalarda bu oranın %1-2 'den fazla olmadığı gösterilmiştir. Besin allerjilerine çocuklarda daha sık rastlanır. Yaş ilerledikçe bu durum çoğunlukla ortadan kalkmaktadır. Gıdalar allerjik olaylar dışında da besin zehirlenmeleri, besin entoleransı gibi önemli sorunlara yol açabilirler ve bunların allerjik olaylardan ayrımı zor olabilir. En sıklıkla allerjiye yol açan besinler inek sütü, tavuk yumurtası, soya fasülyesi, ceviz, fındık, balık ile buğday ve diğer tahıllardır. Allerjiye neden olan besinin alınmasından sonraki dakikalar veya saatler içerisinde allerjinin yerleştiği lokalizasyona bağlı olarak değişik şikayetler görülmeğe başlar. Dudaklarda, dilde, boğazda şişme, yanma, kaşıntı, yüzde kızarıklık seste kabalık görülebilir. Kramp şeklinde karın ağrıları, bulantı, kusma ve ishal görülebilir. Bebeklerde gelişme geriliği dikkati çeker. Hapşırma burunda kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, göz yaşarması, gözlerde kaşıntı olabilir. Astım tablosu gelişebilir. Bunların besinlere bağlı olup olmadığı ve hangisine bağlı olduğu testlerle anlaşıldıktan sonra o besin hastanın diyetinden çıkarılır. Bir süre bu gıdayı almayan kişide zamanla duyarlılık kaybolabilmektedir.
Gıda katkı maddeleri zararlı mıdır?
Modern yaşamın getirdiği zorunluluklar eskiden evlerde doğal ve taze olarak hazırlanan gıdaların yerini fabrikasyon olarak hazırlanan ve uzun süre marketlerde bozulmadan saklanması gereken gıdaların almasına neden olmuştur. Gıdalara hazırlanması sırasında renklendirici, koku verici ve bozulmalarını önleyici bazı kimyasal maddeler ilave edilmektedir. Doğal beslenmede yeri olmayan bu kimyasallar hem astımlı, allerjik nezleli bazı kişilerde sorunlara yol açmakta hem de allerji dışında kalp-damar hastalıklarına ve kanserlere neden olabilmektedirler.
Lateks allerjisi ne demektir?
Lateks %99 oranında Brezilyada yetişen tropikal kauçuk ağacının özsuyundan üretilir. Kauçuk içeren ürünler allerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Bilhassa hekimlerin bizar olduğu bu durumda cerrahide kullanılan lateksten mamül eldivenler, bu eldivenlerin giyilip çıkarılması sırasında ortama yayılan toz, elastik yapışkan bantlar, çeşitli sonda ve kateterler, lastik ayakkabılar, plastik halı arkaları, spor malzemeleri, yolda aşınan oto lâstiklerinden ortama dağılan kısımlar ya cilt ile temas veya solunum yoluyla vücuda girmekte ve takiben kurdeşen, burun nezlesi, göz nezlesi, nefes darlığı, dilde boğazda şişme gibi değişik reaksiyonlar ortaya çıkmaktadır.
Temas egzaması ne demektir?
Cildin herhangi bir madde ile genellikle uzun süreli ve tekrarlayan temasları sonrası ciltte allerjik tabiatlı bir hastalığın gelişmesidir. Buna neden olan maddeler arasında öncelikle sabun ve deterjanlar, lastik eldivenler, kemer, kolye vb aksesuarlar, gömlek, kaşkol gibi giysiler sayılabilir. Temas edilen cilt alanında kızarıklık, kabarıklıklar, kalınlaşma, çatlaklar, soyulma, kaşıntı, sulanma ve kabuklanmalar görülebilir.
Allerjik bir anne ve/veya babanın çocuklarının allerjik olmaması için neler yapılabilir?
Anne veya babadan birisi alerjik ise çocukta allerjik hastalığa rastlanma olasılığı %40 dolaylarında iken hem anne hem de babanın allerjik olduğu durumda çocukta bu oran %70’e çıkmaktadır. Alerjik bünyeli ebeveynlerin almaları gereken tedbirler şunlardır: gebelikte ve doğumu takiben ev içinde sigara içilmemesi, gebelik ve emzirme döneminde anneye yumurta ve inek sütü gibi allerjenik gıdalardan arındırılmış bir diyet uygulanması, bebeğin mutlaka anne sütünü emmesi ve yukarıda korunma ile ilgili kısımda anlatılan tedbirlerin doğumdan itibaren dikkatlice uygulanıp çevresel allerjenlerle temasın azaltılması yararlı olacaktır.
Kaynak:e-gebelik.net