HATALI DİYETLERİN BEDELİNİ SIHHATINIZLE ÖDEMEYİN
Şişmanlık Nedir?
Yerküre Sıhhat Örgütü'nün sıhhat raporunda şişmanlık, "vücutta ziyade ölçüde yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir sıhhat sorunu" olarak tanımlanmaktadır. Ölçüsüz besin alımı, ehliyetsiz fizikî aktivite, kalıtım, hormonal nedenler, ruhsal meseleler, sigarayı bırakma, alkol tasarrufu üzere faktörlere bağlı olarak gelişen şişmanlık tek başına olduğu üzere komplikasyonları ile de ömür mühletini kısaltan ve hayat kalitesini düşüren önemli bir hastalıktır. Komplikasyonları arasında birinci akla gelenler: Kalp - damar illetleri, hipertansiyon, şeker illeti, birtakım kanser cinsleri, teneffüs rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi marazları, eklem illetleri, adet düzensizlikleri, kısırlık biçiminde sıralanabilir.
Diyetler Nasıl Olmalıdır?
Öte yandan her gün gazete, mecmua, televizyon üzere kitle muhabere araçlarında onlarca "şok diyetler" ile karşılaşılmaktadır. Umumi unsurları misal olmakla birlikte, diyet kesinlikle "kişiye özel" olarak hazırlanmalıdır. Zira herkesin metabolizması, iş hayatı, günlük fizikî aktivitesi, elhasıl hayat hali birbirinden farklıdır tıpkı parmak izi üzere. Bireye şahsi diyet listeleri diyetisyenler tarafından hazırlanmalıdır.
Zayıflama diyetlerinde temel unsur, bir yandan alınan kuvvetin sonlandırılması ile besin gereksinimlerinin karşılanması, öteki yandan fizikî aktivite ile kuvvet harcanmasının artırılmasıdır. Günlük kuvvet alımının kısıtlanması, obezitenin tedavisinde en müsait sistemlerden birisidir. Ama bu hedefle denetimsiz olarak kullanılan ve kısa vadede süratli tartı kaybını hedefleyen çok düşük kalorili ve ilmî olmayan diyetler çeşitli komplikasyonlara neden olmaktadır. Bu sebepten kalori kısıtlaması kişinin günlük gereksinimine nazaran belirlenerek yapılmalıdır. Öncelikle gaye artık kısıtlanmış kaloriyle yaşamak değil, akıllıca beslenme sistemini hayatımıza yerleştirerek kilo vermeyi sağlamak olmalıdır.
Vücuttan Kilo Nasıl Atılmalıdır?
Gerçek yük kaybı vücuttaki yağ kitlesinin azalması ile mümkündür. Yapılan yanlış diyetler ise tartıda rakamsal azalmalar sağlasa da yağ kitlesinde azalma sağlayamamaktadır. Ve bu günahlı diyetler sonucunda sık sık metabolizmada bozukluklarla karşılaşılmakta ve ilerleyen süreçte kilo vermek çok daha zorlaşmaktadır. Tartı kaybının süratli olması öncelikle su, sonrasında kas kitlesindeki azalma ile bağlıdır. Istikrarlı diyetlerde yağ, çok düşük nispetlerde karbonhidrat içeren (ketojenik) diyetlerde su ve açlık halinde kas kaybı olmaktadır. Yerküre Sıhhat Örgütü' nün kriterleri ülkü kilo kaybını yağdan verilen kilo olarak tanımlamaktadır.
Sağlıklı kilo vermenin formülü nedir?
Kalıcı zayıflamanın ve formda kalmanın 4 temel prensibi var: "Diyet", "Destek", "Davranış" ve "Hareket". Biriktirdiğiniz çokça kiloların nedenini belirleyin ve kalıcı tahlil için lahana hapları, şok diyetler yahut arkadaş tavsiyeleri üzere kısa periyodik ve sıhhatsiz tahlillerden çok, kompetan denetiminde tüm tıbbi destekleri alarak kalıcı bir tedavi planı seçin.
Gerçek Beslenme Programı Nasıl Olmalıdır?
Öncelikli olarak karar verilmelidir. Yapılacak süreç yalnızca bir diyet programı değil tıpkı hengamda davranış ve hayat değişikliği programıdır. Beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız her kalıcı değişiklik sizi ilerleyen hayatınızda kilo almadan koruyacaktır. Ama bu uzun ve sabır gerektiren bir süreçtir.
Güne kesinlikle kahvaltıyla başlamak alışkanlık haline getirilmelidir. 6-8 saatlik uykudan sonra yapılacak kaliteli bir kahvaltı güne zinde ve kaliteli başlamanızı sağlayacaktır. Metabolizmanın harekete geçmesini sağlayan en değerli öğündür.
Ara öğünler unutulmamalıdır. Ara öğünler ara kuvvet kaynaklarımızdır ve metabolizmamızın nizamlı çalışmasını sağlar. Ana öğünlerden 2-2,5 saat evvel ve sonra tüketilebileceğiniz 100-200 kalorilik yiyecekler (süt, meyve, yoğurt ve benzeri) sizi kilo almaktan her hengam koruyacaktır.
Ana öğünler (öğle-akşam yemekleri) istikrarlı olacak biçimde tüketilmelidir. Örneğin; bir öğünde et yüklü beslenildiyse öbür öğünde zerzevat menüsünden tüketilmelidir. Böylelikle hem günlük istikrar kurulmuş olur hem de sıhhatiniz ve geleceğiniz için güzel bir yatırım yapmış olursunuz.
Günlük lif alımı yerinde olmalıdır. Lif tüketiminin sıhhatimiz için birçok yararı bulunmaktadır. Kilo vermenize yardımcı olacaktır zira bu tip besinlerin yağ orantısı ve kalorisi düşüktür. Çözünen lifler kolesterolü düşürücü tesir sağlar. Yüksek ölçüde çözünen lif içeren besinler arasında arpa, yulaf, kuru baklagiller, zerzevat ve meyveler sayılabilir. Çözünmeyen lifler bağırsakların “boşaltımını” kolaylaştırır. Tam tahıllı ekmek yahut esmer pirinç üzere tam tahıllı yiyecekler çözünmeyen lifler için uygun bir kaynaktır. Bunlar arasında meyve kabukları ve kök sebzeler de sayılabilir. Günde en az bir sefer yemeğin yanında salata tüketmeyi hedefleyin. Yemeklerinize taze sebzeler ekleyerek, vitamin ve lif alımızı da arttırmış olursunuz. Salata tüketmek tokluk hissinin çabuk gelişmesine yardımcı olup daha az yemenizi sağlayacaktır.
Su tüketimi düzenlenmelidir. Kronik dehidratasyon metabolizma suratını yavaşlatmaktadır, dimağımıza yanlış açlık sinyalleri gönderir, zihinsel ve fizikî performansımızda düşüş gözlenir. Ortalama olarak yetişkin bir bireyin vücut tartısının % 55- 75'i (38- 46 L) sudur. Bu yüzdeler bireye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete ve başka faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Suyun; vücut ısısının dengelenmesi, besinlerin sindirimi ve emilimi sırasında hücrelere taşınması, toksinlerin vücuttan arındırılması üzere birçok hizmeti vardır. Bu nedenlerle günde 8-12 bardak kadar su tüketilmesi ehemmiyet taşımaktadır.
Günlük hayatımıza hareket eklenmelidir.Yapılan fizikî aktivitelerin ‘egzersiz' olarak algılanabilmesi için nizamlı olarak haftada en az 3 defa 40- 45 dakika boyunca uygulanması gerekmektedir. Spor salonuna gidecek yada açık havada egzersiz yapacak vakti bulamıyorsanız bu üzere durumlarda bulunduğumuz ortamda küçük egzersizler yapmaya çalışabilirsiniz, bir kaç kat için asansör mahalline merdivenleri kullanabilirsiniz, 15-20 dakikalık aralıklara otomobille değil de yürüyerek gitmeyi deneyebilirsiniz, metroda yürüyen merdivenleri kullanmak tarafına basamaklardan çıkıp-inmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Uygulanan bu küçük egzersizlerin vücudumuza geri dönüşü yüz güldürücü olacaktır.
Aylık Verilebilecek Kilo Ne Kadar?
Yerküre Sıhhat Örgütü aylık tartı kaybını 2 - 4 kg arasında olması gerektiğini vurgulamaktadır. Kişi çok şişmansa, ameliyata hazırlanacaksa, insanda kiloya bağlı olarak rastgele bir sıhhat sorunu oluşmuş yahut oluşma sürecinde ise, hekim ve diyetisyen gözetiminde ayda 6 kg verdirilebilir. Daha çokça tartı kaybının yarardan çok zarar vereceği asla unutulmaması gereken, çok önemli bir mevzudur. Kimse 10 senede aldığı kiloları 10 günde vermeye kalkışmamalı, sabırla tedavinin üzerine gitmelidir. Zayıflamanın temelinde eğitim mahal almaktadır. Tabip denetimi ve kan tahlil sonuçları yorumlandıktan sonra beslenme eğitimine başlanmalıdır. Uygulanacak olan zayıflama programı bittikten sonra ise en değerli basamak muhafaza periyodu gelmektedir. Birden fazla birey kiloyu verdikten sonra rahatlıkla koruyabileceğini düşünse de vücut buna çok müsaade vermeyebilir. Bu hadisenin yaşanmaması için himaye devri 6 aylık bir süreçten oluşmaktadır. 6 ay içerisinde kalori tekrar düzenlenir, kilo vermeye değil müdafaaya yönelik beslenme eğitimi verilir ve vücut buna alıştırılır. Unutulmamalıdır ki alışkanlık haline gelemeyen davranışlar geri dönüşlüdür.
Diyette Motivasyonu Sağlayacak 7 Teklif:
1. Diyetinizi yasaklar listesi üzere görmeyin. Zira yasaklar her devir daha çok istek getirir. Değerli olan ölçü ve hesap denetimini düzgün yapabilmektir.
2. Kalori hesabı değil, sıhhat hesabı yapın. Tıpkı kaloriye sahip de olsa bir elma, küçük bir kesim çikolatadan daha sağlıklı ve besleyicidir. Üstelik kilo vermenize de yardımcı olur.
3. Kilo vermek ve sağlıklı olmak istiyorsanız kesinlikle su için. Susuzluk ileride vücutta geri dönülmez rahatsızlıklara yol açabilir.
4. Yiyeceklere kalorisi düşük diye aldanmayın. Besin etiketlerini okurken yalnızca kaloriye değil kesinlikle yağ çeşidine ve ölçüsüne bakın. Unutmayın ki yağ hakkımız her devir sonludur.
5. İki saat aralıklarla acıksanız da acıkmasanız da doğal, sağlıklı ve kan şekerinizi yavaş yükselten besinler tüketin.
6. Tabiatın istikrarını vücut içinde de kurun. Mevsiminde besin tüketin. Böylelikle ehliyetli vitamin ve mineral de almış olursunuz.
7. Üç beyazı (un, yağ, şeker) sınırlamak zorunda olduğunuzu öğrenmekle yetinmeyin. Neden sınırlamanız gerektiğini de diyetisyeninizden öğrenin.
Şişmanlık Nedir?
Yerküre Sıhhat Örgütü'nün sıhhat raporunda şişmanlık, "vücutta ziyade ölçüde yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir sıhhat sorunu" olarak tanımlanmaktadır. Ölçüsüz besin alımı, ehliyetsiz fizikî aktivite, kalıtım, hormonal nedenler, ruhsal meseleler, sigarayı bırakma, alkol tasarrufu üzere faktörlere bağlı olarak gelişen şişmanlık tek başına olduğu üzere komplikasyonları ile de ömür mühletini kısaltan ve hayat kalitesini düşüren önemli bir hastalıktır. Komplikasyonları arasında birinci akla gelenler: Kalp - damar illetleri, hipertansiyon, şeker illeti, birtakım kanser cinsleri, teneffüs rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi marazları, eklem illetleri, adet düzensizlikleri, kısırlık biçiminde sıralanabilir.
Diyetler Nasıl Olmalıdır?
Öte yandan her gün gazete, mecmua, televizyon üzere kitle muhabere araçlarında onlarca "şok diyetler" ile karşılaşılmaktadır. Umumi unsurları misal olmakla birlikte, diyet kesinlikle "kişiye özel" olarak hazırlanmalıdır. Zira herkesin metabolizması, iş hayatı, günlük fizikî aktivitesi, elhasıl hayat hali birbirinden farklıdır tıpkı parmak izi üzere. Bireye şahsi diyet listeleri diyetisyenler tarafından hazırlanmalıdır.
Zayıflama diyetlerinde temel unsur, bir yandan alınan kuvvetin sonlandırılması ile besin gereksinimlerinin karşılanması, öteki yandan fizikî aktivite ile kuvvet harcanmasının artırılmasıdır. Günlük kuvvet alımının kısıtlanması, obezitenin tedavisinde en müsait sistemlerden birisidir. Ama bu hedefle denetimsiz olarak kullanılan ve kısa vadede süratli tartı kaybını hedefleyen çok düşük kalorili ve ilmî olmayan diyetler çeşitli komplikasyonlara neden olmaktadır. Bu sebepten kalori kısıtlaması kişinin günlük gereksinimine nazaran belirlenerek yapılmalıdır. Öncelikle gaye artık kısıtlanmış kaloriyle yaşamak değil, akıllıca beslenme sistemini hayatımıza yerleştirerek kilo vermeyi sağlamak olmalıdır.
Vücuttan Kilo Nasıl Atılmalıdır?
Gerçek yük kaybı vücuttaki yağ kitlesinin azalması ile mümkündür. Yapılan yanlış diyetler ise tartıda rakamsal azalmalar sağlasa da yağ kitlesinde azalma sağlayamamaktadır. Ve bu günahlı diyetler sonucunda sık sık metabolizmada bozukluklarla karşılaşılmakta ve ilerleyen süreçte kilo vermek çok daha zorlaşmaktadır. Tartı kaybının süratli olması öncelikle su, sonrasında kas kitlesindeki azalma ile bağlıdır. Istikrarlı diyetlerde yağ, çok düşük nispetlerde karbonhidrat içeren (ketojenik) diyetlerde su ve açlık halinde kas kaybı olmaktadır. Yerküre Sıhhat Örgütü' nün kriterleri ülkü kilo kaybını yağdan verilen kilo olarak tanımlamaktadır.
Sağlıklı kilo vermenin formülü nedir?
Kalıcı zayıflamanın ve formda kalmanın 4 temel prensibi var: "Diyet", "Destek", "Davranış" ve "Hareket". Biriktirdiğiniz çokça kiloların nedenini belirleyin ve kalıcı tahlil için lahana hapları, şok diyetler yahut arkadaş tavsiyeleri üzere kısa periyodik ve sıhhatsiz tahlillerden çok, kompetan denetiminde tüm tıbbi destekleri alarak kalıcı bir tedavi planı seçin.
Gerçek Beslenme Programı Nasıl Olmalıdır?
Öncelikli olarak karar verilmelidir. Yapılacak süreç yalnızca bir diyet programı değil tıpkı hengamda davranış ve hayat değişikliği programıdır. Beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız her kalıcı değişiklik sizi ilerleyen hayatınızda kilo almadan koruyacaktır. Ama bu uzun ve sabır gerektiren bir süreçtir.
Güne kesinlikle kahvaltıyla başlamak alışkanlık haline getirilmelidir. 6-8 saatlik uykudan sonra yapılacak kaliteli bir kahvaltı güne zinde ve kaliteli başlamanızı sağlayacaktır. Metabolizmanın harekete geçmesini sağlayan en değerli öğündür.
Ara öğünler unutulmamalıdır. Ara öğünler ara kuvvet kaynaklarımızdır ve metabolizmamızın nizamlı çalışmasını sağlar. Ana öğünlerden 2-2,5 saat evvel ve sonra tüketilebileceğiniz 100-200 kalorilik yiyecekler (süt, meyve, yoğurt ve benzeri) sizi kilo almaktan her hengam koruyacaktır.
Ana öğünler (öğle-akşam yemekleri) istikrarlı olacak biçimde tüketilmelidir. Örneğin; bir öğünde et yüklü beslenildiyse öbür öğünde zerzevat menüsünden tüketilmelidir. Böylelikle hem günlük istikrar kurulmuş olur hem de sıhhatiniz ve geleceğiniz için güzel bir yatırım yapmış olursunuz.
Günlük lif alımı yerinde olmalıdır. Lif tüketiminin sıhhatimiz için birçok yararı bulunmaktadır. Kilo vermenize yardımcı olacaktır zira bu tip besinlerin yağ orantısı ve kalorisi düşüktür. Çözünen lifler kolesterolü düşürücü tesir sağlar. Yüksek ölçüde çözünen lif içeren besinler arasında arpa, yulaf, kuru baklagiller, zerzevat ve meyveler sayılabilir. Çözünmeyen lifler bağırsakların “boşaltımını” kolaylaştırır. Tam tahıllı ekmek yahut esmer pirinç üzere tam tahıllı yiyecekler çözünmeyen lifler için uygun bir kaynaktır. Bunlar arasında meyve kabukları ve kök sebzeler de sayılabilir. Günde en az bir sefer yemeğin yanında salata tüketmeyi hedefleyin. Yemeklerinize taze sebzeler ekleyerek, vitamin ve lif alımızı da arttırmış olursunuz. Salata tüketmek tokluk hissinin çabuk gelişmesine yardımcı olup daha az yemenizi sağlayacaktır.
Su tüketimi düzenlenmelidir. Kronik dehidratasyon metabolizma suratını yavaşlatmaktadır, dimağımıza yanlış açlık sinyalleri gönderir, zihinsel ve fizikî performansımızda düşüş gözlenir. Ortalama olarak yetişkin bir bireyin vücut tartısının % 55- 75'i (38- 46 L) sudur. Bu yüzdeler bireye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete ve başka faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Suyun; vücut ısısının dengelenmesi, besinlerin sindirimi ve emilimi sırasında hücrelere taşınması, toksinlerin vücuttan arındırılması üzere birçok hizmeti vardır. Bu nedenlerle günde 8-12 bardak kadar su tüketilmesi ehemmiyet taşımaktadır.
Günlük hayatımıza hareket eklenmelidir.Yapılan fizikî aktivitelerin ‘egzersiz' olarak algılanabilmesi için nizamlı olarak haftada en az 3 defa 40- 45 dakika boyunca uygulanması gerekmektedir. Spor salonuna gidecek yada açık havada egzersiz yapacak vakti bulamıyorsanız bu üzere durumlarda bulunduğumuz ortamda küçük egzersizler yapmaya çalışabilirsiniz, bir kaç kat için asansör mahalline merdivenleri kullanabilirsiniz, 15-20 dakikalık aralıklara otomobille değil de yürüyerek gitmeyi deneyebilirsiniz, metroda yürüyen merdivenleri kullanmak tarafına basamaklardan çıkıp-inmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Uygulanan bu küçük egzersizlerin vücudumuza geri dönüşü yüz güldürücü olacaktır.
Aylık Verilebilecek Kilo Ne Kadar?
Yerküre Sıhhat Örgütü aylık tartı kaybını 2 - 4 kg arasında olması gerektiğini vurgulamaktadır. Kişi çok şişmansa, ameliyata hazırlanacaksa, insanda kiloya bağlı olarak rastgele bir sıhhat sorunu oluşmuş yahut oluşma sürecinde ise, hekim ve diyetisyen gözetiminde ayda 6 kg verdirilebilir. Daha çokça tartı kaybının yarardan çok zarar vereceği asla unutulmaması gereken, çok önemli bir mevzudur. Kimse 10 senede aldığı kiloları 10 günde vermeye kalkışmamalı, sabırla tedavinin üzerine gitmelidir. Zayıflamanın temelinde eğitim mahal almaktadır. Tabip denetimi ve kan tahlil sonuçları yorumlandıktan sonra beslenme eğitimine başlanmalıdır. Uygulanacak olan zayıflama programı bittikten sonra ise en değerli basamak muhafaza periyodu gelmektedir. Birden fazla birey kiloyu verdikten sonra rahatlıkla koruyabileceğini düşünse de vücut buna çok müsaade vermeyebilir. Bu hadisenin yaşanmaması için himaye devri 6 aylık bir süreçten oluşmaktadır. 6 ay içerisinde kalori tekrar düzenlenir, kilo vermeye değil müdafaaya yönelik beslenme eğitimi verilir ve vücut buna alıştırılır. Unutulmamalıdır ki alışkanlık haline gelemeyen davranışlar geri dönüşlüdür.
Diyette Motivasyonu Sağlayacak 7 Teklif:
1. Diyetinizi yasaklar listesi üzere görmeyin. Zira yasaklar her devir daha çok istek getirir. Değerli olan ölçü ve hesap denetimini düzgün yapabilmektir.
2. Kalori hesabı değil, sıhhat hesabı yapın. Tıpkı kaloriye sahip de olsa bir elma, küçük bir kesim çikolatadan daha sağlıklı ve besleyicidir. Üstelik kilo vermenize de yardımcı olur.
3. Kilo vermek ve sağlıklı olmak istiyorsanız kesinlikle su için. Susuzluk ileride vücutta geri dönülmez rahatsızlıklara yol açabilir.
4. Yiyeceklere kalorisi düşük diye aldanmayın. Besin etiketlerini okurken yalnızca kaloriye değil kesinlikle yağ çeşidine ve ölçüsüne bakın. Unutmayın ki yağ hakkımız her devir sonludur.
5. İki saat aralıklarla acıksanız da acıkmasanız da doğal, sağlıklı ve kan şekerinizi yavaş yükselten besinler tüketin.
6. Tabiatın istikrarını vücut içinde de kurun. Mevsiminde besin tüketin. Böylelikle ehliyetli vitamin ve mineral de almış olursunuz.
7. Üç beyazı (un, yağ, şeker) sınırlamak zorunda olduğunuzu öğrenmekle yetinmeyin. Neden sınırlamanız gerektiğini de diyetisyeninizden öğrenin.
