Harf İnkılabı’nın Türk toplumuna sağladığı yararlar nelerdir kısaca,
1 Kasım 1928’de yapılan Harf İnkılabı ile Arap alfabesinden oluşan İslam harfleri bırakılmış, Latin harflerinden oluşan Türk Alfabesi kabul edilmiştir. Bu yenilikle savaş yıllarından yeni çıkan ve birçok şehit veren halkın okuma yazma oranının yükseltilmesi, eğitim ve öğretim seviyesinin yükselmesi amaçlanmıştır.
Türk toplumunun yeni bir alfabeye geçmesi, yerleşik halde olan gelenek ve göreneklerin, örf ve adetlerin, dini inanışların ve konuşma dilinin de yeni alfabeye adapte edilmesi gerçekleşmiştir. Bu nedenle dilde de bazı devrimler yapılarak yabancı kökenli kelimeler yerine yeni kelimeler oluşturulmuştur.
Bu kelimelerin bazıları kullanılmış bazıları kullanılmamıştır. Bir dil oluşurken kültürel bir mirasla yoğrularak meydana geldiği için Türkçe ilk yıllarına nazaran günümüzde daha gelişmiş ve zenginleşmiştir.
Bunun sonucunda Türk Alfabesi ile eğitim ve öğretim imkanları artmış, yazılı eserlerin üretilmesi fazlalaşmış ve Türkçe başka milletler tarafından da öğrenilen ve konuşulan bir dil olarak dünyada yerini bulmuştur.
Türkçe’nin Harf İnkılabı ile şekillenmesi, öğrenilmesi ve konuşulması uzun zaman içinde gelişerek devam ederken, toplumda yeni bir sosyal ve kültürel doku meydana gelmiştir. Fakat yine de dilimizde birçok dilden geçmiş olan kelimeler bulunmaktadır. Bunun sebebi şiir, sanat ve edebiyatta dillerin harmanlanması ve birbirinden etkilenmesidir.
Dünyada her ülke diğer ülkelerin dilinden, dininden, kültüründen etkilenmektedir. Dil de bu şekilde meydana gelen milli bir unsur olma özelliğini de koruyan araçtır.
1 Kasım 1928’de yapılan Harf İnkılabı ile Arap alfabesinden oluşan İslam harfleri bırakılmış, Latin harflerinden oluşan Türk Alfabesi kabul edilmiştir. Bu yenilikle savaş yıllarından yeni çıkan ve birçok şehit veren halkın okuma yazma oranının yükseltilmesi, eğitim ve öğretim seviyesinin yükselmesi amaçlanmıştır.
Türk toplumunun yeni bir alfabeye geçmesi, yerleşik halde olan gelenek ve göreneklerin, örf ve adetlerin, dini inanışların ve konuşma dilinin de yeni alfabeye adapte edilmesi gerçekleşmiştir. Bu nedenle dilde de bazı devrimler yapılarak yabancı kökenli kelimeler yerine yeni kelimeler oluşturulmuştur.
Bu kelimelerin bazıları kullanılmış bazıları kullanılmamıştır. Bir dil oluşurken kültürel bir mirasla yoğrularak meydana geldiği için Türkçe ilk yıllarına nazaran günümüzde daha gelişmiş ve zenginleşmiştir.
Bunun sonucunda Türk Alfabesi ile eğitim ve öğretim imkanları artmış, yazılı eserlerin üretilmesi fazlalaşmış ve Türkçe başka milletler tarafından da öğrenilen ve konuşulan bir dil olarak dünyada yerini bulmuştur.
Türkçe’nin Harf İnkılabı ile şekillenmesi, öğrenilmesi ve konuşulması uzun zaman içinde gelişerek devam ederken, toplumda yeni bir sosyal ve kültürel doku meydana gelmiştir. Fakat yine de dilimizde birçok dilden geçmiş olan kelimeler bulunmaktadır. Bunun sebebi şiir, sanat ve edebiyatta dillerin harmanlanması ve birbirinden etkilenmesidir.
Dünyada her ülke diğer ülkelerin dilinden, dininden, kültüründen etkilenmektedir. Dil de bu şekilde meydana gelen milli bir unsur olma özelliğini de koruyan araçtır.