- Gebe bir bayanda ilerleyen aylarda karın içinde büyüyen cenin olağanda bele ek bir yük oluşturur ve belin biyomekaniğini olumsuz cihette tesirler. Gelgelelim cenin yavaş büyüdüğünden ötürü bel ve sırt adaleleri ile destek dokular bu gelişmeye armoni gösterirler ve ön kısımda mekan alan tartısı dengelerler. Bu sebeple gebeliğin birinci aylarında yapılacak risksiz ve hafif egzersizler ilerideki aylarda ana adayına büyük avantajlar sağlar.
- Lakin hamilelikle birlikte bel fıtığı da mevcutsa hekim ve hastanın işi bir epey zordur. Zira zorluk daha teşhis devrinde başlamaktadır.
- Net bir teşhis için gerekli röntgen sineması çekimleri ve bilgisayarlı tomografi tetkiki bebeğe zararlı olabilecek x-ışınları nedeniyle yaptırılamamaktadır. Mutlak surette gerekli ise manyetik rezonans ile görüntüleme düşünülebilir.
- Münhasıran birinci üç ayda hastaya ilaç da verilememektedir. Bu periyotta şiddetli bel ve bacak ağrısı bulunan bir hastayla karşı zıdda kalan hekim nitekim büyük ıstırap çekmektedir.
- Bel fıtığı bulunan ağrılı bir gebe hasta öncelikle mutlak sert yatak istirahatine alınmalıdır. Birinci üç aydan sonra meskende hastanın beline yapılan hafif masajlar ve sıcaklık pratikleri kısmen de olsa rahatlık sağlayabilmektedir. Ayrıyeten tabip denetiminde karın kaslarına yönelik egzersiz programı da uygulanabilir.
- Hasta rahatlatılarak ve fıtığın daha çokça ilerlemesine mani olacak biçimde önlemler alınarak bu kritik dokuz ayın atlatılması temin edilmelidir.
- Veladet esnasında, nöroşirürji bilirkişisi tabip ile hastayı takip eden hatun marazları ve tevellüt bilirkişisi son durumu bir sefer daha beraberce kıymetlendirerek alışılagelmiş veladet ile sezaryen arasında karara varırlar.
- Doğumdan sonra hasta tekrar ele alınarak alışılagelmiş kurallarda teşhis ve tedavi metotları uygulanır ve kesin netice de o hengam elde edilir.
- Tevellüt ne formda olursa olsun (sezaryen yahut olağan doğum) doğumdan sonra karın kasları gevşemiş halde olacağından, lohusalık periyodunda hasta, karın adalelerini güçlendirici egzersiz programlarına alınmalıdır.
- Gebe bir bayanda bel fıtığı varsa ve mutlak surette ameliyat gerekiyorsa, bu teşebbüs spinal yahut epidural anestezi ile gerçekleştirilmelidir.
- Lakin hamilelikle birlikte bel fıtığı da mevcutsa hekim ve hastanın işi bir epey zordur. Zira zorluk daha teşhis devrinde başlamaktadır.
- Net bir teşhis için gerekli röntgen sineması çekimleri ve bilgisayarlı tomografi tetkiki bebeğe zararlı olabilecek x-ışınları nedeniyle yaptırılamamaktadır. Mutlak surette gerekli ise manyetik rezonans ile görüntüleme düşünülebilir.
- Münhasıran birinci üç ayda hastaya ilaç da verilememektedir. Bu periyotta şiddetli bel ve bacak ağrısı bulunan bir hastayla karşı zıdda kalan hekim nitekim büyük ıstırap çekmektedir.
- Bel fıtığı bulunan ağrılı bir gebe hasta öncelikle mutlak sert yatak istirahatine alınmalıdır. Birinci üç aydan sonra meskende hastanın beline yapılan hafif masajlar ve sıcaklık pratikleri kısmen de olsa rahatlık sağlayabilmektedir. Ayrıyeten tabip denetiminde karın kaslarına yönelik egzersiz programı da uygulanabilir.
- Hasta rahatlatılarak ve fıtığın daha çokça ilerlemesine mani olacak biçimde önlemler alınarak bu kritik dokuz ayın atlatılması temin edilmelidir.
- Veladet esnasında, nöroşirürji bilirkişisi tabip ile hastayı takip eden hatun marazları ve tevellüt bilirkişisi son durumu bir sefer daha beraberce kıymetlendirerek alışılagelmiş veladet ile sezaryen arasında karara varırlar.
- Doğumdan sonra hasta tekrar ele alınarak alışılagelmiş kurallarda teşhis ve tedavi metotları uygulanır ve kesin netice de o hengam elde edilir.
- Tevellüt ne formda olursa olsun (sezaryen yahut olağan doğum) doğumdan sonra karın kasları gevşemiş halde olacağından, lohusalık periyodunda hasta, karın adalelerini güçlendirici egzersiz programlarına alınmalıdır.
- Gebe bir bayanda bel fıtığı varsa ve mutlak surette ameliyat gerekiyorsa, bu teşebbüs spinal yahut epidural anestezi ile gerçekleştirilmelidir.
