SoruCevap
Yeni Üye
Hasırcı Köyü Hakkında - Hasırcı Köyü Resimleri - Samsunun Köyleri
Tarihi
Köye gelenlerin hangi tarihte geldiğine dair hiçbir kayıt olmamasına rağmen yaşlıların
ifadesine göre köyün kuruluşu 1700 yıllarına kadar uzanmaktadır.Elimizde tarihi hiçbir
yazılı doküman olmamasına rağmen 1952’ de ölen Alişan Oğuz ve oğlu Mustafa Oğuz’un
anlattıklarına göre Hasırcı’yı kuranlar cenazelerini mezara koyarken kefen yerine hasıra
sardıkları için köye Hasırcı denilmiştir.İmamoğulları soyunun, aslen Orta Asya kökenli
olduğu ve hayvanlarını otlatmak amacıyla göçebe olarak Erbaa’dan Hasırcı’ya geldikleri
söylenilmektedir.Aliosmanlar ve Karasaitler Kavak ilçesinin Duman; Ahmetağalar, İnoz
köylerinden; Kelahmet, Delihasanlar ve Alidayılar aileleri ise merkezinden göç ederek
buraya yerleşmişlerdir.Bu ailelerden İmamoğulları “Oğuz”, Aliosmanlar,, “Bilgin” ve
Biricik”; Ahmetağalar “Sevinç”; Kelahmetler ve Delihasanlar “Telli”; Alidayılar “Kocaali”;
Karasaitler de “Ömür” soyadını almışlardır
Kültür ]
Yakın zamana kadar Ladik ilçesinin birçok köyünde olduğu gibi düğünleri beş gün, dört gece sürerdi.Birinci gün komşuların getirdiği keşkeklik buğday müzik ve oyunlar eşliğinde döğülür.Aynı gün damat evinden gelin evine hediyeler giderdi.Akşam gelin evinde şenlik düzenlenir,gelin kınası yakılır,oyunlar oynanırdı.Sabah geniş katılımlı gelin hamamı düzenlenir.Tüm komşular davet edilir.Halaylar eşliğinde gelin ilçede bulunan hamama yolcu edilirdi.Her haneden bir kişinin,yakınların ve gelin yakınlarının tüm hamam giderleri ve hamamda yedikleri yemekler, damat evi tarafından karşılanırdı.Gün boyu hamamda kalan davetliler hamamda da eğlenceler düzenlerdi.Hamam sonrası gelin berbere götürülürdü.Bu arada köyde kalanlar keşkek ve diğer yemekleri gelin hamamdan geldiğinde davetlilere ikram etrmek için yuğun bir çalışma içindedirler.Akşam üzeri kafile köye girişte oyunlarla, halaylarla karşılanırdı.Akşam komşular tarafından gelin evine çeşitli hediyeler götürülür,aynı zamanda kadınlar kendi aralarında eğlenceler düzenlerdi.Akşam damat evinde eğlenceler düzenlenir damata kına yakılırdı.Yarın yapılacak damat hamamına bütün komşular davet edilirdi. Sabah damat köyün tüm gençlerininde katılımı ile hamama götürülürdü.Hamam sonrası damat berbere gider, daha sonra köye dönülürdü.Gün boyunca çalgı ekibi tamatla beraber olurdu.Ekip köye geldikten sonra damatın yakın akrabalarına el öpmeye gezdirilirdi.Bu gezi esnasında çalgılar çalar halaylar eşliğinde gezdirme devam ederdi.Damata her gittiği evde şerbet sunulur.Ev sahibine damatın şerbeti içmediği söylenirdi.Ev sahibi hediyesini sunmadıkça (bağışta bulunmadıkça) damat şerbeti içmezdi.Hediye damata yakınlığa göre para,koyun,sığır, tarla, bahçe...vb. olurdu.Hediye verilirken çalgı susar, oyun kesilirdi.Katılanlar hep bir ağızdan bereket versin diye bağırırlardı.Akşam tüm davetlilerin katıldığı şenlikler düzenlenirdi.Bu şenliklere komşu köylerden davetliler de katılırdı.Damat evinin bahçesinde ya da köy odasında yapılan bu etkinlik öncesi tüm davetlilere yemek verilirdi.Bu eğlenceler esnasında kadın giysisi giymiş bir erkek ( köçek )müzik eşliğinde oyunlar oynar,çoğu zaman davetliler de oyuna eşlik ederlerdi.Davetliler köçek aracılığı ile hediyelerini sunardı.Konaklı düğün yapılıyorsa düğüne katılanlar gruplar halinde gelir,hediyelerde grup olarak sunulurdu.Yüksek hediyeyi veren grup çalgı ekibini kendi isteklerine göre kullanırlardı.Konaklı düğünlerde her konak (grup) damadın yakın akrabalarının ve arkadaşlarının evlerinde misafir edilir.Damat evi tarafından hazırlanan (sanırım bu yöreye özgü) "kaz yemeği" katılan tüm konaklara sunulurdu.Konuklardan isteyenler ertesi gün düzenlenecek gelin alma törenine katılmak için misafir edilirdi.Gelin alma günü damat evinden gelin evine (zaman içinde değişiklik göstererek) tek at, at arabası, jeep, taksi...vb. araçlarla gidilirdi.Gelin evi önünde oyunlar oynanır,halaylar çekilirdi.Gelin alınırken gelinin kardeşlerine rızaları nedeniyle "gardaş yolu" denilen hediye (para) verilirdi.Geline düğün boyunca yardımcı olan kız arkadaşlarına da(kız başı) hediyeler verilirdi.Gelin kırmızı duvaklı (eskiden)olarak evinden alınırdı.Bu ara damatın arkadaşları, gelinin önceden hazırladığı, çocuğu olduğunda beşik yastığı olarak kullanacağı küçük yastık lelinin arkadaşları tarafından para ile alınır.Damadın annesine daha yüksek fiyattan satılırdı.Bu bir kazanç olarak düşünülmez, bir oyun olarak değerlendirilirdi. Damat evine oyunlar ve halaylar eşliğinde gelen gelin alayı eve az bir mesafe kala çalgı susar, oyunlar bırakılırdı, imam ve yaşlıların duvaları eşliğinde damat evinin kapısına kadar gelinirdi.Gelinin babası kızına koyun (dişi)yada sığır (dişi)verirdi.Gelin damat evine geldiğinde (at, araba) inmez.Ahaliden biri yüksek sesle damadın anne ve babasına "gelin attan inmiyor" diye seslenir.Onlarda takı,hayvan,tarla bağışladığını ayrı ayrı belirtikten sonra gelin attan (arabadan) iner.Bu esnada damat anası gelin bereket getirsin diye gelinin üzerine şeker,buğday,para...vb.atardı.Gelin de evin içine girmeden önce kendisine verilen tereyağını kapının üst kısmına sürerdi.Gelinin kendisinin ve arkadaşlarının yaptığı el işieri ve diğer eşyaları (çehiz) evin bir odasında sergilenirken, köyün kadınları damatın annesine gözay- dınlığına gelir.Bu arada gelinin çehizini de incelenirdi. Bu arada damadın babasının maddi durumuna göre,at, eşek, insan koşusu; güreş düzenlenirdi. Başa rılı olanın her birine çeşitli hediyeler verilirdi.Bu nedenle düğünün bu bölümü damatın babasının varlık durumuna göre bu etkinliklerden birkaçı ya da tamamı yapılrdı.Bir gün sora "duvak töreni" yapılırdı.Kadınlar arasında yapılan bu törende, davetlilerin getirdiği hediyeler gelinin başında bir görevli tarafından çevrilirken, hediyeyi verenin gelinlik çagındaki kızı ya da oğlunun adı söylenerek darısı ( Ahmet'e, Ayşe'ye...vb. ) denirdi.Böylece perşembe öğleden sonra başlayan düğün beş gün dört gece sonra tamamlanmış olurdu.Bundan 20-25 yıl öncesine kadar devam ettirilen bu düğün geleneğinin günümüze de çok azı devam ettirilmektedir.
Coğrafya
Samsun iline 86 km, Amasya İline 63 km, Ladik ilçesine 5 km uzaklıktadır.İlçenin kuzeyinde bir vadinin iki yamacı üzerinde kurulmuştur.Kuzeyinde iyi korunmuş ormanlar ve Hasıcı'ya bağlı Uzunyazı Mahallesi, güneyinde Ladik Ovası, İlçe merkezi ve tüm ihtişamı ile Akdağ,doğusunda Ladik Gölü, batısında İlçe Merkezine bağlı Arnavutlar Mahallesi ve Akpınar Öğretmen Lisesi bulunur.
İklim
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007 221
2000 226
1997 244
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu yoktur. Köyde, içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi de yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
Köyünüze Ait Bilgi ve Resimleri Bu Konu Altında Paylaşabilirsiniz
Tarihi
Köye gelenlerin hangi tarihte geldiğine dair hiçbir kayıt olmamasına rağmen yaşlıların
ifadesine göre köyün kuruluşu 1700 yıllarına kadar uzanmaktadır.Elimizde tarihi hiçbir
yazılı doküman olmamasına rağmen 1952’ de ölen Alişan Oğuz ve oğlu Mustafa Oğuz’un
anlattıklarına göre Hasırcı’yı kuranlar cenazelerini mezara koyarken kefen yerine hasıra
sardıkları için köye Hasırcı denilmiştir.İmamoğulları soyunun, aslen Orta Asya kökenli
olduğu ve hayvanlarını otlatmak amacıyla göçebe olarak Erbaa’dan Hasırcı’ya geldikleri
söylenilmektedir.Aliosmanlar ve Karasaitler Kavak ilçesinin Duman; Ahmetağalar, İnoz
köylerinden; Kelahmet, Delihasanlar ve Alidayılar aileleri ise merkezinden göç ederek
buraya yerleşmişlerdir.Bu ailelerden İmamoğulları “Oğuz”, Aliosmanlar,, “Bilgin” ve
Biricik”; Ahmetağalar “Sevinç”; Kelahmetler ve Delihasanlar “Telli”; Alidayılar “Kocaali”;
Karasaitler de “Ömür” soyadını almışlardır
Kültür ]
Yakın zamana kadar Ladik ilçesinin birçok köyünde olduğu gibi düğünleri beş gün, dört gece sürerdi.Birinci gün komşuların getirdiği keşkeklik buğday müzik ve oyunlar eşliğinde döğülür.Aynı gün damat evinden gelin evine hediyeler giderdi.Akşam gelin evinde şenlik düzenlenir,gelin kınası yakılır,oyunlar oynanırdı.Sabah geniş katılımlı gelin hamamı düzenlenir.Tüm komşular davet edilir.Halaylar eşliğinde gelin ilçede bulunan hamama yolcu edilirdi.Her haneden bir kişinin,yakınların ve gelin yakınlarının tüm hamam giderleri ve hamamda yedikleri yemekler, damat evi tarafından karşılanırdı.Gün boyu hamamda kalan davetliler hamamda da eğlenceler düzenlerdi.Hamam sonrası gelin berbere götürülürdü.Bu arada köyde kalanlar keşkek ve diğer yemekleri gelin hamamdan geldiğinde davetlilere ikram etrmek için yuğun bir çalışma içindedirler.Akşam üzeri kafile köye girişte oyunlarla, halaylarla karşılanırdı.Akşam komşular tarafından gelin evine çeşitli hediyeler götürülür,aynı zamanda kadınlar kendi aralarında eğlenceler düzenlerdi.Akşam damat evinde eğlenceler düzenlenir damata kına yakılırdı.Yarın yapılacak damat hamamına bütün komşular davet edilirdi. Sabah damat köyün tüm gençlerininde katılımı ile hamama götürülürdü.Hamam sonrası damat berbere gider, daha sonra köye dönülürdü.Gün boyunca çalgı ekibi tamatla beraber olurdu.Ekip köye geldikten sonra damatın yakın akrabalarına el öpmeye gezdirilirdi.Bu gezi esnasında çalgılar çalar halaylar eşliğinde gezdirme devam ederdi.Damata her gittiği evde şerbet sunulur.Ev sahibine damatın şerbeti içmediği söylenirdi.Ev sahibi hediyesini sunmadıkça (bağışta bulunmadıkça) damat şerbeti içmezdi.Hediye damata yakınlığa göre para,koyun,sığır, tarla, bahçe...vb. olurdu.Hediye verilirken çalgı susar, oyun kesilirdi.Katılanlar hep bir ağızdan bereket versin diye bağırırlardı.Akşam tüm davetlilerin katıldığı şenlikler düzenlenirdi.Bu şenliklere komşu köylerden davetliler de katılırdı.Damat evinin bahçesinde ya da köy odasında yapılan bu etkinlik öncesi tüm davetlilere yemek verilirdi.Bu eğlenceler esnasında kadın giysisi giymiş bir erkek ( köçek )müzik eşliğinde oyunlar oynar,çoğu zaman davetliler de oyuna eşlik ederlerdi.Davetliler köçek aracılığı ile hediyelerini sunardı.Konaklı düğün yapılıyorsa düğüne katılanlar gruplar halinde gelir,hediyelerde grup olarak sunulurdu.Yüksek hediyeyi veren grup çalgı ekibini kendi isteklerine göre kullanırlardı.Konaklı düğünlerde her konak (grup) damadın yakın akrabalarının ve arkadaşlarının evlerinde misafir edilir.Damat evi tarafından hazırlanan (sanırım bu yöreye özgü) "kaz yemeği" katılan tüm konaklara sunulurdu.Konuklardan isteyenler ertesi gün düzenlenecek gelin alma törenine katılmak için misafir edilirdi.Gelin alma günü damat evinden gelin evine (zaman içinde değişiklik göstererek) tek at, at arabası, jeep, taksi...vb. araçlarla gidilirdi.Gelin evi önünde oyunlar oynanır,halaylar çekilirdi.Gelin alınırken gelinin kardeşlerine rızaları nedeniyle "gardaş yolu" denilen hediye (para) verilirdi.Geline düğün boyunca yardımcı olan kız arkadaşlarına da(kız başı) hediyeler verilirdi.Gelin kırmızı duvaklı (eskiden)olarak evinden alınırdı.Bu ara damatın arkadaşları, gelinin önceden hazırladığı, çocuğu olduğunda beşik yastığı olarak kullanacağı küçük yastık lelinin arkadaşları tarafından para ile alınır.Damadın annesine daha yüksek fiyattan satılırdı.Bu bir kazanç olarak düşünülmez, bir oyun olarak değerlendirilirdi. Damat evine oyunlar ve halaylar eşliğinde gelen gelin alayı eve az bir mesafe kala çalgı susar, oyunlar bırakılırdı, imam ve yaşlıların duvaları eşliğinde damat evinin kapısına kadar gelinirdi.Gelinin babası kızına koyun (dişi)yada sığır (dişi)verirdi.Gelin damat evine geldiğinde (at, araba) inmez.Ahaliden biri yüksek sesle damadın anne ve babasına "gelin attan inmiyor" diye seslenir.Onlarda takı,hayvan,tarla bağışladığını ayrı ayrı belirtikten sonra gelin attan (arabadan) iner.Bu esnada damat anası gelin bereket getirsin diye gelinin üzerine şeker,buğday,para...vb.atardı.Gelin de evin içine girmeden önce kendisine verilen tereyağını kapının üst kısmına sürerdi.Gelinin kendisinin ve arkadaşlarının yaptığı el işieri ve diğer eşyaları (çehiz) evin bir odasında sergilenirken, köyün kadınları damatın annesine gözay- dınlığına gelir.Bu arada gelinin çehizini de incelenirdi. Bu arada damadın babasının maddi durumuna göre,at, eşek, insan koşusu; güreş düzenlenirdi. Başa rılı olanın her birine çeşitli hediyeler verilirdi.Bu nedenle düğünün bu bölümü damatın babasının varlık durumuna göre bu etkinliklerden birkaçı ya da tamamı yapılrdı.Bir gün sora "duvak töreni" yapılırdı.Kadınlar arasında yapılan bu törende, davetlilerin getirdiği hediyeler gelinin başında bir görevli tarafından çevrilirken, hediyeyi verenin gelinlik çagındaki kızı ya da oğlunun adı söylenerek darısı ( Ahmet'e, Ayşe'ye...vb. ) denirdi.Böylece perşembe öğleden sonra başlayan düğün beş gün dört gece sonra tamamlanmış olurdu.Bundan 20-25 yıl öncesine kadar devam ettirilen bu düğün geleneğinin günümüze de çok azı devam ettirilmektedir.
Coğrafya
Samsun iline 86 km, Amasya İline 63 km, Ladik ilçesine 5 km uzaklıktadır.İlçenin kuzeyinde bir vadinin iki yamacı üzerinde kurulmuştur.Kuzeyinde iyi korunmuş ormanlar ve Hasıcı'ya bağlı Uzunyazı Mahallesi, güneyinde Ladik Ovası, İlçe merkezi ve tüm ihtişamı ile Akdağ,doğusunda Ladik Gölü, batısında İlçe Merkezine bağlı Arnavutlar Mahallesi ve Akpınar Öğretmen Lisesi bulunur.
İklim
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007 221
2000 226
1997 244
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu yoktur. Köyde, içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi de yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
Köyünüze Ait Bilgi ve Resimleri Bu Konu Altında Paylaşabilirsiniz