Hamile olduğunu öğrenen her anne adayı bebeğine hep en iyisini vermek ister. Hamilelikte yeterli ve doğru beslenme hem annenin sağlığı hem de bebeğin tüm hayatını sağlıklı yaşaması için dikkat edilmesi gereken hususlardandır. Çevreden gelen iki kişilik yeme baskılarıyla anne adayının kafası karışmakta aşırı kilo artışı ve sağlıksız beslenme biçimi sıkça görülmektedir.
Gebeliğin ilk 3. Ayında anne adayı her zamanki porsiyonlarıyla devam edebilir. Gebeliğin ilerleyen haftalarında kalori ihtiyacı artar ve günlük fazladan 300 kalori almak gerekir. Kalorisi düşük fakat besin değeri yüksek yiyecekler tüketilmelidir. Bebeğin gelişmekte olan dokuları ve hücrelerinin hızla çoğalması protein ihtiyacını da artırır. Protein ve kalsiyum alımı için günde en az 1 yumurta, 2 bardak süt veya 1 kase yoğurt tüketilebilir.
Anne adayları haftada 2 gün kırmızı et veya balık tüketmeye çalışmalıdır. Kırmızı et hem protein hem de demir alımı açısından önemlidir. Balık ise hem protein hem de bebeğin beyin gelişimi için yararlı olan omega-3’ ün en iyi kaynağıdır. Balık tüketiminde ağır metallerin yüksek oranda bulanacağı derin su balıkları yerine yüzeyde yaşayan balıklar tercih edilmelidir. Bunlar arasında somon, ton balığı, sardalya, levrek ve çipura sayılabilir. Bebeğin enfeksiyon riski açısından etler mutlaka iyi pişirilmeli, az pişmiş et ve çiğ balık, sushi, midye gibi kabuklu deniz ürünleri tüketilmemelidir. Salam, sosis gibi işlenmiş şarküteri ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Karbonhidratlar çoğu gebenin vazgeçemeyeceği besin kaynağıdır. Beyaz ekmek, beyaz undan yapılmış kek, kurabiye gibi basit karbonhidratlar yerine tam tahıllı ekmek, yulaf, esmer pirinç gibi kompleks karbonhidratlar içerdiği lifler sayesinde hem bağırsakların çalışmasını düzenleyecek ve kabızlığa engel olabilecek hem de düşük glisemik indeksli besinler olması sebebiyle tokluk hissinin uzun sürmesini sağlayacaktır. Üstelik bu kompleks karbonhidratlar temel B vitaminleri ve protein de içermektedir.
Paketlenmiş, dondurulmuş ve işlem görmüş hazır gıdalardan uzak durulmalı, öğünlerde taze sebze ve meyvelere yer verilmelidir.
Gebelikte günlük 200 mg’ a kadar kafein alınabileceği belirtilmektedir. 1 fincan Türk kahvesi yaklaşık 60 mg kafein içermektedir. Fakat fazla çay ve kahve tüketimi demir emilimini azaltacağından mümkün olduğunca az tüketilmelidirler.
Günlük beslenme 3 ana öğün ve 3 ara öğün olacak şekilde planlanmalıdır. Az ama sık yemek yiyen gebelerde şişkinlik, mide yanması, bulantı gibi şikayetleri azaltmakta kan şekerini kontrol altında tutulmaktadır. Günlük en az 2-3 litre su içmek ihmal edilmemelidir.
Gebeliğin ilk 3. Ayında anne adayı her zamanki porsiyonlarıyla devam edebilir. Gebeliğin ilerleyen haftalarında kalori ihtiyacı artar ve günlük fazladan 300 kalori almak gerekir. Kalorisi düşük fakat besin değeri yüksek yiyecekler tüketilmelidir. Bebeğin gelişmekte olan dokuları ve hücrelerinin hızla çoğalması protein ihtiyacını da artırır. Protein ve kalsiyum alımı için günde en az 1 yumurta, 2 bardak süt veya 1 kase yoğurt tüketilebilir.
Anne adayları haftada 2 gün kırmızı et veya balık tüketmeye çalışmalıdır. Kırmızı et hem protein hem de demir alımı açısından önemlidir. Balık ise hem protein hem de bebeğin beyin gelişimi için yararlı olan omega-3’ ün en iyi kaynağıdır. Balık tüketiminde ağır metallerin yüksek oranda bulanacağı derin su balıkları yerine yüzeyde yaşayan balıklar tercih edilmelidir. Bunlar arasında somon, ton balığı, sardalya, levrek ve çipura sayılabilir. Bebeğin enfeksiyon riski açısından etler mutlaka iyi pişirilmeli, az pişmiş et ve çiğ balık, sushi, midye gibi kabuklu deniz ürünleri tüketilmemelidir. Salam, sosis gibi işlenmiş şarküteri ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Karbonhidratlar çoğu gebenin vazgeçemeyeceği besin kaynağıdır. Beyaz ekmek, beyaz undan yapılmış kek, kurabiye gibi basit karbonhidratlar yerine tam tahıllı ekmek, yulaf, esmer pirinç gibi kompleks karbonhidratlar içerdiği lifler sayesinde hem bağırsakların çalışmasını düzenleyecek ve kabızlığa engel olabilecek hem de düşük glisemik indeksli besinler olması sebebiyle tokluk hissinin uzun sürmesini sağlayacaktır. Üstelik bu kompleks karbonhidratlar temel B vitaminleri ve protein de içermektedir.
Paketlenmiş, dondurulmuş ve işlem görmüş hazır gıdalardan uzak durulmalı, öğünlerde taze sebze ve meyvelere yer verilmelidir.
Gebelikte günlük 200 mg’ a kadar kafein alınabileceği belirtilmektedir. 1 fincan Türk kahvesi yaklaşık 60 mg kafein içermektedir. Fakat fazla çay ve kahve tüketimi demir emilimini azaltacağından mümkün olduğunca az tüketilmelidirler.
Günlük beslenme 3 ana öğün ve 3 ara öğün olacak şekilde planlanmalıdır. Az ama sık yemek yiyen gebelerde şişkinlik, mide yanması, bulantı gibi şikayetleri azaltmakta kan şekerini kontrol altında tutulmaktadır. Günlük en az 2-3 litre su içmek ihmal edilmemelidir.