zeberus1234
Yeni Üye
Hastalıklar duayı oğretir
Dua şifadır
Manevi hastalık doktorları Keyfimiz yerindeyken diğer insanların yaşadığı zorluklar, keder ve hastalıklar bizim adresimize uğramaz sanırız Biliriz oysa bedene ve maneviyata ait musibetlerin her turlusu bizler icindir Kimine gore zulmet, kimine gore de nimettir bu istenmeyen davetsiz misafir Kişi seyru sulUk haliyle yol alıyorsa, hastalıkları Rabbinin onu sevmesinin, Ona yakınlaşmasını istemesinin bir nişanesi gorur Kalbiyle Mevlası arasında ucurumlar varsa hastalık onun icin zulum olup, isyanını artırır
Mumine bir hastalık gelir ve şifa bulursa, hastalık onun gecmiş gunahlarına kefaret, geri kalan hayatı icin bir oğut olur diyen Allah Rasulu (sav), hastalık karşısında kalben inanmayanların halini şu sozleriyle tasvir eder: Şayet munafık hastalanır, sonra da afiyet verilirse, sahibi tarafından bağlanıp sonra da salıverilen fakat nicin bağlandığını, nicin salıverildiğini bilmeyen bir deve gibidir
Bu hadisin ışığında hastalığın bizler icin bir oğut, rahmani bir uyarı niteliğinde olduğunu anlarız Turlu hal ve şiddetle gelen hastalıklar, hayatımıza daha değerli anlam ve istikamet kazandırıyor olabilir Bunların idrakine varan, yaşadığı sıkıntılar sayesinde dunyanın faniliğini daha kolay anlayabilir Sağlık gibi hayatta sahip olduğu nimetlerin aslında ona ait olmadığını fark eder Evinin ve arabasının guzel, işinin iyi olması veya evlatlarının varlığı, kendi sağlığı kadar onem taşımayabilir o anki ruh haliyle Sorular beynine hucum eder: Sonum ne olacak? Nasıl iyileşeceğim? Ya iyileşemezsem, olecek miyim? İnsan, ozellikle ciddi rahatsızlar neticesinde daha once aklına bile gelmeyen olum ve ahireti duşunmeye başlar Hastalık acısıyla duayı tanır, ya Şafi yakarışlarıyla dua deryasında yuzmeyi oğreniriz
Hastalığa direnmede akla Hz Eyup Aleyhisselam gelir
Hastalığın acısına sabır orneğini Eyup Aleyhisselamda goruyoruz Eyup Peygamber (as), vucudunu saran yaralardaki kurtlar diline ve kalbine yaklaşmaya başladığında, kulluk vazifesine zarar geleceği duşuncesiyle, Rabbim, zarar bana dokundu Sen merhametlilerin en merhametlisisin Yaralarım, dil ile zikrime ve kalp ile kulluğuma zarar veriyor diyerek dua etmiştir İlahi rızayı gozeten bu yakarışı merhametlilerin en merhametlisi Mevlamız geri cevirmeyerek, peygamberine şifa ve afiyet ihsan buyurur Halinden şikayet etmemesi hastanın edebine işaret eder
Bazen hastalık musibet hukmunden cıkarak, Rabbani bir iltifat ve gunahlardan temizlenme halini alır Peygamberimiz (sav), Mumin kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık, bir uzuntu hatta ufak tasa isabet edecek olsa, Allah bu sebeple onun gunahından bir kısmını mağrifet eder buyurur
Manevi hastalık doktorları
Bedeni rahatsızlıkların tedavisinde Rabbimiz yeryuzunu zengin bir eczane gibi donatıp, şifa verecek ilacları bulmakta kullarını caresiz bırakmadığı gibi maneviyata ait hastalıkların tedavisinde de vesileler kılar Manevi hastalıkların doktorlarını yıldızlar gibi serper yeryuzune Dost kapılarını şifahane misali acar Fiziksel hastalıklar icin doktor aradığı gibi, insan hakiki bir murşidi kamili omru boyunca aramayıp bulmalı Cunku asıl ve buyuk musibet, kalbe yerleşen hastalıklar, en zoru da onların tedavisidir
Hastane koşelerinde kalmanın hatırlattıkları
Allah Rasulunun (sav), Elinizden cıkmadan kıymetini bilin dediği nimetler arasında yer alan sağlığımızın kıymetini fark ederiz Hastalığa sebep olan bakteri, virus vs karşısında acziyetimizin ve tedaviye muhtaclığımızın farkına varırız Oysa hasta olmadan once sağlıklı kalacağımıza dair kibre varan guven ve gururumuz vardır belki de Hastane koşelerinde, hasta yataklarında yıllarca ıstırap ceken insanları ve hasta yakınlarının hallerini daha iyi icselleştiririz İnsan ancak kendisi veya sevdiği biri hasta olduğunda duaya, merhamete, ilgiye, dost ziyaretine ne cok muhtac olunduğunu gorur Hastalara şefkatle yaklaşmanın guzelliğine şahit olur
Hastalıkların bazıları şehitliğe vesiledir Efendimiz ayrıca, veba, ishal, akciğer zarı iltihabından olen kimselerin ve karnında cocuğuyla vefat eden kadının şehit kabul edildiğine işaret eder Surekli yaptığımız her turlu hayırlı iş ve ibadetleri, hastalık nedeniyle devam ettiremediğimizde bunların sevabının meleklerce amel defterimize aynen yazıldığı bir hadisi şerif ile mujdelenmiştir
Hastalıklar bazen daha buyuk sıkıntılara perdedir Bu sebeple hastalığın imtihanımız olduğunu bilmeli ve o gunlerimizde bize desteğini esirgemeyen dostlarımızın iyiliklerini sağlığımıza kavuşunca unutmamalıyız Her şeyden onemlisi de sağlıklı olmamıza rağmen hayattan zevk alamıyor ve ibadetlerimizi yerine getiremiyorsak, tum işlerimize kısa bir ara verip hastaneleri ve mezarlıkları ziyaret etmeli, ibadet ve iyiliğe henuz vaktimiz olduğunu duşunup şukretmeliyiz
Hulya BALCIN semerkandAile dergisi
Dua şifadır
Manevi hastalık doktorları Keyfimiz yerindeyken diğer insanların yaşadığı zorluklar, keder ve hastalıklar bizim adresimize uğramaz sanırız Biliriz oysa bedene ve maneviyata ait musibetlerin her turlusu bizler icindir Kimine gore zulmet, kimine gore de nimettir bu istenmeyen davetsiz misafir Kişi seyru sulUk haliyle yol alıyorsa, hastalıkları Rabbinin onu sevmesinin, Ona yakınlaşmasını istemesinin bir nişanesi gorur Kalbiyle Mevlası arasında ucurumlar varsa hastalık onun icin zulum olup, isyanını artırır
Mumine bir hastalık gelir ve şifa bulursa, hastalık onun gecmiş gunahlarına kefaret, geri kalan hayatı icin bir oğut olur diyen Allah Rasulu (sav), hastalık karşısında kalben inanmayanların halini şu sozleriyle tasvir eder: Şayet munafık hastalanır, sonra da afiyet verilirse, sahibi tarafından bağlanıp sonra da salıverilen fakat nicin bağlandığını, nicin salıverildiğini bilmeyen bir deve gibidir
Bu hadisin ışığında hastalığın bizler icin bir oğut, rahmani bir uyarı niteliğinde olduğunu anlarız Turlu hal ve şiddetle gelen hastalıklar, hayatımıza daha değerli anlam ve istikamet kazandırıyor olabilir Bunların idrakine varan, yaşadığı sıkıntılar sayesinde dunyanın faniliğini daha kolay anlayabilir Sağlık gibi hayatta sahip olduğu nimetlerin aslında ona ait olmadığını fark eder Evinin ve arabasının guzel, işinin iyi olması veya evlatlarının varlığı, kendi sağlığı kadar onem taşımayabilir o anki ruh haliyle Sorular beynine hucum eder: Sonum ne olacak? Nasıl iyileşeceğim? Ya iyileşemezsem, olecek miyim? İnsan, ozellikle ciddi rahatsızlar neticesinde daha once aklına bile gelmeyen olum ve ahireti duşunmeye başlar Hastalık acısıyla duayı tanır, ya Şafi yakarışlarıyla dua deryasında yuzmeyi oğreniriz
Hastalığa direnmede akla Hz Eyup Aleyhisselam gelir
Hastalığın acısına sabır orneğini Eyup Aleyhisselamda goruyoruz Eyup Peygamber (as), vucudunu saran yaralardaki kurtlar diline ve kalbine yaklaşmaya başladığında, kulluk vazifesine zarar geleceği duşuncesiyle, Rabbim, zarar bana dokundu Sen merhametlilerin en merhametlisisin Yaralarım, dil ile zikrime ve kalp ile kulluğuma zarar veriyor diyerek dua etmiştir İlahi rızayı gozeten bu yakarışı merhametlilerin en merhametlisi Mevlamız geri cevirmeyerek, peygamberine şifa ve afiyet ihsan buyurur Halinden şikayet etmemesi hastanın edebine işaret eder
Bazen hastalık musibet hukmunden cıkarak, Rabbani bir iltifat ve gunahlardan temizlenme halini alır Peygamberimiz (sav), Mumin kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık, bir uzuntu hatta ufak tasa isabet edecek olsa, Allah bu sebeple onun gunahından bir kısmını mağrifet eder buyurur
Manevi hastalık doktorları
Bedeni rahatsızlıkların tedavisinde Rabbimiz yeryuzunu zengin bir eczane gibi donatıp, şifa verecek ilacları bulmakta kullarını caresiz bırakmadığı gibi maneviyata ait hastalıkların tedavisinde de vesileler kılar Manevi hastalıkların doktorlarını yıldızlar gibi serper yeryuzune Dost kapılarını şifahane misali acar Fiziksel hastalıklar icin doktor aradığı gibi, insan hakiki bir murşidi kamili omru boyunca aramayıp bulmalı Cunku asıl ve buyuk musibet, kalbe yerleşen hastalıklar, en zoru da onların tedavisidir
Hastane koşelerinde kalmanın hatırlattıkları
Allah Rasulunun (sav), Elinizden cıkmadan kıymetini bilin dediği nimetler arasında yer alan sağlığımızın kıymetini fark ederiz Hastalığa sebep olan bakteri, virus vs karşısında acziyetimizin ve tedaviye muhtaclığımızın farkına varırız Oysa hasta olmadan once sağlıklı kalacağımıza dair kibre varan guven ve gururumuz vardır belki de Hastane koşelerinde, hasta yataklarında yıllarca ıstırap ceken insanları ve hasta yakınlarının hallerini daha iyi icselleştiririz İnsan ancak kendisi veya sevdiği biri hasta olduğunda duaya, merhamete, ilgiye, dost ziyaretine ne cok muhtac olunduğunu gorur Hastalara şefkatle yaklaşmanın guzelliğine şahit olur
Hastalıkların bazıları şehitliğe vesiledir Efendimiz ayrıca, veba, ishal, akciğer zarı iltihabından olen kimselerin ve karnında cocuğuyla vefat eden kadının şehit kabul edildiğine işaret eder Surekli yaptığımız her turlu hayırlı iş ve ibadetleri, hastalık nedeniyle devam ettiremediğimizde bunların sevabının meleklerce amel defterimize aynen yazıldığı bir hadisi şerif ile mujdelenmiştir
Hastalıklar bazen daha buyuk sıkıntılara perdedir Bu sebeple hastalığın imtihanımız olduğunu bilmeli ve o gunlerimizde bize desteğini esirgemeyen dostlarımızın iyiliklerini sağlığımıza kavuşunca unutmamalıyız Her şeyden onemlisi de sağlıklı olmamıza rağmen hayattan zevk alamıyor ve ibadetlerimizi yerine getiremiyorsak, tum işlerimize kısa bir ara verip hastaneleri ve mezarlıkları ziyaret etmeli, ibadet ve iyiliğe henuz vaktimiz olduğunu duşunup şukretmeliyiz
Hulya BALCIN semerkandAile dergisi