Hamilelikte sık görülen problemler [SIZE=+1]Bulantı, kabızlık, kansızlık, tansiyon, nefes darlığı, idrar kaçırmak, varis, basur, mide yanmaları… Gebelik boyunca karşılaşılan sorunlardan sadece birkaçı.[/SIZE]
Her ne kadar 9 ay da sürse, bir bebeğe hayat vermek, onu sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmek, bazı sancılı süreçlere yol açar. Kimi kadında az, kimisinde ise daha çok görülen ve genel olarak hamilelik sorunları olarak tanımlayabileceğimiz bu sıkıntılar, doğumla birlikte ortadan kaybolur.
Bulantı (sabah hastalığı)
Hamileliğin ilk belirtilerinden birisi olan bulantı ve kusma, genellikle 4. aydan sonra kendiliğinden geçer. Daha çok psikolojik olduğu düşünülen kusma, hormonal değişimlerin mideyi etkilemesi sonucunda da oluşabilir. Aşırı şiddetli ve inatçı olmadığı sürece, fazla problem oluşturmayan bulantı ve kusmayı önlemek için, kahvaltıdan önce bisküvi, grisini, leblebi, kızarmış ekmek gibi kuru yiyecekler tüketin. Gün boyunca sık fakat az yemek yiyerek, yağlı yemeklerden ve kahveden kaçınarak, suyu yemeklerden yarım saat sonra içerek, bulantıyı engelleyebilirsiniz.
Eğer kusma aşırı şiddetli olursa, vücutta elektrolit kaybı olacağı için, mutlaka hastaneye yatırılarak tedavisi yapılmalıdır. Bazı şansız gebelerde bulantı, 9 ay boyunca sürebilir.
Hamilelikte sık karşılaşılan sorunlardan birisi de aşırı yeme isteğidir. Eğer şiddetli yeme isteği, fazla kilo alınmasına neden olmuyorsa, önemli değildir. Ancak kilo aldırıyorsa, beslenme ve diyet uzmanına başvurup yeni bir beslenme planı yapılmalıdır. Çünkü hamilelerde aşırı kilo alınmasına bağlı olarak, tansiyon yüksekliği, diyabet gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Bazı hamilelerde ise birtakım yemeklere karşı tiksinme gelişebilir. Tiksinti duygusu yaşayan hamilelerin bu yiyecekleri tüketmemesi gerekir. Bunların yerine, aynı besin grubunda yer alan diğer yiyeceklerden bir beslenme planı yapılmalıdır.
Kabızlık (Konstipasyon)
Gebelik hormonu olan progesteron, bağırsak kaslarını gevşetip, çalışmalarını yavaşlattığı için, genellikle gebeliğin 3. ayından itibaren kabızlık başlar. Günlük hareketlerdeki azalma, beslenme düzenindeki değişiklikler de kabızlık riskini artırır. Kabızlığı önlemek için egzersizlerinizi ihmal etmeyin. Ayrıca posa ve lif içeren yeşil sebze, meyve gibi besinleri daha çok tüketin ve bağırsaklarınızı daha iyi çalıştırmak için günde en az 1.5-2 litre su için.
Tansiyon değişimleri
Hamilelerin yaklaşık yüzde 10’unda görülen yüksek tansiyon, büyük tansiyon yani sistolik kan basıncının 140 mm Hg ve üzeri, küçük tansiyonun yani diyastolik kan basıncın 90 mm Hg ve üzeri olarak tanımlanır.
Özellikle kilo artışınız fazla olup, ayaklarınız şişiyorsa, önce tansiyonunuzu ölçtürün.
Eğer sonuçlar tansiyonunuzun yüksek olduğunu gösteriyorsa, hemen doktorunuzu arayın. Doktorunuz sizi sıkı bir takibe alıp, gereken tedaviyi uygulayacaktır.
Tansiyonunuzun yükselmemesi için öncelikle aşırı kilo almayıp, kilonuzu dengede tutmalısınız. Tansiyonunuz yüksek çıktıysa, tuzu azaltıp, su içmeyi artırın. Çok sıcak havalarda tansiyonunuz düşebilir. Lütfen dikkat edin!
Kansızlık
Ülkemizde son derece yaygın olan kansızlık, gebelikte hem sizin hem de bebeğinizin sağlığını tehdit edebilir. Kansız bir anne adayının; düşük, erken doğum, düşük doğum tartılı bebek, ölü doğum yapma riski çok daha yüksektir. Yapılan tahlillerde kansızlığınız ortaya çıkarsa, doktorunuzun vereceği demir desteğine hemen başlayın. Ayrıca demir içeriği zengin olan; et, tavuk, balık, kurubaklagiller, yumurta, pekmez, bulgur gibi besinleri daha çok tüketin.
Demirin emilimini artırmak için, demir kaynaklarını C vitamini ile birlikte alın. Mümkünse hamilelik boyunca çay içmeyin veya azaltın.
Nefes darlığı
Doğuma iyice yaklaşan bebek, annenin diyaframına baskı yapar. Baskının sonucunda pek çok hamile kadın, iş yaparken, yürürken, hatta konuşurken nefes nefese kalabilir. Ayrıca kansızlık da nefes darlığı yapabilir.
Nefes darlığının tedavisinde, öncelikle nedenini bulmak önemlidir. Eğer sorun kansızlıktan kaynaklanıyorsa, kansızlık tedavisi yapılmalı. Sorun, gebelikten kaynaklanıyorsa, soluğunuz nerede kesiliyorsa, olduğunuz yere oturun. Dengenizi sağlayın ve uzun uzun soluk alın.
İdrar kaçırmak
Hormonların etkisiyle idrar yollarınızdaki kasların zayıflaması ve bebeğin idrar torbasına baskı yapması sonucu, gülerken, öksürürken idrar kaçırabilirsiniz. İdrarınızı kaçırmamak için, sık sık tuvalete gidin. Ağır kaldırmaktan kaçının. Kabızlığa karşı beslenme rejimi uygulayın. İdrar yolu kaslarınızı çalıştıracak egzersizler yapın. İdrar yollarınızdaki bu hassasiyet, enfeksiyonlara neden olabilir, dikkatli olun.
Varisler
Kilolu gebelerde veya ailesinde varis olanlarda, son aylarda varis oluşumu artabilir. Özellikle çalışan anne adaylarının uzun süre ayakta durması veya bacak bacak üzerine atması, varis oluşumunu hızlandırır. Bacak ve baldır damarlarında şişlik ve ağrı yapan varislere karşı, düzenli egzersiz yapın. Sık sık bacaklarınızı yükseğe kaldırarak dinlenin. Yatarken ayaklarınızın altına yastık koyun.
Bazı ileri durumlarda varisler, genital bölgelerde de olabilir. Doktorunuzun da önerisiyle, varis çorapları kullanabilirsiniz. Varis oluşumunu engellemek için, alçak topuklu ayakkabılar giyin.
Basur (Hemoroid)
Bebeğin başı, makat çevresindeki damarlara baskı yapıp, buradaki kan dolaşımını bozduğu için basur oluşabilir. Basur, tuvalet sırasında kanama, kaşıntı ve sancıya neden olur.
Basurun etkisini azaltmak için; ayakta uzun süre kalmayın, kabız olmamaya çalışın, kaşıntının üzerine buz torbası koyun. Yan yatarken de, kalçanızı yastıklarla desteklemeyi unutmayın.
Sırt ağrısı
Sırt ağrılarını azaltmak için, uzun süre ayakta kalmamaya çalışın. Yatarken de belinizin altına küçük bir yastık koyabilirsiniz. Ağrılarınız, fazla kilo almanızdan da kaynaklanabilir. Sırt ağrılarını kesmek için, kilo kontrolünüzü mutlaka ihmal etmeyin. Gerekirse beslenme ve diyet uzmanına başvurun.
Kasıklarda gerilme
Normal koşullarda rahminiz büyüdükçe, rahminizi taşıyan bağlar da o oranda gevşer. Bebeğinizin büyümesine bağlı olarak rahminiz de büyürken, taşıyıcı bağlar aynı oranda gevşemez. Bu nedenle kasıklarda gerilmeler olur. Ağrılar dayanılmaz boyutlara geldiğinde mutlaka doktorunuzla konuşun.
Kramplar
Özellikle geceleri oluşan ayak ve baldırlarda oluşan sancılı kramplar, kalsiyum eksikliğine bağlı olarak gelişir. Bacaklarınız gergin ve ayak parmaklarınız bükülüyken daha çok yaşayacağınız kramplardan kurtulmak için, bir elinizle ayağınızı kendinize doğru çekin ve diğer elinizle baldırınıza sertçe masaj yapın. Uzanarak dinlenin ve ağrı geçtikten sonra birkaç dakika yürüyün.
Beslenmenizde kalsiyumdan zengin gıdalara daha çok yer verin. En iyi kalsiyum kaynakları; süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzelerdir.
Mide yanması
Yatar pozisyonda daha çok hissedilen mide yanması, hormon değişikliklerine bağlı olarak gelişir. Gebelik sırasında mide girişindeki kapağın gevşemesi sonucunda, mide asidi yemek borusuna geri kaçar. Mide yanması göğsün ortasında kuvvetli bir yanma hissiyle ortaya çıkar. Mide yanmasını önlemek için beslenmenize dikkat edin. Ayrıca yatağınızın baş tarafını yükseltin. Yine de geçmezse, mide asidini gidermek üzere doktorunuzdan ilaç isteyin.
Özel beslenme gerektiren durumlar
Aşırı zayıf kadınların hamileliği:Çok zayıf annelerin veya hamileliği döneminde uzun süre aç kalan annelerin bebekleri, dengeli beslenen bir annenin bebeğinden en az 500 gram daha düşük ağırlıklı doğar. Eğer anne adayı çok zayıfsa, hamile kalmadan önce diyet uzmanının kontrolüne girmelidir. Hamile kaldıktan sonra da, doğuma kadar özel bir beslenme planı uygulamalıdır.
Anoreksia Nevrosa hastalarının hamileliği:Yeterince beslenemediği için hormon dengesi ve yumurtalıkları sağlıksız hale gelen Anoreksia Nevrosalı kadınların hamile kalması bir mucizedir.
En sık kullandıkları cümle “midem almıyor!” olan bu tip hamileler, kilo almamak için hareketlerini çok artırıp, sonunda halsiz ve bitkin kalırlar. Verilen miktarlardaki yemekleri tükettiklerini iddia etmelerine rağmen, hamilelik ilerlese bile kilo almazlar.
Hamilelik dönemleri oldukça sıkıntılı geçen Anoreksia Nevrosa hastaları yeterince beslenmedikleri için, bebekleri büyüme ve gelişme geriliğinin yanı sıra, düşük ağırlıklı doğar.
Anoreksia Nevrosa hastalarının hamilelik sürecinde çok iyi takip edilmesi gerekir. Mutlaka bir diyet uzmanıyla hareket edilmeli, hamilelik boyunca kontrollü kilo almaları sağlanmalıdır. Doğumdan sonra kilolarını kolaylıkla verebilecekleri konusunda ikna edilmelidirler. Her türlü iknaya rağmen, yemeğe karşı isteksiz oldukları için, yemekleri mümkünse başkaları tarafından hazırlanmalıdır.
Obez kadınların hamileliği:Obez annelerin de hamilelik döneminde özel bir diyete ihtiyaçları vardır. Obez hamilelerde hipertansiyon, diyabet riski, normal kiloda olanlara oranla daha yüksektir. Ayrıca obez hamilelerde; bir dolaşım bozukluğu hastalığı olan tromboflebit (fil hastalığı), idrar yolları enfeksiyonları, mantar gibi hastalıklara ve düşük ağırlıklı bebek doğurma riski diğer annelere göre çok daha fazladır. Bu nedenle obez kadınlar, hamile kalmadan önce diyet uzmanına başvurmalı, hamilelik süreçlerini kontrol altında geçirmelidir.
Her ne kadar 9 ay da sürse, bir bebeğe hayat vermek, onu sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmek, bazı sancılı süreçlere yol açar. Kimi kadında az, kimisinde ise daha çok görülen ve genel olarak hamilelik sorunları olarak tanımlayabileceğimiz bu sıkıntılar, doğumla birlikte ortadan kaybolur.
Bulantı (sabah hastalığı)
Hamileliğin ilk belirtilerinden birisi olan bulantı ve kusma, genellikle 4. aydan sonra kendiliğinden geçer. Daha çok psikolojik olduğu düşünülen kusma, hormonal değişimlerin mideyi etkilemesi sonucunda da oluşabilir. Aşırı şiddetli ve inatçı olmadığı sürece, fazla problem oluşturmayan bulantı ve kusmayı önlemek için, kahvaltıdan önce bisküvi, grisini, leblebi, kızarmış ekmek gibi kuru yiyecekler tüketin. Gün boyunca sık fakat az yemek yiyerek, yağlı yemeklerden ve kahveden kaçınarak, suyu yemeklerden yarım saat sonra içerek, bulantıyı engelleyebilirsiniz.
Eğer kusma aşırı şiddetli olursa, vücutta elektrolit kaybı olacağı için, mutlaka hastaneye yatırılarak tedavisi yapılmalıdır. Bazı şansız gebelerde bulantı, 9 ay boyunca sürebilir.
Hamilelikte sık karşılaşılan sorunlardan birisi de aşırı yeme isteğidir. Eğer şiddetli yeme isteği, fazla kilo alınmasına neden olmuyorsa, önemli değildir. Ancak kilo aldırıyorsa, beslenme ve diyet uzmanına başvurup yeni bir beslenme planı yapılmalıdır. Çünkü hamilelerde aşırı kilo alınmasına bağlı olarak, tansiyon yüksekliği, diyabet gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Bazı hamilelerde ise birtakım yemeklere karşı tiksinme gelişebilir. Tiksinti duygusu yaşayan hamilelerin bu yiyecekleri tüketmemesi gerekir. Bunların yerine, aynı besin grubunda yer alan diğer yiyeceklerden bir beslenme planı yapılmalıdır.
Kabızlık (Konstipasyon)
Gebelik hormonu olan progesteron, bağırsak kaslarını gevşetip, çalışmalarını yavaşlattığı için, genellikle gebeliğin 3. ayından itibaren kabızlık başlar. Günlük hareketlerdeki azalma, beslenme düzenindeki değişiklikler de kabızlık riskini artırır. Kabızlığı önlemek için egzersizlerinizi ihmal etmeyin. Ayrıca posa ve lif içeren yeşil sebze, meyve gibi besinleri daha çok tüketin ve bağırsaklarınızı daha iyi çalıştırmak için günde en az 1.5-2 litre su için.
Tansiyon değişimleri
Hamilelerin yaklaşık yüzde 10’unda görülen yüksek tansiyon, büyük tansiyon yani sistolik kan basıncının 140 mm Hg ve üzeri, küçük tansiyonun yani diyastolik kan basıncın 90 mm Hg ve üzeri olarak tanımlanır.
Özellikle kilo artışınız fazla olup, ayaklarınız şişiyorsa, önce tansiyonunuzu ölçtürün.
Eğer sonuçlar tansiyonunuzun yüksek olduğunu gösteriyorsa, hemen doktorunuzu arayın. Doktorunuz sizi sıkı bir takibe alıp, gereken tedaviyi uygulayacaktır.
Tansiyonunuzun yükselmemesi için öncelikle aşırı kilo almayıp, kilonuzu dengede tutmalısınız. Tansiyonunuz yüksek çıktıysa, tuzu azaltıp, su içmeyi artırın. Çok sıcak havalarda tansiyonunuz düşebilir. Lütfen dikkat edin!
Kansızlık
Ülkemizde son derece yaygın olan kansızlık, gebelikte hem sizin hem de bebeğinizin sağlığını tehdit edebilir. Kansız bir anne adayının; düşük, erken doğum, düşük doğum tartılı bebek, ölü doğum yapma riski çok daha yüksektir. Yapılan tahlillerde kansızlığınız ortaya çıkarsa, doktorunuzun vereceği demir desteğine hemen başlayın. Ayrıca demir içeriği zengin olan; et, tavuk, balık, kurubaklagiller, yumurta, pekmez, bulgur gibi besinleri daha çok tüketin.
Demirin emilimini artırmak için, demir kaynaklarını C vitamini ile birlikte alın. Mümkünse hamilelik boyunca çay içmeyin veya azaltın.
Nefes darlığı
Doğuma iyice yaklaşan bebek, annenin diyaframına baskı yapar. Baskının sonucunda pek çok hamile kadın, iş yaparken, yürürken, hatta konuşurken nefes nefese kalabilir. Ayrıca kansızlık da nefes darlığı yapabilir.
Nefes darlığının tedavisinde, öncelikle nedenini bulmak önemlidir. Eğer sorun kansızlıktan kaynaklanıyorsa, kansızlık tedavisi yapılmalı. Sorun, gebelikten kaynaklanıyorsa, soluğunuz nerede kesiliyorsa, olduğunuz yere oturun. Dengenizi sağlayın ve uzun uzun soluk alın.
İdrar kaçırmak
Hormonların etkisiyle idrar yollarınızdaki kasların zayıflaması ve bebeğin idrar torbasına baskı yapması sonucu, gülerken, öksürürken idrar kaçırabilirsiniz. İdrarınızı kaçırmamak için, sık sık tuvalete gidin. Ağır kaldırmaktan kaçının. Kabızlığa karşı beslenme rejimi uygulayın. İdrar yolu kaslarınızı çalıştıracak egzersizler yapın. İdrar yollarınızdaki bu hassasiyet, enfeksiyonlara neden olabilir, dikkatli olun.
Varisler
Kilolu gebelerde veya ailesinde varis olanlarda, son aylarda varis oluşumu artabilir. Özellikle çalışan anne adaylarının uzun süre ayakta durması veya bacak bacak üzerine atması, varis oluşumunu hızlandırır. Bacak ve baldır damarlarında şişlik ve ağrı yapan varislere karşı, düzenli egzersiz yapın. Sık sık bacaklarınızı yükseğe kaldırarak dinlenin. Yatarken ayaklarınızın altına yastık koyun.
Bazı ileri durumlarda varisler, genital bölgelerde de olabilir. Doktorunuzun da önerisiyle, varis çorapları kullanabilirsiniz. Varis oluşumunu engellemek için, alçak topuklu ayakkabılar giyin.
Basur (Hemoroid)
Bebeğin başı, makat çevresindeki damarlara baskı yapıp, buradaki kan dolaşımını bozduğu için basur oluşabilir. Basur, tuvalet sırasında kanama, kaşıntı ve sancıya neden olur.
Basurun etkisini azaltmak için; ayakta uzun süre kalmayın, kabız olmamaya çalışın, kaşıntının üzerine buz torbası koyun. Yan yatarken de, kalçanızı yastıklarla desteklemeyi unutmayın.
Sırt ağrısı
Sırt ağrılarını azaltmak için, uzun süre ayakta kalmamaya çalışın. Yatarken de belinizin altına küçük bir yastık koyabilirsiniz. Ağrılarınız, fazla kilo almanızdan da kaynaklanabilir. Sırt ağrılarını kesmek için, kilo kontrolünüzü mutlaka ihmal etmeyin. Gerekirse beslenme ve diyet uzmanına başvurun.
Kasıklarda gerilme
Normal koşullarda rahminiz büyüdükçe, rahminizi taşıyan bağlar da o oranda gevşer. Bebeğinizin büyümesine bağlı olarak rahminiz de büyürken, taşıyıcı bağlar aynı oranda gevşemez. Bu nedenle kasıklarda gerilmeler olur. Ağrılar dayanılmaz boyutlara geldiğinde mutlaka doktorunuzla konuşun.
Kramplar
Özellikle geceleri oluşan ayak ve baldırlarda oluşan sancılı kramplar, kalsiyum eksikliğine bağlı olarak gelişir. Bacaklarınız gergin ve ayak parmaklarınız bükülüyken daha çok yaşayacağınız kramplardan kurtulmak için, bir elinizle ayağınızı kendinize doğru çekin ve diğer elinizle baldırınıza sertçe masaj yapın. Uzanarak dinlenin ve ağrı geçtikten sonra birkaç dakika yürüyün.
Beslenmenizde kalsiyumdan zengin gıdalara daha çok yer verin. En iyi kalsiyum kaynakları; süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzelerdir.
Mide yanması
Yatar pozisyonda daha çok hissedilen mide yanması, hormon değişikliklerine bağlı olarak gelişir. Gebelik sırasında mide girişindeki kapağın gevşemesi sonucunda, mide asidi yemek borusuna geri kaçar. Mide yanması göğsün ortasında kuvvetli bir yanma hissiyle ortaya çıkar. Mide yanmasını önlemek için beslenmenize dikkat edin. Ayrıca yatağınızın baş tarafını yükseltin. Yine de geçmezse, mide asidini gidermek üzere doktorunuzdan ilaç isteyin.
Özel beslenme gerektiren durumlar
Aşırı zayıf kadınların hamileliği:Çok zayıf annelerin veya hamileliği döneminde uzun süre aç kalan annelerin bebekleri, dengeli beslenen bir annenin bebeğinden en az 500 gram daha düşük ağırlıklı doğar. Eğer anne adayı çok zayıfsa, hamile kalmadan önce diyet uzmanının kontrolüne girmelidir. Hamile kaldıktan sonra da, doğuma kadar özel bir beslenme planı uygulamalıdır.
Anoreksia Nevrosa hastalarının hamileliği:Yeterince beslenemediği için hormon dengesi ve yumurtalıkları sağlıksız hale gelen Anoreksia Nevrosalı kadınların hamile kalması bir mucizedir.
En sık kullandıkları cümle “midem almıyor!” olan bu tip hamileler, kilo almamak için hareketlerini çok artırıp, sonunda halsiz ve bitkin kalırlar. Verilen miktarlardaki yemekleri tükettiklerini iddia etmelerine rağmen, hamilelik ilerlese bile kilo almazlar.
Hamilelik dönemleri oldukça sıkıntılı geçen Anoreksia Nevrosa hastaları yeterince beslenmedikleri için, bebekleri büyüme ve gelişme geriliğinin yanı sıra, düşük ağırlıklı doğar.
Anoreksia Nevrosa hastalarının hamilelik sürecinde çok iyi takip edilmesi gerekir. Mutlaka bir diyet uzmanıyla hareket edilmeli, hamilelik boyunca kontrollü kilo almaları sağlanmalıdır. Doğumdan sonra kilolarını kolaylıkla verebilecekleri konusunda ikna edilmelidirler. Her türlü iknaya rağmen, yemeğe karşı isteksiz oldukları için, yemekleri mümkünse başkaları tarafından hazırlanmalıdır.
Obez kadınların hamileliği:Obez annelerin de hamilelik döneminde özel bir diyete ihtiyaçları vardır. Obez hamilelerde hipertansiyon, diyabet riski, normal kiloda olanlara oranla daha yüksektir. Ayrıca obez hamilelerde; bir dolaşım bozukluğu hastalığı olan tromboflebit (fil hastalığı), idrar yolları enfeksiyonları, mantar gibi hastalıklara ve düşük ağırlıklı bebek doğurma riski diğer annelere göre çok daha fazladır. Bu nedenle obez kadınlar, hamile kalmadan önce diyet uzmanına başvurmalı, hamilelik süreçlerini kontrol altında geçirmelidir.